๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Şubat 2010, 23:48:21



Konu Başlığı: Benî Mustalık Müreysi Gazvesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Şubat 2010, 23:48:21
Benî Mustalık (Müreysi´) Gazvesi

Gazvenin Ad fan, Mevkii, Sebebi ve Tanhi



Benî Mustalık gazvesine, Müreysi1 gazası da denir.

Benî M ustalıklar, Huzaalara bağlı küçük bir kabile, obadır.

Mustalık lakap olup, asıl adı Cüzeyme b. Sa´d b. Amr´dır.[206]

Benî M ustalı ki ar, Benî Müdliclerin de müttefiklerindendi.[207]

Müreysi1; sahile doğru uzanan Kudeyd nahiyesinde Huzaalara ait su kuyularından bir kuyunun adıdır.[208]

Benî M ustalıklar, Müreysi1 kuyusunun başına iner, konarlardı.

Müreysi1, Furu´a yaklaşık olarak bir günlük uzaklıktadır. Furu1 ile Medine arası ise sekiz beridliktir.[209]

Berid, 12 mildir.[210]

Benî Mustalıkların lideri Haris b. Ebi Dırar, kavmi arasında dolaşarak onları ve Araplardan söz geçirebildiklerini Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpışmaya davet etmiş; daveti kabulle karşılanınca, atlar ve silahlar satın alarak hep birlikte Peygamberimiz Aleyhisselamın üzerine yürümek için hazırlan mışlardı.

Peygamberimiz Aleyhisselam, bunu haber alınca, durumu incelemek ve öğrenmek üzere Büreyde b. Husayb el-Eslemî´yi Haris b. Ebi Dinar´ın yurduna gönderdi.[211]

Büreyde; Benî Mustalıkların şerlerinden korunabilmek için, gerektiğinde gerçeğe aykırı birşeyler söylemesine müsaade buyurmasını da Peygamberimiz Aleyhisselamdan istedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam müsaade edince, Büreyde Benî Mustalıkların yurduna gitti, yanlarına vardı, topluluklarını gördü.

Benî M ustalıklar, Büreydeyi görünce:

"Kimdir bu adam?" diye sordular.

Büreyde:

"Ben sizlerden bir adamım! Şu adam [Peygamberimiz Aleyhisselam] için derlenip toplandığınızı işit tim.

İstedim ki, ben de kavmim ve bana boyun eğenlerle birlikte gideyim. Onların [Müslümanların] kök lerini kazıyıncaya kadar sizinle el ve iş birliği yapalım!" dedi.

Haris b. Ebi Dırar:

"Biz de bu iş üzerindeyiz! Haydi, yanımıza gelmekte acele et!" dedi.

Büreyde:

"Şimdi hayvanıma atlar, kavmimden büyük bir cemaatle yanınıza gelirim!" diyerek oradan ayrıldı.[212] eygamberimiz Aleyhisselama haber verdi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, durumu ashabı ile konuştuktan sonra, yola çıkmak üzere acele askerî bir birlik hazırladı.[213] Hazırlanan birlik 700 kişilikti.[214]

Hazırlanan birliğin içinde 10´u Muhacirlere, 20´si Ensar´a ait olmak üzere 30 at da bulunuyordu.[215] Peygamberimizin Lizaz ve Zarib adlı atları da bunlar arasında idi.

Başka seferlere hiç katılmayan münafıklardan birçok kimseler de, cihad için değil, ancak dünya menfaati için, çokça katılmış bulunuyorlardı.[216]

Peygamberimizin Aleyhisselam Benî Mustalık gazvesine Hicretin 5. yılında, Şaban ayında,[217] Medine´de yerine Ebu Zerri´l-Gıfârî´yi veya Nümeyle b. Abdullah el-leysî´yi[218] ya da Zeyd b. Hârise´yi[219] vekil bırakarak yola çıktı.[220]

Peygamberimiz Aleyhisselam, gideceği yeri gizli tutmak maksadı ile:

"Tihame halkı, bu yılımızda kendimize geleceğimizi sanmazlar. Fakat, Şam´ın Tihame halkına casuslar, gözcüler saldığını işitiyorum!" buyurdu.

Müslümanlar, Benî Mustalıklar için gidilmediğini sandılar.

Zaten, Peygamberimiz Aleyhisselam da, savaş birliği ile Medine´den yola çıkarken, Ensardan Benî Selimelerin mahallelerine yönelip Şam´a doğru gidiyormuş gibi yapmış, o gün yoluna böylece devam etmişti.

Akşam olunca, olduğu yerde konaklamış, sonra kalkıp Tihame tarafına yönelerek sür´atle yol almaya başlamıştı.[221]

Peygamberimiz Aleyhisselamın konakladığı Halâık´ta* Abdulkays kabilesi halkından bir adam, gelip Peygamberimiz Aleyhisselama selam verdi.

Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:

"Senin ev halkın nerededir?" diye sordu.

Adam:

"Revhâ´dadır!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Benim yanıma gelmekten maksadın nedir? Ne yapmak istiyorsun?" diye sordu.

Adam:

"Sana iman etmek için geldim. Ben şehadet ederim ki; senin getirdiğin din hak ve gerçektir. Senin yanında, düşmanınla çarpışacağım!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Seni İslâmiyete hidayet ve irşad eden Allah´a hamd olsun!" buyurdu.

Adam:

"Yâ Rasûlallah! Amellerin, Allah´a en sevgili ve makbul olanı hangisidir?" diye sordu.

Peygamberimiz Aleyhisselam:

"İlk vaktinde kılınan namazdır!" buyurdu.

Bundan sonra, adam öğleyi, ikindiyi, akşam namazını ilk vaktinde kılmaktan geri durmadı [222]

Onu Müslüman olmaya Mes´ud b. Hüneyde teşvik etmişti.[223]

Allah ikisinden de razı olsun![224]


[206] Kastalânf, c. 1, s. 141, Diyarbekrî, c. 1, s. 470.

[207] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 404, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 63, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 4, s. 47, Zehebî, egâzî, s. 215.

[208] İbn İshak.İbn Hişam, Sîre, c. 302, Taberî, Târih, c. 3, s. 64, İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, s. 203,204, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 93.

[209] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 63.

[210] Ffruzâbâdf, Kâmûsu´l-muhft, c. 1, s. 287.

[211] Vâkıdî, c. 1, s. 404, İbn Sa´d, c. 2, s. 63, Beyhakî, c. 4, s. 47, İbn Seyyid, c. 2, s. 92, Kastâlânf, c. 1, s. 141, Diyarbekrî, c. 1, s. 470, Halebî, c. 2, s. 583-584.

[212] Vâkıdî, M eg âzf, c. 1, s. 404-405, Ha lebî, İ nsânu´ l-uyÛn, c. 2, s. 58 3-58 4, Zürk ânî, M e vahibü´l-l edünni ye Ş erh i, c. 2, s. 96-97.

[213] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 405, İ bn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 63, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 4, s. 47, İbn Seyyid, Uyünu´l-eser, c. 2, s. 92, Halebî, İ nsân, c. 2, s. 584, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 97.

[214] Zehebî, Megâif, s. 214, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 1 56.

[215] Vâkıdî, c. 1, s. 405, İbn Sa´d, c. 2, s. 63, İbn Seyyid, c. 2, s. 94, Halebî, c. 2, s. 584.

[216] Vâkıdî, c. 1, s. 405, İbn Sa´d, c. 2, s. 63, Halebî, c. 2, s. 584.

[217] Vâkıdî, c.1 , s. 404, İbn Sa´d, c. 2, s. 63, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf.c.1 , s. 341 .Zehebî, Megâzî, s. 21 4,Ebut-Tayyib, Ikdu´s-simfn, c. 1, s. 249, Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1 , s. 141.

[218] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 302, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 342, İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, s. 203, İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 92, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 156, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 33, Halebî, c. 2, s. 584.

[219] İbn Sa´d, c. 2, s. 63, Zehebî, Megâzî, s. 214, Kastalânf, c. 1, s. 141, Diyarbekn, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 470, Halebî, c. 2, s. 584.

[220] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 302, İbn Sa´d, c. 2, s. 63, Belâzurî, c. 1, s. 342, İbn Hazm, s. 203, İbn Seyyid, c. 2, s. 92, Zehebî, s. 214, Ebu´l-Fidâ, c.4,s. 156, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 33, Kastalânf, c. 1, s. 141, Diyarbekrî, c. 1, s. 470, Halebî, c. 2, s. 584.

[221] Vâkıdî, M egâzf, 1367-1948 baskı sı, s. 30 5.

* Belka: Medine yakınında, ekinlikleri, kuyuları çok bir yerdir (Zürkânf, c. 2, s. 97).

[222] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 406.

[223] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 409.

[224] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/376-379.