Konu Başlığı: Âmir le Erbed in Peygamberimiz as a suikasta yeltenmeleri Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Mart 2010, 16:53:31 Âmir´le Erbed´in Peygamberimiz Aleyhisselama Suikasta Yeltenmeleri Peygamberimiz Aleyhisselam oturduğu sırada, Amir b. Tufeyl ile Erbed varıp Peygamberimiz Aleyhisselamın önüne oturdular. [78] Peygamberimiz Aleyhisselam, Âmir´in oturması için bir döşek, minder getirtti. [79] "Ey Âmir! Müslüman ol!" buyurdu. [80] Âmir b. Tufeyl: "Yâ Muhammedi Müslüman olursam bana ne olacak?" diye sordu. Peygamberimiz Aleyhisselam: "Müslümanların yararlandıkları şeylerden sen de yararlanacaksın. Onların mükellef bulundukları şeylerle sen de mükellef olacaksın" buyurdu. [81] Âmir b. Tufeyl: "Müslüman olursam, senden sonra bu işe beni memur edecek misin?" diye sordu. Peygamberimiz Aleyhisselam: "Bu, ne senin için, ne de kavmin için mümkün değildir.[82] Fakat, ben seni süvari kumandanı yapayım.[83] Çünkü, sen süvari adamsın!" buyurdu. [84] Âmir: "Ben zaten bugün Necd süvarilerinin başında bulunuyorum. [85] Ben sana üç şeyi teklif ediyor, seni şu üç şeyi seçmekte serbest bırakıyorum: Ya çöller halkı senin olur, şehir ve köyler halkı benim olur. Ya ben sana halife olurum. Ya da Gatafan halkından bin al atlı, bin de al kısraklı süvarilerle gelir, seninle savaşırım.[86] Vallahi, süvarileri, piyadeleri senin üzerine yığarım!" dedi. [87] Peygamberimiz Aleyhisselam: "Allah seni bunu yapmaktan men eder!" buyurdu. [88] Âmir, Erbed´le birlikte dönüp gidince, Peygamberimiz Aleyhisselam: "Allah´ım! Şunlara karşı bana yet! [89] Âmir b. Tufeyl´i istediğin şeyle-ki, o benim de istediğimdir-uğraştır (başımdan def et)! [90] Allah´ım! Benî Âmir´in kavmine doğru yolu göster!" diyerek dua etti. [91] Âmir b. Tufeyl, Erbed´e: "Yazıklar olsun sana ey Erbed! Sana emretmiş olduğum şey nerede kaldı? Vallahi, yeryüzünde kendim hakkında en çok korkup çekindiğim bir adam varsa, o da sendin! Vallahi, bugünden sonra hiçbir zaman senden korkar değilim!" dedi. Erbed: "Hakkımda hüküm vermekte acele etme! [92] Vallahi, onun hakkında bana emretmiş olduğun şeyi yerine getirmeye kaç defa davrandımsa, her defasında ya onunla benim arama sen girdin! Arada senden başkasını göremedim! Kılıçla sana mı vuraydım?! [93] Yahut, onunla benim arama demir bir sur gerildiğini gördüm ! [94] Yahut, kılıcımın kınına el attığımda sanki elim kuruyup kaldı, elimi kımıldatamadım! [95] Ya da, kılıcımı sıyırmak istediğim zaman, puğur bir devenin önümde ağzını açıp bana doğru yöneldiğini gördüm! Vallahi, ona kılıcımı sıyıramadım, başımı yutar diye korktum!" dedi. [96] [78] Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 207, Ebu´l-Fidâ, Sîre, c. 4, s. 114. [79] Ebu´l-Ferec İtan Cevzf, Vefa, c. 2, s. 756, Halebî, c. 3, s. 246. [80] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 5, s. 321, Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 756, Zehebî, Megâzî, s. 563, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 57. [81] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 1 , s. 310, Ebu Nuaym, Delâilü´n-nübüvve, c. 1, s. 207. [82] İbn Sa´d, c. 1 , s. 310, Ebu Nuaym, c. 1, s. 207, E bu´l-Fidâ, c. 4, s. 59, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 57, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 3, s. 246, Zürkânf, Mevâhibü´l-ledünniye Şerhi, c. 4, s. 11. [83] İbn Sa´d, c. 1, s. 310, Ebu Nuaym , c. 1, s. 207, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 59, İbn Haldun, c. 2,ks. 2, s. 58. [84] İbn Sa´d, c. 1, s. 310, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 58. [85] Ebu Nuaym, c. 1, s. 207, E bu´l-Fidâ, c. 4, s. 59. [86] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 42, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 5, s. 320, Zehebî, Megâzî, s. 564, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 58. [87] İbn İshak.c. 4, s. 214, İbn Sa´d, c. 1 ,s. 310, Taberî, c. 3, s. 165, Ebu Nuaym, c. 1, s. 207,Beyhakî, c. 5, s. 321, İbn Seyyid, c. 2, s. 232, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 57. [88] Ebu Nuaym, c.1, s. 207, Halebî, c. 3, s. 246. [89] İbn Sa´d, c. 1,s.31O. [90] Ebu´l-Ferec, c. 2, s. 756, Halebî, c. 3, s. 247, Zürkânf, c. 4, s. 11. [91] İbn Sa´d, c. 1, s. 310, Beyhakî, c. 5, s. 321, Ebu´l-Ferec, c. 3, s. 756, Zehebî, s. 563, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 57, Zürkânf, c. 4, s. 11. [92] 91 . Taberî, Târîh, c. 3, s. 166, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 5, s. 319, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 57, İbn Kayyım, c. 3, s. 35, Halebî, c. 3, s. 247, Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 4, s. 11. [93] Taberî, c. 3, s. 166, Beyhakî, c. 5, s. 31 9, Zehebî, s. 564, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 57, İbn Kayyım, c. 3, s. 35, Halebî, c. 3, s. 247. [94] Süheylf, c. 7, s. 438. [95] Beyhakî, c. 5, s. 319, E bu´l-Fidâ, c. 4, s. 60, Halebî, c. 3, s. 247, Zürkânf, c. 4, s. 11. [96] Beyhakî, c. 5, s. 319, Halebî, c. 3, s. 247, Zürkânf, c. 4, s. 11-12. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/483-485. |