๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Tarihi => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 05 Şubat 2010, 13:36:39



Konu Başlığı: Abdullah b. Cahşa Verilen Emir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Şubat 2010, 13:36:39
Abdullah b. Cahş´a Verilen Emir  



Peygamberimiz (a.s.), Abdullah b. Cahş´a, iki gün gitmedikçe mektubu açmamasını, açtığı zaman da onda buyurulana göre hareket etmesini ve arkadaşlarından hiçbirini de kendisiyle birlikte harekete zoriamamasını emir buyurdu.[180]

Abdullah b. Cahş, Medine´den yola çıkacağı zaman da:

"Yâ Rasûlallan! Hangi taraftan gideyim?" diye sordu.[181]

Peygamberimiz (a.s.):

"Necdiyye yolunu tut![182] Kuyuya yönel!" buyurdu.

Abdullah b. Cahş, İbn Dumeyre kuyusuna eriştiği ve mektubu açıp baktığı zaman,[183] onda şöyle yazıldığını gördü:

"B ismillâhirrahmânirrahîm.

Emmâ ba´d:[184]

Benim bu mektubuma bakınca, yürümeye devam et! Mekke ile Taif arasındaki Nahle´ye in ve orada Kureyşîleri gözetle!

Onlar hakkında edineceğin haberleri bize bildir!"

Abdullah b. Cahş:

"İşittim ve buyruğuna boyun eğdim!" dedikten sonra, arkadaşlarına:

"Resûlullah (a.s.), bana Nahle´ye kadaryürüyüp gitmemi ve orada Kureyşîleri gözetlememi ve onlar hakkında edineceğim haberleri kendisine götürmemi emr ve bu yolda sizden herhangi bir kim­seyi zorlamaktan da beni nehy buyuruyor.

O halde, sizden herkim şehitlik ister ve onu arzularsa, benimle gitsin. Kim de bundan hoşlanmazsa, geri dönsün!

Ben, Resûlullah (a.s.)ın buyruğunu yerine getiriciyim" dedi ve yürüdü.

Arkadaşları da onunla birlikte yürüdüler. Arkadaşlarından hiçbiri ondan geri kalmadı. Abdullah b. Cahş arkadaşlarıyla birlikte Hicaz üzerinden Medine´ye kadar ilerleyip Buhran´a vardılar.

O sırada Sa´d b. Ebi Vakkas´la Utbe b. Gazvan nöbetle bindikleri develerini kaybettiler, onu aramak için geri kaldılar.[185]

Orada iki gün oyalandılar, arkadaşlarının arkasından gittilerse de buluşamadılar.[186]

Abdullah b. Cahş ile yanındaki arkadaşları ise Nahleye kadar ilerleyip oraya indiler.

Orada, Kureyşîlere ait, kuru üzüm ve deri gibi ticaret malları yüklü bir kervana rastladılar ki; müşrik­lerden Amr b. Hadramî, Osman b. Abdullah b. MugiYe ve kardeşi Nevfel b. Mugîre ile Hişam b. Mugîre´nin azadlısı Hakem b. Keysan bu kervanda bulunuyorlardı.[187]

Kervan Taiften gelip orada konaklamıştı.[188]

Kervandaki müşrikler, Müslümanların yakınlarına indiklerini görünce, korktular.

Fakat, Ükkâşe b. Mıhsan´ın başını tıraş etmiş olduğunu görünce de:

"Bunlar umrecilerdir, bunlardan size bir zarar gelmez!" dediler.[189]

Kervan halkı yüklerini çözüp develerini saldılar, yemek yapmaya da başladılar.[190] Mücahidler ker­van hakkında kendi aralarında görüştüler, konuştular.

Gün, Recep ayının son günü idi.

"Vallahi, eğer bunları bu gece bırakırsanız, Harem´e girerler ve kendilerini bununla korurlar.

Eğer onları bu gece öldürürseniz, muhakkak, Haram olan ayda öldürmüş olursunuz!" dediler, tered­düde düştüler, onların üzerine yürümekten çekindiler.[191]

İçlerinden birisi:

"Biz bugün haram olan aydan mıdır, değil midir; pek bilemiyoruz"

Başka birisi ise:

"Biz bugünün haram olan aydan başka bir gün olduğunu bilmiyoruz! Onu helalleştirmeyi uygun görmeyiz!" dedi.[192]


[180] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 252, Vâkıdî, c. 1, s. 13, Yâkubî, Târih, c. 2, s. 69, Tabeıî, c. 2, s. 262, İbn Hişâm, Cevâmiu´s-Sîre, s. 104, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 113, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 227, Zehebî, Megâzî, s. 29, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2,s.18.

[181] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 13.

[182] Vâkidi, Megâzî, c. 1, s. 13, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 371, 372.

[183] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 13.

[184] Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 1, s. 365.

[185] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre.c. 2, s. 252,253, Yâkubî, Târîh.c. 2, s. 69,70, Taberî.Târîh, c. 2, s. 262, İbn Hazm, Cevâmiu´s- Sîre, s. 104,105, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 113,114, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 227, Zehebî, Megâzî, s. 29, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâyeve´n-nihâye, c. 3, s. 248-249, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 18.

[186] Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 17, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 11 .

[187] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 253, Vâkıdî, c.1, s. 14, Yâkubî, c. 2, s. 70, Taberî, c. 2, s. 262, 263, İbn Hazm, s. 105, İbn Esîr, c. 2, s. 114, İbn Seyyid, c. 1, s. 228, Zehebî, s. 29,30, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 249, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 18.

[188] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 16, İbn Sa´d, t 2, s. 11.

[189] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 253, Vâkıdî, c. 1, s. 14, İbn Sa´d, c. 2, s. 10, Taberî, c. 2, s. 263, İbn Esîr, c. 2, s. 114, Zehebî s. 29, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 249.

[190] Vâkıdî, c. 1,s.14, İbn Sa´d, c. 2, s. 10.

[191] İbn İshak İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 253, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 14, Taberî, Târih, c. 2, s. 263, İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre,s. 105, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 114, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 1, s. 228, Zehebî, Megâzî, s. 29, İbn Haldun, Târîh, c. 2, ks. 2, s. 18.

[192] Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 14.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/203-205.