> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Ukubat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ukubat  (Okunma Sayısı 706 defa)
03 Nisan 2010, 18:58:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 03 Nisan 2010, 18:58:44 »



UKÛBÂT




Arapça ukûbet ceza demektir. Çoğulu "ukûbât"tır. İslâm´ın getirdiği emir ve yasaklara veya İslâm´ın verdiği yetki sınırları içinde yöneticilerin belirlediği kurallarâ uymayanlara uygulanacak müeyyide ve yaptırımlar.

İslâmî hükümler inanç ve amelle ilgili olmak üzere ikiye ayrılır. Amelle ilgili olan hükümler de temel fıkıh kaynaklarında "ibâdetler, muâmeleler ve ukûbât yani ceza hukuku" olmak üzere üçe ayrılır.

Ceza hukuku gerek inançla, gerek ibadet ve muâmelelerle ilgili hükümlere uymama veya İslâm´ın koyduğu yasakları çiğneme halinde uygulanacak hükümleri ifade eder. Bu cezalardan ayet ve hadislerde belirlenmiş olanlâra "had" cezası denir. Çoğulu "hudûd"tur. İslâm devletinin koyacağı cezalara "ta´zîr" cezası adı verilir.

Had cezalan beş tane olup; zina, hırsızlık, içki içmek, namuslu kadına zina iftirası atmak ve yol kesmek suçları için belirlenen cezalardan ibarettir. Bunlar kısaca şöyle açıklanabilir:

l. Zina Cezası

Evli erkek ve kadın için recm, bekâr erkek ve kadın için yüz değnek vurmakla yerine getirilir. Bekârların zina cezası ayetle, evlilerinki ise hadisle sabittir.

Kur´an-ı Kerîm´de şöyle buyurulur: "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun. Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, Allah´ın dinini uygulama konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir topluluk da onların cezalarına şahit olsun" (en-Nûr 24/2). Bu ayette kastedilen bekârların zinasıdır.

Zina sözlükte ve şeriatte şöyle tarif edilir: Erkeğin kadınla mülk ve mülk şüphesi bulunmaksızın önden cinsel ilişkide bulunmasıdır. Hanefiler haddi gerektiren zinayı şöyle tarif ederler: İslâmî hükümlerin uygulandığı bir ülkede kendisine cinsel istek duyulacak yaştaki diri bir kadına, isteyerek mülk (cariyelik gibi) ve mülk şüphesi, nikâh ve nikâh şüphesi olmaksızın önden haram cinsel ilişkide bulunmaktır. Bu tarife göre, ilişkinin zina sayılması ve had cezasını gerektirmesi için, erkeğin cinsel organının sünnet kısmının kadının cinsel organına girmiş olması yanında akıllı ve ergin bulunmak da gerekir. Çünkü küçük çocuk ve akıl hastası zina hükmüne muhatap olmaz. Hadiste şöyle buyurulur: "Üç kişiden kalem kaldırılmıştır: Çocuktan erginlik çağına kadar; uyuyandan uyanıncaya kadar; akıl hastasından şifa buluncaya kadar" (bk. Buhârî, Hudud, 22, Talâk, 11; Ebu Dâvud, Hudud, 17; Tirmizî, Hudud,1; İbn Mâce, Talâk, 15). Diğer yandan üç mezhebin ve Ebû Yusuf la İmam Muhammed´in aksine, Ebû Hanîfe´ye göre arkadan cinsel temas zina hükmünde değildir. Zorla ırza geçmelerde de istek olmadığı için zorlanana had cezası uygulanmaz. Hadiste şöyle buyurulmuştur: "Ümmetimden yanılma, unutma ve zorlandıkları şeyin hükmü kaldırılmıştır" (Buhârî, Talâk, 11, İlim, 44, Şurût, 12, Enbiyâ, 27; İbn Mâce, Talâk,16-20). Ayrıca, zina edilen yerin dâru´l-İslâm olması da gerekir. Çünkü dâru´l-harp veya dâru´l bağy´de İslâm´ın devletle ilgili hükümlerini uygulama imkânı bulunmaz (bk."Dâru´l-İslâm", "Dâru´l-Harb" ve "Bağy´.´ maddeleri). Yine bir kimse şahitsiz veya velisiz yahut geçici nikâhla yahut da mut´a nikâhı ile evlendiği bir kadınla cinsel ilişkide bulunsa had cezası uygulanmaz. Çünkü burada nikâh şüphesi söz konusudur. Hadiste; "Gücünüzün yettiği kadar şüpheler ile hadleri düşürünüz" (Ebu Dâvud, Salât, 14; Tirmizî, Hudud, 2).

Şâfiî ve Hanbelilere göre, değnek cezası yanında bir yıl süreyle, sefer mesafesindeki bir yere sürgün cezası da verilir. Delil şu hadistir. "Bekârın bekârla zinasında yüz değnek ve bir yıl sürgün, dulun dulla zinasında yüz değnek ve recm cezası vardır" (Zeylaî, Nasbu´r-Râye, III, 330; eş-Şevkânî, Neylü´l-Evtâr, VII, 87).

Hanefilere göre, zinada sürgün bir had cezası olmayıp, İslâm devletinin ihtiyaç duymasına havale edilen hapis cezası gibi ta´zir kabilinden bir cezadır (bk. es-Serahsî, el-Mebsut, IX, 44 vd.; el-Kâsânî, Bedâyiu´s-Sanâyi ; VII, 22 vd.; İbnû´l-Hümâm, Fethu´l Kadîr, I V, 134 vd.; İbn Kusame, elMuğnî, VIII,166; Vehbe ez-Zühaylî, el-Fıkhu´l-İslâmî ve Edi!letüh, 2. baskı, Dimaşk 1405/1985, VI, 26 vd., 31 ).

Evlilerin Zinası

İslâm bilginleri evlilerin zinasına recm cezasının gerektiği konusunda görüş birliği içindedir. Recm cezası tevatüre ulaşan hadislerle, ve icmâ ile sabittir. Hz. Peygamber döneminde birkaç evli kişiye zina cezası uygulanmıştır.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

"Müslüman bir kimsenin kanı üç şeyden birisi dışında helal olmaz: Zina eden dul, can karşılığı can ve cemaatten ayrılarak dinini terkeden kimse" (Buhârî, Diyât, 6; Müslim, Kasâme, 25, 26; Ebû Dâvud, Hudûd,1 ). Bir işçi, patronunun eşiyle zina etmiş, kendisi bekâr olduğu için Hz. Peygamber´in emriyle yüz degnek vurulmuştur. Allah elçisi Üneys (r.a)´ı görevlendirerek şöyle buyurmuştur: "Ey Üneys, o kadına git, zinasını itiraf ederse, onu recmet" (Buhârî, Sulh, 5, Ahkâm, 39, Âhâd, 1, Şurût, 9, Eymân, 3, Hudud 30, 34, 38, 46; Müslim, Hudûd 25, Kudat, 22; Ebu Dâvud, Hudûd, 25).

Yine sahabilerden Mâiz zinasını itiraf ettiği için kendisine recm uygulanmıştır (Zeylaî, Nasbu´r-Râye, III, 314; Şevkânî, Neylül Evtâr, VII, 95,109). Diğer yandan zinadan gebe olan bir kadının dört defa ikrarı üzerine doğumdan sonra recmedilmesi emredilmiştir. Ancak kendi rızası ile Allah´ın ve Resulunun hükmüne razı olan bu kadın hakkında Allah elçisi cenaze namazını kıldırdıktan sonra şöyle buyurmuştur: "O, öyle bir tövbe etti ki, Medine´lilerden yetmiş kişiye taksim edilse hepsine yeterli olurdu. Allah için canını vermesinden daha faziletli bir amel biliyor musunuz?" (Müslim, Hudud, 28; İbn Mâce, Diyet, 36).

Recm cezasının uygulanması için zina edenin "muhsan" olması gerekir. Çünkü çeşitli hadislerde bu şarta yer verilmiştir. Muhsan´m mastarı olan "ihsân" sözlükte menetmek demektir. Recm konusunda ise bir kimsenin muhsan sayılması için Hanefilere göre yedi şartın bulunması gerekir. Zina eden kişinin;1) Akıllı olması, 2) Ergin olması, 3) Hür olması, 4) Müslüman olması, 5) Sahih nikahla evli olması, 6) Sahih nikâh içinde eşiyle guslü gerektirecek şekilde cinsel ilişkide bulunması, burada boşalma şartı aranmaz. 7) Yukarıdaki niteliklerin cinsel birleşme sırasında her iki eşte de bulunması. Bu şartlardan herhangi birisi bulunmazsa değnek cezası uygulanır (bk. es-Serahsî, a.g.e, IX, 39; el-Kâsânî, a.g.e, IV, 37; İbn Âbidîn, a.g.e, III,163; İbnü´l-Hümâm, a.g.e, IV,130). Bu sonuncu maddeye göre, diğer şartlar bulunup kadın küçük olur veya akıl hastası ya da cariye statüsünde bulunursa, bu eksiklik giderilip yeni bir cinsel ilişki olmadıkça taraflar muhsan hale gelmiş bulunmaz.

Ebû Yusuf ve Şâfiîler bu sonuncu şartı gerekli görmezler. Onlara göre, diğer şartlar bulununca, kadın kâfir olsa veya taraflardan birisi akıl hastası veya küçük bulunsa da muhsan şartı gerçekleşir (ez-Zühaylî, a.g.e, VI, 42).

Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve Ebû Yusuf´a göre, recm için taraflann Müslüman olması şart değildir. Bu yüzden zimmî, İslâm mahkemesine başvursa had uygulanır. Yine Müslüman erkek zimmî bir kadınla evlenip, onunla cinsel ilişkide bulunsa her ikisi de muhsan olurlar. Delil şu hadistir. İbn Ömer (r.anhümâ)den rivayete göre Allah elçisine zina eden iki yahudi getirilmiş, o, bunların recmedilmelerini emretmiştir (Müslim, Hudûd, 27; Tirmizî, Hudud,10). Eğer recmde, Müslümanlık şartı olsaydı, bunları recmetmezdi.

Hanefilere göre, iki yahudinin recmedilmesi olayı recm ayeti inip neshedilmezden önce, Tevrat hükmüne uygun olarak vuku bulmuştur (Zeylaî, Nasbu´r-Râye, III, 328; eş-Şevkânî a.g.e, VII, 12; es-Serahsî, a.g.e, IX, 39, 40; İbnü´I-Hümâm, a.g.e, VI,132; el-Kâsânî, a.g.e, VII, 28; İbn Âbidîn, III, 162).

Sonuç olarak zina cezasının uygulanması için İslâmî yönetimin bulunması, dört erkek şâhidin suçluların zina fiiline bizzat görgüye dayalı olarak şahitlik yapması veya zina edenin ayrı zamanlarda mahkemede dört defa zina ikrarında bulunması gerekir (Ayrıntı için bk. "Zina" maddesi).

2. Hırsızlık Cezası

Başkasına ait olup, koruma altında bulunan en az on dirhem değerindeki (Hz. Peygamber döneminde iki koyun bedeli) bir malı çalmanın cezası Kur´an-ı Kerim´de şöyle belirlenmiştir: "Hırsızlık yapan erkek ve kadının; yaptıklarına karşılık Allah´tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah her şeye galip, tam hüküm ve hikmet sahibidir" (el-Maide, 5/38). Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Sizden öncekiler, şu yüzden helak oldular, onlar şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı zaman, hırsızı serbest bırakırlar, güçsüz bir kimse hırsızlık yapınca da ona ceza uygularlardı" (eş-Şevkânî, a.g.e, VII, 131, 136).

Hırsızlık cezası uygulanınca, çalınan mal elde mevcutsa sahibine teslim edilir; helâk olmuşsa bu malın tazmini gerekmez. Çünkü had ile tazmin bir arada uygulanmaz. Hatta, malı çalınan kişi daha önce malının tazminini talep etmişse artık el kesme cezası düşer. Çünkü yukarıdaki ayette yalnız had cezasına yer verilmiş, malın tazmininden söz edilmemiştir. Diğer yandan Allah elçisi; "Hırsıza had uygulanınca artık malın tazmini istenemez" (Zeylaî, o.g.e, III, 375) buyurmuştur.

Mâlikilere göre, hırsız zenginse hem had, hem de malın tazmini birlikte uygulanır; yoksulsa, had cezası ile yetinilir.

Şâfiî, ve Hanbelîlere göre ise, hırsızın zengin veya yoksul oluşuna bakılmaksızın had ve tazmin cezası birlikte uygulanır. Çalınan mal mislî ise misliyle, kıyemî ise kıymetiyle tazmin ettirilir. Çünkü had cezası Allah hakkı, tazmin cezası ise kul hakkıdır (Ayrıntı için bk. "Hırsızlık" maddesi).

El kesme cezası da diğer hadler gibi İslâmî hükümlerin tam olarak uygulandığı İslâm ülkesinde söz konusu olur. Böyle bir ülkede toplum dengeleri kurulmuş, sosyal güvenlik müesseseleri oluşturulmuş olacağı için maddî sıkıntıya düşenlerin problemleri çözülmüş olur. Bu yüzden Hz. Ömer kıtlık yılındaki ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ukubat
« Posted on: 29 Nisan 2024, 11:32:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ukubat rüya tabiri,Ukubat mekke canlı, Ukubat kabe canlı yayın, Ukubat Üç boyutlu kuran oku Ukubat kuran ı kerim, Ukubat peygamber kıssaları,Ukubat ilitam ders soruları, Ukubatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes