> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kültürü K-Z > Ticaret
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ticaret  (Okunma Sayısı 1607 defa)
01 Şubat 2010, 11:37:10
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 01 Şubat 2010, 11:37:10 »



Ticaret
Tâbiînden ve evliyâdan Câbir bin Zeyd (rahmetullahi teâlâ aleyh) üç şeyde pazarlık etmezdi: Birincisi, Mekke-i mükerremede kirâ ücre­tinde, ikincisi âzâd etmek için satın aldığı kölede ve üçüncüsü kurban edeceği hayvanda.Endülüste´te ve Mısır´da yetişmiş olan büyük velîlerden Mâlikî mez­hebi fıkıh âlimi Ebü´l-Abbâs-ı Mürsî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri, ticârette dürüstlükten ayrılmamak gerektiğini bildiren bir sohbetinde bu­yurdular ki: "Hadîs-i şerîfte doğru olan tüccârın, peygamberler, sıddîklar, şehîdler ve sâlihlerle birlikte haşrolunacağı bildirildi. Peygamberlerin aleyhimüsselâm husûsiyetleri; emâneti edâ etmek, nasîhatta bulunmak­tır. İşte doğru olan tüccâr; emâneti edâ etmek ve başkalarına nasîhatta bulunmak vasıfları ile peygamberlerle birlikte haşrolunur. Zâhir ve bâtın bakımından sıddîklar gibi olduğundan, sıddîklarla birlikte haşrolunurlar. Sıddîkların husûsiyetleri odur ki; hem zâhiren, hem de bâtınen safâ hâ­linde bulunurlar. Şehîdlerin husûsiyetleri odur ki; cihad ederler. Doğru olan tüccâr ise; nefsi, şeytanı ve hevâsı ile cihâd eder. Bu vasıfları se­bebiyle şehîdlerle birlikte haşrolunur. Sâlihlere gelince, onlar, helâlı alır, haramı terkederler, doğru olan tüccâr da helali alır, haramı terkeder. Bu vasıfları sebebiyle sâlihlerle birlikte haşrolunur."

Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd (rahmetullahi teâlâ aleyh) mahallesindeki satıcılardan alış-veriş ederdi. Kendisine; "Çarşıya gitsen ihtiyaçlarını daha ucuz alabilirsin." dediler. O zaman; "İyi ama bunlar biz- den faydalanmak ve sebeplenmek ümidi ile yakınlarımızda dolaş­mak- tadırlar." buyurdu.

Evliyânın büyüklerinden ve İslâm âlimlerinin en meşhûrlarından İmâm-ı Gazâlî (rahmetullahi teâlâ aleyh) İnsanlara nasihatı sırasında buyurdular ki: Bir kimsenin dünyâ ticâreti, âhiret ticâretine mâni olursa, bu kimse bedbahttır, zavallıdır. Bir çömlek almak için, altın kupa verene ne denir? Dünyâ, saksı parçası gibidir. Hem kıymetsizdir, hem de çabuk kırılır. Âhiret ise, altından kupa gibidir, hem çok kıymetlidir, hem de da­yanıklıdır, kırılmaz. Hattâ hiç tükenmez. Dünyâ ticâretinin âhirete yara­ması için ve Cehennem´e sürüklememesi için, çok uğraşmak lâzımdır. İnsanın sermâyesi, dîni ve âhiretidir. Bu sermâyeyi kaptırmamak için, çok uyanık olmak lâzımdır. Dînini kayırmak isteyenler yedi şeye dikkat etmelidir:

1. Her sabah şöyle niyet etmeli; "Kendimin, evlâd ve âilemin rızkını kazanmak, onları kimseye muhtâc bırakmamak, Allahü teâlâya râhat ve temiz ibâdet edebilmek, âhiret yolunda yürüyebilmek için, vâzifeme gidi­yorum." demelidir. O gün müslümanlara iyilik, yardım ve nasîhat, emr-i mârûf, nehy-i münker yapmayı, kalbinden geçirmelidir. Namazda kusûr edenlere, günah işliyenlere, emr-i mârûf yapmalı, onlara göz yummama­lıdır. Böyle niyet eden bir tüccâr, bir memur, bir öğretmen, bir hâkim ve bir subay, vazîfesini yaptığı kadar, hep sevap kazanır. Onun her işi, ibâ­det olur. Dünyâda kazandığı şeyler de, fazladan kârıdır.

2. En az, binlerce insan çalışmayacak olursa, kendisinin bir gün bile yaşayamayacağını düşünmelidir. Meselâ, çiftçi, fırıncı, dokumacı, de­mir- ci, iplikçi ve daha nice sanatkârlar, hep onun için çalışıyor. O hepsine muhtaçtır. Herkes onun için çalışıp, ona hazırlayıp da, onun boş otur­ması, kimseye faydalı olmaması doğru olur mu? Bu dünyâda herkes yol­cudur. Geldik gidiyoruz. Yolcuların birbirlerine yardım etmesi, el ele ver­meleri, kardeş gibi olmaları lâzımdır. Her müslüman böyle düşünmelidir. Vazîfesine başlarken, müslüman kardeşlerime yardım etmek, onları ra­hat ettirmek için çalışacağım. Din kardeşlerim benim işimi gördükleri gibi, ben de, onlara hizmet edeceğim demelidir. İş görürken niyetin doğru ol­masına alâmet, insanlara faydalı olan bir meslek, bir sanat seçmektir. Yâni, öyle bir iş görmeli ki, eğer o iş olmasa, müslümanlar sıkıntı çe­ker- di. O hâlde, keyf, oyun ve benzerlerine, sanat dense de ve haram iş­le- yenlere sanatkâr ismi verilse de, bunları yapmak ibâdet olmaz. Hattâ, haram olmıyan, mübah olan, fakat insanlara lüzûmlu olmayan sanatları seçmemelidir. Hadîs-i şerîfte buyruldu ki; "En iyi ticâret, bezzâzlıktır, ku­maş satmaktır. En iyi sanat, terziliktir."

3. Dünyâ işleri, âhiret için çalışmaya mâni olmamalıdır. Âhiret için ti­câret yeri câmilerdir. Allahü teâlâ, Kur´ân-ı kerîmde, Münâfikûn sûresi, 9. âyetinde meâlen; "Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı hatırlama­nı- za mâni olmasın!" buyuruyor. Halîfe Ömer radıyallahü anh buyurdu ki; "Ey tüccârlar! Önce âhiret rızkını kazanın! Sonra dünyâ rızkına çalışın!" Ticaretle meşgûl olan büyüklerimiz, sabah ve akşamları âhiret için çalı­şır, Kur´ân-ı kerîm okur, ders dinler, tövbe ve duâ eder, ilim öğrenir ve gençlere öğretirlerdi. Kelle kebâbı, sabah çorbası gibi şeyleri çocuklar ve zimmîler satardı. Çünkü, müslümanlar, sabah, akşam câmilerde bulu­nurdu. İnsanların amellerini yazan ikişer melek, her sabah ve akşam de­ğişmektedir. Bir hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Melekler insanların amel defterlerini götürdükleri zaman, başında ve sonunda iyi iş yazılı ise, gün ortasında yapılanları ona bağışlarlar."

Yine buyurdu ki; "Gündüz ve gece melekleri, sabah ve akşam, gidip gelirken birbirleri ile karşılaşırlar. Hak teâlâ, (giden meleklere), kullarımı nasıl bıraktınız? buyurur. Yâ Rabbî! Namazda bulduk ve namaz kılarken bıraktık, derler. Allahü teâlâ da, şâhid olun, onları affettim buyurur."

Müslüman tüccârlar, sanat sâhipleri, gündüzleri de, ezân sesini du­yunca, işini hemen bırakıp, câmiye koşmalıdır. Büyüklerimiz; "Ticâretleri, satışları, Allahü teâlâyı unutmalarına sebeb olmaz" (Nûr sûresi: 27) âyet-i kerîmesine mânâ verirken diyor ki: Demirciler vardı. Demir döğerken, ezân okununca, çekici kaldırmışken, demire vurmaz, bırakıp namaza koşarlardı. Ve terziler vardı. İğneyi sokunca, ezân okunduysa, o hâlde bırakıp, cemâate koşarlardı.

4. Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikr, tesbîh etmeli, her ân O´nu hatır­la- malıdır. Dili ve kalbi boş kalmamalıdır. İyi bilmelidir ki, o ânda kaçırdı­ğını, bütün dünyâyı verse, bir daha eline geçiremez. Gâfiller arasındaki zikrin sevâbı çok olur. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Çar- şıya girerken, la ilâhe illallahü, vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, bi yedi-hil-hayr, ve hüve alâ külli şey´in kadîr, diyen kimseye, iki milyon sevâb yazılır." Cüneyd-i Bağdâdî "kuddise sirruh" buyurdu ki: "Pazarda çok kimse var­dır ki, sûfîler halkasında oturanlardan daha kıymetlidirler." Bir kerre de buyurdu ki: "Öyle kimse tanıyorum ki, pazarda her gün üç yüz rekat na­maz kılmakta ve otuz bin tesbîh okumaktadır." Bâzısı demiştir ki, bu kimse, kendisidir.

Hulâsa, dîne, ibâdetine yardım niyeti ile dünyâya çalışanlara, hep böyle sevap vardır. Yalnız para kazanıp, dünyâ malı toplamak için çalı­şanlar, sevaptan mahrûm kalır. Hattâ bunlar, câmide, namazdayken de, kalpleri dükkânın hesâbındadır. Fikirleri dağınıktır.

5. Dünyâ işlerine çok düşkün olmamalıdır. Sabah namazı kılmadan ve kitap okuyup birkaç şey öğrenmeden işe gitmemeyi âdet edinmelidir. İhtiyâcı kadar dünyâlık kazanınca, âhireti kazanmakla meşgûl olmalıdır. Çünkü, âhiret hayâtı sonsuzdur ve ona ihtiyaç daha çoktur ve âhiret ticâ­retinde iflâs etmek üzeredir. İmâm-ı A´zam Ebû Hanîfe´nin hocası Ham- mâd, ticâret yapardı. Baş örtüsü satardı. Her gün, iki habbe kaza­nınca eşyâyı toplar pazardan çıkardı. Büyüklerden bâzısı dükkâna, haf­tada iki gün giderdi. Bir kısmı da, Cumâ´dan başka her gün gider, öğle namazında geri dönerdi. Bir kısmı nihâyet ikindiye kadar alış veriş ederdi. Hepsi ihtiyâcı kadar kazanınca câmiye gider, ibâdetle, ilim öğ­renmekle akşamı yapardı.

6. Şüpheli şeylerden kaçınmalıdır. Harama yaklaşan zâten, âsî, fâ- sık olur. Kalbine sıkıntı getiren şüpheliyi almamalıdır. Zâlimlerle, hîle, hı- yânet edenlerle, yemîn ile satanlarla, dükkânında haram şey satanlarla alış veriş etmemelidir. Zâlimlere, fâsıklara veresiye satmamalıdır. Çünkü, öldükleri zaman üzülür. Hâlbuki, zâlimler (yâni müslümanlara ve İslâmi- yete eli, dili ve kalemi ile zarar verenler) öldüğü zaman üzülmek günah- tır. Onlara yardım etmek câiz değildir. Velhâsıl, herkesle muâmele etme- melidir. Doğru insan aramalıdır.

7. Alış veriş yaptığı kimse ile olan sözlerini, hareketlerini, aldığını, verdiğini iyi ve doğru hesâb etmelidir. Kıyâmette, bunların hepsinden hesâb vereceğini bilmelidir. Büyüklerden biri, bir bakkalı rüyâda görüp, Allahü teâlâ sana ne yaptı, dedi. Önüme elli bin sahife koydular. Yâ Rab- bî! Bu sahifeler kimlerindir, dedim. Elli bin kişi ile alış-veriş yapmış­sın. Her sahife, bunların birisi ile olan muâmeleni göstermektedir, dedi­ler. Baktım, her sayfada bir kimse ile olan muâmelemin inceden inceye ya- zılmış olduğunu gördüm, dedi. Bir kuruş hîle yapan, bir kuruş hak yi­yen, cezâsını çekecektir ve hiçbir şeyin yardımı olmıyacaktır."

Âhiretin dünyâdan daha iyi olduğuna inanan kimse, bunların hepsini de yapabilir. Bunların hepsini gözetmek, yapsa yapsa, insanı fakîr yapar. Sonsuz saâdete, ebedî rahatlığa sebeb olacak, birkaç senelik fakîrliğe elbette katlanılır. Nitekim birçok kimse, birkaç şey kazanmak için, fırtı­nalı, karlı havalarda, sıkıntılı yolculuklara; bir rütbeye, dereceye yüksel­mek için de nice mahrûmiyetlere katlanıyor. Hâlbuki, ölüm gelince, bütün kazançlar elden çıkmakta, çalışıp çabalamaları boşuna gitmektedir.

Kendisi haramlardan ve şüphelilerden şiddetle kaçınan İmâm-ı Ga­zâlî hazretleri helâl kazanmanın önemiyle ilgili olarak buyurdu ki: Helâl kazanabilmek için, önce helâli öğrenmek lazımdır. Helâl ve haram mey­dandadır. İkisi arasında şüpheli olanları tanımak güçtür. Şüphelilerden sakınmayan, harama düşer.

Allahü teâlâ, Kur´ân-ı kerîmde Mü´minûn sûresi, elli ikinci âyetinde meâlen buyuruyor ki: "Ey Peygamberlerim! (s...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ticaret
« Posted on: 25 Nisan 2024, 00:32:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ticaret rüya tabiri,Ticaret mekke canlı, Ticaret kabe canlı yayın, Ticaret Üç boyutlu kuran oku Ticaret kuran ı kerim, Ticaret peygamber kıssaları,Ticaret ilitam ders soruları, Ticaretönlisans arapça,
Logged
01 Temmuz 2016, 22:05:40
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 01 Temmuz 2016, 22:05:40 »

Esselamu aleykum.Islam hukukuna uygun sekilde yasayan ve islami hukuk kurallarini bilen ve ticaretini de o yolda helal yolda yapan kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Temmuz 2016, 22:53:32
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #2 : 01 Temmuz 2016, 22:53:32 »

Ve aleykum selam;
İslam'da ticarete önem verilmiştir...Çoğu peygamber geçimini ticaretle sağlamıştır....Ticaret hukuku denen kavram insanların ticareti daha fazla anlamasını sağlamıştır...İslam hukukuna uyanlardan etsin inşallah...Sırf para için insanlara söyleyen yalan söyleyen kullarından etmesin inşallah...Rabbim alın teriyle ekmek parasını kazananlardan ,ticaret hukukuna uyanlardan etsin inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes