> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kültürü K-Z > Kul
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kul  (Okunma Sayısı 1407 defa)
27 Ocak 2010, 16:17:45
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
Kul
« : 27 Ocak 2010, 16:17:45 »



Kul
Her insan, kulluk vazîfelerini yapmak için yaratıldı. Onun için herkes, Allahü teâlâyı yaratıcı, kendisini yaratılmış bilmelidir. Bir kimsenin, Allahü teâlâya kul olması için, O´ndan başka şeylere kul olmaktan ve bağlan­maktan tam kurtulması lâzımdır. Bunun için büyük âlim ve velî İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî vilâyet yâni evliyâlık mertebelerinin so- nunun, en yükseğinin abdiyyet (kulluk) makâmı olduğunu ifâde etmiş­tir. (E. Ans. c.1, s. 6)

Evliyânın büyüklerinden Abdülmecîd Şirvânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri; Mevlânâ hazretlerinin şu sözünü sık sık söylerdi.



"Men bende şüdem, bende şüdem, bende, şüdem

Men bende behaclet beser efkende şüdem

Her bende şeved şâd ki âzad şeved

Men şâd ezânem ki türâ bende şüdem"



(Allahım ben kul oldum, kul oldum, kul oldum. Kulluktaki vazîfemi ya- pamadığımdan utanarak başımı eğdim. Her kul kapısından âzâd ol­du- ğunda sevinir mesrûr olur. Bense ne zaman sana tam kul olursam o va- kit şad olur, neşelenirim.)

Evliyânın meşhurlarından Ebû Bekr Verrâk (rahmetullahi teâlâ a- leyh) buyurdular ki: "Allahü teâlâ bir kulundan şunları ister. Kalbin; Alla- hü teâlânın evine hürmet, yarattıklarına şefkat etmesi. Lisanın; Ke­lime-i tevhidi söyleyip, yaratıklara yumuşaklıkla muâmele etmesi. Bede­nin; ibâ- det ve tâatte bulunup, müminlere yardım etmesi. Huyun; Allahü teâlânın hükmüne sabır gösterip, yarattıklarına karşı halîm-selîm ol­ması."

Allahü teâlânın emirlerine uymayı tercih etmek, nefsi ayıplamak ve dostların nasîhatini öğüt kabûl etmek husûsunda da şöyle buyurmuştur: "Kul, gizli ve açık her zaman Allahü teâlâya itâat eder, hiç bir an O´nun emrinden çıkmaz. Kendisine kötülük edene iyilik eder, nefsin arzusuna uymaz, nîmet zamânında şükreder, şiddet zamânında sabreder. Ken­dinden aşağı olana ikrâm eder. Kendisiyle istişâre edenin sözünü dinler."

Büyük velîlerden Ebû Hafs Haddâd en-Nişâbûrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine; Kulu Allahü teâlâya yaklaştıran en iyi iş nedir? dedi­ler. Haddâd hazretleri; "Kulu, Allahü teâlâya yaklaştıran en iyi vesîle, kulun her hâlükârda dâimî sûrette O´na ihtiyaç duyması, bütün işlerde sünnet-i seniyyeye dört elle sarılması ve gıdâyı helâl yoldan temin etme­sidir." buyurdular.

"Ubûdiyyet (kulluk) nedir?" diye sordular. O; "Malı bırakıp emrolunan husûsa sımsıkı sarılmakdır. Hak aramak yerine vazîfeye koşmaktır."

"Öyleyse kerem nedir?" "Dünyâyı ona muhtac olanlara bırakıp, Alla- hü teâlâya kulluğa yönelmektir." buyurdular.

Türkistan´da yetişen büyük velîlerden Ebû Saîd Ebü´l-Hayr (rahme- tullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Allahü teâlâ ile kul arasında perde, yer ve gök değildir. Arş ve Kürsî de değildir. Perde, insanın benli­ğidir. Bu a-radan kaldırılırsa Allah´a kavuşulur."

"Kim kendini iyi zannederse o kendisini bilmiyordur."

"Kul, Allahü teâlâ için neyi terk ederse, Allahü teâlâ ona karşılık daha hayırlısını verir."

"Kişinin helâkı, Allahü teâlâdan başkasına gönül bağladığı şeydir."

Dîvân şâirlerinden ve mevlevî şeyhi Esrâr Dede (rahmetullahi teâlâ aleyh) ve hocası Şeyh Gâlib?in Osmanlı Sultanı Üçüncü Selîm Hana tam bir muhabbet ve bağlılıkları vardı. Bu durum Sultanın aleyhinde olanların onlar hakkında ileri geri konuşmalarına sebep oluyordu. Bunlara karşılık bir gazelinde;

Ne Süleymân ne Selîm´in kuluyuz,

Hazret-i Rabb-i Rahîmin kuluyuz.

Husrev-i âleme yok minnetimiz,

Öyle bir şâh-ı kerîmin kuluyuz.



diyerek çok güzel bir cevap vermiştir.

Sofiyye-i aliyye denilen büyük velîlerden Hallâc-ı Mansûr (rahme- tullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kul, ubûdiyetin, kulluğun bütün şartlarını kendinde toplarsa, Allah´tan başkasına kul olmanın yorgunlu­ğundan kurtularak hürriyete kavuşur, külfetsiz ve sıkıntısız bir şekilde Allah´a kul olmanın zîneti ile süslenir. Peygamberlerin ve sıddîkların ma­kâmı budur. Bu durumdaki kula ibâdet ve tâat zor gelse bile, Allahü teâlânın yardımı ile onu zevk ve gönül rahatlığı ile îfâ eder. İslâmiyet yö­nünden bu nevî ibâdetlerle süslü bulunduğu halde ibâdetlerinde kalbine en küçük bir meşakkat, sıkıntı ârız olmaz."

"Kim hürriyeti murâd edinirse ubûdiyyete, kulluğa sıkı bir şekilde de­vâm etsin. Hakîkî hürriyet Allah´tan başkasına kulluk yapmamaktır."

"Azîz ve celîl olan Allah´tan başka bir şeyden korkan veya bir şeyi ümid eden kimsenin yüzüne, Allahü teâlâ bütün kapıları kapatır, ona âdî bir korkuyu (Allah korkusunun dışında kalan korkuları) musallat eder. Kendisi de onun arasına yetmiş perde çeker, bu perdelerin en incesi şüphe, vesvese olur."

Büyük velîlerden İbn-i Nüceyd (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Allahü teâlâ bir kuluna hayır murâd ederse, ona sâlih ve ihtiyar zât­lara hizmet etmeyi, onların istedikleri işleri yapmayı, hayır yollarına gir­meyi ve bu hayırları görmeyi nasîb eder."

"Kula lâzım olan şey, sünnete uygun olarak kulluğa yapışmak ve bu yolda yürümektir."

Yine buyurdular ki: "Emirleri hafif tutmak, o emri veren âmiri az tanı­maktan ileri gelir. Eğer kul, emir veren, âmir olan Allahü teâlâyı tam hak- kı ile tanırsa, emirlerini hafif görmez."

İstanbul´da medfûn bulunan en büyük üç evliyâdan biri olan Seyyid Murâd-ı Münzâvî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kul ile Rabbi arasında olan muâmele, henüz sütten yeni kesilmiş mâsum bir çocuk ile annesi arasında olan muâmele gibi olmalıdır. Mâsum çocuk annesini kaybetmiş, oturmuş ağlar. Annemi isterim, der. Annenin ismi nedir oğul dediklerinde, bilmem der. Yine annemi isterim diye ağlar. Annenin evi nerededir dediklerinde, bilmem der. Yine annemi isterim diye ağlar. İşte bu şekildeki çocuğu herkes korur, yardımcı olur."

Büyük ve meşhûr velîlerden Sırrî-yi Sekatî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kul; nâfileleri yaparken farzları yapmayı unutursa ve be­deni ile ibâdet ederken, kalbi Allahü teâlâdan gâfil olursa, Hak teâlâdan uzaklaşır."

Yine buyurdular ki: "Kulun amellerini boşa çıkaran, kalbleri bozan, kulu en süratli helâke götüren, devamlı hüzne boğan, cezâyı çabuklaştı­ran, riyâyı sevdiren, ucba (amellerini beğenip güzel görmek) götüren, baş olmak hevesine kaptıran şey, insanın nefsini tanımaması, kendi ayıblarını bırakıp, başkalarının ayıblarını görmesidir."

"Kul dört şeyle yükselir. Bunlar: İlim, edep, emânet ve iffettir."

Evliyânın büyüklerinden Ebû Abdullah Mağribî (rahmetullahi teâlâ aleyh) Kulun, Allahü teâlânın emirlerine göre hareket etmesi gerektiğini söylerdi.

"Kul olduğunu iddiâ edip, şahsî arzuları da bulunan kimse bu iddiâ­sında yalancıdır. Çünkü, kulun arzuları bulunmamalı, sâhibinin irâdesi istikâmetinde hareket etmelidir." buyurdular.

Evliyânın büyüklerinden Ebû Abdullah Sübeyhî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine "Allahü teâlâya karşı gerçek kulluktan soruldu. O za­man; "Allahü teâlâya karşı gerçek kulluk, Resûlüne, sallallahü aleyhi ve sellem tam uymakla isbât edilir. Bu da, ahde vefâ, O´nun emirlerine uy­gun hareket, mevcûd olana rızâ, kayıp olana sabretmektir." buyurdular.

Evliyânın büyüklerinden Ebû Ali Cürcânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Bir kulun, Allahü teâlânın beğendiği işleri kolayca yapa­bilmesi, sünnete göre hareket etmesi, sâlih kimseleri sevmesi, eş-dost ile güzel geçinmesi, Allah rızâsı için insanlara iyilik yapması, müslüman- ların işini görmesi ve vakitlerini Allahü teâlânın dînine hizmetle geçirme- si, saâdet alâmetlerindendir."

"Bir kulun ereceği saâdet, emredilen ibâdetleri ve tâatleri kolayca yapmasıdır. Bütün işlerinde sünnet üzere yürümeyi başarmasıdır. Sâlih kullara karşı içten sevgi beslemesi, hangi işte olursa olsun, ahlâkını de­ğiştirmemesidir."

Büyük velîlerden Ebû Ali Dekkâk (rahmetullahi teâlâ aleyh) nasîhat isteyen birisine; "Sen kimin esiri ve mülküysen onun kulusun. Eğer nef­sinin esiri (ve mülkü) isen nefsinin kulusun. Eğer dünyânın esiriysen, dünyânın kulusun (ve kölesisin)." buyurdular.

Zaman zaman hocası Nasrabâdî´den anlatırdı. Hocam buyurdular ki: "Kul olanın kıymeti, mâbudu olan Allahü teâlâya göredir. Ârifin şerefi de mârufa (bilinene tanınana) göredir. Maddeye tapanın değeri maddeye göre, Allahü teâlâya tapanın değeri de O´na göredir. Kulluktan daha şe­refli bir şey yoktur. Mümin için ubûdiyetle, kullukla ilgili isim almaktan da- ha mükemmel bir isim yoktur. Bundan dolayı Allahü teâlâ mîrac ge­cesi Peygamber efendimizi vasfederken meâlen; "Bir gece kendisine âyetle- rimizden bir kısmını gösterelim diye kulumu (Muhammed aleyhisselâmı) Mescid-i Haramdan, çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâya götü- ren Allahü teâlâ, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir." (İsrâ sûresi: 1) buyurdular.

Tebe-i tâbiînden meşhur fıkıh âlimi ve velîlerden Evzâî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kul, dünyâdaki her ânından kıyâmette hesâb ve sorguya çekilecek. Hem de gün gün, saat saat. Bu durumda, Allahü teâlâyı anmadığı bir an karşısına çıkınca, pişman olur ve kendini parça­lamak ister."

Evliyânın büyüklerinden Hâris el-Muhâsibî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kulluk, insanın, âcizliğini idrâk edip, anlamasıdır."

Evliyânın büyüklerinden Muhammed bin Anân (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?Allahü teâlânın sevgili bir kulu, vâcibi bırakmadığı gibi, sünnetleri de bırakmamaya dikkat etmedikçe; büyük günahlardan nedâmet, pişmanlık duyduğu kadar, küçük günahlardan da pişmanlık duymadıkça, edeb makâmına yükselemez.?

Tabiînden hadîs ve fıkıh âlimi, velî Mutarrif bin Abdullah (rahme- tullahi teâlâ aleyh) içi dışına, dışı içine uygun bir zât olup; "Bir kulun içi dışı bir olunca; cenâb-ı Hak; ?İşte b...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kul
« Posted on: 25 Nisan 2024, 00:55:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kul rüya tabiri,Kul mekke canlı, Kul kabe canlı yayın, Kul Üç boyutlu kuran oku Kul kuran ı kerim, Kul peygamber kıssaları,Kul ilitam ders soruları, Kulönlisans arapça,
Logged
02 Temmuz 2016, 17:26:51
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 02 Temmuz 2016, 17:26:51 »

Esselamu aleykum.Allaha sonsuz inanan ve tevekkül eden ve onun emir ve yasaklarını yerine getirip ona layik bir kul peygamber efendimize layik bir ummet olalim inşallah.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Nisan 2017, 00:55:55
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #2 : 22 Nisan 2017, 00:55:55 »

Aleykum selam Hepimiz kulluk vazifelerimizi yerine getirmek için yaratildik Bu çerçevede de kalmamizi bizlere nasip eyle allahım
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
22 Nisan 2017, 00:56:06
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #3 : 22 Nisan 2017, 00:56:06 »

Aleykum selam Hepimiz kulluk vazifelerimizi yerine getirmek için yaratildik Bu çerçevede de kalmamizi bizlere nasip eyle allahım
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes