> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > İslam Tarihi > Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu  (Okunma Sayısı 1433 defa)
30 Ocak 2010, 22:36:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Ocak 2010, 22:36:18 »



Peygamberimiz (a.s.)ın Arap Kabilelerine Başvuruşu


Peygamberimiz (a.s.) Taiften Mekke´ye geldikten sonra Kureyş müşrikleri ona karşı büs bütün sert ve katı davranmaya başlayınca,[239] Yüce Allah Peygamberimiz (a.s.)a Arap kabilelerine başvurmasını emretti.[240]

Bunun üzerine, Peygamberimiz (a.s.) her yıl hac mevsiminde[241] Ukâz, Mecenne ve Zülmecaz panayırlarına giderdi.[242]

Arapların, Cahiliye devrinde, Mekke çevresinde kurulan ve:

Ukâz,

Mecenne,

Zülmecaz,

diye anılan üç büyük panayırı vardı.[243] Bunlardan Ukâz panayırı, Arap panayırlarının en büyüğü idi.[244] Her yi I Kureyş kabileleri,[245]

Hevazinler,

Gatafanlar,

Eşlemler,

Benî Harisler,

Adaller,

Dişler (Kareler),

Mustalıklar.. hep oraya konariar,[246] her yerin eşrafı orada hazır bulunur,[247]

Kabileler şairlerini orada bulundururlar, karşılıklı şiirler okutturur, övünür, dağılırlardı .[248]

Ukâz; Necd´in yukarısında, Arafat yakı nında.[249] Taife bir, Mekke´ye iki gecelik bir mesafede idi.[250]

Ukâz panayırı Zilkade hilali doğunca kurulur, yirmi gün devam ederdi.[251]

Mecenne panayırı; Merruz-Zahran nahiyesinde, Esfardağı yakınında, Mekke´nin aşağı tarafında olup, Mekke´ye birberid (oniki mil) uzaklıkta idi.[252]

Mecenne panayırı on gün kurulur, Zilhicce hilali görününceye kadar devam ederdi. Oradan ayrılarak Zülmecaz panayırına gidilirdi.[253]

Zülmecaz; Ukâz´ın yakınında,[254] Arafat´ın arkasında olup,[255] Arafat´a uzaklığı bir fersah (oniki bin adım) idi.[256]

Zülmecaz panayın[257] Zilhicce´nin birinci gününden, Ten/iye (Zilhicce´nin sekizinci) gününe kadar,[258] sekiz gün kurulur; sonra, oradan kalkılıp hac için Minaya doğru gidilir.[259] o gün Mina´da bulunulurdu.[260]

Peygamberimiz (a.s.), bu panayırlarda toplanmış bulunan:

1- BenîÂmir b. Sa´saa,

2- Muharib b. Hasafa,

3- Fezâra,

4- Gassan,

5- Mürre,

6- Hanife,

7- Süleym,

8- S.Abs,

9- Benî Nasr,

10- BenîBekkâ´,

11- Kinde,

12- Kelb,

13- Hariseb.Ka´b,

14- Uzre,

15- Hudârime...[261]

gibi Arap kabilelerinin konak yerlerine kadar vanp,[262] onlara kendisini arz ve takdim eder;[263] onları Allah´a,[264] Allah´ın birliğini ikrara,[265] yalnız O´na ibadet etmeye,[266] İslâmiyete[267] davet eder; kendisinin onlara Allah tarafından peygamber olarak gönderildiğini haber verir;[268] kendisini tasdik etmelerini;[269] Rabbinin elçilik vazifelerini açıklayıncaya ve yerine getirinceye kadar[270] kendisine yardım etmelerini;[271] kendisini barındırmalarını[272] ve korumalarını onlardan isterdi.[273]

Dilediğini yerine getirdikleri takdirde kendilerine Cennet verileceğini bildirerek:[274]

"Kureyş müşrikleri beni Rabbimin Kelamını tebliğden men ettiler! Beni alıp kavimlerinin yanına götürecek adam yok mu?" diye sorarlardı.[275]

Fakat, ne yazık ki, onlardan ne davetini kabul edecek,[276] ne kendisini barındıracak,[277] ne de ken disine yardım edecek bir kimse çıkmaz;[278] aksine, kimisi Peygamberimiz (a.s.)a suratını asar, kaba ve kat davranır;[279] kimisi "Onu kendi kavmi daha iyi bilir,"[280] kimisi de, "İçinde bulunduğun cemaatin, kavmin seni daha iyi bilir! Onlar sana ne diye tâbi olmuyor?!" der, Peygamberimiz (a.s.)la tartışmaya kalkardı.

Peygamberimiz (a.s.) da, onlara gereken cevaplan verir ve kendilerini Allah´a imana davet etmeye devam eder, bir yandan da:

"Ey Allah! Sen dilemesen, herhalde, böyle olmazlardı!" diyerek şikâyetlenirdi.[281]

Onlardan kimisi de:

"Bakınız hele! Kavmini bozup dağıtmış olan bir adam bizi ıslah edecek, düzeltecekmiş ha?!" diy erek laf atardı.[282]

Yemen´den veya Mudarlardan, panayırlara gelmek üzere yola çıkacak olan bir kimseye, kavmi veya akrabası gelip:

"Sakın ha! Kureyşîlerin genci seni dininden döndürmesin!" diye uyarıda bulunurlardı.[283]

Hz. Ali derki:

"Yüce Allah Arap kabilelerine kendisini arzetmesini Peygamberi (a.s.)a emrettiği zaman, Resûlullah (a.s.) Minaya gitti.

Ben ve Ebu Bekir de kendisinin yanında bulunuyorduk.[284]

Dönüp dol aşa dolaşa bir meclise vardık ki, o mecliste sükûnet ve ağırbaşlılık vardı.

Bakılınca, yaşlılarında usluluk, şekil ve şemaillerinde güzellik göze çarpıyordu.

Ebu Bekir onların yanlarına varıp selam verdi[285] ve onlara:

´Siz hangi kavimdensiniz?´ diye sordu.

´Biz,´ dediler, ´Şeyban b. Salebe oğullarıyız.´[286]

Ebu Bekir, Resûlûllah (a.s.)a dönüp:

´Babam, anam sana feda olsun!1 dedi ve kavimleri içinde bulunan Mefrûk b. Amr, Hâni´ b. Kabîsa, Müsenna b. Harise, Numan b. Şerik hakkında da:

´Bunlar Şeyban b. Salebe oğullarının izzet ve şeref sahibi kişileridir´ dedi.[287]

Bunlardan, Ebu Bekir´e en yakını da, Mefrûk b. Amr idi.

Mefrûk; yakışıklılığı, dilinin düzgünlüğü ve iki yandan göğsüne dökülen örgülü saçlarıyla, diğerler ine karşı üstünlük arzediyordu.[288]

Ebu Bekir, ona:

´Sizde askerî hazırlık sayısı nasıldır ve kaçtır?´ diye sordu.

Mefrûk:

´Biz binden fazlayız! Bin ise, azlığından dolayı yenilebilecek bir sayı değildir dedi.

Ebu Bekir

´Size sığınanları koruma geleneği nasıldır?1 diye sordu.

Mefrûk:

´Korumaya, olanca gücümüzü sarfetmemiz gerekir. Her kavim için, bir nasip ve saadet vardır´ dedi.

Ebu Bekir

´Düşmanlarınızla aranızda savaş nasıldır?´ diye sordu.

Mefrûk:

´Biz, düşmanla karşılaştığımızda, kızgın olmadıkça, çok sert ve sağlamız. Kızgın iken, düşmanla karşılaşmadıkça da, çok sert ve sağlamız.

Biz atlan evlatlara, silahları da sütlü sağmal develere üstün tutarız.

Yardımı da Allah´tan bekleriz!

Allah bazan bize, bazan da karşımızdakine yardım eder.

Herhalde sen Kureyşli kardeşsin?´ dedi.

Ebu Bekir

´Eğer size bir zâtın Resûlullah olarak kendisini halka arz ve takdim ettiği haberi erişmişse, işte o, şu zâttır!´ diyerek Resûlullahı gösterdi.

Mefrûk:

´Bize bu hususta bazı haberler erişmişti´ dedikten sonra, Resûlullah (a.s.)a dönüp:

´Ey Kureyşî kardeş! Sen insanları nelere davet ediyorsun?´ diye sorunca, Resûlullah (a.s.) gelip yanlarına

oturdu.

Ebu Bekir de, ayağa kalkarak, Resûlullah (a.s.)ı elbisesiyle gölgeledi.

Resûlullah (a.s.), Mefrûk´a:

´Ben sizi Allah´tan başka hiçbir ilah olmadığına, Allah´ın şeriksiz bir olduğuna, benim de Allah´ın Resûlü bulunduğuma şehadet etmeye;

Yüce Allah tarafından bana emrolunan şeyleri yerine getirinceye kadar beni barındırmaya, koru maya;

Bana yardımcı olmaya., davet ediyorum.

Çünkü, Kureyşliler Allah´ın emrine karşı koymuş, Allah´ın Resûlünü yalanlamış, bâtılı tutup haktan yüz çevirmiş bulunuyorlar.

Allah ki, herşeyden müstağnî, her türlü övülmeye lâyık olandır!´ buyurdu.

Mefrûk:

´Ey Kuneyşî kardeş! Sen daha nelere davet ediyorsun?´ diye sordu.

Resûlullah (a.s.), En´am sûresinin:

´De ki: ´Gelin! Üzerinize Rabbinizin neleri haram kıldığını ben okuyayım:

O´na hiçbir şeyi şerik koşmayın!

Babanıza, ananıza iyilikten ayrılmayın!

Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin!

Sizin de, onların da rızkını, Biz vereceğiz.

Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın!

(Meşru) bir hak terettüp etmedikçe, Allah´ın haram kıldığı cana kıymayın!

İşte, Allah size, aklınızı başınıza alasınız diye, bunları emretti.

Yetimin malına, rüşdüne erişinceye kadar, o en güzel olandan başka bir suretle yaklaşmayın!

Ölçüyü, tartıyı tam ve doğru tartın!

Biz, bir kimseye, gücünün yettiğinden başkasını teklif etmeyiz.

Söz söylediğiniz zaman (leh ve aleyhinde söyleyeceğiniz kimse) hısım bile olsa, adaleti gözetin!

Allah´ın ahdini (verdiğiniz sözü) yerine getirin!

İşte, Allah size, iyice düşünesiniz diye, bunları emretti.

Şüphe yok ki, (emrettiğim) bu (yol), benim dosdoğru yol umdur.

O halde, ona uyun!

Başka (aykırı) yollara tâbi olup gitmeyin!

(Aykırı yollar) sizi O´nun (Allah´ın) yolundan ayırır.

İşte, Allah size bunları emretti ki, (kötülüklerden) sakınasınız!" [mealindeki 151-153.] âyetlerini okudu.

Mefrûk:

´Ey Kureyşî kardeş! Sen daha nelere davet ediyorsun?

Vallahi, bunlar yeryüzü halkının kelamlarından değildir!

Eğer onların kelamlarından olsaydı, biz onu çok iyi tanırdık´ dedi.

Resûlullah (a.s.), Nahl sûresinin:

´Şüphesiz ki, Allah; adaleti, iyiliği, akrabaya (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder.

Taşkın kötülüklerden, münkerden (akıl ve şeriatın kötülüğüne hükmettiği şeylerden), zulüm ve tecebbürden nehyeder.

Size (bu suretle) öğüt verir ki, iyice dinleyip ve anlayıp tutasınız!´ [mealindeki 90.] âyetini okuyunca da, Mefrûk:

´Vallahi, ey Kureyşî kardeş! Sen beni ahlâkın en üstünlerine ve amellerin en güzellerine davet ettin!

Seni yalanlayan kavim sana iftira etmiş ve karşı koymuştur!´ dedi.

Hâni´ b. Kabîsa´nın da kendisinin sözüne ve görüşüne katılmasını istercesine:

´Buhârîi´ b. Kabîsa, bizim büyüğümüz ve din işleri başkanımızdır1 dedi.

Bunun üzerine, Hâni´ b. Kabîsa, Resûlullah (a.s.)a:

´Ey Kureyşî kardeş! Söylediklerini dinlemiş ve sözünü doğrulamış bulunuyorum.[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu
« Posted on: 19 Nisan 2024, 14:21:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu rüya tabiri,Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu mekke canlı, Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu kabe canlı yayın, Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu Üç boyutlu kuran oku Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu kuran ı kerim, Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu peygamber kıssaları,Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu ilitam ders soruları, Peygamberimiz a.sın Arap Kabilelerine Başvuruşu önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes