> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Salvele
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Salvele  (Okunma Sayısı 620 defa)
18 Mart 2010, 19:40:48
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Mart 2010, 19:40:48 »




SALVELE



Hz. Peygamber (s.a.s)´e salavât okuma; ALLAH´a hamd ve senâ ettikten sonra Hz. Peygamber (s.a.s) hakkında "... Ve´s-Salatü ve´s-selâmu alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmain" şeklinde yapılan dua.

Peygamberimiz (s.a.s)´e imanın ve muhabbetin bir ifâdesi olan bu duayı mü´minlere ALLAH Teâlâ emretmiştir. ALLAH Teâlâ Ahzab süresinde şöyle buyurmaktadır: Hiç şüphesiz, ALLAH ve melekleri peygambere salat etmektedirler. Ey İman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin" (el-Ahzab, 33/56). Bu âyette ALLAH Teâlâ kendisinin ve meleklerinin Hz. Muhammed´e (s.a.s) salât getirdiğini bildirmekte, mü´minlerin de salât getirmesini emretmektedir. Ayrıca O´na selam vermemizi de vazife kılmaktadır. Bu âyet-i kerimede ALLAH Teâlâ, Peygamberinin (s.a.s) hayatını ve mematını şerefli kıldığını, mevkiini yücelttiğini açıklamaktadır.

Ebul-Alâ el-Mevdudî bu âyetle ilgili olarak şunları söyler: "Konunun akışından bu hususa neden deyinildiği kolayca anlaşılabilir. Bu dönem, bütün İslâm düşmanlarının İslâm´ın başarısını kıskandıkları bir dönemdi. Onu lekeleyerek, onun İslâm ve müslümanların her gün daha da güçlenmesine sebep teşkil eden ahlakî mükemmelliğine gölge düşürmeyi planlıyorlardı. ALLAH bu âyeti gönderdiğinde şartlar böyleydi. Bu âyetle şöyle denilmek isteniyor: Kâfirler, münâfıklar ve müşrikler, Hz. Peygamber´in görevinin başarısızlığa uğraması için ona ne kadar iftira atsalar ve gözden düşürmeye çalışsalar da, sonuçta başarısızlık ve rezaletle karşılaşacaklardır. Çünkü ben, Peygamberime karşı merhametliyim ve bütün kainatı idare eden melekler de onun destekleyicileridirler. Onun düşmanları onu suçlayıp aşağılayarak hiç bir şey elde edemezler, çünkü ben onun ismini yüceltiyorum ve melekler de sürekli ona saygı ve sevgi göstermektedirler. Benim rahmetim ve bereketim onunla birlikte iken ve meleklerim "Ey Alemlerin Rabbi, Muhammed´i daha yüce makamlara çıkar, onun dinini yay ve geliştir" diye gece gündüz sürekli dua ederken, kâfirler, fitne ve tuzaklarıyla Peygamberime hiç bir zarar veremezler" (Mevdudî, Tefhîmul-Kur´an, İstanbul 1991, IV, 450-451).

İmam Kurtubî de bu âyetin tefsirinde "rivayet olunduğuna göre" diyerek şöyle bir hadis zikretmektedir: Ashab-ı Kiram, Rasûlüllah (s.a.s)´e: - Ya Rasulallah! Ahzab süresinin "Şüphesiz ALLAH ve Melekleri Peygamber´e salât eder..." ifadeleri ile başlayan âyetinin manasını açıklar mısınız? Diye sormuşlar.

Hz. Peygamber (s.a.s) buyurdu ki:" - Bu sorduğunuz ilm-i meknûndur (Yani insanlara açıklanmamış bilgilerdendir). Eğer bu konuda bana sormasaydınız, onu size açıklamazdım.

ALLAH benim için iki melek vazifelendirdi. Bir müminin yanında anıldığımda bana salat getirirse bu iki melek (ona) Âllah seni bağışlaşsın" diye dua ederler. ALLAH´ın (diğer) melekleri bu iki meleğin duasını pekiştirerek "amîn"derler, ALLAH da (bu duayı kabul eder)".

Bir müminin yanında anıldığımda bana salat getirmezse bu iki melek "Âllah seni bağışlamasın" diyerek beddua ederler. (Diğer) melekler de bu iki meleğin beddualarına "âmîn" derler. ALLAH da (bu bedduayı kabul eder) (Kurtubî, el-Câmi´ Li Ahkâmil-Kur´an, Beyrut 1985, XIV, 233).

Türkçemizde salavât veya salavât-ı şerîfe dediğimiz kelime bu âyette geçen salât kelimesinin çoğuludur. Âyetten de anlaşıldığı gibi salat: ALLAH´ın salatı, Meleklerin salatı ve müminlerin salatı olmak üzere üç kısma ayrılır.

a. ALLAH´ın Peygamberi´ne salat etmesi: O´na rahmeti ve ondan hoşnut olması, O´na yardım etmesi, tebliğ ettiği İslâm dinini yayarak O´nun şanını artırması, O´nun işlerini bereketli kılması, ismini yüceltmesi, ona ahiret mükafatlarını vermesi ve getirilen salatı kabul etmesi anlamına gelir.

b. Meleklerin salatı şu anlama gelir: Melekler Hz. Peygamber´i çok severler; O´na en yüce makamları vermesi, dininin ve şerîatının gelişmesi ve O´nu yüksek derecelere ulaştırması için ALLAH´a dua ederler, istiğfar ederler; O´na salat getirenlere ALLAH´ın rahmetini dilerler.

c. Müminlerin salatı: O´na saygı ve tazimde bulunmaları, O´nunla ilgili duada bulunmalarıdır. ALLAH´tan, tebliğ ettiği dinin güçlenmesini, şanının artmasını dilemek ve Cennetteki Makam-ı Mahmud´u ve ümmetine şefaat etme hakkını ona vermesini istemektir.

Müminlerin ALLAH´ın Rasûlü (s.a.s)´ne salat etmelerinin gereğini anlatan âyetin şu anlama geldiği kaydedilmektedir: "Ey ALLAH´ın Rasûlü Muhammed vasıtasıyla doğru yola ulaşanlar! O´nun gerçek değerini takdir etmeli ve size olan büyük nimetleri sebebiyle ona şükran duymalısınız. Siz cahiliye karanlıklarında kaybolmuştunuz; size bilgi ışığını ulaştırdı. Ahlâken çökmüştünüz; sizi ahlâkın yüceliklerine ulaştırdı da bu gün çevrenizdekiler bu yüzden sizi kıskanıyor. Barbarlık ve vahşete dalmıştınız; o sizi yüksek bir medeniyete ulaştırdı. Kâfirler, size bu nimetleri verdi diye ona düşman oldular; yoksa şahsen o hiç birine zarar vermemiştir. Bu nedenle, ona şükran ve minnetinin ifadesi olarak siz ona bu insanların düşmanlık ve kinlerine eşit veya ondan daha ateşli bir şekilde onu yüceltmeli ve ona saygı duymalısınız; onların kötülük isteklerine karşılık siz daha içten bir şekilde onun iyiliğini istemeli ve meleklerin gece gündüz ona dua ettikleri gibi siz de dua etmelisiniz: "Ey Alemlerin Rabbi! Senin Peygamberin nasıl bize sayısız nimet ve lütuflarda bulunmuşsa, sen de ona sınırsız ve sonsuz rahmetini göster, onu bu dünyada en yüksek makamlara ulaştır ve ahirette de sana en yakın olma şerefini bahşet" (Mevdudî, a.g.e., IV, s. 451).

Ayette geçen "selâm" kelimesi, eksikliklerden ve her türlü musibetlerden korunmuş olmayı ALLAH´tan niyaz etme anlamını taşır. Hz. Peygamber´e selam vermek, müminlerin birbirine verdiği gibi kabr-i şerifini ziyaret ettiğimizde O´na selam vermek, ayrıca zaman zaman ve özellikle ismi anıldığında manevi şahsiyetini selamlamaktır. Salat, selam manasını ihtiva ediyorsa da, selamda insanların O´na itaat etmeleri ve O´nun şeriatını yaşamalarını dilemek gibi özel manalar vardır.

Namazların ikinci ve dördüncü rekatlarında okuduğumuz "Et-Tehiyyâtü" diye başlayan duada geçenn "Eyyühennibiyyu ve rahmetullahi ve berekâtüh" cümlesi Hz. Peygamber (s.a.s)´e selamdır. Bu duayı okuyan mümin, ALLAH´ın Rasûlü´ne selam vazifesini ifa etmiş olur.

Salavat konusundaki âyet, Hz. Peygamber´e salavât getirmenin farz olduğunu göstermektedir. Ancak âyette bunun tekrarına deyinilmemektedir. Hz. Peygamber´e salat ve selam getirmenin hükmü konusunda bir kaç görüş bulunmaktadır. Hz. Peygamber´e salat ve selam getirmenin şekli miktarı, hükmü, anlamı vesair konuları, İslâm alimleri bu mevzuda yazmış oldukları özel kitaplara konu yapmışlardır. Bu tür kitaplara iki örnek vermemiz mümkündür. Bunlardan birisi hicrî 751 yılında vefat etmiş olan Allâme İbn Kayyim el-Cevziyye´nin "Cilâul-Efhâm fi´s-Salati ve´s Selami ala hayril-Enam " adlı eseri, diğeri de hicrî 902´de vefat etmiş olan Şemseddin Muhammed b. Abdirrahman es-Sehâvî´nin "el-Kavlu´l-Bedî´ fı´s-Salati alel-Habîbiş-Şefı"´ (Kahire 1988) isimli eseridir. Hz. Peygamber´e salat ve selam getirmenin hükmü konusundaki görüşleri şöylece özetlemek mümkündür:

1. Sahih olan görüşe göre Hz. Peygamber´in ismi anıldıkça salat getirmek farzdır. Bu hususta bir çok hadis rivayet olunmuştur. Az evvel sözünü ettiğimiz eserlerde bu tür hadisleri bir arada görebilmek mümkündür. Bu hadislerden bir kısmı şöyledir: Hz. Peygamber buyuruyor: "Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları, bana en çok salâvât getirenleridir" (Tirmizi, Vitir, 21); "Yanında ben anıldığım halde bana salavat getirmeyenin yüzü yere sürülsün, hakarete uğrasın" (Tirmizi, Deavât, 100; Müsned, II, 254); Kim bana bir salavat getirirse ALLAH Teâlâ bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder" (Müslim, Salat, 70); En cimri (bahîl) olan yanında anıldığım halde bana salat-u selam getirmeyendir" (Tirmizî, Deavât, 100; Müsned I, 201); "Günlerinizin en faziletlisi Cum´a günüdür. O günde bana çok salavat getirin; zira sizin salat ve selamlarınız (melekler vasıtasıyla) bana arzolunur". Âshab-ı Kiram sordu: "Ya Rasulallah! Getirdiğimiz salavat size nasıl arz olunur; halbuki siz çürümüş bulunacaksınız?". Rasûl-i Ekrem (s.a.s) Efendimiz: "ALLAH Teâlâ Peygamberlerin cesetlerini yer yüzüne haram kılmıştır" cevabını verdi (Ebu Davud, Salat, 201; Vitr, 26; Nesâî, Cum´a, 5; İbn Mace, İkame, 79, Cenâiz, 65; Darimî, Salat, 306; Müsned, IV, 8

"Şüphesiz ki, benim üzerime salavat getiren kimsenin selamını almak için ALLAH bana ruhumu iade eder" (Ebu Davud, Menâsik, 96).

İbn Ebî Leylâ şöyle demiştir: Ka´b b. Ucre ile bir defasında karşılaştım, bana şöyle dedi: Sana Peygamber (s.a.s)´den işittiğim bir hediye vereyim mi? Peygamber (s.a.s) bizim yanımıza çıktı. Biz O´na:

- Ya Rasulallah! Bizler Sana nasıl selam okuyacağımızı öğrendik. Fakat Sana nasıl salat okuyacağız? Dedik. Rasûlüllah (s.a.s) bize:

Âllahümme sallî alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin. Kema salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrahime inneke Hamîdun Mecîdun.

ALLAHümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin. Kemâ bârekte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrahime inneke Hamidun Mecîdun ".

(ALLAHım! Muhammed´e ve Muhammed´in âli üzerine, İbrahim´in âli üzerine salât ettiğin gibi salât et: Şüphe yok ki, Sen Hamîd´sin, Mecîd´sin. ALLAHım! Muhammed´e ve Muhammed´in âline, İbrahîmin âline bereket ihsan ettiğin gibi bereket ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen Hamîd´sin Mecîd´sin) (Buharî, Enbiyâ,10; Daavât, 31, 32; Müslim, Salat, 65, 66, 69).

Namazda okunan teşehhüd duası bu hadiste açıklanan lafızlardan daha farklı lafızlarla da rivayet olunmuştur. Bütün bu salavatlar, lafızları farklı olmakla birlikte aynı anlamı taşımaktadır. Bu salavatlarla ilgili şu bir kaç noktanın çok iyi anlaşılması gere...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Salvele
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:26:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Salvele rüya tabiri,Salvele mekke canlı, Salvele kabe canlı yayın, Salvele Üç boyutlu kuran oku Salvele kuran ı kerim, Salvele peygamber kıssaları,Salvele ilitam ders soruları, Salveleönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes