๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Peygamberi => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 13 Ocak 2011, 07:21:35



Konu Başlığı: Hicretten önce
Gönderen: Hadice üzerinde 13 Ocak 2011, 07:21:35
Hicretten Önce


1235. Bu, İslâm’ı kabul edenlerin işkence ve eziyetlere maruz kaldığı ve az sayıda kimsenin yeni hareketi benimsediği bir dönemdir. Ancak bu dönemden itibaren, sürdürdüğü eğitim-öğretim politikasında Resulullah (AS)’ı canlandırıp kendisini yüreklendiren bir ruhun ortaya çıktığını görüyoruz.

1236. Bilindiği gibi Muhammed (AS), bir yetim olarak büyüdüğü için, okuma-yazma öğrenme şansı olmamıştı.174 Yine kendisine indirilen ilk ayetlerin “oku!” emri ile başlaması ve bu ayetlerde bütün ilimlerin temel öğesi olarak kalem’e övgüde bulunulması göz ardı edilemez.175 Muhammed (AS)’in ifadesiyle:

           “Allah’ın ilk yarattığı şey, kalem olmuştur.”176

1237. Şurası dikkati çekicidir ki, ilmin araştırılmasını emreden ya da çeşitli vesilelerle ilim konusuna değinen ayetlerin neredeyse tamamı, Hicretten önce Mekke devrinde nazil olmuşlardır. Buna karşılık, Kur’ân’ın Medine döneminde inen ayetleri ise eylem ve icraattan bahsetmektedirler. Aşağıda Mekke dönemine ait bazı ayetlerin meâlleri verilmiştir:

           “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer: 39/9)

           “… Size ancak az bir bilgi verilmiştir.” (İsrâ: 17/85)

           “… ve şöyle de: Rabbim! Benim ilmimi artır!”(Tâhâ: 20/114)

           “Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah’ın sözleri (yazmakla) bitmez. Kuşkusuz Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir.” (Lokman: 31/27)

           “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.” (Nahl: 16/ 43)

           “Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına and olsun ki!” (Kalem: 68/1)

1238. Yukarda naklettiğimiz ilk ayetin dışında, Kur’ân’da bu konuyla ilgili daha birçok ayet bulunmaktadır.

1239. İlâhî bir mesaj getiren bir peygamberin yegâne görevi, gönderildiği toplumu eğitmektir. Kur’ân bu konuya değişik vesilelerle temas etmektedir:

           “Hani İbrahim, İsmail ile birlikte Beytullah’ın temellerini yükselttiği zaman (şöyle dua etmişlerdi): Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur, şüphesiz sen hakkıyla işiten ve bilensin! Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbelerimizi kabul et; zira tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitab’ı ve Hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder…” (Bakara: 2/127-129).

           “Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitab’ı ve Hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Âl-i İmrân: 3/164; bk. Cum’a: 62/2)

1240. Allah’ın ayetleri, buyrukları ve hikmeti, her iki dünyada da insanın hayrını ve iyiliğini amaçlamaktadır.

1241. Hicretten önce 2. yıl gibi henüz daha işin başında bulunulduğu bir dönemde, Medine’den gelen bir takım kimseler Mekke’de kaldıkları kısa süre içerisinde İslâm davasına katılmak üzere bir araya gelmişler ve Muhammed (AS), yanlarına Kur’ân’ı ve İslâm’ın ilkelerini öğretmek üzere bir muallim vererek gitmelerine izin vermiştir.177 Onun bu konudaki duyarlılığı, daha sonra Medine’de gerçek iktidarı yürürlüğe koyduğu zaman daha da artmıştır.

1242. Şunu da hatırlatalım ki, ilâhî tebliğ görevinin henüz Mekke döneminden başlayarak, Muhammed (AS), vahiy yoluyla gelen ayetlerin yazılı olarak saklanmasına büyük bir önem veriyor ve bunların kopyalar halinde çoğaltılıp dağıtılmasını teşvik ediyordu.

1243. Son olarak, Kur’ân’ın Mekke’de nâzil olan surelerinden birinde178 anlatılan Musa kıssasını ele alalım. Bu Musa, ilmi aramak üzere evinden çıkıp yollara düşmüş ve yolculuğu sırasında, kendisinde bulunmayan bilgi ve tecrübeleri kazanmak üzere Allah tarafından musallat edilen çok sert sınamalara tâbi tutulmuştu. Kur’ân’da yer alan bu kıssadan çıkarılması gereken asıl ders, ne kadar bilgili olursa olsun, insanın asla her şeyi bilemeyeceği ve her zaman için öğreneceği daha bir çok şeyin olduğudur.


174 Buhârî, 64/56, No 5.

175 İbn Hanbel, 1/34; Tirmizî, bk. Tefsir, Sure: 23/1.

176 İbn Hanbel, 1/464.

177 Buhârî, 97/3.

178 İbn Hanbel, 1/318.


Konu Başlığı: Ynt: Hicretten önce
Gönderen: Ekvan üzerinde 13 Ocak 2011, 12:19:58

     Son olarak, Kur’ân’ın Mekke’de nâzil olan surelerinden birinde178 anlatılan Musa kıssasını ele alalım. Bu Musa, ilmi aramak üzere evinden çıkıp yollara düşmüş ve yolculuğu sırasında, kendisinde bulunmayan bilgi ve tecrübeleri kazanmak üzere ALLAH tarafından musallat edilen çok sert sınamalara tâbi tutulmuştu



     Affınıza sığınarak sormak isterim..Bu satırlarda bahsedilen bir Peygamber olarak başımıza tac etmemiz gereken Hz.Musa  (a.s.)mıdır acaba?.İzah ederseniz sevinirim..


Konu Başlığı: Ynt: Hicretten önce
Gönderen: Hadice üzerinde 14 Ocak 2011, 12:45:31
Esteğfirulah kardeşim.. bütün peygamberler zorluklar çekmedimi  yalnız musa a.s fıravunu tahtından eti ve bayabi zorlandı ona inan az bir kişiyle yola çıktı aylarca aynı yemeği  yediler eşi onu görmeye geldiğinde bile vakit bulup onula uzun görüşemedi ben halkımı kuratarmak için çalışıyorum zamanım yok dedi Musa a.s tüm zahmetleri insanları zulümden kurtarmak için yaptı. ALLAH Musa a.s mın kavmine hidayet nasip etti .. ALLAH'ın izniyle kazandığı  zaferin semeresini sürecekken Rabbi onu yanınına aldı ve musa a.s 120 yaşında ALLAH'ın rahmetine kavuştu....
bütün peygamberler başımızın taçıdır derim...


Konu Başlığı: Ynt: Hicretten önce
Gönderen: Ekvan üzerinde 14 Ocak 2011, 13:45:45

    Allah Razı olsun,değerli kardeşim..Güzel açıklamalarınız için..Belki çeviride bir hata olmuş olabilir..Yazıda

    Bu Musa, ilmi aramak üzere evinden çıkıp yollara düşmüş.. şeklinde bir cümle okumak beni şaşırttığı için sorma gereği duydum..Ama yazarını internetten araştırdım..Rabbim rahmetiyle muamele buyursun,Alim ve Abid bir zat olarak hayatını İslam yoluna vakfetmiş bir değerli hocamızı böylece tanımış oldum..

    Dediğim gibi çeviriden kaynaklanan bir durum olabilir..Vesile olduğunuz güzellik için tekrar Allah razı olsun..Hayırlı hizmetleriniz daimi olsun,inşaallah..