> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Vekalet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Vekalet  (Okunma Sayısı 1081 defa)
05 Nisan 2010, 16:01:18
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Nisan 2010, 16:01:18 »




VEKÂLET





Korumak, kifayet, sorumluluğunu yüklenmek, itimat, gözetmek, teslim, işi birisine vermek. Istılahta: Bir kimsenin bizzat kendisinin de yapabileceği muamelattan olan bir işi yapması için bir başkasını yetkili kılması karşılığında kullanılan bir tabirdir. Mesela bir kimsenin bizzat kendisinin satabileceği bir malı satması için bir başkasını yetkili kılması bir vekâlettir. Mecellede bu akit: "Bir kimse işini başkasına tefviz etmek ve o işte onu kendi yerine ikame eylemektir" şeklinde tarif edilmiştir (Mecelle, madde, 1449).

Kendisine başkası tarafından bir işi yapması için yetki verilen kişiye vekil, bu yetkiyi veren kişiye müvekkil, vekil edilen kişinin yapacağı tasarrufa müvekkeltın bih, yetki verme olayına tevkil denilir (Ali Haydar, Dureru´l Hükkâm Şerhu Mecelleti´l-Ahkâm, Istanbul,1330 III, 790; Hacı Reşit Paşa, Rulıu´l-Mecelle VII, 2; Ö. N. Bilmen, Hukuku İslâmiyye ve Istılahatı Fıkhıyye Kamusu, VI, 309).

Vekâlet İslâmiyetin caiz gördüğü bir akittir. Bu akdin meşrûiyeti kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Nisa sûresinin 35. ve Kehf sûresinin 19. âyetleri vekâletin meşruyetinin Kur´ân´daki delilidir. Hz. Peygamber (s.a.s)´in kurban almak için Hakîm b. Hizâm´ı ve zekat toplamaları için bir takım memurları vekil tayin etmesi de Sünnetten delildir. Ayrıca vekâletin caiz olduğunda İslâm uleması ittifak halindedir (İbn Kudâme, V, 79). Ayrıca akıl da bu akdin meşru olmasını gerektirir. Çünkü herkes her işini bizzat kendisi yapamayabilir. Dolayısıyla o işi yâptırmak için bir başkasına yetki vermek ihtiyacındadır.

İslam hukukunun meşru gördüğü diğer ahitlerde olduğu gibi vekaletin rüknü de icap ve kabuldür. İcap ve kabul müvekkilin, "Seni şu malı satman için vekil tayin ettim"; vekilin de "kabul ettim" demesi gibi sarahaten olabileği gibi, birisi tarafından açıkça söylenerek sarahaten, diğerinin de susması ile delâlet yoluyla olabilir.

Vekâlet akdinde kullanılan lafızlar şunlardır: Tevkil, izin, tefvîz, emir, rıza, dilemek (meşiyet), irade, vesayet ve teslîttır (bkz. Ali Haydar, a.g.e., III, 794, 795).

Vekâletin Caiz Olup Olmadığı Konular

Vekâlet, bir kimsenin bizzat kendisinin yapabileceği her türlü muamelede caizdir. Yani kişi kendi yapabileceği meşru bir muamelede bir başkasını vekil tayin edebilir (el-Merğınanî, el-Hidâye, III,136). Buna göre, alım satım, havale, rehin, daman, kefalet, şirket, vedia, mudarabe, müzaraa, müsakat, icare, ceâle, karz, sulh, vasiyet, hibe, vakıf, sadaka, fesh, ibra, nikah, talak gibi konularda vekâlet caizdir. Ama herkes için alabilmesi mübah olan, dağdan ot ve odun toplamak, denizden balık tutmak, dağda av avlamak gibi konularda vekâlet caiz değildir.

Hakları istemede ve mahkemede savunmada vekâlet caizdir. Fakat şahitlikte, yeminde, adakta caiz değildir. Zina haddi gibi Allah hakkı olan hadlerin istifasında da vekâlet caizdir (İbn Kudâme, a.g.e., V, 203 vd). Ancak bu konularda vekâletin cevazı mutlak değildir. Bir takım kayıt ve şartlara bağlıdır. Bu şartlar vekâletin sıhhat şartları başlığı altında ele alınacaktır.

İbadetlerin ifası konusunda vekâletin caiz olup olmayacağı, ibadetin cinsine göre değişir. Bilindiği gibi ibadetler, bedenî, malî ve hem bedenî hem malî olmak üzere üç çeşittir. Namaz, oruç gibi sırf bedenî olan ibadetlerde vekâlet caiz değildir. Zekât vermek, kurban kesmek gibi sırf malî olan ibadetlerde vekâlet caizdir. Yani bir kimse malının zekâtını bizzat kendisi verebileceği gibi bir başkası eliyle de verebilir. Hac gibi hem bedenî hem de malî olan ibadetlerde ise vekâletin cevazı, müvekkilin durumuna bağlıdır. Müvekkil bu ibadeti bizzat kendisi yapamayacak derecede müzmin hasta veya yaşlı ise yerine başkasını gönderebilir. Aksi takdirde bizzat kendisinin hacca gitmesi gerekir. Bu kayıt farz hac ile ilgilidir. Nafile olan hacda mutlak olarak vekâlet caizdir (İbn Kudame, a.g.e., V, 202 vd).

Vekalet Çeşitleri

Vekâlet, vekâlete konu olan şeyler itibariyle ikiye ayrılır:

a- Umumi vekâlet: Müvekkilin, vekili kendi adına her türlü tasarrufta bulunabilmesi için yetkili kılmasıdır. Bu tür vekâlet çeşidinde, vekil, müvekkili adına muavazah olan tüm akitlerde bulunabilir, teberru cinsinden olan akitlerde bulunamaz.

b- Hususi vekâlet: Belirli bir konuya inhisar ettirilmiş olan vekâlettir. Bu tür vekâlette müvekkil, vekili mesela sadece bir malı satıvermesi ve satması gibi belirli bir konuda yetkili kılar. Dolayısıyla vekil, o malı sattığında ya da aldığında vekâlet sona erer.

Vekâlet, rükünler itibariyle de beş kısma ayrılır. Bu açıdan olan vekâlet çeşitleri de şunlardır:

1- Mutlak vekâlet: Bir şarta veya zamana bağlı olmayan vekâlettir. Bu çeşit bir vekâlet, taraflar vekâlet akdine son vermedikleri müddetçe devam eder.

2- Mukayyet vekâlet: Belirli bir şart veya zamanla kayıtlı olan vekâlet.

3- Devrî vekâlet: Vekilin her azledilişinde yenilenen vekâlet.

4- Muzaf vekâlet: Belirli bir zaman sonra başlaması şart koşulan vekâlet. Mesela, falan ayın üçünden itibaren bir işi yapmakla yetkili kılmak, bu çeşit bir vekâlettir (Ali Haydar, a.g.e., 804, 813).

Bir başka açıdan da vekâlet, husumette vekâlet ve diğer tasurruflardaki vekâlet olmak üzere taksime tabidir.

Vekâletin Şartları

1- Müvekkilin vekil tayin ettiği bir işi bizzat kendisinin yapabilme ehliyetine sahip olması gerekir. Dolayısıyla, mümeyyiz olmayan çocuğun ve delinin birisini vekil tayin etmesi caiz değildir.

2- Vekil akîl ve mümeyyiz olmalıdır. Baliğ olması şart değildir. Ama baliğ olmayan mümeyyiz çocuğun vekil olarak bulunduğu bir tasarruf sonucu olarak akde ait olan haklar vekile değil, müvekkile döner.

3- Vekil belli olmalı ve vekil olduğu şeyin ne olduğunu bilmelidir.

4- Vekâlete konu olan tasarruf, vekâleti kabul eden bir tasarruf türü olmalıdır. Dolayısıyla, yukarıda vekâletin caiz olduğu akit ve tasarruflarda vekâlet caiz, diğerlerinde caiz değildir.

5- Vekâlete konu olan tasarruf, bizzat vekil tarafından yapılması meşru bir tasarruf olmalıdır. Buna göre, bir müslümanı içki, domuz gibi din nazarında mal olmayan bir şeyi satın alması veya satması için vekil kılması caiz olmaz.

Vekletin Hükmü

Vekâlet, her iki taraf açısından da bağlayıcı olmayan (gayri lazım) bir akittir. Dolayısıyla hem vekil, hem de müvekkil istedikleri zaman vekâlet akdine son verebilirler. Vekil, vekil olduğu işi yapmaya zorlanamaz. Bu konuda da malî bir tasarrufta bulunmak üzere vekil olan ile, bir davada vekil olan arasında fark yoktur. Ama eğer vekâlet, ücret mukabili ise vekil, vekil kılındığı işi yapmaya zorlanır (Mecelle, madde, 1504, 1512). Vekâlet, gayri lazım bir akit olması hasebiyle, bu akitte şart muhayyerliği de yoktur. Çünkü buna ihtiyaç yoktur.

Vekil, vekil kılındığı konuda tasarruf yetkisine haizdir. Şayet vekâlet akdi yapılırken müvekkil, vekili bazı kayıtlarla sınırlarsa vekilin bu kayıtlar dışında çıkması caiz değildir. Mesela bir mal satın alması için birisini vekil kılan kişi, satın alınmasını istediği malın cinsini, özellikleri, fiyatını belirtmişse vekil, kendisine emredildiği şekilde hareket etmek zorundadır. Aksi halde satın aldığı malı müvekkili adına değil, kendi adına almış olur. Fakat müvekkil, vekili tasarrufunda sınırlanamaz, tamamen serbest bırakırsa başka bir ifade ile, "dilediğin gibi hareket edebilirsin" derse, vekil istediği gibi davranmakta serbesttir. Vekil, malı alırken müvekkil adına satın almış olması ve fahiş aldanmaya varacak (gabn-i fahiş)* derecede pahalı olmaması şartıyla müvekkilin bu satın ahşa itiraz etme ve malı kabullenme yetkisi yoktur.

Vekilin, müvekkilin emrine uymaması durumunda bu muhalefet, müvekkilin menfaatine ise, bu muhalefet caiz ve vekilin tasarrufu müvekkil adına geçerlidir. Ama müvekkilin zararına ise bu tasarruf, müvekkil adına değil kendi adına geçerlidir. Şayet, müvekkil vekile muayyen bir malı satın alması için vekâlet vermişse vekilin bu malı kendi adına satın alması caiz değildir. Ancak, kendisine yetki verilen semen * türünün dışındaki bir bedel mukabili satın alırsa bu durumda kendi adına satın almış sayılır.

Vekil, müvekkil adına satın almış olduğu malın parasını kendi cebinden öderse müvekkil parayı vermedikçe vekil malı teslim etmek zorunda değildir.

Vekilin yapmış olduğu akdin hukuku (mesela savaşta, malı ayıplardan salim bir şekilde teslim etmek, parayı istemek ve kabzetmek, kefil veya rehin istemek vs), alım satım, icafe gibi, kendisine izafe ettiği akitlerde vekile döner. Dolayısıyla satışta müşterinin muhatabı, esas mal sahibi değil, vekildir. Satın almada alıcının muhatabı vekildir. Fakat nikah, hulu´, kasten öldürmeden dolayı yapılan sulh vs gibi, vekilin müvekkiline nisbet ettiği akitlerin hukuku müvekkille racidir. Dolayısıyla vekâlet yoluyla birisini bir kadınla evlendiren kişi mehir vermekle yükümlü değildir. Bu yükümlülük müvekkile yani evlenmiş olan şahsa aittir (el-Mevsır, el-İhtiyar li Ta´lılıli´l Mulrtar, II, 157 vd).

Vekilin, vekil olduğu konuda bir üçüncü şahsı vekil tayin etmesi, müvekkilin iznine veya kendisinin dilediği gibi hareket edebilmesi için serbest bırakmış olması haline bağlıdır (Mecelle, madde, 1466).

Vekâlet, ücrete mukabil olabileceği gibi teberru kabilinden ücretsiz de olabilir. Şayet akit esnasında ücret şart koşulmuşsa vekil vekâletin gereğini ifa ettikten sonra ücreti hak etmiş olur. Şayet akit esnasında ücret şart koşulmamışsa, bakılır; eğer vekil avukat, komisyoncu gibi ücretle iş yapan birisi ise yaptığı işin ecr-i mislini * alır. Ama ücretle iş yapan birisi değilse yaptığı işi teberruen yapmış sayılır.

Bu malı satma, satın alma veya bir borcu ödeme ya da tahsil etme gibi, vekilin elinde müvekkilin malının bulunma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Vekalet
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:54:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Vekalet rüya tabiri,Vekalet mekke canlı, Vekalet kabe canlı yayın, Vekalet Üç boyutlu kuran oku Vekalet kuran ı kerim, Vekalet peygamber kıssaları,Vekalet ilitam ders soruları, Vekaletönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes