> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kültürü A-İ > Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik  (Okunma Sayısı 1573 defa)
07 Nisan 2010, 15:20:25
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 07 Nisan 2010, 15:20:25 »



Arkadaşlık-Dostluk-Kardeşlik

Evliyânın meşhûrlarından Ahmed bin Âsım Antâkî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine "İnsanların arasına karışıp, onlarla berâber ol­mak hususunda ne buyurursunuz?" denilince: "Eğer akıllı, her yönüyle güvenilebilen, din ve dünya işlerinde sağlam birini bulabilirsen onunla berâber ol ve arkadaşlık yap. Böyle olmayanlardan, arslandan kaçar gibi kaç." demiştir.

Velîlerin büyüklerinden ve Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhe­binden biri olan Hanbelî mezhebinin imâmı Ahmed bin Hanbel (rahme- tullahi teâlâ aleyh) sık sık talebesine buyururdu ki: "İstediklerini vermediğiniz zaman kızan, kırılan veya küsen arkadaş, gerçek arkadaş değildir."

Yine buyururdu ki: "Bir kimse, sadık bir arkadaşını kaybederse, ken­disi için zillettir."

"Ayıplardan uzak arkadaş arayanlar, arkadaşsız kalır."

Horasan´ın büyük velîlerinden Ahmed Nâmıkî Câmî (rahmetullahi teâlâ aleyh) iyi bir arkadaşın nasıl olacağını anlatırken buyurdular ki: Ta­nıştığınız, görüştüğünüz, berâber olduğunuz kimsenin iyi arkadaş mı, kötü arkadaş mı olduğunu anlamakta dikkat edilecek husus ve ölçü şöyledir: Gördüğünüz, görüştüğünüz, berâber olduğunuz, birlikte oturup, kalktığınız kimse, sizin Allahü teâlâyı hatırlamanızı ve unutmamanızı, O´nu dil ve gönül ile anmanızı sağlıyor, bunu tâzeliyor ve kalbinizi uyanık tutuyorsa, işte o iyi arkadaştır. Ama berâber olduğunuz kimse, Allah ko­rusun cenâb-ı Hakkı ve O´nun zikrini size unutturuyorsa, gerçekten bil ki, o kimse kötü arkadaştır. Ondan sakınmak elbette çok lâzımdır. (Ondan, yırtıcı arslandan kaçar gibi hattâ daha çok kaçmalıdır. Çünkü arslanın yapacağı, olsa olsa canını almaktır. Arslan insanın canını alabilir, onu öldürebilir. Fakat îmânına zarar veremez. Kötü arkadaş ise, insanın hem îmânının ve hem de canının gitmesine, onun ebedî felaketine sebeb olur. İyi bir arkadaş, iki cihân için de büyük saâdettir. Maksada çabuk ulaşmayı sağlar. İnsanlar birlikte yaşarlar ve arkadaşsız olamazlar. Ba­bamız olan Âdem aleyhisselâm, en güzel yer olan Cennet´te bulunduğu hâlde, kendisine insan olarak bir arkadaş gerektiğini hissetti ve bunu istedi. Onun sol kaburga kemiğinden hazret-i Havvâ vâlidemiz yaratıldı.

İyi arkadaşa sâhip olunca, çok hamd etmeli ve hep iyi kimselerle be­raber bulunmalıdır ki, kıyâmette pişmanlık çekilmesin. Kur´ân-ı kerîmde bu hâl bildirilmektedir. İnsana ulaşan her felâket, kötü arkadaş sebebiyle gelir. Ondan çok uzak durmalıdır. Arkadaşın iyiliği veya kötülüğü, mut­laka asıl, neseb, akrabâlık gibi sebeplere bağlı değildir. Eshâb-ı Kehf´e yakın olup, onlardan ayrılmayan Kıtmîr isimli köpek, Kur´ân-ı kerîmde onlarla berâber zikrolundu.

İyi arkadaş, insanı derekelerden (aşağılıklardan) derecelere (yük­sekliklere) ulaştırır. Kötü arkadaş ise, bunun tersini yapar.

Herkes ile arkadaş olma! Konuştuğun kimselerin akıl ve anlayışla- rına uygun konuş. Tekebbür etme, kibirlenme! Sırrını kimseye söy­leme! Herkesin sözüne aldanma! İnsanların sözlerine değil, işlerine bak! Kendi kendisine faydası olmayan kimseden çok sakınmalıdır. Nerede kaldı ki, onun başkasına faydası olsun. Kötü bir kimse ile arkadaş olan iyi bir kimse, eğer onu kendisine çevirip iyi yapabilirse ne âlâ, eğer bunu ya- pamaz, kendisi de ona benzer ve onun gibi olursa, o zaman çok fenâ­dır.

Büyük velîlerden Bişr-i Hâfî (rahmetullahi teâlâ aleyh) bir sohbe­tinde buyurdular ki: "Kötü insanlarla arkadaşlık yapmak, hayırlı insanlara sû-i zana, kötü düşünmeye sebeb olur."

Bağdât´ın büyük velîlerinden Câfer-i Huldî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Allahü teâlâ, günah işlemekten kurtardığı kulunu malsız olarak zengin yapmış, aşîretsiz olarak aziz ve şerefli kılmış, kimsesi ol­madığı halde onu arkadaş eylemiştir."

Son devir velîlerinden Dârendeli Muhammed Hilmi Efendi (rahme- tullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Oturacak, kalkacak arkadaşla­rın en hayırlısı, görüldüğü zaman, Allahü teâlâyı hatırınıza getirendir, onların sözleri ilminizi arttırır. Onların ameli âhireti aklınıza getirir."

Velî ve hadîs âlimi Abdurrahmân bin Mehdî (rahmetullahi teâlâ a- leyh) hazretleri "Dînine bağlı olmayan bir kimse ile arkadaşlık etmek hakkında ne dersin?" diye sorulunca; "Böyle kişilerle beraber olma, çün- kü o, sana pis veya haram bir şey yedirebilir." buyurdular.

En büyük velîlerden İmâm-ı Ebû Yûsuf (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Ar bilmeyen ve utanması olmayanla arkadaşlık, kıyâmette insanı utandırır."

Irak velîlerinin büyüklerinden Ebü´l-Hasan Cûsukî (rahmetullahi teâ- lâ aleyh) buyurdular ki: "İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğreterek, seni yanlış yollara düşmekten sakındıracağını bilmediğin kimselerle ar­kadaş- lık etme!"

Bağdât´ın büyük velîlerinden Ebü´l-Hüseyin Nûrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri, îsârsız sohbeti ve fedâkarlığa dayanmayan dostluğu haram bilirdi. Arkadaşlıkta arkadaş, arkadaşın hakkını kendi hakkına ter­cih etmeli diye emredip; "Dervişlerle sohbet etmelidir. Uzlet (insanlardan uzak kalmak) iyi değildir." buyururdu.

Evliyânın büyüklerinden Hâris el-Muhâsibî (rahmetullahi teâlâ a- leyh) buyurdular ki: "Kim cennetliklerden olmayı isterse, sâlih kimselerle berâber olsun."

Meşhur velîlerden Huzeyfetü´l-Mer´âşî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Otururken, samîmî olmayan, yapmacık hareketler yapa­cağımdan korktuğum için, bir arkadaşımla oturmak istemiyorum."

Evliyânın büyüklerinden İbn-i Atâullah İskenderî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Sözü ve hareketleri ile sana Allahü teâlâyı ve â- hireti hatırlatmıyan kimse ile arkadaş olma."

"Nefsinden râzı olmayan câhil bir kimse ile arkadaş olmak, nefsin­den râzı ve memnun olan bir âlim ile arkadaşlık etmekten daha hayırlıdır. Çünkü nefs, dâimâ insanın kötülüğünü ister. Ondan nasıl râzı olunabilir."

Tâbiînden meşhûr fıkıh ve hadîs âlimi Mesrûk bin el-Ecdâ (rahme- tullahi teâlâ aleyh) hazretleri, arkadaşlık haklarına son derece ri­âyet eder ve verdiği sözü yerine getirmeye çok dikkat ederdi. Arkadaşı Hayse- me?nin ağır borcunu ödemek için kendisi borç altına girmiş ve onun ha- beri olmadan borcunu ödemiştir. Kendisine; ?Bir mü´mini öldüren için tövbe uygun mudur, kabûl edilir mi?? diye sorulunca; ?Allahü teâlânın aç- tığı kapıyı ben kapatamam.? diye cevap verdi.

Tâbiînin ve âlimlerin büyüklerinden velî Ebû Eyyûb Meymûn bin Mihrân (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: ?İki arkadaş birbirlerini sevdikleri zaman, birbirini ziyâret etmeleri için aralarındaki mesafenin çok fazla olması mühim değildir.?

Meymûn bin Mihrân hazretleri, arkadaşlarına şöyle derdi: ?Bende hoş olmayan, sevimsiz bir hâl görürseniz, onu yüzüme karşı söyleyiniz. Bir kimse, din kardeşinde uygun olmayan bir hâl görür de onu kendisine bildirmezse ona faydalı olamaz.?

Kendisine sordular. ?Arkadaşlarınızdan hiç ayrılmıyorsunuz ve hiç de birbirinize küsmüyorsunuz. Bu nasıl oluyor?? Cevâbında buyurdu ki; Çünkü ben dostlarıma hiç husûmet (hasımlık) beslemiyorum. Onlarla hiç mücâdele ve münâkaşa etmiyorum.?

En büyük velîlerden ve on iki İmâmın beşincisi Muhammed Bâkır (rahmetullahi teâlâ aleyh) oğlu Câfer-i Sâdık hazretlerine şöyle nasîhat etti: "Ey evlâdım! Fasıklarla arkadaşlıktan çok sakın. Böyle insanlar seni bir lokmaya değişebilir. Cimrilerle dost olmaktan da sakın. Zîrâ çok ihti­yâcın olduğu bir zamanda az bir şey vermekten çekinirler. Yalancılarla dost olma, sana dost görünüp konuşur, ayrılınca hâli değişir. Ahmaklarla dostluk arkadaşlık kurma, onlar, sana iyilik yapıyorum zannederek kötü­lük yaparlar. Akrabâyı ziyâreti terk edenle de dost olma. Çünkü, Kur´ân-ı kerîmin üç yerinde böyle kimseyi lânetlenmiş gördüm."

Evliyânın büyüklerinden, kendilerine ?Silsile-i aliyye? denilen büyük âlim ve velîlerin yirmi ikincisi olan Muhammed Bâkî-billah (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "Kalbinde mârifet-i ilâhî isteği olmayanla soh­bet etme, arkadaşlırk yapma. İlmini: mevkî, makam ve övünmek için ve- sîle eden âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaçınız."

"Câhil tarîkatçılarla berâber bulunmaktan sakınınız."

İstanbul´da yetişen âlim ve velîlerden Muhammed Murâd Efendi (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: "İlim ve mârifet ehli şöyle tenbih etmişlerdir: Üç kimse ile arkadaş olup sohbet et. Birincisi, ilim ehli ve hüner, sanat sahibi olan kimselerle arkadaş ol. Dünyâ ve âhiret sa­âdetine kavuşman kolay olur. İkincisi, güzel ahlak sahibi kimselerle ar­kadaş ol. Çünkü böyle kimseler dostun ayıbını görmemezlikten gelerek örterler ve bu ayıbını nasîhatla, düzeltirler. Bu hususta çok gayret göste­rirler. Üçüncüsü; kötü niyetli olmayan, dünyaya düşkünlük göstermeyen, sâdık ve ihlâslı olan kimseler.

Şu üç sınıf kimseden de sakınmak lazımdır: Birincisi, fısk ve fücur ehli olup, günah işleyen, nefislerine uyup Allahü teâlânın emrinden çı­kan kimselerdir. Bunlarla arkadaşlık ne dünyâ rahatı kazandırır ne de âhiret- te rahmete kavuşturur! İkinci grup, yalancı ve hâin olanlardır. Bun­larla dostluk acı azaba ve felâkete sebeb olur. Senden başkasına, baş­ka- sından sana söz taşır... Üçüncü sınıf, ahmak olanlardır. Bunların söz­lerine itimat edilmez. Ne fayda sağlayabilirler ne de bir zarara mani ola- bilirler. Hayırlı gördükleri şer, faydalı gördükleri zararlıdır. Zararlı gördük- leri faydalıdır."

Evliyânın büyüklerinden Muhammed Zuğdân (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri buyurdu ki: ?Kötü arkadaşları terketmek istersen, ilk önce kendindeki kötü ahlâkı bırak. Nefsin, sana herkesten daha yakın­dır. En yakına emri mârûf yapmak daha önce gelir.?

Tâbiîn devrinin yüksek âlimlerinden ve velîlerin büyüklerinden İmâm Mûsâ Kâzım (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri, Resûlullah efendimi­zin yüksek nesebine sâhib olan Ehl-i beytin en büyüklerindendir. Nurlu kalbine akıp gelen ilmin ve feyizlerin çokluğu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:54:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik rüya tabiri,Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik mekke canlı, Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik kabe canlı yayın, Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik Üç boyutlu kuran oku Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik kuran ı kerim, Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik peygamber kıssaları,Arkadaşlık Dostluk Kardeşlik ilitam ders soruları, Arkadaşlık Dostluk Kardeşlikönlisans arapça,
Logged
29 Haziran 2016, 22:59:36
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 29 Haziran 2016, 22:59:36 »

Esselamu aleykum.Allah kulunun dostlugunu kardesligini onun rizasi dairesinde ve onun yolunda bir sekilde kurulmasını emir etmistit.Rabbim razi olsun bilgilerden reyyan abla...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes