๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Kavramları M-Z => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 07 Nisan 2010, 17:08:52



Konu Başlığı: Zalim
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 07 Nisan 2010, 17:08:52

ZALİM  



Bir kimsenin hakkını zorla elinden alan, haksızlık yapan, merhametsiz ve gaddar kimse. Arapça bir kelime olup Arap dilinde mastarı: "Bir şeyi ait olduğu yerin dışında bir yere koymak" anlamındadır. Bir şeyi eksik ya da fazla yapmak yahut zamanının veya mekânının dışında yapmak da zulüm olarak ifade edilmektedir.

Kur´ân-ı Kerîm´de cehalet, şirk, fısk anlamında "nûr"un zıddı olarak kullanılır. Bu anlamlarıyla Kur´ân´ın temel kavramlarından biridir.

Peygamberler, insanları zulümattan nûra kavuşturmak için gönderilmişlerdir. Mesajları aydınlıktır; karışık yollar ise zulümattır, karanlıktır: Âllah mü´minlerin velisidir, onları zulümattan nûra çıkarır, kâfirlerin velileri ise Tağuttur, onları nurdan zulümata çıkarır" (Bakara, 2/257). O halde gerek fert gerekse toplum bazında Allah´ın emir ve yasaklarının ortaya çıkardığı sonuç nûrdur, aydınlıktır. Karşıtı emir ve yasaklar ise, zulümattır, karanlıktır; işleri yerli yerinde yapmamaktır.

Kur´ân´da zulüm çeşitlerinin en büyükleri olarak şunlar sıralanmaktadır:

Şirk (Lukman, 31/13); Allah´ın mescidlerinde O´nun adının (dolayısıyla emir ve yasaklarının) anılmasına engel olmak (Bakara, 2/114); Allah´ın bildirdiklerini gizlemek ve O´nun adına yalan söylemek (el-Bakara, 2/144; el-A´raf, 7/38; Yunus,10/17; Hud, 11/18...); Allah´ın âyetlerini yalanlamak ve âyetlerinin başkalarına ulaşmasına engel olmak (el-En´am, 6/157; Yunus, 10/17; Kehf, 18/57); Allah´ın âyetlerinden yüz çevirmek (Secde, 32/22); Müslüman olduğunu iddia etmekle birlikte Allah adına yalan söylemek (es-Saff, 61/7).

İnsan, bütün bu zulümleri işlemeye müsait bir varlıktır. Bu nedenledir ki Kur´ân-ı Kerim´de "çok zulmeden" anlamına gelen "zelûm" olmakla nitelenmiştir (İbrahim, 14/34).

Yüce Allah; gerek âhirette insanları cezalandırırken zalim olmadığını, bu cezaları kendilerinin hakkettiğini sık sık vurgulamaktadır (bk. Âlu İmran, 3/182; el-Enfal, 8/51; Hacc, 28/10; Fussilet, 41/46; Kaf, 50/29).

Zalimler âhirette cezayı hakkettikleri gibi bu dünyada da cezalandırılırlar. İnsanların başlarına gelen toplu felaketler, zulümleri sebebiyledir. "De ki: Allah´ın azabı size ansızın veya açıkça gelirse zalimlerden başkası mı yok olur" (el-En´am, 6/47).

Yüce Allah, zalimleri dost edinmeyi de zalimlik olarak nitelemektedir. Hatta zulmeden, kişinin babası veya kardeşleri bile olsa onlara dost olmak, zalimliktir (bk. et-Tevbe, 9/23). Böylece dostluğun akrabalık bağlarına göre değil, adalet ve inanç esaslarına göre olması gerektiği anlatılmaktadır.

Kur´ân-ı Kerîm, üç çeşit zulümden bahsetmektedir:

a- İnsanın kendi kendine zulmü. İnsanın gerek bedenine ve gerekse ruhuna karşı işledikleri haksızlıklar, kendi kendine yaptığı bir zulümdür.

b- İnsanın Allah´a karşı işlediği zulüm. Allah´a ortak koşmak, emirlerine riayet etmemek bu zulüm çeşidine girer.

c- İnsanların kendi aralarında yaptıkları zulümler. Toplumların helâk olmasına neden olan zulüm, bu çeşit zulümdür.