> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Örf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Örf  (Okunma Sayısı 470 defa)
15 Mart 2010, 15:21:41
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Mart 2010, 15:21:41 »





 
ÖRF



İyilik, ihsan, bilme, tanıma, akıl ve dinin güzel gördüğü şey; itiraf; at yelesi; horoz ibiği; yüksek yer; dalga, sabır; aklın delâletiyle kişilerde yerleşen ve selim tabiatça benimsenip, kabul edilen söz ve fiiller anlamında bir İslâm hukuku terimi (Ebû Sünne, el-Urfu ve´l-Âde, Kahire 1947, s. 8; el-Cürcânî, Ta´rifât, Dersaadet 1283, s. 99, Urf mad.) Çoğulu "a´râf" ve "uref"tir. Bir de örf; kanunlarla sınırlanmaksızın, durumun gerektirdiği hüküm ve icraat anlamına gelir (Âsım Efendi, Kamus Tercemesi, İstanbul 1305, III, 674 "urf" maddesi; el-Mu´cemul-Vesît, II, 601 "urf" maddesi). Arapça´da "ö" harfi bulunmadığı için okunuşu "urf" şeklindedir. Yeni İslâm hukukçularından bazılarının tarifi şöyledir: "Örf, herkesin bildiği ve genellikle kendisine uyageldiği söz ve fiillerdir" (el-Hallaf el-Masâdır, Kuveyt 1390/1970, s. 145); "Örf; İslâm toplumunun benimsediği, alışageldiği ve günlük yaşayışında uymak zorunda bulunduğu söz veya fiillerdir" (Zeydân, el-Vecîz, Bağdat 1387/1967, s. 215); "Örf, insanların çoğunluğunun benimseyip alışkanlık haline getirdiği işler veya işittiğinde hatıra başka anlam gelmeyecek derecede özel bir anlamda kullanmayı alışkanlık haline getirdikleri lafızdır" (Zekiyüddin Şa´ban, Usûlül-Fıkh, Terceme. İbrahim Kafi Dönmez, Ankara 1990, s. 175). Bunlardan birincisine "amelî örf" denir. Bazı bilginler buna "âdet" de demiştir. Meselâ, bir çok kimselerin sözlü ifade kullanmaksızın parayı verip bedeli olan ekmek, dergi, gazete vb. teslim alması (beyu´t-teâtî) ve kira bedelini peşin ödemeyi herkesin âdet haline getirmesi buna örnek verilebilir. İkincisi "kavlî örf" adını alır. Meselâ, "veled" kelimesi erkek ve kız çocuğunu kapsadığı halde, bunu bir belde halkı yalnız "erkek çocuğu" anlamında kullanmayı âdet haline getirmişse, bu çeşit örf söz konusu olur.

Âdet sözcüğü, "avd" ve "avdet" kökünden bir isim olup, kök anlamı; ayrıldığı şeye yeniden dönmek, geri dönmektir. Âdet; alışılagelen, zaman zaman bir işi yapma ve işleme, bir işi yapıp bitirdikten sonra bir daha yapma anlamına gelir. Âdet, Allah´a izafe edilirse (âdetullah), Allah´ın sünnetini yani ilâhî kanunu ifade eder. Kadınların ay haline, belirli devrelerde tekrar tekrar vuku bulduğu için "âdet" denilmiştir (Mehmet Şener, İslâm Hukukunda Örf, İzmir 1987, s. 104, 105)

Örf ve âdet terimleri İslâm hukukunda eş anlamda kullanılır. Teâmül ve istimâl de aynı anlamdadır. Örf ve âdetin topluca şu şekilde tarif edilmesi mümkündür: Toplum hayatında yerleşmiş bulunan ve uzun süreden beri uygulanması sebebiyle hukuk bakımından bağlayıcı sayılan ve yazılı olmayan hukuk kurallarıdır (Zahit İmre, Medenî Hukuka Giriş, İstanbul 1976, s. 166).

Örf kelimesi üç harfli köküyle Kur´an-ı Kerim´de iki yerde geçer. "Örf ile emret..." (el-A ´râf, 7/ 199) ayetinde bu kelime İslâm´a uygun olan, aklın güzel bulduğu şey anlamındadır. Bu, aynı zamanda "ma´rüf"un karşılığıdır. Andolsun herbiri ardınca (urfen) gönderilen meleklere..." (el-Mürselât, 77/ 1) ayetinde ise örf; iyilik ve ihsan anlamını kapsadığı gibi, bu üstünlükleri yaymak için arka arkaya gönderilen meleklerin geliş tarzlarını da ifade eder (İbn Manzûr, Lisanül-Azab, IX, 239).

Örf kelimesi Kur´an ve Sünnette daha çok ism-i mef´ûl siygasıyla "marûf" şeklinde geçer. Marûf; aklın ve dinin güzel gördüğü şey, iyilik ve ihsan demektir. Kur´an´da 39 yerde bu şekilde geçmektedir (bk. M. Fuad Abdulbâki, el-Mu´cemul-Müfehres fi Elfâzıl-Kur´an´il-Kerim, Mısır 1378, urf (marûf) maddesi).

İslâm hukukunun dünyaya ve ahirete ilişkin bütün hükümleri dört kaynaktan elde edilir. Bunlar sırasıyla Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas´tır. Bunlara dört delil anlamında Edille-i Erbaa veya şer´î deliller anlamında Edille-i Şer´iyye denildiği gibi; Aslî deliller de denir. Bunların dışında bazı deliller daha vardır ki, aslî delillerin çözüm getirmediği problemlerde bunlara dayanılır. Bunlara Fer´î veya Tâlî yani İkinci Derecede Deliller denir. Şunlardır: Masâlih-i Mürsele, İstihsan, Örf-Âdet, Şer´u men kablenâ (bizden önceki şeriatler), Sahabe Kavli ve İstishab (bk. "Edille-i Şer´iyye * ", "Fer´î Hüküm * " ve "Fer´î Mesele * " maddeleri).

Buna göre örf İslâm´da bir delil ve bir hüküm kaynağıdır. Hz. Peygamber (s.a.s) Müslümanların güzel gördüğü şey Allah katında da güzeldir" (Ahmed b. Hanbel, I, 379) buyurmuştur. Mecelle´de; "Örfen marûf olan şey şart kılınmış gibidir" (Madde, 43).

"Örf ile tayin, nass ile tayin gibidir" (Madde, 45) maddeleri örfün insanlar arası muamelelerdeki önemini ve onun bir delil olduğunu ifade eder.

Örfün Sıhhat Yönünden Çeşitleri: Örfün şer´î bir delil sayılması için geçerli olması gerekir. Bu yüzden örf ikiye ayrılır: Sahih ve fasit.

1. Sahih Örf: Kitap ve sünnete uygun olarak veya bu kaynaklara aykırı olmaksızın meydana gelen örfler bu gruba girer. Meselâ, sanatkâra mal siparişi demek olan "İstisnâ akdi" yaygın örf sebebiyle çoğunluk İslâm hukukçuları tarafından caiz görülmüştür. Yine nişanlıların birbirine verdikleri hediyelerin mehir niteliğinde sayılmaması, evlilikte mehrin tamamının veya bir bölümünün peşin verilmesi veya sonraya bırakılması örf halini almışsa, eşler arasındaki mehir anlaşmazlıklarında buna göre fetva verilir (Hallâf a.g.e., s. 146; Zeydân, a.g.e., s. 216; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm İlmihali, İstanbul 1991, s. 36).

2. Fâsit Örf: Kesin bir ayet veya hadise aykırı düştüğü için geçerli sayılmayan örf türüdür. Yaygın içki ve faizcilik alışkanlığı, eğitim sırasında, düğün, nişan ve benzeri toplantılarda yabancı erkek ve kadınların tesettürsüz ("Tesettür" maddesi) birlikte bulunmaları ve eğlenmeleri buna örnek verilebilir (bk. İbn Âbidîn, Neşrul-Urf, Âsitâne 1325, II,116; Zeydân, a.g.e., s. 216). Fasit örf bir İslâm toplumunda bütün topluma yayılsa da geçerlilik kazanamaz ve meşrû olamaz. Her müminin bu gibi örflerden korunmaya ve çevresini korumaya çalışması gerekir.

İslâm hukukunun delil saydığı "sahih örf" toplumdaki oluşum şekline göre ikiye ayrılır. Genel ve özel örf.

1. Genel Örf: İslâm dünyasının her bölgesinde yaygın olan ve müslümanların her asırda yapageldikleri örfler olup, her yerde geçerli olan veya kime ait olduğu belli olmayıp, bir belde veya gruba da ait bulunmayan büyük toplulukların örfüdür. Bu örf, Ashab-ı kiramdan günümüze kadar devam eden -kıyasa aykırı bile olsa- İslâm hukukçularının kabul edip, ictihatlarında yer verdiği örftür (İbn Âbidîn, a.g.e, II, 124; Ali Haydar, Dürerul-Hükkâm Şerhu Mecelletil-Ahkâm, İstanbul 1330, I, 93, 94). Bu örfün başta gelen örneği "İstisnâ akdi"dir. İnsanların ilk devirlerden bu yana sanatkârlara sipariş üzerine eşya yaptırma alışkanlığı vardır. Mevcut olmayan şeyin satışı hadisle yasaklanmıştır (Ebû Dâvud, Büyü´, 68; Tirmizî, Büyü´, 19; Nesâî, Büyü´, 60; İbn Mâce, Ticârât, 20; İbn Hanbel, III, 402). İstisnâ akdi bu konudaki genel kuralla çeliştiği halde, Sahabe döneminden bu yana insanların yaygın ihtiyacının bulunması ve bu yola baş vurması sonucunda genel örf oluşmuş ve bu nedenle de fakihlerin büyük çoğunluğu bunu caiz görmüşlerdir.

2. Özel Örf: Belirli bir ülke veya bölge halkının yahut belli bir çevrenin bir davranışı veya bir sözcüğün özel bir anlamda kullanılmasını âdet edinmesiyle "özel örf" söz konusu olur.

Irak yöresinde "ed-dâbbe (hayvan)" sözcüğünün "at" anlamında kullanılması, tüccar ve esnafın alacaklarını şahitle ispat yerine, tuttukları özel ticaret defterlerini ispat aracı olarak kabul etmeleri bu nitelikte örflerdendir.

Kitap ve Sünnette çözümü örfe bırakılan çeşitli meseleler yer almıştır.

Kur´an´da Örfe Bırakılan Bazı Konular:

1. Kadının nafakasını örfe göre karşılamak. İslâm´da evli olan kadının ve çocukların geçim masraflarını karşılamak kocaya aittir. Ayette şöyle buyurulur: "... Annelerin yiyecek ve giyeceğini örfe uygun (bil-ma´rûf) olarak sağlamak, çocuk kendisinin olan babaya aittir. Kimse, gücünün yeteceğinden fazlası ile yükümlü tutulmaz" (el-Bakara, 2/233). Bu ayette, babanın yükümlü tutulduğu nafakanın miktarı belirlenmemiştir. Başka bir ayette kocanın durumunun da dikkate alınması gerektiği şöyle belirtilir: "Varlıklı olan kimse nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan da, Allah´ın kendisine verdiğinden versin" (et-Talâk, 65/7). Bu duruma göre, nafakanın miktarı anneye yetecek kadar olması, babanın mâlî örfüne uygun düşmesi gerekir (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1398/1978, V, 181; Usûl, I, 237; el-Cassâs, Ahkâmül-Kur´an, İstanbul 1335-1338, I, 404; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s. 294 vd.).

Çocukların nafakası da örfe göre belirlenir. Ebû Süfyan´ın karısı Hind binti Utbe, Hz. Peygamber (s.a.s)´in huzuruna gelerek, Ebû Süfyan´ın kendisine ve çocuklarına yetecek kadar harcama yapmadığını, onun malından haberi olmaksızın alıp alamayacağını sordu. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

"Onun malından sana ve çocuklarına yetecek kadarını örfe göre olabilirsin" (Buhârî, Büyü´, 95; Nesâî, Kudât, 31; İbn Mâce, Ticârât, 65; Dârimî, Nikâh, 54).

2. Süt anneye verilecek ücretin örfe göre belirlenmesi gerekir. Ayette şöyle buyurulur: "Çocuklarınızı süt ana tutup emzirtmek isterseniz, ücretini örfe göre verince size bir sorumluluk yoktur" (el-Bakara, 2/233).

3. Cinsel temastan sonra boşanma halinde daha önceden mehir belirlenmemişse kadına verilecek "muta"nın kocanın durumuna ve beldenin örfüne göre belirlenmesi gerekir. Ayette, mehir belirlemeden ve cinsel temastan önce boşanan kadına mut´a için şöyle buyurulur: "Onlara zengin olan gücüne; darda olan da haline göre örfe uygun biçimde bir şey versin" (el-Bakara, 2/236). Ebû Hanîfe´ye göre, mutanın en azı bir elbise, baş örtüsü ve bir yorgan olup, mehr-i mislin yarısından çok olamaz (es-Serahsî, el-Mebsût, V, 82, 83).

...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Örf
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:01:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Örf rüya tabiri,Örf mekke canlı, Örf kabe canlı yayın, Örf Üç boyutlu kuran oku Örf kuran ı kerim, Örf peygamber kıssaları,Örf ilitam ders soruları, Örfönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes