Konu Başlığı: Benî Mürre temsilcilerinin Medine ye gelişi Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 13:11:20 Benî Mürre Temsilcilerinin Medine´ye Gelişi ve Müslüman Oluşu Peygamberimiz Aleyhisselam, Hicretin 9. yılında Ramazan ayında Tebükten Medine´ye döndükten sonra, Benî Mürrelerin 13 kişilik temsilcileri, başlarında Haris b. Avf olduğu halde Medine´ye geldiler ve: "Yâ Rasûlalları! Biz senin kavminden ve aşiretindeniz, biz Benî Lüeyy b. Gâliblerdeniz!" dediler. Peygamberimiz Aleyhisselam, gülümsedi ve Haris b. Avf´a: "Ev halkını nerede bıraktın?" diye sordu. Haris b. Avf: "Selah´ta!" dedi. [32] Selah; Hayber´in alt tarafında bir yer ve Benî Kilablara ait bir sudur. [33] Haris b. Avf, daha önce Medine´ye gelip Müslüman olmuş ve Benî Mürreleri İslâmiyete davet etmek üzere bir Ensârî ile birlikte onlara gönderilmişti. Benî Mürreler Ensârîyi şehit etmişler, Haris b. Avf´m onu korumaya gücü yetmemişti. [34] Peygamberimiz Aleyhisselam, Benî Mürre temsilcilerine: "Yurdunuz nasıldır?" diye sordu. Haris b. Avf: "Vallahi, biz kuraklığa ve kıtlığa uğradık. [35] Mallarımızın (hayvanlarımızın) soluyacak nefesleri kalmadı. [36] Bizim için Allah´a dua et!" dedi. Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam: "Ey Allah´ım! Onları yağmurunla sula!" diyerek dua etti. [37] Benî Mürre temsilcileri, Medine´de birkaç gün oturduktan sonra, yurtlarına dönüp gitmek istediler. Peygamberimiz Aleyhisselamla vedalaşmaya geldiler. [38] Peygamberimiz Aleyhisselam, Haris b. Avf´ı Benî Mürrelere vali tayin etti.[39] Temsilcilere bahşişlerini vermesi için, Bilal-i Habeşî´ye emretti. O da, temsilcilerden her birine bahşiş olarak onar ukiyye, Haris b. Avf´a da oniki ukiyye gümüş verdi. Benî Mürre temsilcileri, yurtlarına döndükleri zaman, yağmur yağmış buldular. [40] "Yağmurunuz ne zaman yağdı?" diye sorduklarında, Peygamberimiz Aleyhisselamın dua ettiği gün yağmurun yağmış olduğunu öğrendiler. [41] Bundan sonra, Benî Mürrelerin yurtlarında ot ve su bolluğu oldu. [42] [32] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ.c. 1, s. 297-298, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 252-253, İbn Kayyım, Zadu´l-mead, c. 3, s. 58. [33] Yâkût, Mu´cemu´l-büldân, c. 3, s. 233. [34] İbn Abdilberr, İ stiâb, c. 1, s. 296-297, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 409-410. [35] İbn Sa´d, c. 1, s. 298, İbn Seyyid, c. 2, s. 252-253, İbn Kayyım, c. 3, s. 58. [36] İbn Seyyid, c. 2, s. 253, İbn Kayyım , c. 3, s. 58. [37] Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 274, İbn Kayyım, c. 3, s. 58. [38] İbn Seyyid, c. 2, s. 253, İbn Kayyım , c. 3, s. 58. [39] İbn Esîr, c. 1,3.410. [40] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1 , s. 298, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 253, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 3, s. 59, . [41] İbn Sa´d, c. 1, s. 298, İbn Seyyid, c. 2, s. 253, Ebu´l-Fidâ, Sîre, c. 4, s. 172 İbn Kayyım, c. 3, s. 59. [42] İbn Seyyid, c. 2, s. 53, İbn Kayyım, c. 3, s. 59. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/417-419. |