> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları M-Z > Mut´a
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mut´a  (Okunma Sayısı 564 defa)
09 Mart 2010, 14:01:28
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 09 Mart 2010, 14:01:28 »




MUT´A





Yararlanılan şey; umre ile haccı birleştirme; boşanan kadına verilen elbise ve baş örtüsü gibi eşya; bir kadınla geçici olarak evlenme. Çoğulu "muteun" dur. Aynı kökten metâ´; yararlanma, yiyecek giyecek gibi yararlı olan her şey demektir. Çoğulu "emtia"dır. "Temettu" ve "istimtâ" ise; bir şeyden uzunca süre yararlanmak, onu lezzetli bulmak, zevk almak anlamlarına gelir. Yararlanılacak şey anlamında, metâ´ ve mut´a eş anlamlı kelimelerdir.

Mut´anın bir fıkıh terimi olarak iki anlamı vardır. Boşanan kadına iddet süresince yararlanması için verilen şey ve geçici evlilik.

1. Mehir miktarı belirlenmeksizin yapılan nikâh akdinden sonra, henüz cinsel birleşme olmadan boşanma veya fesih yoluyla evlilik sona ererse kadına mut´a denilen elbise ve baş örtüsü gibi bazı şeyler verilir. Bunlar mehir yerine geçen bir çeşit "teselli hediyesi" dir.

Kur´ân-ı Kerim´de şöyle buyurulur: "Kadınlara yaklaşmadan ve onlara mehir takdir etmeden boşarsanız,"sizin için bir sorumluluk yoktur. Bu durumda zengin kendi imkânına göre, yoksul da kendi imkânına göre, usûlüne uygun bir Şekilde onlara, yararlanacakları bir şeyler verin. Bu, iyilikte bulunanların üzerine bir borç"tur" (el-Bakara, 2/236); "Boşanan kadınların örfe göre bir takım eşyalar alma hakkı vardır" (el-Bakara, 2/241); "Ey iman edenler! Mü´min kadınları nikâhlar, sonra da cinsel birleşmeden önce onları boşarsanız, artık sizin, onların üzerinde iddet sayma hakkınız yoktur. Onlara hemen mut´alarını (yararlanacakları bazı şeyleri) verin ve onları güzellikle serbest bırakın" (el-Ahzâb, 33/49).

Bu âyetlerde yer alan "metea" veya "emtea" fiilleri; birisini bir şeyden yararlandırmak, boşanan kadınlara mut´a vermek anlamlarına gelir (Rağıb el-Isfehânî, el-Müfredât, s. 461).

2. Mut´a evliliği anlamında kullanılır. Bu anlamda mut´a; evlenme engeli bulunmayan bir kadınla, belli bir süre içinde ve belli bir mal karşılığında, "senin cinsî yönlerinden şu kadar süre ve şu kadar bedel ile yararlanayım" diyerek icap ve kabulde bulunmaktır.

İslâm´ın ilk devirlerinde zaruret gereği izin verilmiş olan bu evlilik şekli, sonradan neshedilerek ebedî olarak yasaklanmış ve belli bir süreyi kapsayan nikâh akitleri batıl kılınmıştır. Çünkü bu çeşit bir nikâh akdiyle, evlilikten beklenen amaçlar elde edilemez (Muhammed Ali es-Sâbûnî, Tefsîru Âyâti´l-Ahkâm, I, 457).

Mut´a nikâhı anlamında bir de "geçici (muvakkat) nikâh vardır. Bu da bâtıl bir nikâhtır. Aralarındaki ayrılık hemen hemen lâfız farkından öteye gitmez. Meselâ; geçici nikâhta, süreyle birlikte, evlilik ifade eden nikâh ve tezvic sözleri; mut´ada ise; temettu, veya istimta´, yani "kadının cinsel yönlerinden yararlanma" anlamı ifade eden sözler kullanılır. Diğer yandan mut´a nikâhında, şahit ve süre sınırlaması şart değildir. Geçici nikâhta ise bunlar şarttır (İbn Âbidin, Reddü´l-Muhtâr, İstanbul 1984, III, 51, vd).

Kur´an-ı Kerim´de mut´a nikâhının esaslarını belirleyen açık bir âyet yoktur. Konu ile bağlantı kurulabilen şu âyettir: "Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna. Bunlar Allah´ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla evlenmek istemeniz size helâl kılındı. Onlarla cinsel temasta bulunduğunuzda, ücretlerini (mehir-mut´a) verin. Mehir takdir edildikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir sakınca yoktur. Şüphesiz ki Allah, herşeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" (en-Nisâ, 4/24).

Ayetteki "ücret", mehir* olarak değerlendirilmiştir. Bununla, mehirden sözeden diğer âyetler arasında benzerlik vardır. "Birbirinizle kaynaşıp başbaşa kalmışken ve onlar (karınız) sizden kuvvetli bir ahid almışken, verdiğinizi (mehri) nasıl geri alabilirsiniz?" (en-Nisâ, 4/21), "Kadınların mehirlerini gönül hoşluğu ile verin. Eğer kendi istekleriyle mehrin bir bölümünü size bağışlarsa onu âfiyetle yeyin" (en-Nisâ, 4/4). "Kadınlara verdiklerinizden (mehir) herhangi bir şeyi geri almanız size helâl değildir" (el-Bakara, 2/229).

Yukarıdaki ilk âyetin genel anlamının mut´a nikâhını da kapsadığı öne sürülmüştür. Bu çeşit nikâhın İslâm´ın ilk yıllarında meşrû kılındığında şüphe yoktur. Ancak daha sonra neshedilmiştir. İmam Şâfiî ve âlimlerden bir grup, mut´anın önce mübah kılındığını, sonra neshedildiğini, sonra yine mübah kılınıp, neshedildiğini, yani bunun iki defa tekrar edildiğini söylemiştir. Diğer bazı bilginler, ikiden fazla, bazıları ise bir defa mübah kılınıp arkasından neshedildiğini ve bundan sonra da artık mübah kılınmadığını belirtmişlerdir (İbn Kesîr, Tefsîru´l-Kur´âni´l-Azîm, İstanbul 1985, II, 225).

Ayetteki "istemta´tüm (yararlandınız)" kelimesine, "dehaltüm (cinsel temasta bulundunuz)" anlamı verilmiştir. Şiîler ise bu kelimeye, mut´a nikâhı anlamı vermiştir.

İbn Abbas ve Sahabeden bir grup, mut´anın zarûret sebebiyle mübah kılındığını söylemiştir. Diğer yandan İbn Abbas, Übey b. Ka´b, Saîd b. Cübeyr ve es-Süddî mut´a âyetini, "Belli bir vakte kadar" ilâvesiyle şu şekilde okudukları nakledilir: "Onlarla belli bir vakte kadar, cinsel temasta bulunduğunuz da, süre dolunca mehirlerini verin" (en-Nisâ, 4/24).

İslâm hukukçuları mut´a evliliğinin haram olduğu konusunda görüş birliği içindedir. Şiîlerden başka, cumhurun görüşüne karşı çıkan olmamıştır. Şiîlerin bu konudaki sözleri Kitap, Sünnet ve icmâa ters düştüğü için reddedilmiştir. Şöyle ki,

1) Şîa; "Onlarla cinsel temasta bulunduğunuzda, mehirlerini bir hak olarak verin" âyetini mut´aya delil getirir. Halbuki bu âyet, meşru nikâhla evlenip, cinsel temastan sonra, kadının mehre hak kazandığından söz etmekte, bir önceki cümlede, "Bunların dışında iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla evlenmek istemeniz" ifadeleri yer alır. Burada zina, sifah ile ifade buyurulmuştur. Sifah veya müsâfeha; sırf suyunu boşaltmak; yani aile yuvası kurarak çocuk sahibi olmak amacı bulunmaksızın sırf cinsel temas ve şehveti gidermek için evlenmek anlamını içerir. Bu durum yasaklanınca, geçici veya mut´a nikâhı, başka bir deyimle "metres edinmek" de bu yasak kapsamına girer.

2) Şianın dayandığı başka bir âyet de şöyledir: "Mehrin belirlenmesinden sonra karşılıklı anlaşmak suretiyle birbirinizi razr etmenizde bir sakınca yoktur" (en-Nisâ, 4/24). Onlara göre, bu âyetten maksat, mut´a akdinde belirlenen süre bittikten sonra, erkeğin ücreti, kadının da süreyi arttırarak akdi uzatmalarıdır.

Halbuki, bu âyet, mehrin belirlenmesinden sonra, karşılıklı anlaşmak sûretiyle, belirlenenden az veya daha çok vermekte bir sakınca bulunmadığını bildirmektedir (el-Alûsî, Rûhu´l-Meânî, Kahire t.y., V, 5; Fahruddin er-Râzî, et-Tefsîru´l-Kebîr, y. ve t.y., X, 45, 46; Elmalılı, Hak Dini Kur´an Dili, İstanbul 1936, II, 1327-1329).

Daha önce de belirttiğimiz gibi İslâm´ın ilk dönemlerinde mut´a caizdi. Tirmizî´nin naklettiği şu hadis bunu açıkça ifade eder; ancak daha sonra bu cevaz hükmünün neshedildiğini de belirtir. İbn Abbas´tan (r.a) nakledildiğine göre şöyle demiştir: "Mut´a, İslâm´ın ilk döneminde vardı. Bir kimse tanımadığı bir beldeye geldiği zaman, orada kalacağı süre içinde, eşyasını koruyacak ve kendisine hizmet edecek bir kadınla evlenirdi. Bunun üzerine, şu âyet indi: "Ve onlar ırzlarını korurlar. Ancak eşleri ve sahip oldukları câriyeler bunun dışındadır. Bunlarla olan cinsel ilişkilerinden dolayı kınanmazlar" (el-Mü´minûn, 23/5, 6). İbn Abbas bu âyet inince şöyle demiştir: "Bu iki evlilik dışında bütün yollar haram kılınmıştır" (Tirmizî, Nikâh, 29. H. No: 1122, III, 430).

Bu âyetle, evliliğin meşrû yolu iki olarak belirlenmiş, bunun dışındaki yollar kapatılmıştır. Mut´a nikâhı bu iki şeklin dışında kalan bir yoldur (el-Cassâs, Ahkâmü´l-Kur´ân, Kahire, t.y., III, 99).

Mut´a bir nikâh olarak kabul edilemez. Dilde ve bir fıkıh terimi olarak nikâh ile mut´a birbirinin yerine kullanılamaz. Bu iki terim arasındaki farkları şu şekilde belirlemek mümkündür:

1) Nikâh akdinin bir takım özellikleri vardır ki, onlar olmayınca nikâh olmaz. Meselâ; sürenin geçmesi bu akdi etkilemez. Mut´a da ise, belirlenen süre sona erince, boşama tasarrufuna gerek olmaksızın mut´a kendiliğinden ortadan kalkar.

2) Nikâh akdinde, cinsel birleşme olduktan sonra eşler boşanırlarsa kadının iddet beklemesi gerekir. Kocanın ölümü hâlinde ise cinsel birleşme olsun veya olmasın iddet gerekli olur (bk. el-Bakara, 2/228, 234). Mut´a da ise, erkeğin ölümü iddeti gerektirmez. Belki kadının hamile olup olmadığını belirlemek için bir hayız süresince bekletilir (bk. İbn Kesîr, a.g.e., II, 226; "İstibrâ" madd).

3) Sahih nikâh akdi miras hakkı doğurur (bk. en-Nisâ, 4/12). Mut´ada ise miras cereyan etmez.

4) Nikâh akdi meydana geldikten sonra, ölüm, boşama veya dinden çıkma gibi bir sebep bulunmadıkça sona ermez. Mut´a nikâhı ise, sürenin dolmasıyla, kendiliğinden ortadan kalkar.


Nikâhla mut´a arasındaki bu farklar, mut´anın nikâh niteliğinde olmadığını gösterir. Mut´anın; nikâh veya câriye edinme (mülk-i yemin) özelliğinin bulunmadığı sabit olunca da hakkında şu âyetin uygulanması gerekir: "Kim nikâh eşi veya sahip olduğu câriyesinin ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşan mütecavizlerdir" (el-Mü´minûn, 23/7; ayrıntı için bk. el-Cassâs, a.g.e., III, 98 vd).

Mut´anın yasaklandığını bildiren sünnet delili:

Mut´anın tam olarak hangi tarihte yasaklandığı belirli değildir. Buhari´deki rivayette onun Hayber günü yasaklandığı (Buharî, Nikâh, 7/16); Müslim´deki rivayette Mekke´nin fethinde nehyedildiği (Müslim, Nikâh, 22); Müslim´in başka bir rivâyetinde Huneyn savaşının bir kolu olan Evtas savaşı sırasında yasaklandığı (Müslim, Nikâh, 3, H.18); İbn Mâce ve Ebû Dâvud´un Sünenlerindeki hadisl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mut´a
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:36:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mut´a rüya tabiri,Mut´a mekke canlı, Mut´a kabe canlı yayın, Mut´a Üç boyutlu kuran oku Mut´a kuran ı kerim, Mut´a peygamber kıssaları,Mut´a ilitam ders soruları, Mut´aönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes