> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kültürü K-Z > Kur´anı Kerim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kur´anı Kerim  (Okunma Sayısı 1278 defa)
27 Ocak 2010, 16:20:29
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 27 Ocak 2010, 16:20:29 »



Kur´anı Kerim
Ruh bilgilerinin, tasavvuf ilminin mütehassısı, son asır âlim ve velîle­rinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: Kur´ân-ı kerîm şifâdır. Fakat şifâ, suyun geldiği boruya tâbidir. Pis bo­rudan şifâ gelmez.Hindistan´da yaşayan evliyânın büyüklerinden Seyyid Abdülvehhâb Buhârî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hocası ve eniştesi Seyyid Sadreddîn Buhârî´den şu sözleri duydu: "Dünyâda iki büyük nîmet vardır. Bunlar, bütün nîmetlerden üstündür, lâkin insanlar bu iki nîmetin kıymetini bilmi­yorlar. Onlara kavuşmaktan gâfil bulunuyorlar. Birincisi; iki cihânın efen­disi Muhammed aleyhisselâmın mübârek vücûdunun, Medîne-i münev- verede bulunmasıdır. İkincisi ise; Kur´ân-ı kerîmdir. Hak teâlâ, onunla söylüyor ve insanlar bundan gâfillerdir."

O, bu sözleri duyunca, hocasının huzûrundan kalkıp, Medîne-i mü- nevvereye gitmek için izin istedi ve Resûlullah efendimizi ziyâret yo­lunu tuttu. Bu saâdetle şereflenip, tekrar memleketine döndü.

Evliyânın büyüklerinden Alâeddîn Konevî (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir defâsında talebelerinden birinin Kur´ân-ı kerîm okurken, kendisine suâl soran birine cevap verdiğini gördü. Bunun üzerine talebelerine Kur´- ân-ı kerîme tâzim etmek, hürmet göstermek için şu hususlara dikkat e- dilmesi gerektiğini bildirdi: Kur´ân-ı kerîm okumadan önce dişleri mis- vâklamak, mazmaza ile ağızı temizlemek, güzel koku sürünmek, gü­zel elbise giymek, geceleyin sesli, gündüz gizli okumak sûretiyle Kur´ân-ı ke- rîme hürmet gösteriniz. Kur´ân-ı kerîm okurken, birisinin sözü ile oku­mayı kesmeyiniz. Çünkü, başkasının sözünü, Allahü teâlânın kelâmına tercih etmek câiz değildir. Zîrâ bu şekilde kırâati kesmek, Kur´ân-ı kerîm kırâatının güzelliğinin gitmesi ve kırâatı hafife almak gibi bir durum hâsıl eder. Biz bundan Allahü teâlâya sığınırız. Kur´ân-ı kerîm okurken sesi güzelleştirmeli ve mahzun olarak okumalıdır. Şarkı, türkü okur gibi te- gannî ile okumamalıdır. Kur´ân-ı kerîmi tertîl ile okumalıdır. Allahü teâlâ, Müzzemmil sûresinin dördüncü âyet-i kerîmesinde meâlen; "Kur´ân´ı da yavaş ve açık olarak, güzelce oku." buyuruyor.

Mısır evliyâsından Ali Havâs Berlisî (rahmetullahi teâlâ aleyh) haz­retlerine; "Avâmın, mânâsını anlamadan Kur´ân-ı kerîm okumaları hak­kında ne dersin?" diye sorduklarında; "Okudukları Kur´ân-ı kerîmin her harfi için onlara on sevap vardır." buyurdular.

Büyük velîlerden Bişr-i Hâfî (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir sohbetinde buyurdular ki: "Bir kul Kur´ân-ı kerîmi hatmederse, melekler onun iki gö- zü arasını öperler."

İskenderiye´de yetişen büyük velîlerden Dâvûd-i İskenderî (rahme- tullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kur´ân-ı kerîmi hakîkî olarak dinleye- bilmenin, böylece onun mânevî lezzetinden haz alabilmenin ilk mertebe- lerinden birisi, fânî olan mahlûkların hepsini, gözünden ve gön­lünden silmektir."

Velî ve meşhûr tefsîr âlimlerinden Dehhâk bin Müzâhim (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) hazretlerinin Tefsîr-i Kur´ân adlı bir eseri vardır. "Kur´ân´ı açık açık, tâne tâne tertil ile oku!" meâlindeki Müzzemmil sûresi dör­düncü âyet-i kerîmesini tefsîr ederken; "Onu harf harf, ağır ağır kırâat et, her harfini kendisinden sonra gelen harften temyiz et." diye buyurdu. Âyetlerin mânâlarını iyice anlayabilmek için tekrar tekrar okurdu.

"...Bize bunun tâbirini haber ver! Çünkü biz seni muhsinlerden görü­yoruz." meâlindeki Yûsuf sûresi otuz altıncı âyet-i kerîmesi hakkında şöyle buyurmaktadır: "Yûsuf aleyhisselâmın ihsânı; hapishânede her hasta olana hizmet ve yardım etmesi, her muhtaç olanın elinden tutması idi. Kendisine bir dilenci geldiği zaman kapı kapı dolaşır onun ihtiyâcının giderilmesine yardımcı olurdu."

Büyük velî, hadîs ve kırâat âlimi Ebû Bekr bin İyâş (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir gün; "Ben seksen seneden beri Kur´ân-ı kerîm okumak­tayım." Yine bir defâsında; "Hasta olduğum zaman bile Kur´ân-ı kerîm okumadığım hiçbir gecem geçmedi." demiştir.

Oğlu şöyle anlatır: Babamın ölümüne yakın yanında bulunuyordum. Onun durumu bana tesir edip, ağlamıştım. Ağladığımı görünce; "Niçin ağlıyorsun, evlâdım? Baban, bildiğin gibi, hayâtı boyunca kötülüklerden ve günahlardan uzak kalmaya çalışmıştır." dedi. Vefâtından evvel yine yanında ağlayan oğlu İbrâhim´e; "Yavrucuğum. Bu kadar ömrümü hep Kur´ân-ı kerîm okumakla geçirdim. Üzülme, Allahü teâlâ benim için, böy- le bir ömrü boşa çıkarmayacak, onun karşılığını verecek." dedi.

Tâbiînin meşhurlarından ve büyük velî, fıkıh âlimi Ebû İdrîs Havlânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kur´ân-ı kerîm, Allahü teâlânın emirlerine itâat edenleri müjdeler, günahkârları korkutur. Yapılması ge­rekli işleri bildirir. Geçmiş ümmetlerin, hikâyeleri ve haberlerini bildirir."

Evliyânın büyüklerinden Ebû Muhammed Cerîrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) çok Kur´ân-ı kerîm okur, Allahü teâlânın hitâbındaki mânâyı te­fekkür eder, düşünürdü. Kur´ân-ı kerîmi dünyâlık ve fâni, gelip geçici şeylere âlet edenlerin, onun hayır ve bereketini büsbütün kaybettiklerini söylerdi.

Hindistan´ın büyük velîlerinden Ebü´l-Hayr Fârûkî (rahmetullahi teâ- lâ aleyh) buyurdular ki: "Kur´ân-ı kerîmi okumanın üç derecesi vardır. En aşağı derecesi, yalnız tecvid ile okumaktır. Orta derecesi tecvidle ve mânâsını anlayarak okumaktır. En üstün derecesi ise, tecvidle ve mâ­nâsını anlayarak ve tadını kalbinde duyarak okumaktır."

Hindistan´da yetişen Çeştiyye evliyâsının büyüklerinden Ferîdüddîn Genc-i Şeker (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Allahü teâlâ ile konuşmak isteyen, Kur´ân-ı kerîm okumalıdır."

Evliyânın büyüklerinden Habîb-i Acemî (rahmetullahi teâlâ aleyh) ne zaman yanında Kur´ân-ı kerîm okunsa inleyerek ağlardı. "Sen Acemsin. Fârisî konuşursun. Arabî bilmediğin halde bu ağlaman hangi sebepten­dir!" diye sorduklarında; "Evet, lisanım Acemîdir. Lâkin kalbim Arabîdir" buyururdu. Daha sonra Arabî lisânını öğrendi. Çok fasih (açık) Arabî ko­nuşurdu. Kendisi, Terviye günü Basra´da, Arefe günü Arafat´ta görülürdü. Bir gün dervişlerden biri; "Habîb-i Acemî, Acem olduğu halde, Arabî bil­mediği halde acaba bu çok yüksek mertebeye nasıl kavuştu?" diye kal­binden geçirdi. O anda hafiften bir ses "Evet o Acemîdir. Lakin Habîb (sevgili) ve âşıktır." diyordu.

Osmanlıların en meşhûr fıkıh âlimi ve velî İbn-i Âbidîn (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kur´ân-ı kerîm, Kadir gecesinde inmeğe baş- lamış ve hepsinin inmesi yirmi üç sene sürmüştür. Tevrât, İncil ve bütün kitaplar ve sahifeler ise, hepsi birden, bir defâda inmişti. Hepsi, in­san sö- züne benziyordu ve lafzları mûcize değildi. Onun için çabuk bo­zuldu, de- ğiştirildiler. Kur´ân-ı kerîm ise, Muhammed aleyhisselâmın mû­cizelerinin de en büyüğüdür ve insan sözüne benzememektedir."

Hindistan evliyâsının büyüklerinden Kayyûm-i Zaman Muhammed Sibgatullah (rahmetullahi teâlâ aleyh) ömrünün sonlarına doğru Kur´ân-ı kerîmi çok yavaş sesle okurdu. Kendisine çok bağlı talebelerinden biri, müsâit bir vakitte; "Böyle düşük sesle okumanızın hikmeti nedir?" diye arz etti. Bir müddet sustu ve sonra; "Hazret-i Urvet-ül-Vüskâ (yâni ba­bam) ömrünün sonuna doğru böyle okurdu." buyurdu. Başka bir defâ­sında talebelerinden birisi yine bu husûsun sebebini suâl ettiğinde cevâ­ben; "Okurken bütün mevcûdât berâber okuyorlar ve bu fakîri yüksek sesle okumaya bırakmıyorlar." buyurdular.

Medîne-i münevverede yaşayan âlim ve velîlerden İmâm-ı Mâlik bin Enes (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir defâsında: "Eğer elimde imkân ol­saydı, Kur´ân-ı kerîmi kısa aklıyla, kendi görüşüne göre tefsîr edenin boynunu vururdum." Buyurdular.

Tâbiînden, meşhûr hadîs hâfızlarından ve velî Mekhûl eş-Şâmî (rahme- tullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?Eğer sen Kur?ân-ı kerîm okuyup da, seni kötülüklerden uzaklaştırmıyorsa, senin gerçekten Kur?ân-ı ke­rîmi okumadığın anlaşılır.?

Tâbiînin ve âlimlerin büyüklerinden veli Ebû Eyyûb Meymûn bin Mihrân (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?Ey Kur?ân-ı kerîmi oku­yanlar! Kur?ân-ı kerîmi dünyâlık kazancınıza âlet etmeyiniz.?

Hindistan´da yetişen büyük âlim ve velî Muhammed Hâcı Efdal (rah- metullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Ne kadar şaşılır ki, insanların birço- ğu, Allahü teâlânın kelâmı olarak Kur´ân-ı kerîmin mübârek harfle­rini, za- rûrî lâzım olan tecvîd bilgisine uygun olarak okumaya ve bunu öğ­ren- meye gayret etmiyorlar. Bu bilgi nihâyet birkaç günde öğrenilebilir. Ama kırâatin (okumanın) sahih olması için bu bilgi mutlaka lâzımdır. Namazın sahih olması için de kırâatin sahih olması mutlakâ lâzımdır."

Horasan?da yetişen evliyânın meşhûrlarından Muhammed bin Hâ- mid Tirmizî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine, Fâtır sûresinin; ?Ey insanlar, siz Allaha muhtaç olanlarsınız. Allah ise hiç bir şeye muh­taç değildir. Hamîddir (hamd olmaya lâyıktır).? meâlindeki 15. âyet-i ke­rîme- nin tefsîri sorulunca şöyle tefsîr etmiştir. ?Siz âcizsiniz, Allahü teâlânın rahmetine muhtaçsınız, bunun için fakirsiniz. Allahü teâlâ ganî­dir. Sizin ibâdetlerinize ihtiyâcı yoktur.?

Evliyânın meşhûrlarından ve büyük İslâm âlimi Muhammed Ma´sûm Fârûkî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kur´ân-ı kerîm okumak, Allahü teâlâ ile tekellüm (konuşmak) olur."

Anadolu´da yetişen büyük velîlerden Muhammed Tevfîk Bosnevî (rahmetullahi teâlâ aleyh) yazdığı bir mektupta buyuruyor ki: "Kur´ân-ı kerîmi, harflerin çıkış yerlerine, tecvîd kurallarına riâyet ederek ve elden geldiği kadar mânâ üzerinde düşünerek, her gün en az beş sayfa oku­malıdır. Daha fazla olursa güzel olur. Kur´ân-ı kerîm okurken ağlamalı­dır."

Büyük İslâm âlimlerinden ve evliyânın en üstünlerinden Muhammed Ubeydullah Serhendî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinin şaşılacak üstünlükleri, büyüklük hâlleri daha çocuk iken görülmeye başlamıştı. Kur´ân-ı kerîmi bir ay gib...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kur´anı Kerim
« Posted on: 18 Nisan 2024, 13:47:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kur´anı Kerim rüya tabiri,Kur´anı Kerim mekke canlı, Kur´anı Kerim kabe canlı yayın, Kur´anı Kerim Üç boyutlu kuran oku Kur´anı Kerim kuran ı kerim, Kur´anı Kerim peygamber kıssaları,Kur´anı Kerim ilitam ders soruları, Kur´anı Kerimönlisans arapça,
Logged
02 Temmuz 2016, 17:31:06
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 02 Temmuz 2016, 17:31:06 »

Esselamu aleykum.Kur ani kerimi hakkiyla okuyan ve anlamini ogrenip hayatina rehber eden ve onun ışığında kendini tum kotuluk ve gunahlardan ali koyan kullardan olalim inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes