> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > İslam Peygamberi > Resulullah a.s ın özel hayatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Resulullah a.s ın özel hayatı  (Okunma Sayısı 1290 defa)
13 Ocak 2011, 11:44:48
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 13 Ocak 2011, 11:44:48 »



Resulullah (AS)’ın Özel Hayatı


1076. Çalışmamızın buraya kadar olan kısmında, Araplar arasından çıkmış bir peygamber olarak Muhammed (AS)’in toplum içindeki hal ve hareketlerinden genel anlamda bahsetmiş ve cemiyet insanı olarak sahip olduğu özellikleri gözler önüne sermiş bulunuyoruz. Artık kitabımızın bundan sonraki sayfalarını rahatlıkla onun kişisel hayatıyla ilgili farklı konulara tahsis edebiliriz: ne yiyip içtiği, nasıl giyindiği, çevresindeki arkadaşları ve kendisini ziyarete gelen insanlarla nasıl ve neler konuştuğu vb. gibi. Bu konuda elimizde bol miktarda malzeme mevcut olup, klasik yazarlar bu konularda ciltler dolusu eser kaleme almışlardır. Ancak, Resulullah (AS)’ın hayatıyla ilgili dikkatimizi çekmesi gereken en temel konu, onun aile hayatıdır.

1077. Muhammed (AS)’den şöyle bir hadis nakledilir:

           “Şu dünya hayatından bana kadınlar ve güzel koku hoş gösterildi; bununla beraber, namaz kılmak gözümün nûru (gönlümün neş’esi)’dur.”1

           Bu söz, İslâm Peygamberinin kişiliğini ortaya koyması bakımından oldukça dikkat çekicidir. Bu hadis bir yandan insanın elinin altında bulunan tüm nimetlerde bir âhenk sağlayarak hem ruhu ve hem de bedeni kapsamakta, öte yandan bize, Muhammed (AS)’in kendisine tâbi olup onun yolundan giden müminlere, orta halli bir insan için uygulanabilecek, hayata dair geçerli bir örnek verme kaygısı taşıdığını göstermektedir. Öyle görünüyor ki, Allah’ın Elçisi olan bir kimse, vasat bir insan için asla geçerli bir örnek oluşturmayacak olan, tamamen zühd ve takvaya dayalı insanüstü bir hayat sürmek gerektiği görüşünü hiçbir zaman savunmamıştır. Bu nedenle, Resulullah (AS) Muhammed (AS):

           “Düşmanınızı seviniz!”

           demediği gibi, böyle yapanlara da karşı çıkmamakta; ancak:

           “(Düşmanınıza), onun size vermiş olduğu zarar kadar (daha fazla değil) bir zarar veriniz; aksi halde, bağışlayacak olursanız., Allah size bunun mükâfatını verecektir,”

           buyurmaktadır. Bu tavsiye, Kur’an’da bir çok kez yinelenmektedir. Başka bir ifadeyle, Resulullah (AS), gerek toplum hayatında gerekse manevî hayatında dosdoğru olan bir insan için gerekli “asgarî davranış” biçimini göstermekte, ancak, eğer istiyor ve elinden geliyorsa iyilik istikametinde gerekli asgarî davranış sınırını aşmaya çalışmayı bireyin kendisine bırakmaktadır. Kur’an’da da geçen aşağıdaki dua, İslâm düşüncesinin insan davranışlarıyla ilgili en belirgin özelliklerini mükemmel bir biçimde özetleyerek bize sunmaktadır:

           “Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da güzellik ve iyilik ver, Öteki Dünyada da iyilik ve güzellik ver! Ve bizi Cehennem azabından koru!”2

           Muhammed (AS) bütün hayatı boyunca bizzat bu gerçeğin ideal bir örneği olmak, öğrettiği ve başkalarının da yapmasını istediği şeylerin yaşanan bir örneğini ortaya koymak istiyordu. Onun her hareket ve davranışı, her sözü İslâm toplumu için hukukî bir kural olduğundan, Resulullah (AS), istese bile, kendiliğinden daha fazla kural koyamazdı. Kur’an’ın bu konudaki görüşü gayet açık ve nettir:

           “Andolsun ki Resulullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar için güzel bir örnektir.”3

           Bu ilâhî buyruk, istisnasız bütün Müslümanları kapsamaktadır; şayet Muhammed (AS) beşerî alemde hoş ve güzel olan şeyleri hor görüp küçümseyerek, bunlardan uzak bir melek hayatı sürdürmeyi tercih etseydi, Kur’an’daki bu buyruğun hiçbir hükmü kalmazdı.

1078. Muhammed (AS)’in özel hayatıyla ilgili en hassas konu, hiç kuşku yok ki onun çok kadınla evlenmiş olmasıdır. Bu sorunun çok farklı boyutları vardır.

1079. Müslümanlar için izlenmesi gereken örneğin, evlenmemiş bir bekârın hayatı olduğu kabul edilemez: Böyle bir hayat, insan neslinin sonu olacağı gibi, bu, insanın doğasına da aykırıdır. İslâm, kadınların çok erkekle evlenmesini (polyandrie) yasaklamıştır; ve bildiğimiz kadarıyla Resulullah (AS) zamanındaki Arabistan’da böyle bir âdet yoktu. Muhammed (AS) çok sayıda hanımla evlenmiş ve aşağıda göreceğimiz gibi, bazı koşullarda, Müslümanların çok kadınla evlenmelerine izin vermiştir. Bekâr kalmak yasaklanmamıştır; ancak her türlü zina, fuhuş ve eşcinsellik kesinlikle yasaklanmıştır. Tek hanımla evliliğe (monogami) gelince: Kur’an, karı-koca ilişkilerinde gözetilmesi gereken adalete daha uygun olduğunu beyan ederek, bunu açıkça teşvik etmektedir. Ne var ki çok kadınla evlilik, sadece yapılmasına izin verilen (mübah) bir şeydir. Acaba İslâm’da durum niçin böyle olmuştur? Şimdi bunu daha yakından görmeye çalışalım:

1080. Canlıların biyolojik yapısı bu sorunu çözümleyecek gibi görünmemektedir. İnsanlardan çok farklı yapıdaki bitkileri bir kenara koyarsak, hattâ hayvanlar âleminde bile bu konuda benzer ve tekdüze bir kural bulunmadığını görürüz. Bütün hayvan türleri arasında, içinde bulundukları koşullar bakımından büyük farklılıklar göze çarpar. Bunlar arasında, hiç bir kural gözetmeyen serbest bir cinsel hayat sürenler olduğu gibi, çok dişi ile veya tek dişi ile hayatlarını sürdürenler de vardır. Kuşlar aleminde bile tekdüze bir cinsel hayata rastlayamayız. İnsan fizyolojisine en yakın çeşitli maymun cinsleri de bu bağlamda olağanüstü çeşitliliğe sahiptirler.

1081. Muhtemelen doğa koşulları, canlıların sürdürdüğü yaşam biçimleri üzerinde etkili olmaktadır. Nitekim, söylentiye göre her doğumda biri kız, diğeri erkek ikiz çocukları dünyaya gelen Âdem ve Havva çifti, insan soyunun devamı için şayet bir batında doğan ikiz kardeşlerin kendi aralarında evlenmelerine imkân tanısalardı, insan nesli, sürekli olarak biri kız diğeri erkek ikiz çocuklar dünyaya getirmek durumunda olacaktı. Yine büyük bir olasılıkla, böyle bir durum, ilk çiftin soyundan türeyecek olan kuşaklarda her türlü zihinsel gelişmeyi engelleyecekti.4 Kısacası, biyolojik yapıyla ilgili özelliklerin incelenmesi, bize bu sorunla ilgili makul çözümler sunmaktan yoksun gibi gözükmektedir.

1082. Tarih boyunca hemen bütün devirlerde, en azından toplumun bazı sınıflarına mensup insanlar arasında çok kadınla evliliğin (poligami) uygulandığı görülür. Kendilerine kutsal kitap gönderilen toplumlarda, İbrahim, Musa, Davut, Süleyman başta olmak üzere bütün peygamberlerin, poligam bir evlilik hayatı sürdükleri anlaşılmaktadır. Matta İncili’nde (25: 112) geçen “on karılı koca” hikâyesi pek meşhurdur. Aralarında Martin Luther’in de bulunduğu, Hıristiyanlık üzerine araştırma yapan uzmanların bir bölümü, bu hikâyeyi esas alarak, İsa (AS)’nın hiçbir zaman çokeşliliği yasaklamadığı sonucunu çıkarmışlardır (bk. Dictionnaire de la Bible, “Polygamie” maddesi).

1083. Toplumsal yaklaşımlar bu konuda daha belirleyici gibi gözükmektedir. Eski Yunan ve Romanın da içinde bulunduğu Antik dönemde meydana gelen savaşlarda, her zaman ve her yerde kadınlara erkeklerden daha çok saygı gösterilmiştir. Üstelik ganimetler, ele geçirilen mal ve eşyayla birlikte, büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu esirlerden meydana geliyordu. Bu durum doğal olarak nikâhsız birliktelik (cariyelik) ve çokeşlilik ile sonuçlanıyordu. Nedenler ortadan kaldırıldığında sonuçlar da kendiliğinden yok olacaktır. Toplama kampları ya da zorunlu çalıştırma biçimleri altında ulusallaştırılmış ya da kamusal kölelik uygulaması halen varlığını sürdürmekle birlikte, Allah’a şükürler olsun ki çokeşlilik veya cariyeliği doğuran nedenlerden biri olan özel kölelik sistemi, bugün artık fiilen ortadan kalkmıştır. Savaşlar günümüzde de vardır. Ancak kullanılan modern silâhlar iki farklı cins arasında ayrım gözetmemekte, öte yandan kadınlara düzenli asker olarak ordu saflarında sıkça rastlanmaktadır. Bu ise, her iki cins arasında sayı farkını ortaya çıkaran ikinci nedenin de kaybolup gitmekte olduğu anlamına gelmektedir. Çokeşliliğin sürüp gitmesindeki en büyük etken olan servet dağılımındaki eşitsizlik, artık kapitalist ülkelerde bile yürürlüğe konan toplumsal yasalar sayesinde bugün azalmaya yüz tutmuştur. Başka bir deyişle, suiistimal kaynakları, en azından günümüz dünyasının büyük bir bölümünde azalma eğilimi göstermektedir.

1084. Ancak şu kadarı var ki, kimi durumlarda birden fazla kadınla evlenme zorunluluğu, ideal bir toplum oluşturuncaya dek varlığını sürdürecektir. Burada, zevcenin müzmin ve devamlı bir hastalığa yakalanması gibi anormal durum ve koşulları kastediyoruz: Bu durumda onu boşayıp aile dışına atmak, ikinci bir hanımın eve getirilmesinden daha acıklı durumlara yol açacaktır. Bunun dışında, insanın öngörülerini aşan birçok durum daha söz konusu olabilir.

1085. Muhammed (AS)’in ortaya koyduğu İslâm hukukunda kadın, nikâh akdi ile hayatını bir erkekle birleştirmeye razı olurken, erkeğinkiyle eşit bireysel bir özgürlük ve bağımsızlığa sahiptir. Bu durumda, nikâh akdi yapılırken çokeşli bir evliliğe razı olup olmaması tamamen o kadına bağlıdır. Muhammed (AS), evliliği, her türlü koşula imkân veren, tarafların karşılıklı serbest irâde ve rızâlarıyla gerçekleşecek normal bir hukuksal işlem haline getirmiştir. Kendisine evlenme önerisinde bulunulan kadın, evinde zaten başka bir kadın olan bir erkeğin bu önerisini reddetme hakkına sahip olmakla kalmayıp, nikâh kıyıldığı sırada nişanlısına, gayet haklı olarak, evlilikleri boyunca sadece kendisi ile nikâhlı kalacağı ya da boşanma hakkını kadının kendisine ya da bir hakeme bırakması koşulunu ya da bir başka şartı öne sürebilir. Aynı zamanda kadın, bu ayrıcalıkların hiçbirini istememe hakkına da sahiptir. Böylece, Müslüman kadının, sadece tek evliliğe dayalı bir aile hayatı sürmekten başka seçeneği olmayan Batılı hemcinsinden daha fazla haklara sahip kılındığı görülmektedir. Unutmamak gerekir ki, bireysel tabiatlar ve olanaklar birbirinden çok farklıdır: ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Resulullah a.s ın özel hayatı
« Posted on: 28 Mart 2024, 17:44:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Resulullah a.s ın özel hayatı rüya tabiri,Resulullah a.s ın özel hayatı mekke canlı, Resulullah a.s ın özel hayatı kabe canlı yayın, Resulullah a.s ın özel hayatı Üç boyutlu kuran oku Resulullah a.s ın özel hayatı kuran ı kerim, Resulullah a.s ın özel hayatı peygamber kıssaları,Resulullah a.s ın özel hayatı ilitam ders soruları, Resulullah a.s ın özel hayatıönlisans arapça,
Logged
11 Nisan 2016, 05:26:35
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 11 Nisan 2016, 05:26:35 »

Esselamu aleykum.Peygamber efendimiz ozel yaşamında allahin istedgi ölçüde yasamis dini butun bir sekilde ibadetlerini yapmis guzel ahlaki ile herkese ornek olmustur.Gerek hanimalrina karsi tutumu gerekse insanlarla hitabi ile bizlere ornek olmustur.Rabbim bizleri hayatiniza yon verirken peygamber efendimizi ornek alan ve onun yolunda giden kullardan eylesin inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes