> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Sahur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sahur  (Okunma Sayısı 585 defa)
18 Mart 2010, 15:26:27
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Mart 2010, 15:26:27 »






SAHUR





Oruç tutmak üzere gecenin son altıda birinde yenen yemek. Hz. Peygamber sahur yemeğini özellikle teşvik ederek, Yahudilerden sahur yemeği ile ayrılacağımızı beyan etmiş; mutlaka yenmesini tavsiye ile bunda bereket olduğunu söylemiştir. Böylece sahur yemeği oruç tutan müslümanların önem verdikleri bir yemek olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s) "Sahurda kalkınız, sahurda bereket vardır" buyurmuştur.

İslâm dini, insanların hem kişisel hem de toplumsal davranışlarını en iyi şekilde düzenleyerek onları terbiye etmeyi hedef almıştır. Dolayısıyla, Allah´ın karşısındaki konumunu ancak kulluğunu en mükemmel şekilde ifa etmekle koruyabilecek olan insana, belli görev ve yükümlülüklerin ve gerekli ibadetlerin belli zamanlarda yapılması emredilmiştir. Bu ibadetlerden biri olan oruç disiplini gerektiren ibadetlerden biridir. Uykudan uyanarak yemek yemek oldukça zor bir iş olduğu için, bu günkü hayat şartlarında sahur yemeği daha da önem kazanmıştır. Çünkü sahurun oruç zamanını kısaltmaktan öte bir rolü vardır.

Orucun başlayış ve bitiş vakti gündüze göre tayin edilmiştir. Gündüz ise güneşin doğuşu ile batışı arasındaki zamandır. Kur´ân-ı Kerimin orucun başlangıcını bildirirken kullandığı ifade ile, orucun bitimini bildirirken kullandığı ifade arasında farklı bir üslup vardır. Ayette orucun başlama zamanı için "siyah iplikle beyaz ipliğin birbirinden ayrılması" ibaresi kullanılırken; orucun bitimi için de "geceye kadar" ifadesi kullanılır.

Kur´ân-ı Kerim´de orucun vakti için kullanılan ifade gayet açıktır. "Şafağın beyaz ipliği, siyah iplikten sizce ayırdedilinceye kadar yiyin, için " (el-Bakara, 2/187). Bu ayette, vaktin sınırlarını tespit edecek olan unsur, oruç tutan kimsedir. Çünkü sahur ve iftar vaktinin sınırları tayin edilirken, "sizce" ifadesi kullanılmıştır. Aşağıda da göreceğimiz gibi Hz. Peygamber´in ve sahabelerinin tatbikatı da bu hususu doğrulamaktadır.

Rasûlüllah (s.a.s): "Bilal´in ezanı ve ufuktaki uzunlamasına beyazlık,sizi sahur yemenizde aldatmasın. Beyazlık yayılana kadar yiyin, için " (Müslim) buyurmuştur.

"Zirr b. Hubeys diyor ki: Sahuru yedim, sonra mescide gidiyordum. Yolda Huzeyfe İbnül-Yemanî´ye uğradım ve yanına girdim. Doğuracak bir devenin sağılmasını emretti. Getirilen süt kaynatıldı, sonra bana yaklaşıp, "ye" dedi. "Oruç tutmak niyetindeyim" cevabını verdim. O da "ben de oruç tutmak niyetindeyim" dedi. Yedik, içtik, sonra mescide geldik namaz başladı. Sonra Huzeyfe, "bir defasında Rasûlüllah´la böyle yapmıştık" dedi. "Sabahtan sonra mı?" diye sordum. "Evet sabahtı ama güneş henüz doğmamıştı" cevabını verdi" (Müsned-i Ahmed İbn Hanbel). Bu vakit de genelde ikinci fecrin başlangıcından sonra gece karanlığının aralandığı vakittir.

"Ebu Zübeyr diyor ki: "Cabir b. Abdullah´a oruç tutmak isteyen fakat kap elinde su içecek iken, ezan okunduğunu işiten bir kimsenin durumunu sordum. Cabir, Rasûlüllah´ın "içsin" dediğinin rivayet edildiğini söyledi (Müsned-i Ahmed İbn Hanbel).

"Hubeyb´in halası Uneyse bir rivayette diyor ki: "Eğer bir kadın sahurunu bitirememiş ise, Bilal´e derdi ki, "Bekle sahurumu bitireyim" (Abdurrezzak b. Memmam, el-Musannef).

"İbn Münzir, Hz. Ali sabah namazını kıldırdıktan sonra, "İşte şimdi beyaz ipliğin siyah iplikten ayrılıp farkedildiği vakittir" dediğini nakleder" (el-Ayni, Umdetül-Kari li Şer´il-Buhâri).

Sadece bir kaç örnekle bile yetinildiğinde, Hz. Peygamber´in ve sahabelerinin sahur konusundaki tavırlarının anlaşılması mümkündür. Nitekim Maide suresindeki "Ey insanlar, Allah dini sizi zorlamak için va´z etmemiştir" ayetini tefsir ederken, Fahreddin er-Razi "Mefatih´ul Gayb" adlı eserinde şöyle söylüyor:

"Bu ayeti kerime dinde önemli bir esas ve prensiptir. Bu prensip zararlı şeylerin meşru olmaması prensibidir".

Kur´ân´da ve Hz. Peygamber´in tatbikatında da görüldüğü üzere, sahurun vakti gündüzün geceden ayrıldığı ve bunun bizzat açıkça yükümlünün şahsi gözleriyle tespit edildiği vakittir.

Genelde fukahanın sahur vaktini belirlerken izledikleri sünnet şu olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s) sahura son verip imsak ettikten sonra Kur´ân-ı Kerim´den elli âyet kadar okur veya okuyacak bir vakit bekledikten sonra sabah namazını kıldırırdı. Bu imsak vakti de yaklaşık güneşin doğmasından 75-90 dakika kadar öncesi olur ki; sahur yemeği için en son kabul edilen vakittir.

Şâmil İA


 
 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sahur
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:21:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sahur rüya tabiri,Sahur mekke canlı, Sahur kabe canlı yayın, Sahur Üç boyutlu kuran oku Sahur kuran ı kerim, Sahur peygamber kıssaları,Sahur ilitam ders soruları, Sahurönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes