> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları > Muztarib hadîs
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Muztarib hadîs  (Okunma Sayısı 1720 defa)
11 Haziran 2011, 16:29:32
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Haziran 2011, 16:29:32 »



6. Muztarib  Hadîs: [666]



Muztarib Hadis, birçok rivayetleri bulunmakla beraber bu rivayetler birbirine müsavi olduğu için aralarında terc yapma imkânı olmayan, bir râvînin iki veya dahi rivayet ettiği, yahut iki veya ikiden daha çok râvi ettiği hadîstir.    [667]Bu hadîsin zaTma sebep râvîlerinin hıfz ve zabtı hakkın. ihtilâf edilmesidir. [668]Bu ihtilâf da rivayetlerden birinin râvisinin hıfz veya zabt, yahut aldığı zâttan uzun müddet hadis dinlemesi gibi üstünlük­lerden biri sebebiyle Ötekine tercih edilmesiyle ortadan kalk.u. İşte bu sebepledir ki, iki veya daha fazla rivayetten biri diğerine iı.rcıh edildiği zaman, hndîse Muztarib denihnez . [669]

Iztırâb bâzan raetinde bulunmakla beraber, ekseriya i .naıida bulunur, İsnâdda değil de, sâdece metindeki ıztırâba binâen, nuılıaddisin bir hadîse bu adı ve işi pek nâdirdir.

 Hadîsin bütün râvîleri sika olduğu gibi, birini diğerine tercih etmek de mümkün değildir; üsteli etmeye de imkân yoktur. [670]

Araştırıcı bu nevi muztarib insâd hakkında şöyle düşünebilir: Dârekutnî'nin de saydığına göre bu hadîste birbirine zıt on cihetten ihtilâf edilmiş oluyor. Buna rağmen aralarında bir tercih yapmaya imkân olmayan birbirinin dengi sika râvîler hakkında tereddüt edil­diği müddetçe hadîsi sahîh kabul etmek gerekir, ilk anda akla gelen bu anlayış kısaca söylemek gerekirse makbuldür. Ne var ki meselâ: Hadîs te'âruz ettiğinde onun hakkında bir hüküm verebilmek için rivayetlerini makbûliyet sırasına göre kademelere ayırmak gerekir; "Bu durumda râvîsi hakkında hiçbir suretle ihtilâf edilmeyen hadîs, râvîsi hakkında ihtilâf edilen hadîsten elbette daha sahihtir" Demek oluyor ki, sâdece isnâdda[671] bir iz tır âb bulunması, hadîsin za'fma işaret sayılmaktadır; çünkü rivayetlerin derece bakımından müsavi olup, aralarında hiçbir teâruz bulunmaması, hangisinin sahîh olduğu hakkında bir hüküm vermeye mânidir. Buna göre hadîslerin sıhhat bakımından birbirine mu'âdil oluşu, zayıflık bakımından mu'âdil oluşu gibidir ki, birini alıp diğerini terk etmek için ortada hiçbir tercih sebebi yoktur.[672]

Metindeki ıztırâba misâl, Müslim'in Velid b. Müslim rivâye-tiyle Sahîh'ine aldığı besmele hadîsidir. Velîd b. Müslim diyor ki, "bize Katâde tarikiyle Evzâcî rivayet etti. Katâde EvzâTye yazdığı bir mektupta Enes b. Mâlik'in kendisine şunu rivayet ettiğini haber vermiştir :

Rasûlullah  (s.a.v.)'in, Ebû Bekir, Ömer ve Osman (r.a.)'ın arkalarında namaz diyerek başlıyorlar, kırakıldım.  Namaza atin başında ve sonunda demiyorlardı". Bu hadîste muzurib olan metin, râvînin besmele'nin okunmadığını söylediği hadîsin ikinci yarısını teşkil eden kısımdır. Zîrâ Buhârî ve Müslim'in müttefikan tahrîc ettikleri aynı mevzûdaki diğer bir rivayette besmelenin okunup - okunmaması  şeklinde  bir   mesele ve dolayısıyla bir tearuz yoktur. Bu rivayette râvî:

Kırâete diyerek başlıyorlardı", demekle iktifa etmekte ve namaza başlan­dığında okunan sûrenin Fatiha Sûresi olduğunu kastetmektedir, îş bu kadarla kalsaydı elbette müttefekun aleyh olan hadîs tercih edilmekle iş biterdi. Biz birinci hadîse muztaribtir demiyoruz; fa­kat yine Enes (r.a.)'den gelen üçüncü bir rivayete göre, ona bes­mele ile namaza başlama meselesinde sorulan bir suâle cevaben, bu hususta Rasûlullah'tan mervî herhangi bir şey bilmediğini söyle­miştir. Böyle değerli bir kimsenin tereddüdü, önemsenmeyecek bir tereddüt değildir. Böylece besmelenin kırâet edilip - edilmeyeceği hu­susunda rivayetlerin birini tercih etmek çok güç veya imkânsız bir duruma gelmiş oluyor. Hadîsin ilk yarısına muztarib deyişimizin esas sebebi, tercihe imkân olmayışıdır. Hadîs metninde illetin bulunuşunu göstermesi bakımından bu iyi bir misâldir. Bunun içindir ki Ibnu's-Salâh, Ulûmul-hadîs'inde Hafız Irâkî, Îbnu's-Salâh'ın kitabına yazdığı şerhde, [673]Suyûti de Tedrîbu'r-râvî'sinde mu'allel hadîse misâl" olarak zikrederler. [674] Muztarib hadîs, mu'allel hadîsin bir nevi olduğu ve iki mevzu da biribirine çok yakın bulunduğu için buna hayret etmemek lâzımdır. [675] îbnu Hacer'in mu'allel için söylediğini bildiğimiz şu sözü, Alâî, muztarib hadîs hakkında söylemektedir:

Bu mesele, hadîs nev'îlerinin en gizli - kapalı ve en hassas bir nev'ini t-şkîl ctmektediı. Bunun hakkından ancak Allah Taâlâ'nm çok hu. e bir seziş, geniş bir nüfuz, râvücrin durumları hakkında tam bir idrâk ve derin bir anlayış verdiği kimseler gelebilir.[676]

îbnu Haccr'in el-Mukterib fî beyâni'l-muztarib[677] adlı kita­bını yazarken Dârekutnî'nin[678] el-llel'inc dayanışının sırrını burada anlamaktayız; zîrâ mevzular biribirine çok yakın, misâller de birbi­rine  çok benzemektedir.  Hadîs nev'îlerinin biiibirinc  karışması ve bâzılarının   içİçe   girmesi   ihtimâline   rağmen  hadiscilerin.   hadisleri neden bu kadar çok bolümleıe ayırmak isledikleri hakkında bu durum bize herhalde bir fikir vermektedir. Dikkat ve hassasiyetlerini bildiğimiz hadîseiler, hadisleri [679] taksim edip  gruplara ayırırken,  onların birbirine karışması ihtimâlini göz önünde bulundurdukları için, her­hangi bir tenakuz bahis mevzuu değildir. Zaten bir bakıma muzLırib olan hadîsin, diğer cihetten nnrullcl olması mümkündür. Diğer hu­suslar da buna kıyâs edilebilir.

Bâzı hâllerde, sahih ve hasen olan hadîslerde bile iztırâb olabi­lir. Şöyle ki, râvî sika bir kimse olmakla beraber onun nesebi veya ismi, yahut babasının isminde ihtilâf edilebilir. İşte böyle bir hadîse muztarib, denir. Hadîsin muztarib oluşu sahih veya hasen oluşuna bir zarar getirmez. Hadîsin zayıf olmasını gerektiren bir ıztııâb, bundan önce çeşitlerini zikrettiğimiz, metni veya senedi muztarib olan hadîslerdeki durumlardır. [680]


[666] Bu ıstılah, işin karışıp nizâmının bozulması mânâsında kullanılmıştır. Asil da,  çok hareketli olup birbirir-e çarpması sebebimle Drdga hareketi) sözünden alınmıştır. Eğer rî'nin fethasıyla muztarab denilse idi, ıztırâbın istn-i mekânı oiur ve ıstılahı mânânın daha iyi belirmesini temîn ederdi. Zîrâ muz­tarib hadîs gerçekte râvînîn \cya râvîlerin yalpaîarmm göründüğü, bir yerdir (Ek. Elfiyyetü'- Suyûtî, s. 118, dip not.)

[667] Krş. Tedrîbür-râvi, s. 93.

[668] Tavzîhıı'l-efkâr, c. II, s. 47. Râvîsi ister bir, ister daha çok olsun, rztırâbm râvînin zabt edemeyişi sebebiyle meydana geldiği âşikâ: Jır. Bir râvî bir hadîsi de­ğişik bir çok şekillerde rivayet etmişs*v o râvînîn ?abt sahibi olduğu düşünülemez; zîrâ on.un muhtelif şekillerde rivayet etmesi bir nevi tenakuzdur. Şayet muztarip hadîsin râvîleri birden fazla İse, hepsinin de zabt sahibi olmadığı kabûl edilir; yalnız bu noksan tercih yoluyla bâzılarından giderilebilir.

[669] TedribuT-râvî, s. 93.

[670] Şerku'n-nıihbe, s, 22. s Tedrîbu'r-râvî, s. 94.

[671] Bu fikri, Tavzîhü'I-efkâr, c. II, s, 47'de Hafız 'Alâî'den îbnu Hacer'in aldığı söylenmektedir. 'Alâî'nin adı: Salâhuddin Ebû Sâ'îd Halil b. Keykeİdî b. Abdil-lâh ed-Dimeşkî,  el-Makdisî,   eş-Şâfi'î'dir 761  târihinde Kudüs'te vefat etmiştir. Câmi'u't-tahsîl fî ahkâmi'l-merâsîl   ve îhtisâru   cami'i'1-usûl   li'bni'1-Esîr el-Cezerî   eserleri   arasındadır,   Terceme-i hâli   için bk.   er-Risâletu'I-mustatrafe, s.   62-63.

[672] 'Alâî'den îbnu Hacer'in aldığı seneddeki ıztırâbın altı şekli: a) Vâsıl ve ir­salin tearuzu, b) Vakf ve rafın tearuzu, c) İttisal ve inkıtâ'ın tearuzu, dj Hadîsi bir topluluk bir adamdan, o tabi'iden, o da sahâbîden rivayet etmişken, o adamın hadîsi başka bir tabi'îdenj onun da aynı sahâbîden rivayet etmesidir, e) Birinin, iki isnadın birinde ziyadelik yapması, f) Bir râvînin sika veya zayıflığında tereddüd ediyorsa, onun ismi ve nesebinde ihtilâf edilmesidir. Bu altı şekli misalleriyle bir likte görmek için bk. Tavzîhu'l-efkâr, c. II, s.  38-47.

[673] s. 98-103.

[674] s. 89-91. Ayrıca Suyûtî, metni   muztarib hadîse misâl olarak bunu zikret­tikten tonra der ki:

"Berice bunun - metni muztarib hadîsin - en güzel misâli, mezkûr besmele hadîsidir; zîrâ îbnu 'Abdi'1-Berr zikredildiği üzere bunun muztarib olduğunu söyle­miştir. Bâzan illetleri aynı olduğu için muztarib, mu'allel ile birleşir." Tedrîbu'r râvî, s. 95.

[675] Tavzîhu'l-efkâr,   c. II, s. 37.

[676] Tevzîhu'l-elkâr, c. II, s.   36-37.

[677] Tedribu'r-râvî, s, 95.

[678] Aynı eser, s. 91.

[679] Suyûtî'nin bu meseleye teâliuk eden (Tedribü'r-râvî, s. 95)'deki sözü Zer-|» keşî'nin Muhtasarından nakledilmiştir. Zcrkeşî divor ki:  "Bazan kâlb şüzûz ve iztırib; sahih ve hasen hadislerde dahî bulunabilir".

[680] eI-Bâtısüıl-hasîs, s. 78.

Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 156-160.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Muztarib hadîs
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:37:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Muztarib hadîs rüya tabiri,Muztarib hadîs mekke canlı, Muztarib hadîs kabe canlı yayın, Muztarib hadîs Üç boyutlu kuran oku Muztarib hadîs kuran ı kerim, Muztarib hadîs peygamber kıssaları,Muztarib hadîs ilitam ders soruları, Muztarib hadîsönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes