> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hayatını Anlatan Eserler > İslam Peygamberi > Arabistan fuarları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Arabistan fuarları  (Okunma Sayısı 969 defa)
11 Ocak 2011, 11:08:43
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 11 Ocak 2011, 11:08:43 »



Arabistan Fuarları


1593. Elimizde, İbn el-Kelbî’nin bu konu ile ilgili olarak yazmış olduğu ve görünüşe bakılırsa hemen tamamı muhafaza edilmiş olan, İslâm öncesi Arabistan’ın yıllık fuarları hakkında çok değerli bir eser bulunmaktadır. İbn el-Kelbî’nin önemli kişiliğinin yanı sıra, bu konuda yararlanılacak başka kaynaklar bulunmaması nedeniyle, eserin bu konuyla ilgili bölümünü olduğu gibi aktarmanın yararlı olduğu kanısındayız:518

           İslâm öncesi Araplarının ünlü fuarları ve bunların işleyiş tarzları

I.  Bu fuarlar arasında, Suriye ve Hicaz arasında bulunan Dûmetu’l-Cendel fuarı da vardı. Rebî’u’l-evvel ayının ilk günü başlar ve ayın ortasına kadar devam ederdi; sonraki günlerde hareketliliği azalan fuar, ayın sonuna kadar devam eder, daha sonra, ertesi yılın aynı dönemine kadar dağılırlardı. (Tayların kolu olan) Cedîle ve Kelb kabileleri burada da komşu idiler. Bu fuarın mülkiyeti ‘İbâd ve Sekûn kabilesine mensup olan Ukeydir ile Kelb kabilesinden Kunâfe arasında el değiştirirdi. Mülkiyet ‘İbâdîlerin eline geçtiğinde Ukeydir başkan olur, Gassanlıların eline geçecek olursa bu kez Kunâfe’yi başa geçirirlerdi. İktidarı ele geçirme yöntemi şöyleydi: İki hükümdar (adaylar) birbirlerine bilmeceler sorarlar ve bu hükümdarlardan biri rakibine (bilmecelerin) çözülmesi konusunda üstün gelirse, yenilen taraf, kazanan adayın orada kendi arzusu doğrultusunda çalışması için fuarı terk ederdi. Bu hükümdarın iznini almaksızın ve bu hükümdar (kendine ait ticarî) mallardan istediğini satıp bitirmeden kimse orada bir şey satamazdı. Bunun dışında, fuar öşürlerini de o tahsil ederdi. Kelblilerin elinde kıldan (yünden) çadırlarda bir çok kadın köleler vardı ve bunları (köle kadınları) fuhşa zorlarlardı. (Fuardaki) Arapların çoğunluğunu Kelbliler oluştururdu; Araplar, bu fuarda alışveriş yaparken çakıl taşı atma yöntemine başvururlardı: Yani, bazen aynı malı birkaç kişi almak istediğinde, bu kişiler mal sahibi (satıcı) ile fiyat üzerinde pazarlık yaparlar ve önerilen fiyatı kabul eden kimse, elindeki çakıl taşını yere atardı. Bazen bir mala aynı anda birçok müşteri talip olur, ve bu durumda ister istemez malı hep birlikte (ortaklaşa) satın almaktan başka çareleri kalmazdı. Bazen de, sayıları çok olduğu zaman aralarında anlaşarak, çakıl taşını hep birlikte atarlar ve böylece mal sahibini indirim yapmaya zorlarlardı. -(Okuyucu, bu cümlenin üstü kapalı olduğunu görecektir; biz metni kelimesi kelimesine çevirdik. Muhtemelen yazar, bu alıcı grubunun, önceden anlaştıkları fiyatta ısrar ederek, malı satıcının talep ettiğinden daha düşük bir fiyata satın alma konusunda anlaştıklarını söylemek istiyor. Kuşkusuz bu, satıcı üzerinde kuvvetli bir baskı oluşturacaktır.)- Yemen ve Hicaz üzerinden gelen tüccarlardan her biri, Mudar kabilesinin topraklarında bulundukları süre içinde, Kureyşlilerin kendilerine koruma görevi yapmalarını tercih ederlerdi. Zira Mudarlılar Kureyşli tüccarlara engel çıkarmadıkları gibi, Mudarlılarla anlaşma yapmış olan kabileler de onlara saldırmazdı. Aralarında böyle kararlaştırılmıştı. Bu durumda Kelbliler, Benû Temîm ile aralarında olan anlaşma nedeniyle Kureyşlilere, Taylar da, Benû Esed’le aralarındaki anlaşma nedeniyle onlara saldırmazlardı. Mudarlılar (gururla) şöyle söylemeyi adet edinmişlerdi: “Bizim İsmail adına yapmış olduğumuz [kardeş kavgaları ve bellum omnium contra omnes (tam bir kargaşa halinde) çıkarmış olduğumuz savaşlar nedeniyle] utanç verici hareketin borcunu Kureyşliler ödediler!” Onlar Irak yolunu tuttuklarında Benû Kays ibn Sa’lebe’nin bir kolu olan Benû Amr ibn Mersâd’ın muhafız kıtaları da onlara koruma görevini üstlenirler ve bütün Rebî’a kabileleri onlara saygı duyarlardı.

II. Oradan Hacer’deki (bugünkü el-Hasâ) Muşekker’e gidilirdi. Buradaki fuar Cumade’l-Ahir’in ilk günü başlar ve ayın sonuna kadar sürerdi. İranlılar buraya denizi aşarak ticarî emtialarıyla gelirlerdi. Daha sonra burası, ertesi yılın aynı dönemine kadar kapalı kalırdı. Abd el-Kays ve Temim kabileleri bu fuarın komşusu durumunda idiler. Ancak sahipleri sadece Temîm’e, yani el-Munzir ibn Sâvâ’nın sopu olan Benû Abdullah ibn Zeyd koluna mensup idiler. Bunları buraya İran hükümdarları tayin etmişlerdi: Yani Hîre’de Benû Nasr ve ‘Umân’da Benû’l-Mustekbir hanedanı. Muşekker panayırının başkanları burada Dûmetu’l-Cendel hükümdarları gibi davranırlar ve burayı öşüre tâbi tutarlardı. Tüccarlar arasından buraya gitmek isteyenler Kureyşlilerin muhafız kıtalarını tercih ederlerdi. Zira buraya ancak Mudarlıların arazisinden geçilerek ulaşılabiliyordu. Bunların alışveriş şekli ise, pazarlık yaparken birbirlerine dokunarak (mulâmese) ve hamhama şeklinde (göğsünden homurtulu sesler çıkararak) idi. Bir şeye dokunmak, bir el işaretiyle ifade edilirdi. Alışverişin gerçekleşmesi için birbirlerine parmakla göstermekle yetiniliyordu. Her iki taraf da, hareketleriyle mutabık kaldıklarını söyleyinceye kadar tek bir kelime söylemezlerdi. Homurdanmaya gelince bu, şayet alıcı aldatıldığını iddia ederse yalan yere yemin edilmemesi içindi (Metin burada müphemdir).

III.      Daha sonra, ‘Umân’daki Suhar fuarı gelir. Ayın yirmisinde Suhar’a yetişmek için, Receb ayının ilk gününde, Müşekker’den ayrılırlardı. Buradaki fuar beş gün devam eder ve el-Culandâ ibn el-Mustekbir burada öşürleri toplardı.

IV.      Bundan sonra ise, Arabistan’ın iki büyük limanından biri olan Dabâ fuarı gelir. Buraya Batıdan olduğu kadar, Doğudan da, örneğin Sind, Hind ve Çin’den tüccarlar gelirlerdi. -Buradaki fuar Receb ayının son günü kurulur ve ticarî işlemlerini pazarlık usulüne göre yaparlardı. Tıpkı Suhar fuarında olduğu gibi, burada da Culandâ ibn el-Mustekbir onları öşür vergisine tabi tutar ve burada krallar gibi davranırdı.

V. Daha sonra, Güney Arabistan’ın Mehre bölgesinde Şihr olarak bilinen, eş-Şihr fuarı gelir. Bu fuar, üzerinde Hûd (AS)’un kabrinin bulunduğu dağın eteklerinde kurulurdu. Burada krallık olmadığı için öşür uygulaması yoktu. Buradaki tüccarların koruma görevini, Mehrîlerin bir kolu olan Benû Muhârib İbn Harb’in kıtaları üstlenmişlerdi. Fuar, Şa’ban ayının ortasında kurulurdu. Ticarî işlemler, çakıl taşı atmak suretiyle yapılırdı.

VI.      Daha sonra Aden (‘Adn) fuarı gelir. Bu fuar, Ramazan ayının 1’inden 10’una kadar açık kalırdı. Burada koruma görevlilerine pek ihtiyaç duyulmazdı; zira burası bir krallığın ve güçlü bir hükümetin arazisi üzerindeydi. Ebnâ denilen ve Yemen’e yerleşip kalmış İran’lılar burada öşür tahsil ederler, ancak kendileri bu fuardaki alışveriş faaliyetlerine katılmazlardı. Ebnâlar (yani çocuklar), Yemen’i Vihriz’in idaresinde istilâ eden ve Habeşlileri öldüren İranlıların soyundan gelirler.

VII. Bundan sonra, Ramazan ayının ortasından sonuna kadar açık kalan San’â’ fuarı gelirdi. Ebnâlar burada öşürleri tahsil ederlerdi. Ticarî işlemler ise eliyle (satın alınacak mala) dokunmak suretiyle yapılırdı.

VIII. Sonra er-Rabciye ve ‘Ukâz fuarları gelir. er-Rabciye Hadramut’ta, Ukâz ise Necd’in yukarısında, Arafat’a yakın bir yerde kurulmakta idi. er-Râbiye’ye hiç kimse yanına koruma almadan gelemezdi; zira burası bir krallığa ait değildi ve “fırsatını bulsa, biri diğerinin (sırtındaki) elbiseyi soyup aşırırdı.” Bu nedenle, Kureyşliler burada Benû Âkil el-Murâr’ın muhafız kıtalarını, diğerleri ise Kinde kabilesinin bir kolu olan el-Mesrûk ibn Vâ’il’in korumalarını kullanırlardı. Her iki kabile de bu koruma görevini ücretsiz yerine getirirlerdi; ve Benû Âkil el-Murâr kabilesi, Kureyşliler sayesinde bütün diğer kabilelere karşı bir üstünlük elde etmişlerdi. Bazıları er-Râbiye’ye giderken, kimileri de Ukâz’a giderdi; zira her iki fuar da Zilkade’nin ortasından sonuna kadar ve aynı günlerde düzenlenmekte idi. Kureyşliler kadar Hevâzinliler ve Gatafân, Eslem, Ehâbîş (yani Benû Haris ibn Abd Menât İbn Kinâne, ‘Adel, Dîş, Hayâ ve Mustalik) gibi çok sayıda kabile topluluğu buraya geldiğinde, Ukâz, Arap fuarları içinde en büyüğünü oluştururdu. Bu fuar da Zilkade’nin ortasından ay sonuna kadar devam ederdi. Burada ne öşür ne de koruma görevlileri vardı. Ticarî işlemler için ise sirâr (gizlice söz birliği etme) yöntemine başvurulurdu: Açık artırma sırasında, satıcının, ürünü almayacağı halde fiyatı artıran arkadaşları olur ve satıcı daha sonra kârını bunlarla paylaşırdı.

IX. Daha sonra ‘Ukâz yakınlarında bulunan Zu’1-Mecâz panayırı gelir. Bu fuar da Zilhicce ayının birinci günü başlayıp Terviye gününe (yani ayın 8. günü) kadar devam ederdi; sonra (Hac için) Minâ’ya hareket edilirdi.

X. Bunlardan başka Hayber bölgesindeki Netât ve Yemâme’de (Necd’de) bulunan Hacer fuarı gelir ki, her ikisi de Aşûre (10 Muharrem) gününden ayın sonuna kadar sürerdi.”

           İbn el-Kelbî’den yaptığımız alıntı burada sona eriyor.

1594. Yukarıdaki bilgileri şöylece özetleyebiliriz:

1595. Buraya kadarki bölümde, sadece İbn Habîb’de yer alan metni aktarmış olduk; Merzûkî ise, biraz daha ileri giderek, Arapların her yıl büyük kafileler halinde geldikleri Ezri’ât ve Busrâ (Filistin’de) fuarlarından bahseder. İbn el-Kelbî tarafından yapılan fuar tasvirleriyle ilgili olarak Merzukî’nin vermiş olduğu ilave ve varyantların çevirisine geçmeden önce şunu belirtelim ki, aşağıdaki haritadan da anlaşılacağı gibi, İslâm’dan önce Arabistan Yarımadası esasen ekonomik bakımdan birlik ve bütünlüğe kavuşmuş ve bu da daha sonra siyasal birliğe geçişi kolaylaştırmıştır.


İslâm’dan Önce Arabistan’da kurulan gezici fuarlar

1596. Ek bilgi: Daha önce de belirttiğimiz gibi, İbn el-Kelbî’nin Arabistan pazarları hakkındaki çalışması İbn el-Habîb (ö. H. 245) ve Merzukî (eserini H. 453’de kaleme almıştı) tarafından muhafaza edilmiş olup; Merzuki, kitabına İbn Kunâse, İbn Dureyd gibi klasik kaynakla...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Arabistan fuarları
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:55:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Arabistan fuarları rüya tabiri,Arabistan fuarları mekke canlı, Arabistan fuarları kabe canlı yayın, Arabistan fuarları Üç boyutlu kuran oku Arabistan fuarları kuran ı kerim, Arabistan fuarları peygamber kıssaları,Arabistan fuarları ilitam ders soruları, Arabistan fuarlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes