๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 16:18:51



Konu Başlığı: Baş Münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl ün hastalanışı ve ölüşü
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 16:18:51
Baş Münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl´ün Hastalanışı ve Ölüşü  



Baş münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl, Hicretin 9. yılı Şevval ayının sonuna doğru hastalandı. Hastalığı yirmi gece sürdü. Zilkade ayında öldü. [288]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy b. Selûl´ü hastalığı sırasında gider, yoklardı. [289]

Bir gün Abdullah b. Übeyy, Peygamberimiz Aleyhisselama gelsin diye haber saldı. [290]

Peygamberimiz Aleyhisselam, onun öleceği gün yanına vardı . [291] Ölmek üzere olduğunu ani ayı n-ca: [292]

"Vallahi, [293] ben seni Yahudileri sevmekten nehyeder dururdum. [294] Yahudi sevgisi nihayet helak etti!" dedi. [295]

Abdullah b. Übeyy b. Selûl:

"Es´ad b. Zürâre onlara kin besledi de kendisine ne yararı oldu ki?! [296]

Yâ Rasûlallah! Şimdi, kınama ve azarlama zamanı değil, ölme zamanıdır! [297]

Ben seni yanıma beni azarlayasın diye değil, benim için Allahtanyarlıganmakdileyesin diye çağırt­tım. [298]

Ölürsem yıkanışımda yanımda bulun, bana gömleğini ver, onun içine de sarılayım. [299] Hem bana, senin tenine değen gömleğini ver! Cenaze namazımı kıl ve benim yarlıganmam için de Allah´a dua et!" dedi. [300]

Abdullah b. Übeyy b. Selûl, öldüğü zaman cenaze namazını Peygamberimiz Aleyhisselamın kıldır­masını ve Peygamberimiz Aleyhisselamın gömleğine sarılıp kefienlenmesini oğluna da vasiyet etti. [301]

Abdullah b. Übeyy ölünce, oğlu Abdullah Peygamberimiz Aleyhisselama gelip:

"Yâ Rasûlallah! Abdullah b. Übeyy öldü. Gömleğini ver de onu senin gömleğinin içine sarıp kefenleyeyim. [302]

Cenaze namazını kıl ve yarlıganması için de Allah´a dua et!" dedi. [303]

Peygamberimiz Aleyhisselam sırtından gömleğini çıkarıp ona verdi[304] ve:

"Cenaze hazırlanınca bana haber ver, cenaze namazını da kılayım" buyurdu. [305]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy´in yıkanmasında da, kefenlenmesinde de bulun­du. Cenazesi, cenazelerin konulacağı yere, musallaya götürülüp konuldu. [306]

Abdullah b. Übeyy´in oğlu Abdullah cenazenin namaz için hazırlandığını Peygamberimiz Aleyhisselama haber verdi. [307]

Peygamberimiz Aleyhisselam kalkıp namazgaha gitti. Cenaze namazını kıldırmak üzere ileri vardığı sırada, [308] Hz. Ömer Peygamberimiz Aleyhisselamın elbisesinden tutup çekti. [309] Önüne varıp dikildi.

Abdullah b. Übeyy´in kötülük yaptığı günleri birer birer sayarak:

"Yâ Rasûlallah! Filan gün şöyle, filan gün şöyle söyleyen Allah düşmanı Abdullah b. Übeyy üzerine mi namaz kılacaksın?!" dedi.

Peygamberimiz Aleyhisselam gülümsüyordu.

Hz. Ömer sözü çoğalttığı[310] ve:

"Bunun namazı senin neyine gerek? [311]

Allah seni münafıklar üzerine. [312] şu adamın üzerine namaz kılmaktan nehyetmedi mi?" [313] dediği zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam:

"Ben iki şeyden birini tercih etmekte serbest bırakılmış ve ben de tercihimi yapmış bulunuyorum.

Bana Yüce Allah tarafından, ´Onlar için ister mağfiret dile, ister dileme! Onlar için yetmiş kere mağ­firet dilesen de, Allah onları yarlığa mayaca ktır1 [Tevbe: 80] buyuruldu. [314]

Eğer ben yetmişi arttırınca bunun yarlıganacağını bilseydim, muhakkak arttırır, yarlıganmasını sağlardım!" buyurdu. [315]

Sonra da, onun üzerine cenaze namazı kıldı. [316]

Ashab da, Peygamberimiz Aleyhisselamla birlikte kıldılar. [317]

Mücemmi´ b. Câriye:

"Resûlullah Aleyhisselamın cenaze üzerinde Abdullah b. Übeyy´inki kadar vakti uzattığını hiç görmemiştim. Sonra, kabre ulaşıncaya kadar gittiler. Cenazesi Nubayt hanedanı katında bulunan ve üzerinde kendilerinin cenazeleri taşınan tabutun üzerinde taşınmıştı" demiş; Enes b. Malik de, Abdullah b. Übeyy´in uzun boylu oluşundan ötürü ayaklarının tabuttan dışarı çıkmış olduğunu gördüğünü söylemiştir.

Amr b. Ümeyyetü´d-Damrî der ki:

"Abdullah b. Übeyy´in tabutuna yaklaşalım diye ne kadar uğraşmıştık da, Benî Kaynukalardan ve başkalarından olan; Sa´d b. Huneyf, Zeyd b. Uusayt, Selâme b. Humam, Numan b. EbuÂmir, Râfi´ b. Harmele, Malik b. Ebi Nevfel, Dâis, Süveyd... gibi, içlerinde belli münafıkların en kötülerinin bulunduğu birtakım kimseler, tabutun üzerine üşüşerek bizim tabuta yaklaşmamıza engel olmuşlardı.

Abdullah b. Übeyy´in oğlu Abdullah´a, bunları görmek kadar ağır gelen, can sıkan birşey yoktu. Onlara karşı kapıyı kapardı!

Abdullah b. Übeyy ise, onlardan başkası benim yanıma yaklaşmasın der, bunlardan her birine de:

´Vallahi, sen bana susuzluğa karşı sudan daha sevgilisin!1 derdi.

Bunlar da:

´Keşke, sana biz canlarımızı, çocuklarımızı ve mallarımızı feda etseydik!´ derlerdi." [318]

Peygamberimiz Aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy´in tabutunun yanında, kabre kadar yürüdü. [319]

Münafıklar Abdullah b. Übeyy´in kabrinin başına gelip durdukları zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam onları gözucuyla süzüyordu.

Münafıklar kabrin içine girmek için birbirlerinin üzerine yığıldılar. Bağırmalar, çığlıklar yükselmeye başladı.

Ubâde b. Sâmit, onları bu tutum ve davranışlarından men etmek için:

"Resûlullahın yanında seslerinizi kıssanıza?!" dedi.

O sırada münafıklardan Dâis de kabre inmek isterken bumundan yaralanıp kan akmaya başlayın­ca bir köşeye çekildi.

Peygamberimiz Aleyhisselamın Abdullah b. Übeyy´in cenazesinde bulunduğunu, cenaze namazını kıldığını ve kabrinin başında durduğunu görünce, Abdullah b. Übeyy´in kavminden olup Müslüman olan fazilet sahibi bazı sahabiler; Abdullah b. Übeyy´in oğlu Abdullah ile Sa´d b. Ubâde b. Sâmit ve Evs b. Havlî, kabrin içine indiler.

Peygamberimiz Aleyhisselam da, yanında dikilen Evs ve Hazrec büyüklerinden bazı sahabiler de, Abdullah b. Übeyy´in cesedinin kabre nasıl konulacağını onlara elleriyle gösterdiler. [320]

Peygamberimiz Aleyhisselam, cenaze gömülünceye kadar kabrin başında ayakta durdu. [321]

Abdullah b. Übeyy´in oğlu Abdullah´a da orada başsağlığı dileyip, oradan geri döndü. [322]



[288] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1057, Taberî, Târih, c. 3, s. 143, Ebu´l-Fidâ, Sîre, c. 4, s. 64, Bedrüddin Aynf, Umdetu´l-kârî, c. 8, s. 54, İbn Hacer, Fethu´l-bârf,c. 8, s. 251.

[289] Vâkıdî, c. 3,s.1057,Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 184.

[290] Taberî, Tefsfr, c. 10, s. 206.

[291] Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64.

[292] Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64.

[293] Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64, .

[294] Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64-65.

[295] Taberî, c. 10, s. 206, İbn Hacer, c. 8, s. 251.

[296] Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64.

[297] Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 65, Bedrüddin Ayni", Umde, c. 8, s. 54.

[298] Taberî, c. 10, s. 206, İbn Hacer, c. 8, s. 251, Diyarbekrî, c. 2, s. 140.

[299] Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 65.

[300] Vâkıdî, c. 3, s. 1057, .

[301] İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 488.

[302] Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 18, Buhârî, Sahîh, c. 2, s. 76, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 184.

[303] Ahmedb. Hanbel, c. 2, s. 18, Buhârî, c. 2, s. 76, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 279-280.

[304] Ahmed, c. 2, s. 18, Buhârî, c. 2, s. 76, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Tirmizî, c. 5, s. 280.

[305] Ahmed, c. 2, s. 18, Buhârî, c. 2, s. 76.

[306] Vâkıdî, c. 3, s. 1057.

[307] Buhârî, c. 2, s. 76.

[308] Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279.

[309] Buhârî, c. 2, s. 76, Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1865, 2141, Tirmizî, c. 5, s. 280.

[310] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 196-197, Vâkıdî, c. 3, s. 1057-1 058, Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279, Taberî, Tefar, c. 10, s.205.

[311] İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 488.

[312] Ahmed, c. 2, s. 18.

[313] Müslim, c. 4, s. 1865.

[314] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 197, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1058, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 16, Buhârî, Sahîh, c. 2, s. 76, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 279, Taberî, Tetsfr, c. 10, 205-206.

[315] İbn İshak, c. 4, s. 197, Vâkıdî, c. 3, s. 1058, Ahmed b. Hanbel, c. 1 , s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279, Taberî, c.10, s. 206.

[316] İbn İshak, c. 4, s. 197, Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279.

[317] Buhârî, c. 5, s. 207.

[318] Vâkıdî.c. 3,3.1058-1059.

[319] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 197, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 16, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 206, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 279.

[320] Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1059.

[321] İbn İshak, c. 4, s. 197, Vâkıdî, c. 3, s. 1059, Ahmed, c. 1,s.16, Buhârî, c. 5.

[322] Vâkıdî, c. 3, s. 1059.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/455-459.