> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Veled-i zina
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Veled-i zina  (Okunma Sayısı 1049 defa)
05 Nisan 2010, 16:23:14
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Nisan 2010, 16:23:14 »



VELED-İ ZİNA




Zina ürünü çocuk. Evlilik dışı doğmuş çocuk. Evlilik içinde doğan çocuğu "sahih nesepli", evlilik dışı doğana ise "gayız sahih nesepli" denir. Nesep bir kimsenin soy ve hısımlık bakım, kendi soyu ile olan kan bağını ifade eder.

İslâm, ana-babaya çocuklarının nesebini inkar etmeyi yasaklamıştır. Bir kadının doğurduğu çocuğu gerçek babasından başkasına bağlamaya çalışması da haram kılınmıştır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Herhangi bir kadın bir topluluğa onlardan olmayan bir kimseyi sokarsa, Allah´tan bir yardım görmez ve Allah onu cennetine sokmayacaktır. Yine bir erkek yüzüne bakarak bir çocuğu inkâr ederse, Allah ondan yüz çevirir ve onu kıyamet gününde öncekilerin ve sonrakilerin huzurunda rezil ve rüsvay eder (Ebû Dâvud Talâk, 29; Dârimî, Nikâh, 42; Nesâî, Talâk, 47).

İslâm, çocukların da babalarından başkasını baba olarak kabul etmesini yasaklamıştır. Hadiste şöyle buyrulur: "Bilerek babasından başkasına nesep olarak bağlanmaya çalışan kimseye cennet haramdır" (Buhârî, Menâkıb, 5, Ferâiz, 29; Müslîm, İmân, I 12,114, 115, Itk, 21; Tirmizî, Vesâyâ, 5, Velâ´, 3: Dârimî, Siyer, 82, Ferâiz, 2; Ahmed b. Hanbel, II,118, V, 38, 46).

İslâm başkasının çocuğunu evlat edinmeyi de kaldırmıştır. İslam´dan önce var olan bu uygulama bizzat Allah elçisinin kendi aile yaşamındaki bir örnekle ilga edilmiştir. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s) peygamber olmazdan önce halk Zeyd b. Hârise´yi Zeyd b. Muhammed (Muhamed´in oğlu Zeyd) olarak çağırıyordu. İnen şu âyetle bu uygulama ve anlamaya son verildi: "Âllah evlâtlıklarınızı öz oğullarınız yapmadı. Bunlar, sizin ağzınıza gelenboş sözlerdir. Allah hakkı söyler. Doğru yolu O gösterir. Evlatlıkları babalarının adıyla çağırın. Bu Allah nezdinde daha adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşiniz ve dostlarınızdır. Yanlışlıkla babalarından başka birinin adıyla çağırmanız halinde size bir günah yoktur. Fakat bunu kasıtlı olarak yaparsanız günaha girersiniz. Allah çok affedici ve çok merhametlidir" (el-Ahzâb, 33/4,5).

Nitekim Zeyd b. Hârise´nin geçimsizlik nedeniyle boşandığı eşi Zeyneb binti Cahş daha sonra aşağıdaki âyetin bildirdiği üzere Rasûlüllah (s.a.s) ile evlenmiştir: "Şimdi mademki Zeyd o kadından ilişiğini kesti, biz onu sana nikâhladık. Bunun nedeni, evlatlıklarının ilişik kestiği karılarıyla evlenmelerinde mü´minler üzerine bir güçlük olmamasıdır" (el-Ahzâb, 33/37).

Bu duruma göre bir kimse buluntu veya nesebi bilinmeyen bir çocuğu, kendi oğlu veya kızı olarak çağırmasa bile, evlat edinse bu onun gerçek çocuğu sayılmaz. Bununla aralarında miras cereyan etmez, hısımlıktan doğan evlenme engelleri söz konusu olmaz. Ancak bir kimse bir yetimi, öksüzü, kimsesiz bir çocuğu himayesine alıp eğitir, okutur, meslek sahibi yapar ve evlendirirse pek büyük hayır yapmış olur. Belki erginlik çağından itibaren karşılıklı örtünme, yalnız başbaşa kalmama gibi İslâm´ın genel hükümleri işlemeye başlar.

Çocuğun ana yönünden nesepsiz oluşu düşünülemez. Onu doğuran kadın annesi sayılır. Anneye bağlanma bakımından doğumun meşru veya gayri meşru olması da sonucu değiştirmez. Çocuğun babaya nispeti ise ancak dört durumda gerçekleşebilir. Sahih veya fâsit evlilik, şüpheye dayalı cinsel birleşme ve erkeğin çocuğun nesebini kabul etmesi. İslâm, cahiliye devrinde görülen, zina yoluyla doğan çocuğun nesebini erkeğe bağlama uygulamasını kaldırmıştır.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

"Çocuk yatağın sahibi olan kocaya aittir. Zina edene ise taşla kovulma ve mahrumiyet vardır" (Buhârî, Büyû´, 3, 100, Husûmât, 6, Vesâyâ, 4, Meğâzî, 53, Ferâiz, 18, 28, Hudûd, 23, Ahkâm, 29; Müslim, Radâ´, 36, 37; Ebu Dâvud, Talek, 34; Tirmizî, Radâ´, 8, Vesâyâ, 5; İbn Mâce, Nikâh, 59, Vesâyâ, 6; Mâlik, Muvatta´, Akdiye, 20; Ahmed b. Hanbel, I, 25, 59, 65, 59, 104, II, 179, 207, 239, 280). Bu hadisten kastedilen sahih nikâhla evli olan kocadır. Çocuk ona nisbet edilir. Eğer nikâh yoksa cinsel birleşme zina sayılır ve doğacak çocuk böyle bir erkeğe nisbet edilemez. Çünkü zina nesebin isbatı için bir sebep olmaya el-verişli değildir.

Buna göre, çocuk, babaya ancak yatakta bulunması meşru olduğu zaman neseben bağlanır. Bu da sahih veya fasit nikâhla gerçekleşir. Çoğunluğun görüşü budur. Ebû Hanîfe´den, nesebin mücerret, evlilik akdi ile de sabit olacağı rivayet edilmiştir (el-Kâsânî, el-Bedâyi´, 2. baskı, Beyrut 1394/1974, III, 212; İbnü´l-Hümâm, Fethu´l-Kadîr, 1. baskı, Mısır 1316/1898, III, 300; İbn Rüşd, Bidâyetü´l-Müctehid, Mısır, t.y., II, 352; eş-Şevkânî, Neylü´l-Evtâr, VI, 279 vd)

Nesebin Sâbit Oluşunun Sebepleri

Nesep üç yolla sabit olur.

1- Gebelik süresi: Gebeliğin en kısa süresinin altı ay olduğu konusunda görüş birliği vardır. Çoğunluğa göre sürenin başlangıcı cinsel birleşmeden ve cinsel birleşmeye imkân bulmaktan itibaren başlar. Ebû Hanîfe´ye göre ise evlilik akdinden itibaren süre başlar. Altı aylık süre şu iki âyete dayanır: "Çocuğun anne karnında taşınması ve sütten ayrılması otuz aydır" (el-Ahkâf, 46/15). "Onu annesi zorluk üstüne zorlukla yüklendi ve onun sütten ayrılması da iki yıldır" (Lukmân, 31/14). Böylece otuz aydan iki yıl yani yirmi dört ay çıkınca altı ay kalır.

En uzun gebelik süresi ise Hanefilere göre iki, Şâfiî ve Hanbelîlere göre dört yıl, Mâlikîlerden meşhur görüşe göre beş yıl, İbn Hazm´a göre ise dokuz aydır. Bütün bu en uzun süreler tecrübelere dayanarak belirlenmiştir (bk. İbnü´l-Hümâm, a.g.e., III, 310; İbn Âbidîn, Reddü´l-Muhtâr, II, 857; İbn Rüşd, a.g.e., II, 352; el-Meydânî, el-Lübeb, III, 87; İbn Kudâme, el-Muğnî, VII, 477 vd.; İbn Hazm, el-Muhallâ, X, 385).

2- İddet süresi içinde doğan çocuğun nesebinin sabit olması: Kadın boşandıktan sonra iddeti içinde doğum yaptığını iddia eder ve koca bunu inkâr ederse, Ebû Hanîfe´ye göre kadın iki erkek veya bir erkekle bir kadın şahit getirmedikçe çocuğun baba tarafından nesebi sabit olmaz. Çünkü kadının iddeti doğumu ikrar etmekle sona ermiş bulunur. Bu yüzden de nesebi ispata ihtiyaç duyulur (İbnü´l Hûmâm, a.g.e., III, 305-309; Zeylâi, Nasbü´r-Râye, III, 264).

3- Doğan çocuğun fizik benzerlikleriyle babasını belirleme: Kadın iddet içinde iken başka bir erkekle evlenirse, bu arada doğacak çocuğun bu iki erkeğe de ait olması mümkündür. Hanefilere göre böyle bir durumda yatak sahibi erkek bulunmadığı için çocuğun he´r iki erkeğe de ait olduğuna hükmedilir. Çoğunluğa göre, ise bu durumda çocuğun fizik ve biyolojik benzerlikten yararlanarak gerçek babası belirlenmeye çalışılır. Dayandıkları delil Zeyd b. Hârise ile oğlu Üsâme arasında renk ayrılığı nedeniyle dedikodu yapılıyordu. Soy bilgini bunların ayaklarına bakarak biri diğerinden gelme olduğunu açıklayınca Hz. Peygamber çok sevinmiştir. Eğer fizik benzerlikten yararlanma caiz olmasaydı Allah elçisinin buna izin vermemesi gerekir. (eş-Şevkânî, Neylû´l Evtâr, VI; 282; ez-Zühaylî, el-Fıkhul İslâmî ve Edilletüh,1405/1985, VII; 680, 681 ).

Bu duruma göre meşru veya fasit evlilik yahut şüpheye dayalı cinsel birleşme dışındaki cinsel birleşme ürünü çocuklar "veledü´z-zinâ" grubuna girer. Bir erkeğin odasına "bu senin nikahlı eşindir" diyerek bir kadın bıraksalar, erkek daha önceden görüp tanımadığı için bu sözü güvenerek cinsel birleşmede bulunsa "şüpheye dayalı birleşme" söz konusu olur. Burada erkek mazur olduğu için bu birleşmeye bir takım hükümler bağlanır. Doğacak çocuğun nesebinin erkeğe bağlanabilmesi bunlar arasındadır.

Bu şekilde şüpheye dayalı olmaksızın vuku bulunan birleşmeden doğacak çocuk da zina ürünü sayılır. Bu çocuğun nesebi, zina eden erkek yönünden sabit olmaz. Çünkü Hz. Peygamber "Çocuk yatak sahibine aittir. Zina edene ise mahrumluk vardır" buyurmuştur.

Zina Ürünü Çocukla İlgili Hükümler

Toplumda babası belirsiz olan veya zina ürünü olduğu bilinen çocuklara bunu yüzlerine vurarak, onlara eziyet ve zulüm yapmak caiz değildir. Çünkü onların böyle bir kader çizgisini etkileme veya değiştirme ya da bu duruma engel olma şansları yoktur. Yukarıda verdiğimiz âyette onlar hakkında ne kadar anlayışlı davranmak gerektiği şöyle ifade buyurulur: "Eğer onların babalarını biliyorsanız, onlar, sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanlışlıkla babalarından başka birinin adıyla çağırmanızda size bir günah yoktur" (el-Ahzâb, 33/5).

Zina ürünü çocuğun fizik babası belli ise Hanefilere göre evlilikte olduğu gibi "sıhrî hısımlık" meydana gelir. Bu çocukla, zina eden erkek arasında evlenme engeli doğacağı gibi, annesi ile bu erkeğin usûl ve fürûu arasında evlenme engeli doğar. Şâfiîler ise zinanın evlenme engeli doğurmayacağı görüşündedir (bk. Es-Serahsî, el-Mebsût, Mısır 1324-1331 /1906-1912, IV, 204 vd.; el-Cassâs, Ahkâmü´l-Kur´ân, Kahire, t.y., II, 137; Bilmen, İstilahat-ı Fıkhıyye Kâmusu, İstanbul 1967, II, 97; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, 215, 216).

Veled-i zina adaletli olunca, mahkemede şahitliği kabul edilir (el-Meydânî, el-Lülbab, IV, 63 vd.; ez-Zühaylî, a.g.e., 567).

Diğer yandan gayri meşru çocuğun cemaate imamlık yapması mekruh sayılmıştır. Çünkü bunlarda eğitim eksikliği ve ruhsal eziklik galip olabilir. Ancak veled-i zina bilgin olur ve cemaat arasında temayliz etmiş bulunursa bunun imamlık yapmasında bir sakınca bulunmaz (bk. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm İlmihali, İstanbul, 1991, 304).

Zina Ürünü Çocuğun Miras Hakkı Haram ilişkiden veya şer´î olmayan bir yoldan dünyaya gelen çocuk baba yönünden nasıl mirasçı olacaktır? Kocanın eşine zina isnadı yapması sonucunda mahkemede gerçekleşen "liân usulü" ile eşler ayrılabilmekte ve bu hüküm, doğmuş veya doğacak olan çocuğun nesebini baba yönünden kaldırmaktadır (bk. "liân" mad.).

İşte gerek zina ürünü olan ve gerekse liân sonunda nesebi baba yönünden reddedilen çocuğu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Veled-i zina
« Posted on: 20 Nisan 2024, 03:44:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Veled-i zina rüya tabiri,Veled-i zina mekke canlı, Veled-i zina kabe canlı yayın, Veled-i zina Üç boyutlu kuran oku Veled-i zina kuran ı kerim, Veled-i zina peygamber kıssaları,Veled-i zina ilitam ders soruları, Veled-i zinaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes