๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 10 Şubat 2010, 16:53:50



Konu Başlığı: Baş Münafıklarin İslâm Ordusundan Ayrılıp Dönmeleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 10 Şubat 2010, 16:53:50
Baş Münafık ile Ona Bağlı Kişilerin İslâm Ordusundan Ayrılıp Geri Dönmeleri


Baş münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl ile kendisine bağlı birtakım kimseler, İslâm ordusuna katılmışlardı.

Abdullah b. Übeyy´e adamları:

"Sen, ona (Peygamber Aleyhisselama) şehir dışında savaşmamak hususundaki görüşünü açık ladın. Bunun, atalarından gelip geçmiş olanların görüşü olduğunu bildirdin. Onun görüşü de, senin görüşün gibi idi. O, neden ise, bu görüşünden vazgeçip yanında bulunan şu gençlerin görüşlerine uydu!" dediler.[145]

İslâm ordusunun içinde devekuşu gibi boynunu uzata uzata gelen Abdullah b. Übeyy b. Selûl;[146] Peygamberimiz Aleyhisselamın gençlerin sözünü dinlediğini bahane ederek[147] ve:

"Ey insanlar! Biz orada [Uhud´da] kendimizi ne için öldürecekmişiz, bilmiyoruz?!" diyerek, kavmin den (Hazrecilerden) münafık olan ve kuşku içinde bulunan ve kendisine uyan insanlarla birlikte oradan geri döndü.

Benî Selâmenin kardeşi Abdullah b. Amr b. Haram, onlara:

"Ey kavmim! Ben size Allah´ı, O´ndan korkmanızı hatırlatırım.

Kavminizi ve peygamberinizi düşmanlarıyla karşılaştıkları zaman yardımsız bırakmamanız gerek tiğini hatırlatın m.[148]

Size Allah´ı, dininizi ve peygamberinizi hatırlatırım.

O peygamberinizi ki, Medine´ye gelip sığındığı zaman, kendinizi, oğullarınızı koruyup savun duğunuz gibi, onu da koruyacağınız, savunacağınız hakkındaki şartı size hatırlatırım" dedi.[149]

Onlar:

"Biz sizin muhakkak çarpışacağınızı bilsek, size tâbi olurduk, sizi bırakmazdık. Fakat, biz bir çarpış ma olacağını sanmıyoruz!" diyerek çekip gittikleri zaman, Abdullah b. Amr b. Haram, onlara:

"Ey Allah düşmanları! Allah kahretsin sizi! Allah belanızı versin sizin!

Allah, peygamberini,[150] mü´minleri ,[151] sizin yardımınızdan müstağni kılacaktır!" dedi.[152]

Geri dönenler, İslâm ordusunun üçte biri kadardı.[153] Üçyüz civarındaydı.[154]

İslâm ordusunun mevcudu yediyüz kişiye düştü.[155]

Abdullah b. Übeyy b. Selûl, böyle, kendisine uyanlarla birlikte İslâm ordusundan ayrılıp geri döndüğü zaman, İslâm ordusundan iki zümrenin; Haz recilerden Selime oğulları ile Evsîlerden Harise oğullarının elleri yanlarına düştü, onlar da geri dönmeye meylettiler.[156] Abdullah b. Amr b. Haram dönüp geldiği zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam Müslümanların saflarını düzeltmekte idi.[157]

[145] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 342.

[146] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 210, Buhârî, Sahih, c. 3, s. 204, Zehebî, Megâzî, s. 195.

[147] İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 473, Zehebî, Megâzî, s. 195.

[148] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 210, Buhârî, Sahih, c. 3, s. 204, Taberî, Târih, c. 3, s. 36, Beyhakî, Delâil, c. 3, s. 346, İbn Esir, Usdu´l-gâbe, c. 1, s. 473, Zehebî, Megâzî, s. 195.

[149] Taberî, Târih, c.3, s. 36, Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 452.

[150] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c.3, s. 194, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 347, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c.2, s. 52, Beyhakî, Delâil, c.3, s. 339, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 171, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c.2, s. 44, Zehebî, s. 193, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c.6, s. 128, İbn Haldun, Târih, c. 2,ks. 2, s. 28, Bedrüddin Aynî, Umdetu´l-Kârî, c. 7, s. 19.

[151] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 210, Buhârî, c. 3, s. 204, c. 5, s. 43, Beyhakî, c. 3, s. 347, Zehebî, s. 195, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 72.

* Zührî, Megâzî, s. 95, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 383-384, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 43, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 72.

[152] Zührî, Megâzî, s. 95, Abdurrezzak, M usannef, c. 5, s. 383-384, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 210, Buhârî, c. 3, s. 204, c. 5, s. 43, Beyhakî, c. 3, s. 347, 349, Zehebî, s. 195-196, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 72.

[153] Zührî, Megâzî, s. 95, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 383-384, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 43, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 72.

[154] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 348.

[155] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre.c. 3, s. 194, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 347, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 52, Taberî, Târih, c. 3, s. 34, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 339, İbn Esîr, Kâmil, c.2, s. 171, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 44, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 73, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 128, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 28.

[156] Taberî, Târih, c. 3, s. 34, Beyhakî, Delâil, c. 3, s. 339-340, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 171, İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 44, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 73, Heysemî, c. 6, s. 128.

[157] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 194, Vâkıdî, c. 1, s. 347, İbn Sa´d, c. 2, s. 52, Taberî, c.3, s. 34, Beyhakî, c. 3, s. 340, İbn Esîr, c.2, s. 171, İbn Seyyid, c. 2, s. 44, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 73, Heysemî, c. 6, s. 128, İbn Haldun, c.2, ks. 2, s. 28, Bedrüddin Aynî, Umdetu´l-Kârî, c. 7, s. 19.