๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Peygamberi => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 12 Ocak 2011, 06:50:31



Konu Başlığı: Kamu erkine boyun eğme ve ulusal dayanışma
Gönderen: Hadice üzerinde 12 Ocak 2011, 06:50:31
Kamu Erkine Boyun Eğme ve Ulusal Dayanışma

1460. Biat yemini bizi kamu erkine itaat etmeye yöneltir: Kimsenin kimseye boyun eğmediği anarşi durumu, devletin örgütleriyle ve bundan ortaya çıkacak olan karşılıklı işbirliğinin sağlayacağı nimetlerle bağdaşmaz. Önemli bir ayette, Kur’an, Müslümanların başkanlarına itaat etmelerini bildirmektedir.

           “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan ülülemre (yöneticilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz –Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Resul’e götürün (onların talimatına göre çözümleyin); bu hem hayırlı, hem de sonuç bakımından daha güzeldir.”371

1461. Aynı surenin 83. ayetinde de, söz tekrar Müslümanlar arasında iktidarı elinde bulunduranlara getirilmekte ve birlik, dayanışma ve itaatin sağlayacağı yararlar zikredilmektedir.

1462. Resulullah (AS)’a itaat üzerinde doğal olarak ısrarla durulmaktadır. Kur’an kimi ayetlerde bu isteğin nedenlerini şöyle sıralar:

a) “Allah’a ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de, sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”372

b) “(…) Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasaklamışsa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.”373

c) “Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”374

1463. Şu ayet daha da önemlidir:

d) (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı; o, arzusuna göre de konuşmaz. O (bildirdiği şeyler) vahy edilenden başkası değildir.”375

1464. Bu sonuncu ayet, İslâm hukuku ile ilgili olarak çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu konuya ilerde tekrar döneceğiz.

1465. Devlet başkanlarının tebaalarına karşı görevleriyle ilgili olarak, onların da tebaaları gibi ortak yasalara tâbi olduklarını hatırlatmak yeterlidir. Bir kimse, sadece üstün biri olduğu için değil, bilgeliği ve hikmet sahibi olması nedeniyle ve ayrıca toplumun genelinin hayrına bazı üstün meziyetlere sahip olduğu için başkan seçilir. Allah’a itaatsizliği gerektirecek hiçbir konuda ona itaat edilemez. Peygamberlerin sorumlulukları üzerinde ısrarla durulması ve bizzat Muhammed (AS)’in ilâhî buyruklara titizlikle itaat etmek zorunda oluşunun başka bir açıklaması olamaz. Konu ile ilgili olarak aklımıza şu ayetler geliyor:

a)  “Elbette kendilerine Peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz.”376

b) “İşte bunun için sen (Ey Peygamber, tevhide) davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah’ın indirdiği Kitab’a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O’nadır.”377


371 Ebû Dâvûd, 19: 23.

372 İbn Hişâm, s. 551.

373 A.g.e., s. 419.

374 A.g.e., s. 416.

375 A.g.e., s. 422.

376 A.g.e., s. 415-16.

377 El-Vesâ’ik adlı kitabım, Nº 160.