> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kültürü A-İ > Cennet-Cehennem
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Cennet-Cehennem  (Okunma Sayısı 2920 defa)
03 Nisan 2010, 13:20:57
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 03 Nisan 2010, 13:20:57 »



Cennet-Cehennem

Büyük velîlerden ve hadîs âlimi Abdüla´lâ Kureşî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Cennet ve Cehennem, Âdemoğlundan bir şeyler duymak için ona yaklaşırlar. Şayet insan Cennet´i isterse, Cennet; "Yâ Rabbî! Onu isteğine kavuştur!" der. Şayet Cehennem´den sakınırsa, Ce- hennem de; "Yâ Rabbî! Onu ateşten muhâfaza et!" diye duâ eder."

Abdülazîz Bekkine (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir sohbetinde şöyle dedi: "Müminin dünyâya bakışı öyledir ki, dünyâdaki zevk ve sefâya bakar, arkasında Cehennem´i görür. Meşakkate, hizmete bakar, arkasında Cennet´i görür. Yâni müminin nazarı dünyâya takılmaz."

Evlliyânın büyüklerinden Abdülazîz Debbağ (rahmetullahi teâlâ a- leyh) sohbetlerinde talebelerine şöyle buyururdu: "Firdevs Cennetinde, bu dünyâda işitilen veya işitilmeyen bütün nîmetler mevcuttur. Cennetin ırmakları, Firdevs Cennetinden kaynayıp çıkar. Bir ırmaktan su, bal, süt ve şarab olmak üzere dört türlü meşrûbât akar. Nasıl gökkuşağındaki renkler birbirine karışmadan durursa bu dört meşrûbât da birbirine karışmadan akar. Bu ırmaklar müminin isteğine göre akar. Hangisini isterse o akar ve onu içer. Bütün bunlar, Allahü teâlânın irâdesiyle olmaktadır."

Meşhûr hadîs âlimlerinden Abdülazîz bin Ebû Revvâd (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: Ölüm hastalığında, Mugire bin Hakî´nin yanına gittim. "Bana nasîhat et." dedim. "Bu yatak için sâlih amel yap." dedi.

Abdülazîz bin Ebû Revvâd hazretlerine; "Nasıl sabahladın?" diye sorulunca, ağladı. "Niçin ağladın?", dendi. Bunun üzerine; "Ölümü unut- muş, üstelik günahları da çok olan kimsenin hâli nasıl olur. Ecel, süratle geliyor, ömür her gün eksiliyor. Akibetin Cennet mi, Cehennem mi, ne olacağı bilinmiyor. Ya Cehennem olursa, hâlimiz ne olur?" buyurdular.

Evlîyanın önderlerinden ve İslâm âlimlerinin büyüklerinden Abdül- hâlık Goncdüvânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinin huzûruna gelen bir kimse; "Eğer Allahü teâlâ beni Cennet ile Cehennem arasında muhayyer kılsa, ben Cehennemi seçerim. Zîrâ bütün ömrümde nefsimin arzusu üzerine amel etmedim. O halde Cennet nefsin murâdı­dır. Cehen- nem ise, Allahü teâlânın murâdıdır." dedi. Abdülhâlık Goncdüvânî haz- retleri bu sözü red ederek:

Kulun seçme hakkı yoktur. Her nereye git derlerse oraya gideriz. Nerede kalın derlerse orada kalırız. Kulluk budur. Senin dediğin kulluk değildir. buyurdu.

Tebe-i tâbiînden, Meşhûr hadîs, fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerinden olan Abdülvâhid bin Zeyd (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Muhakkak ki her şeyin bir kestirme (yakın) yolu vardır. Cennet´in kestirme yolu da cihâd yapmaktır.

Evliyânın büyüklerinden Adiyy bin Müsâfir (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: Sırat haktır. Buna inanmalıdır. Kıldan ince, ateşten daha sıcak, kılıçtan keskin, uzunluğu dünyâ senesiyle otuz altı senedir. Üzerinden salih müminler şimşek gibi geçecek, fâcirler (günâhkârlar) altındaki Cehennem´e düşeceklerdir. Peygamber efendimize ikrâm olunan havz haktır. Cennet, iyilere ve Allahü teâlânın dostlarınadır ve ebedîdir. Cehennem ise, fâcir ve günâhkârlaradır ve ebedîdir. Cennet´le Cehen­nem arasında, Allah tarafından bir münâdî (nidâ eden) şöyle seslenir: "Ey Cennet ehli, Cennet´te; ey Cehennem ehli, Cehennem´de ölümsüz (sonsuz) olarak kalınız."

Evliyânın büyüklerinden Ahmed bin Harb (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Bizlere ne kadar şaşılır ve hayret edilir ki, gölge denilince hemen güneşin varlığı aklımıza gelir de, Cennet denilince akla Cehenne- m´in geleceği, ondan korunmak çâreleri düşünülmez ve ondan gâfil olur- uz."

Basra velîlerinden Alâ bin Ziyâd (rahmetullahi teâlâ aleyh) birgün, halka Cehennem azâbının çok şiddetli olduğunu anlatıyordu. Bu sırada oradakilerden biri;

"Bu, insanları ümitsizliğe düşürmek değil midir?" diye sordu. Alâ bin Ziyâd hazretleri ona; "Allahü teâlâ Kur´ân-ı kerîmde meâlen; "Ey (günah işlemekle) nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah´ın rahmetinden ümidi kesmeyiniz." (Zümer sûresi: 53) "Bütün haddi aşanlar (müşrikler) da ce- hennemliktirler." (Mü´min sûresi: 43) buyururken, ben insanları nasıl ümitsiz- liğe düşürebilirim. Fakat çok kimseler kötü amellerine rağmen yine de Cennet´le müjdelenmeyi arzu ediyorlar. Allahü teâlâ Muhammed aleyhis- selâmı kendine itâat edenleri Cennet´le müjdelemek, karşı gelen­leri de Cehennem azâbı ile korkutmak için göndermiştir." buyurdular.

Irak evliyâsından Ali Sincârî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Ebedî olarak yaşamak istiyorsanız, Allahü teâlânın emirlerini yapınız, yasaklarından kaçınınız ve cenâb-ı Hakkı devamlı hatırlayınız. Ondan gelenlere râzı olunuz. O zaman, âhiretinizi kazanır, Cennet´te ebedî, sonsuz olarak yaşarsınız."

Tâbiînin meşhurlarından ve hâdîs âlimlerinden Alkame bin Kays (rahmetullahi teâlâ aleyh) Abdullah ibni Mes´ûd (radıyallahü anh) hazretlerinden rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyuruyorlar ki: "Kalbinde hardal dânesi kadar îmânı olan hiç bir kimse, Cehen- nem´de ebedî kalmaz."

Tâbiînin meşhurlarından olan Âmir bin Abdullah (rahmetullahi teâ- lâ aleyh) hazretleri, "Eğer aradaki perde kalkarsa (âhireti, Cennet´i, Ce- hennem´i görsem) îmânımda ve yakînimde hiç bir değişiklik olmaz." Bu- yurmuştur. Namazı gibi duâsı da uzundu. İmâm-ı Mâlik bin Enes haber vermiştir ki; Âmir bin Abdullah nice defâlar yatsı namazını kılıp, Mescid-i Nebevîden ayrıldıktan sonra, evine giderken evine varmadan ellerini kal- dırır duâ etmeğe başlardı. Müezzin sabah ezânını okuyup, müslümanları sabah namazı için dâvet edinceye kadar bir daha indirmez, sabah na- mazını kılmak için mescide döner ve yatsı namazının abdesti ile sabah namazını kılardı. Kendisi; "Babam vefât ettikten sonra bir sene devamlı, fasılasız onun için Allahü teâlâya duâ ettim." buyurmuştur. Bütün gece- lerini hiç uyumadan geçirir, gündüzleri de öğleden önce Sünnet-i Resû- lullah olan kaylûleden başka hiç uyumazdı. Geceleri kâim, uyanık ve i- bâdet hâlinde, gündüzleri hep sâim idi; yâni geceleri ibâdetle geçirir, gündüzleri oruç tutardı.

Âmir bin Abdullah hazretleri, şehîdlik mertebesine ulaşmak için Allah yolunda savaşlara katılır, kâfirlerle, müşriklerle harb ederdi. Katıldığı bütün harblere yayan giderdi. Bir sefer de, Emir Mâlik bin Abdullah onun yaya yürüdüğünü görünce; "Yâ Âmir bir hayvana binmek istemez misin?" diye sordu. O da Peygamberimizden şu hadîs-i şerîfi işittiğini haber vermiştir: "Her kimin ayakları Allah yolunda tozlanırsa, onlar Cehen- nem´e haram olur." (Cehennem o ayakları yakmaz).

Buhârâ´da yetişen büyük âlim ve velîlerden Ârif-i Dikgerânî (rahme- tullahi teâlâ aleyh) hazretleri bir sohbeti sırasında da buyurdular ki: "Ken- di tedbirine güvenenin yeri Cehennem´dir. Tedbirini aldıktan sonra Allahü teâlânın takdîrine bağlananın ise yeri Cennet´tir."

Tâbiîn devrinin tanınmış hadîs ve tefsîr âlimlerinden Atâ bin Meyse- re el-Horasânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Cehennem´in yedi kapısı vardır. Bunlardan en pis kokan, ateşi en şiddetli olan, haram olduğunu bildikten sonra zinâ yapanlara âid olandır."

Büyük velîlerden ve tâbiînin meşhurlarından Avn bin Abdullah (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir gün ağlıyor göz yaşlarını yüzüne sürüyor- du. Ona; "Gözyaşlarını niçin yüzüne sürüyorsun?" denildi. O da; "İnsa- nın, Allah korkusu ile olan göz yaşları, bedeninden bir yere değerse, Allahü teâlâ orasını Cehennem´e haram kılar ve yakmaz." buyurdular.

Yine buyurdular ki: Allahü teâlânın affı ile Cehennem´den kurtulursunuz. Rahmeti ile Cennet´e girersiniz. Amellerinize göre mertebeniz ve dereceniz olur.

Evliyânın büyüklerinden ve kendilerine ?Silsile-i aliyye? denilen büyük âlim ve velîlerin on beşincisi olan Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn Buhârî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Resûlullah efendimizin, benim ümmetim buyurduğu ümmet, İbrâhim aleyhisselâmın Nemrud´un ateşin- den kurtulduğu gibi Cehennem ateşinden kurtulurlar. Çünkü Resûlullah efendimiz; "Benim ümmetim, dalâlet (sapıklık) üzerinde birleşmez." bu- yurdu. Buradaki ümmetten maksad, hakîkî ümmettir. Yâni Resûlullah´a tâbi olan ümmettir. Bunun için Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Benim ümmetim üç kısımdır. Birincisi dâvet ümmeti (müslüman olmayanlar), ikincisi icâbet ümmeti (müslüman olanlar), üçüncüsü de müteâbât (tam uyanlar) ümmetidir."

Tâbiîn tanınmışlarından büyük velî Bekr bin Abdullah Müzenî (rah- metullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kim gülerek günâh işlerse, ağlıya- rak Cehennem´e girer."

Peygamber efendimizin arkadaşlarının yetiştirdiği âlim ve velîlerden Bilâl bin Sa´d (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdurlar ki: "Ey ebedî yolun yolcuları! Sizler, yok olmak için yaratılmadınız. Sizler, sâdece bir evden, bir eve göç edersiniz. Nitekim siz, sulblerden rahimlere, buradan dünyâya, dünyâdan kabirlere, kabirlerden mevkif denilen mahşer meydanına, oradan da ebedî Cennet´e veya Cehennem´e gidersiniz."

Evliyânın büyüklerinden Bündâr bin Hüseyin Şirâzî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Cennet için, nefsin arzu ettiği şeylerden u- zaklaşmak gerekir."

Hammâd bin Zeyd Amr bin Dinâr hazretleri, Câbir bin Zeyd´den, o da İbn-i Abbâs´tan; Resûlullah´ın (sallallahü aleyhi ve sellem) "Kim bana salevât okumayı terk ederse, Cennet yolunu bulamaz." buyurduğunu rivâyet etmişlerdir.

Evliyânın büyüklerinden Câfer bin Süleymân Dâbiî (rahmetullahi teâlâ aleyh) Ebû İmrân el-Cûnî´den naklederek buyurdular ki: "Allahü teâlâ nazar buyurduğu kuluna rahmet ve merhamet eder. Eğer Cehennem ehline de nazar buyursaydı, onlara da rahmet ederdi. Fakat Cehennem ehline nazar etmemeyi takdir buyurdu."

Tanınmış büyük evlîyadan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (rahmetul- lahi teâlâ aleyh) bir gün oğlu Sultan Veled´e: "Oğlum! Eğer Cennet´te ol- mak istersen, herkes ile dost geçi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Cennet-Cehennem
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:25:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Cennet-Cehennem rüya tabiri,Cennet-Cehennem mekke canlı, Cennet-Cehennem kabe canlı yayın, Cennet-Cehennem Üç boyutlu kuran oku Cennet-Cehennem kuran ı kerim, Cennet-Cehennem peygamber kıssaları,Cennet-Cehennem ilitam ders soruları, Cennet-Cehennemönlisans arapça,
Logged
03 Mart 2016, 17:31:38
Damla
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 3.120


« Yanıtla #1 : 03 Mart 2016, 17:31:38 »

#Esselamu aleykum..İnsanlar amellerine göre cennete ve cehenneme gidecek olarak ayrılırlar..Ameli günahlarından fazla olanlar cennete ve ameli günahlarından az olanlar ise cehenneme gidecektir.Ama cennete girmek için hak etmek gerekir..İnşAllah Rabbim nasib ederse biz de cennete gidenlerden oluruz..Rabbim razı olsun.#
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
08 Mart 2016, 19:02:59
sultan aktay
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 417


« Yanıtla #2 : 08 Mart 2016, 19:02:59 »

qselamun aleyküm allahı paylaşım için razı olsun bu konu hakkında beni bilgilendirdiniz için teşekkür ederm
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
28 Mart 2016, 17:54:20
Nizamettin 8/b
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 234



« Yanıtla #3 : 28 Mart 2016, 17:54:20 »

Rabbim bütün müslümanları cenneti ve cemaliyle şereflendirsin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes