๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2010, 22:33:35



Konu Başlığı: Âs b. Vâilin Peygamberimiz a.s Aleyhindeki Konuşmaları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 30 Ocak 2010, 22:33:35
Âs b. Vâil´in Peygamberimiz (a.s.) Aleyhindeki Konuşmaları


Peygamberimiz (a.s.) bir gün Kâbe Mescidinden çıkarken, Mescidin Benî Sehm kapısı yanında, Kureyş müşriklerinden Âs b.Vâil ile karşılaştılar ve ayakta biraz konuştular. O sırada, Kureyş müşriklerinin ulularından bazıları, Mescidde topluca oturmakta idiler.

Yanlarına varınca, Âs b. Vâil´e:

"Kiminle durup konuşuyordun?" diye sordular.

Âs b.Vâil:

"Şu Ebterle konuşuyordum.[226]

Onun oğulları ölüp gitti, nesli kesildi![227]

Erkek çocuğu yaşamı yor. [228]

Artık onun kendisinin adı sanı anılmaz olur.[229]

Ondan sonra, siz de rahata erersiniz.[230]

Bırakın onu![231] Artık o bir ebter kişidir" dedi .[232]

Peygamberimiz (a.s.)ın İslâm devrinde Hz. Hatice´den doğan ve Abdullah ismi verilen ikin ci erkek çocuğu[233] da, dört yaşında bulunduğu sırada[234] vefat etmişti.[235]

Araplar; oğulları ve kızları bulunanlardan, oğulları ölüp kızları kalanlara "Ebter" adını takarlardı .[236]

Yüce Allah, indirdiği Kevser sûresinde şöyle buyurdu:

"Şüphe yok ki, Biz sana Kevser´i verdik!

Sen de, Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!

Sana buğzeden, kin besleyen (yok mu?) İşte asıl güdük (nesil ve zürriyeti kesik, her hayırdan uzak, adı sanı hayırla anılmayacak) olan, şüphesiz ki odur![237]

Kevser; Cennette bir nehrin adı olduğu gibi, Kur´ân, peygamberlik ve pek çok hayır., diye de tefsir edilmiştir.[238]



[226] Vahidi, Esbâbü´n-nüzûl, s. 306-307, Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 32, s. 132, Kurtubî, Tefsir, c. 20, s. 222, Hâzin, Tefsir, c. 4, s.417.

[227] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 4, s. 133, Ebu´l-Ferecİbn Cevzî, el-Vefa, c. 1, s. 655, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 288,Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 5, s. 307.

[228] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 405.

[229] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c.2, s. 34, Vahidi, Esbâbü´n-nüzûl, s. 307, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 132, Hâzin, c. 4, s. 417.

[230] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 34, Vahidi, s. 307, Fahru´r-Râzî, c. 32, s. 132.

[231] İbn İshak, İbn Hisam, c. 2, s. 34, Vahidî, s. 307, Hâzin, c. 4, s. 417.

[232] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 34, İbn Sa´d, c. 1, s. 133, Belâzurî, c. 1, s. 405, Vâhidî, s. 307, Ebu´l-Fenec, c. 2, s. 655, İbn Seyyid, c. 2, s. 288, Hâzin, c. 4, s. 417.

[233] İbn Sa´d, c. 1, s. 133, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 50, c. 4, s. 1818-19, İbn Asalar, Târih, c. 1, s. 293, Ebu´l-Ferec, c. 2, s.655, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 1 , s. 23, İbn Seyyid, c. 2, s. 288,

[234] İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, s. 39.

[235] İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, s. 39, Vâhidî, Esbâbü´n-nüzûl, s. 307.

[236] Kurtubî, Tefsir, c. 20, s. 222.

[237] Kevser 1-3.

[238] İbn Esîr, Nihâye, c. 4, s. 208.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/153-154.