> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > İslam Peygamberi > Hukuksal kavramların gelişmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hukuksal kavramların gelişmesi  (Okunma Sayısı 692 defa)
11 Ocak 2011, 11:34:21
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 11 Ocak 2011, 11:34:21 »



Hukuksal Kavramların Gelişmesi


1550. Muhammed (AS)’in, Medine Şehir-devletini kurduğu zaman ümmetini yazılı bir anayasa ile de teçhiz ettiğini daha önce belirtmiştik. Aynı şekilde, insan eylemlerinin temelinde yatan “niyet” kavramını da ona borçluyuz. Babilliler kendi uygarlıklarının doruğuna eriştiklerinde (Hammurabi yasalarının 116, 210 ve 230. maddelerinde olduğu gibi), sanığa uygulanacak olan kısas maddesinin sadece kurbanın hayatını ya da organlarını tazmin etmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda mağdurla ilgili her konuya uygulanabileceği sonucuna varmışlardı: Sığıra karşı sığır ve kız çocuğuna karşı kız gibi. Bu son durumda, şayet katil, birinin kızını öldürmüş ise, yasa gereği katil yerine onun kızının öldürülmesi gerekiyordu. İbrahim (AS) aslen Babilli idi. Kendi doğduğu ülkede uygulanmakta olan bu tür bir kısas yasasında bazı değişiklikler yapılması önerisinde bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Ancak İbrahim (AS)’in neslinden gelen biri bize, kısas konusunda daha insancıl bir izlenim bırakmıştır. Daha emin olabilmek için, Hammurabi kanunlarının 196, 197 ve 200. maddeleri ile “kız çocuğuna karşılık kız çocuğu”ndan hiç bahsedilmeyen Tevrat’ı (Levililer, XXIV, 17 vd.) karşılaştıralım. İslâm ise, kısasın şiddetini daha da azaltmıştır: Önce, kasıtlı olarak yapılmış fiiller ile istenmeden ortaya çıkan hareketler gayet açık bir biçimde birbirinden ayırt edilmiştir (Bu ayrım, Resulullah’ın Veda Haccı sırasında irât ettiği hutbe’de açıkça göze çarpmaktadır). Muhammed (AS):

           “Ameller (fiil ve eylemler) niyetlere göredir.”453

           şeklindeki meşhur hadisinde olduğu gibi, özellikle niyet üzerinde durmaktadır. Daha sonra ise, kısas cezası para cezasına (diyet) dönüştürülerek sanığın hayatının bağışlanması, ya da bir uzvun zarara uğraması halinde, belirli bir tazminat ödenmesi (bunun karşılığı Arabistan’da bir deve kurban etmekti) imkânı getirildi. Yemen valisi Amr ibn Hazm görev yerine giderken kendisine verilen talimatlar konusunda bu hususa değinmiştik.

1551. Mahkeme ve hakimlere tanınan özgürlük, Kur’an emriyle iyice pekiştirilmiştir:

           “Kuşkusuz Allah, adaleti ve iyiliği emreder.”454

           Burada ifade edilmek istenen şey, kitâbî ve körü körüne bir adalet yerine, İslâm Hukuku açısından hakkaniyet ölçülerinin aranıyor olmasıdır. Sorumluluk kişisel bir nitelik kazanmıştır. Kur’an’da sıkça tekrarlandığı gibi,  suçlunun yerine vekil biri cezalandırılamaz:

           “Hiçbir nefis bir başkasının yükünü çekemez.”455

           Şüpheli durumlarda sanığın lehine karar verilmelidir. Nitekim Resulullah (AS)’ın şu hadisleri de buna işaret etmektedir:

           “Şüpheli bir durum varsa cezayı kaldırınız.”456

           “(Kesin delil bulunmaması halinde) mümkün olduğu kadar Müslümanlara uygulanacak cezaları kaldırınız: Cezaya çarptırılmama ihtimali varsa, (sanığı) serbest bırakınız. Zira bir Başkanın yanlışlıkla cezalandırmaktansa, yanlışlıkla affetmesi daha hayırlıdır.”457

1552. Kişisel sorumluluğun bir başka yönü ise, erkek ya da kadın, hür ya da köle olsun, her bireyin kendi yaptığı suçun cezasını çekmesidir. Örneğin İslâm, bir cariyenin, efendisinden hâmile kaldığı çocuğunu satmasına izin vermez;458 zira çocuklu bir cariye (umm-u veled), eğer efendisi daha önce kendisini azat etmemişse, onun ölümünden sonra bu çocuk nedeniyle onun nikâhlı hanımı sayılır ve otomatik olarak hürriyetini elde eder. Sahibinin bir kusurundan dolayı bir kölenin cezalandırılması ya da kocasının işlediği bir suç dolayısıyla karısının cezalandırılması da söz konusu değildir; ancak burada köleler lehine bir istisna vardır. Şöyle ki: Eğer köleler bir zarara yol açarak bir para cezasına çarptırılırlarsa, sahibi olan kişi bu cezayı ödemekle yükümlüdür; zira kölelerin, ilke olarak kişisel ve bağımsız bir mülkleri yoktur.

1553. Daha önce, gerek Araplar ve gerekse Yahudiler arasında, sorumluluk taşıma bakımından bir eşitsizlik vardı: Güçlü kabileler, kan diyeti gibi örf ve âdetle belirlenmiş tazminatların ancak yarısını öderlerdi. Muhammed (AS) bu âdeti de yürürlükten kaldırmıştır (bk. yukarıda § 958).

1554. Bir başka önemli yenilik de, Muhammed (AS)’in “insanlar dışında kalan bütün varlıkların her türlü sorumluluktan muaf olduklarını açıklaması olmuştur. XIX. Yüzyıl ortalarında ilan edilen Judicature Act yürürlüğe konuluncaya kadar, İngiltere mahkemeleri, eğer bir kimsenin ölümüne neden olmuşlarsa, arabaları, ağaçları, duvarları, gemileri, hayvanları vs. “ölüm cezasına” çarptırıyorlardı.459 Araplar arasında İslâm’dan önceki uygulamalar ve Muhammed (AS)’in getirmiş olduğu değişiklikler konusunda Ebû Yûsuf’a başvuralım:

           “Câhiliye dönemindeki Arapların uygulamalarına göre, eğer bir kimse (herhangi birine ait) bir kuyuya düşerek ölse, bu kuyunun mülkiyeti ölen kişinin kan diyeti olarak varislerine geçiyordu. Şayet bir hayvan bir kimseyi öldürecek olsa, o hayvan kan diyeti oluyordu; eğer bir maden ocağı birinin ölümüne yol açsa, o maden ocağı da o kişinin kan diyeti oluyordu. Bu durumdan Resulullah (AS)’a bahsedilince şöyle cevap verdi: ‘Konuşamayanlar (hayvanlar) muaftırlar, maden ocağı muaftır, kuyu muaftır.”460


453 Suheyli, II, 226; Buhârî’den naklen; İbn Hişâm, s. 741.

454 İbn Hişâm, s. 740.

455 Taberî, I, 1531.

456 İbn Hişâm, s. 741.

457 Buhârî, 64: 37, Nº 28; İbn Kesîr, Bidâye, IV, 173.

458 İbn Hişâm, s. 742-43.

459 Taberî, I, 1542.

460 İbn Hişâm, s. 745; Makrızî, I, 289.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hukuksal kavramların gelişmesi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 14:33:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hukuksal kavramların gelişmesi rüya tabiri,Hukuksal kavramların gelişmesi mekke canlı, Hukuksal kavramların gelişmesi kabe canlı yayın, Hukuksal kavramların gelişmesi Üç boyutlu kuran oku Hukuksal kavramların gelişmesi kuran ı kerim, Hukuksal kavramların gelişmesi peygamber kıssaları,Hukuksal kavramların gelişmesi ilitam ders soruları, Hukuksal kavramların gelişmesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes