> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Dua
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dua  (Okunma Sayısı 846 defa)
16 Şubat 2011, 13:07:58
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
Dua
« : 16 Şubat 2011, 13:07:58 »



Dua

 'De-Â' fiilinden 'nida' gibidir, şu kadar ki, nidada 'ya' veya 'aya' denilir ve ardından bir isim gelmesi ge­rekmez; dua'da ise ismin bulunması zaruridir, 'ya fülan' gibi. Bazen ikisinin birlikte ve birbirinin yerinde kullanıldığı da olur.[365]

“Küfredenlerin durumu düa ve nidadan başka bir şey işitmeyene haykıran kimsenin durumu gibidir” (Bakara: 171).

'Düa' temelde 'çağırmak' anlamınadır; 'isim'le ça­ğırmak da olduğundan kelimenin anlamı içine 'isimlen­dirmek' de girer. İsim konusunda açıkladığımız gibi, müşrikler hak etmedikleri halde putlara 'ilâh' ismi ve­rirler ve böylece şirk koşarlar; bu şekilde 'ilâh' olma­yanlara 'ilâh’ deme, onları 'ilâh' olarak çağırma {düa' dır. Müşrikler bu şekilde adlandırdıklarına yalvarırlar ve onlardan yardım dilerler, oysa bu tür düa'nın on­lara zarardan başka kazandıracağı hiç bir şey yoktur:

“O'ndan başka çağırdıklarınız (dua ettikleriniz) ise size yardım edemezler ve kendilerine de yardım ede­cek değillerdir” (A'raf: 197).

“Allah'tan başka çağırıp yalvardıklarınız (dua et­tikleriniz), onların hepsi bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar” (Hacc: 73).

İlâh'ı çağırmak ve ona yalvarmak rastgele bir çağ­rı değildir ve insanların birbirlerini çağırmaları gibi olamaz. Hattâ Kur'an'da Hz. Rasûl-i Ekrem'e bile di­ğer insanlara seslenildiği gibi seslenilmesi yasaklanmış­tır. Mertebe yönünden birbirlerine yakın olan insanlar arasında belli bir 'eşitlik' söz konusu olup birbirlerini lâubaliliğe kaçan şekilde çağırabilir ve birbirlerine bu şekilde hitap edebilirler. Eğer o da diğer insanlar gibi çağrılırsa makamının yüceliği anlaşılamaz ve kendisine mutlak itaat etmesi gerekenlerle arasında bir 'eşitlik' ortaya çıkar; bunu ise onun özellikle görevinin ilgili bu­lunduğu makamı kaldırmaz:

“Ey iman edenler; Allah'ın ve Rasûlü'nün önüne geçmeyin ve Allah'tan korkun, muhakkak Allah işitendir, bilendir. Ey iman edenler! Seslerinizi Nebi'nin sesinin üzerine yükseltmeyin; birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi onunla da öyle yük­sek sesle konuşmayın, yoksa siz şuurunda olmadan amelleriniz boşa gider” (Hucurat: 1-2). “Rasûl'ü ça­ğırmayı (düa) aranızda bazınızın bazınızı çağırması(düa) gibi yapmayın”(Nur: 63).

İşte, üstün bir makamı çağırma hiç bir zaman sı­radan bir çağırma değildir. Bu önce o makamın üstün­lüğünü kabul etmeği ve o makamın sahibi karşısındaki aczin itirafını gerektirir. Bu gerek o zata bir hacet için yalvarma şeklinde olsun, gerekse O'nun adını anmak şeklinde olsun aynıdır. İşte bu anlamda düa küçükten büyüğe, acizden muktedire bir rica, bir istektir ki, söz­le ve hareketle olur, aynı zamanda bir ihlâs, tazarru ve uygun bir biçim gerektirir.[366]

Aciz ve her şeyinde Yaratıcı'sına, Rabbi'ne muh­taç olan kula düşen duadır, Rabb'e yaraşan ise kabul ve icabettir. Bu bakımdan, Kur'an'da, “Kullarım sa­na Ben'den sorarlarsa, muhakkak Ben yakınım; Ben'i çağırdığında (dua ettiğinde) çağıranın çağrısına (daî' nin da'vetini) uyarım; o halde onlar da Benim çağrı­ma uysunlar ve Bana iman etsinler, umulur ki irşad olalar” (Bakara: 186) ve “Rabbiniz “Bana dua edin ki, size icabet edeyim. Benim ibadetimden büyüklenenler hor-hakîr olarak Cehennem'e gireceklerdim dedi” (Mü'min: 60) buyurulmaktadır. Ancak kendini her bakım­dan güçlü kuvvetli, Allah'ın kudretinden müstağni gö­renler Alah'a dua etmezler. Bu bakımdan, yukarıdaki ayette de açık olduğu üzere, düa ile ibadet birbirini bü­tünler niteliktedir; hattâ ibadet bütünüyle düa, veya düa bütünüyle ibadettir. Çünkü düa'da hem ibadet edi­leni 'ilâh' olarak çağırma, hem de O'nun huzurunda eğilip O'na yalvarma ve emrine boyun eğme durumu vardır. Bunun yanısıra, düa salt sözden ibaret değildir. Hz. Musa kavmi, için Allah'tan su istediğinde kendisi­ne “asanı taşa vur” emri verilmiştir. Burada iki önemli durum ortaya çıkmaktadır. İlki, istediğin, düa'nın bir eylemle, bir amelle birlikte olması gerektiğidir; yani düa eylemle tamamlanır,. Allah'ın çizdiği sınırlar için­de kalmayı gerektirir ve kula isteği doğrultusunda bir

mükellefiyet yükler; Hz. Musa'nın isteği karşısında Al­lah (C.C.) hemen yağmur yağdırıp veya yanı başında bir pınar var edip su gönderebilirdi, fakat “asanı taşa vur” emrini vermiştir. [367] İkinci olarak, gerek duada, gerekse duanın eyleminde mutlak bir teslimiyet gere­kir; Hz. Musa 'taştan su çıkar mı’ gibi bir şüpheye düş­meden emri yerine getirmiştir; işte bu şekildeki bir düa, doktor A. Carrel'in dediği gibi kanseri de iyileştirebile­cek en geçerli bir ilâçtır, her keskin şeyden daha keskin ve nüfuz edici bir özelliği vardır.[368]

“Düa mü'minin silâhıdır. İnmiş veya inecek belâ­ları def eder, her derde devadır (çünkü, duada deva ara­mak da vardır, şu kadar ki, ilâç almak duanın gerek­tirdiği eylem olup, devayı verecek olan Allah'tır, hiç­bir zaman ilâcı almak deva bulmak demek değildir, de­va ancak Allah'tandır). Kur'an okuma, ezan okuma, savaşta 'şehadet'e açılan yolda safların oluşma anla­rında, kalbin rikkate geldiği ve gözün yaş döktüğü za­manlarda, seher vakitlerinde, özellikle geceleyin Allah' ın haramlarına dalmak korkusuyla gözlerin ağladığı, Allah'a itaatla sehere ulaştığı ve Allah korkusundan gecenin ortasında yaş döktüğü vakitlerde salât-ü se­lâmla birlikte yapılacak duaların kabul olacağı müjdelenmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi düa edilen Zat’ın huzurunda düa'nın gerektirdiği tavır takınılmalı, hamd ve teşbihte bulunulmalıdır.

Düa 'davet etmek, çağırmak' anlamına da gelir. “Allah selâm yurduna çağırır” (Yunus: 25); rasûller “kurtuluşa ve hayat verecek şeylere çağırırlarken” (Mü'min: 41; Enfal: 24), “müşrikler ve kâfirler ateşe çağı­rırlar” (Mü'min: 41). Gerçek çağrı Allah'ın çağrısı olup, O'ndan başkasına yapılan çağrılar da sapıklıktır, yalan­dır, sonuçsuzdur (Ra'd: 14).

'Da'va', 'iddia, dua ile güdülen amaç, çağrının he­defi ve kendisi için çağrılan şey' demektir: “Zorumuz kendilerine geldiğinde “biz gerçekten zalimlermişiz” de­mekten başka da'vatan olmadı” (A'raf: 5). İşte, dünya hayatında ve kendilerini yeryüzünde ölümsüz ve güç yetirilemez sandıkları sırada Allah'tan başkalarına düa edip başka şeylere çağıranlar ve böylece başka başka da'valar güdenlerin Allah'ın azabı, zoru gelip de kendi­lerini perişan ettiğinde artık tek bir da'vaları kalacak­tır: Zalim olduklarının itirafı.. O büyük iddialarla ile­ri sürülen ve beslenen da'valar acı bir itirafa dönüşe­cektir. Oysa, gerçek da'va ve her zaman için hakk olup, nihaî düzlemde tek ve son da'va “Hamd Alemlerin Rabbi içindim da'vasıdır (Yunus: 10), Kâfirlerin da'vası so­nunda zalimliğin itirafına dönüşürken, mü'minlerin da'vası Allah'a hamd olacaktır.. Allah onların da'vasını haklı çıkarmış, dualarını kabul etmiş, çağrılarına icabet etmiş ve onları gerçek eşsiz mükâfatla mükafatlandır­mıştır; şu halde kâfirlerin dışındaki bütün varlıkların, mü'minlerin son düa ve iddiaları hamd'dir. Onlar dün­yada iken insanları Allah'a çağırlar (Fussılet: 33); çağrılarını bıkmadan gece-gündüz tekrarlarlar(Nuh: 5) ve bu çağrıyı hikmetle ve güzel öğütle yaparlar (Nahl: 125). [369]


[365] Müfredat, 169-İ70.

[366] Hak Dini Kur'an Dili, III, 2194.

[367] a.g.e. I, 366.

[368] Bu konuda A. Şeriatı, Alexis Carrel, Düa,   (Bir  yay.) kitabı  okunabilir.

[369] Ali Ünal, Kur’an’da Temel Kavramlar, Beyan Yayınları: 497-501.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dua
« Posted on: 24 Nisan 2024, 08:36:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dua rüya tabiri,Dua mekke canlı, Dua kabe canlı yayın, Dua Üç boyutlu kuran oku Dua kuran ı kerim, Dua peygamber kıssaları,Dua ilitam ders soruları, Duaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes