> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Teğanni
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Teğanni  (Okunma Sayısı 620 defa)
31 Mart 2010, 15:27:06
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 31 Mart 2010, 15:27:06 »




TEĞANNİ




Şarkı söylemek. Bazı mahzun sözlerin belirli bir makama uygun biçimde söylenmesi, okunması.

Teğannide aslolan tabiattaki tabiî seslerdir ve insanın fıtraten buna meyli vardır. Yani insanoğlu bütün güzellikler gibi güzel sese meyillidir. Fıtratı gereği onunla rahatlar. Sevinç, keder, sıkıntı ve hayret anında ona yönelir. Bu çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık döneminde devamlı karşılaşılan bir gerçektir.

Küçük bir çocuk güzel sesle, teğanni ile söylenen ninni ile sükunet bulur. Kulağına gelip ruhunu okşayan bu güzellikle sakin bir uykuya dalar.

Teğanni ve musikinin hayvanlar üzerinde bile etkisi vardır. Her hayvan hemcinsiyle, teğanniye benzeyen bir sesle anlaşır. Kuşların bir çoğunun sesi gerçek musikidir.

İslâm´ın fıtratın gereği olan bu gerçeği, mutlak manâda yasaklaması düşünülemez. Ancak İslâm, her meseleye damgasını vururken, kendi bünyesine uygun olan ile uygun olmayanın sınırlarını çizer. Bunlardan hayırlı ve faydalı olan alır veya ruhsat verir, zararlı olanı yasaklar.

Teğanni ve buna bağlı olarak musiki, insan kalbinin dilidir, hislerinin sesidir. Her milletin kendisine has teğannisi vardır. Araplar bunu İslâm´dan önce de biliyorlardı. Kendi basit ve sade tabiatlarına uygun makamları da vardı. Başlangıçta şiir okurlardı, ama bunun teğannisi yoktu. Sonra hadâ çıktı. Bu teğanni´nin bir çeşidiydi ve develeri sürerken buna başvuruyorlardı. Develer, güzel sesle söylenen hadâ´nın ritmine uygun ve hızlı yürüyorlardı.

Sonra terennümle okumaya yöneldiler ve bu konuda ihtisaslaşmaya başladılar. Nasb, Sinâd ve Hezec olmak üzere üç çeşit teğanni tarzı icabettiler. Muğanniyelerin tarzı idi. Kervanlarda bu tarz kullanılırdı. Sinâd, çok nağmeli ve ağır tarzlı bir çeşitti. Hezec ise, oynama hissi veren hafif bir tarzdı ki, yanında tef ve kaval kullanılırdı .

Bu üç tarz, o günün büyük şehirleri olan Medine, Taif, Hayber ve Vadi´l-Kura gibi yerlerde yaygındı (İbn Haldun, Mukaddime, Fasl 3, s. 423).

İslâm geldikten ve fetihler ilerledikten sonra Araplar, Fars musikisi ile tağannisini tanıdılar. Ancak Emevîlerin saltanatı dönemine kadar, Müslümanlar, İslâm devleti ve neşrine önem verdikleri için, musiki ve teğanni konularıyla özel bir sanat kolu olarak ilgilenmediler. Emevî idarecileri teğanni ve musikiye önem vermeye başladılar.

Hatta bazılarının özel muğanniyeleri vardı. Her istedikçe bunları dinlerlerdi.

Abbasiler döneminde teğanni ve musikiye verilen değer daha da arttı. Abbasiler Fars diyarı ve diğer ülkelerle sıkı ilişkide oldukları için, bunların musikilerinden etkilenen Abbasi musikisi, önemli ilerlemeler kaydetti. Abbasî halifelerinden bilhassa Vâsık Billâh, Muntasır Billâh, Mu´tez Billâh ve Mu´tazıd Billâh devirleri musikinin en parlak olduğu devirler oldu. Halife Mehdi´nin kızı Emire Aliyye de bu konuya önem veren Abbasi kadınlarının başında geliyordu.

Bütün bunların yanında, insaflı tarihçilerin tespitleri şu yöndedir: Şarkı meclisleri ahlâka aykırı, Şeriat kurallarını çiğneyecek hareketlerden uzaktı .

Tarihin genel seyri içinde musiki ve teğanni, kendi özel seyrini sürdürürken devamlı haram mı, helâl mı münakaşasına konu edildi. Bu münâkaşayı haklı çıkaracak pekçok sebep vardır. Her şeyden önce ve öz olarak söylenirse, Şeriata aykırı yer ve tarzda kullanılması bu sebeplerin başında gelir.

Teğanniyi mübah kabul edenlerin delilleri

Teğanniyi mübah kabul edenler, Kur´an ve Sünnetten şu ayet ve hadisleri delil olarak ileri sürmektedirler:

1- "O, yaratmada dilediğini artırır; şüphesiz Allah, her şeyi yapabilendir" (Fâtır, 35/1).

İbn Kesir, İmam Zührî ve İbn Cüreyc´den naklen; Allah´ın artırdığının güzel ses olduğunu söyler (İbn Kesir, Tefsir, V, 567).

Kurtubî ise bu ayetin tefsirinde, "İbn Kesîr´in Zühri´den nakline göre, Allah´ın artırdığı güzel sestir" der (Kurtubî, el-Câmili-Ahkâmi´l-Kur´an, XIV, 320).

Nesefî, Beyzavî, Hâzin ve diğerleri aynı anlamı tercih etmişlerdir.

2- Hz. Âîşe (r. anhâ)´dan: "Resulullah (s.a.s) benim yanıma girdi. Yanımda da iki câriye vardı; Buas günü şarkısını söylüyorlardı. Resulullah (s.a.s) yatağa yattı ve yüzünü öteki tarafa çevirdi. Bu arada Babam Ebû Bekir de yanıma girdi, beni azarladı ve "Resulullah (s.a.s)´in yanında şeytan çalgısı mı çalıyorsunuz?" dedi. Resulullah (s.a.s) ona dönerek "Onları bırak" buyurdu.

Bu hadisin başka bir rivâyetine göre Resulullah (s.a.s) Ebû Bekir´e "Ey Ebû Bekir, her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır" buyurmuştur (Buharî, Îdeyn, 3; İbn Mâce, Nikâh, 21; İbn Hanbel, 6/1 87)

Hz. Âişe (r.anha)´dan: Bayram günüydü, Sudanlılar Mescid-i Nebevî´de kılıç kalkan oyunu oynuyorlardı. Ben istedim veya Resulullah (s.a.s) "Bakmayı arzuluyor musun?" buyurdu. Ben, "Evet, isterim" dedim.

Beni arkasında durdurdu, yanağım yanağı üzerinde idi. Oyuncuları Haydin Erfide oğulları! Göreyim sizi" diyerek teşvik ediyordu. "Ben usanıncaya kadar baktım." Bana, "Yeter mi?? buyurdu. "Evet" dedim." "O halde içeriye git" buyurdu (Buharî, Îdeyn, 2, Cihad, 81; Müslim, Îdeyn, 19).

Bu hadisle bundan önceki hadisin delil olma yönü şöyledir: Şarkı söylemek (teğanni) haram olsaydı, Resulullah (s.a.s)´in evinde söylenmezdi. Ebû Bekir bunu hoş karşılamamış, ama Resulullah (s.a.s) kabul etmiştir. Resulullah´ın bayram gününü buna sebep olarak göstermesi, devamlı yapılmasının hoş olmadığını ifade etmektedir (İbnü´l-Arabî, Ahkâmü´l-Kur´an, 111, 9).

3- Halid b. Zekvan´dan: Rubeyyi bint Muavviz b. Afra şöyle anlattı: "Ben evlendiğim zaman Resulullah (s.a.s) geldi ve senin şu oturduğun gibi yatağımın üzerine oturdu. Bizim cariyelerimiz tef çalıp Bedir günü şehid olan atalarımız hakkında mersiyeler okumaya başladılar. O anda cariyelerden birisi, "Bizim aramızda yarın olacakları bilen peygamber var." meâlinde bir mısra okudu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s), "Bunu bırak (böyle söyleme), söylemekte olduğun diğer şeyleri söyle" buyurdu (İbn Hacer, Feth´ul-Bâri, XI, 108; Tirmîzî, Nikâh, 6; İbn Mâce Nikâh, 21).

İbn Mâce´de Resulullah (s.a.s)´in sözü şöyledir: "Hayır, bunu söyleyemeyiniz. Yarın olacakları bilen Allah´tır" (İbn Mâce, Nikâh, 21; Buharî, Tefsiru Sure-i Ra´d, 1; İbn Hanbel, II, 52).

Bu hadisle bir evvelkinin delil oluşu şöyledir: Nikâhın tef ve teğanni ile ilânı mubahtır. Mubah sınırını aşmadığı takdirde, oyun ve eğlence yapılması, bir düğüne imam (devlet başkanın)´ın gelmesi caizdir (Mubarekfûrî, Tuhfetü´l-Ahvezi Şerhi Süneni´t-Tirmizî, VI, 209).

4- Muhammed b. Hâtıb el-Cumahî´den: Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmustur: "Helâl ile haramın arasını ayıran ölçü tef ve sestir."

Sünen-i Tirmizî şârihi Mubarekfûri der ki: "Allah daha iyi bilir; bana göre meselenin zahiri şudur: Hadisteki sesten murad mubah teğanîndir. Zira düğünlerde tefle mubah teğannî yapmak caizdir" (İbn Hacer, Fethu´l-Bârî, XI, 133).

5- Âîşe (r.anhâ)´dan: Hz. Âîşe bir kadını Ensardan bir adamla evlendirip zifaf için damat evine götürdü. Resulullah (s.a.s): "Ey Âîşe, sizin eğlenceniz yok mu? Zira Ensar eğlenceden (oyundan) hoşlanır." buyurdu.

Şureyk´in rivayetinde, Resulullah (s.a.s), "Gelinle beraber tef çalıp şarkı söyleyecek bir cariye göndermediniz mi? " buyurdu. Ben, "Câriye ne diyecek?" diye sordum. Resulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: "Şöyle diyecek:

Size geldik, size geldik

Allah bize de, size de hayat versin

Kızıl altın olmasaydı

Bâdiyenize konaklamazdı

Sarı buğday olmasaydı

Bakireleriniz semirmezdi"

İbn Mâce´deki rivayette Resulullah (s.a.s)´in şöyle buyurduğu nakledilir:

"Ensar muhabbet duygusu olan bir kavimdir. Onlara, ´Size geldik, size geldik, Allah bize de, size de hayat versin.´ Şarkısını söyleyen birini gönderseydiniz" (İbn Mâce, Nikâh, 21, ibn Hanbel, IV, 78).

6- Enes b. Mâlik (r.a) den: "Resulullah (s.a.s) Medine´nin bir tarafından geçti. O anda tef çalıp şarkı söyleyen bir kaç kızcağızla karşılaştı. Kızlar şöyle diyorlardı: "Biz Neccâr oğullarının kızlarıyız, Muhammed ne iyi komşudur." Bunun üzerine Resulullah (s.a.s) onlara, "Allah biliyor ki ben de sizleri seviyorum" buyurdu (İbn Mâce, Nikâh, 21).

7- Abdullah b. Büreyde´den: Babam Büreyde şunu anlatırken dinledim: Resulullah (s.a.s) gazalardan birisine çıktı. Geri döndüğü zaman siyahî bir câriye gelerek, "Ya Resulullah" dedi "Allah seni sağ salim geri getirirse, senin huzurunda tef çalıp şarkı söylemeyi nezrettim." Resulullah (s.a.s) de ona, "Nezrettiysen çal, yoksa çalma" buyurdu.

Câriye tef çalmaya başladı. Bu arada Ebû Bekir geldi, câriye tef çalıyordu. Ali geldi çalıyordu. Sonra Osman geldi, yine çalmaya devam etti. Ömer gelince câriye tefi yere attı ve üstüne oturdu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s), "Şeytan senden korkar, ey Ömer. Ben otururken bu tef çalıyordu. Ebû Bekir geldiğinde çalıyordu. Sonra Ali geldi o yine çalıyordu. Osman geldiğinde çalmaya devam etti. Sen girince ey Ömer, tefi atıverdi" buyurdu.

Tirmizî bunun hasen sahih bir hadîs olduğunu söylemiştir (Tirmizî, Menakıb, 17).

8- Âmir b. Sa´d´den: "Bir düğünde Kuraza b. Kâ´b ve Ebû Mes´ûd el-Ensarî´nin yanına girdim. O anda câriyeler şarkı söylüyorlardı. "Siz Allah Resulunun arkadaşlarısınız, Bedir savaşına iştirak edenlerdensiniz. Sizin yanınızda bu nasıl yapılır?" dedim. Birisi: "Otur, istersen bizimle dinle, istersen git. Düğünlerde bizim için buna ruhsat verildi" dedi" (Nesaî, Nikâh, 80).

9- Seleme b. el-Ekva´dan: "Resulullah (s.a.s)´le beraber Hayber gazasına çıktık. Geceleyin yürüdük. Topluluktan birisi Amir b. el-Ekva´a, "Şarkılarını bize dinletsen olmaz mı?" dedi. Âmir şairdi ve develeri hadâ söyleyerek yeden birisi idi. Devesinden indi v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Teğanni
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:23:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Teğanni rüya tabiri,Teğanni mekke canlı, Teğanni kabe canlı yayın, Teğanni Üç boyutlu kuran oku Teğanni kuran ı kerim, Teğanni peygamber kıssaları,Teğanni ilitam ders soruları, Teğanniönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes