> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları A-L > Harra olayı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Harra olayı  (Okunma Sayısı 664 defa)
19 Şubat 2010, 21:33:16
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 19 Şubat 2010, 21:33:16 »



HARRA OLAYI




Emevî yöneticisi Yezid b. Muaviye devrinde Medine´de Ashab çocuklarının yönetime karşı kıyamları neticesinde Medine´nin yağmalanması ve bir çok kimsenin öldürüldüğü olay. Yezid´in birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesinden sonra yönetimden razı olmayan fakat Dımaşk´ta ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı müslümanlar vardı. Bunlar ashabın ileri gelenlerinin çocukları idi. Gasîlü´l Melâike diye bilinen Hanzala´nın oğlu Abdullah ve Mahsunoğulları kabilesinden Abdullah b. Hafs ile Münzir b. Zübeyr Medine halkının ileri gelenlerinden kalabalık bir hey´et oluşturup Dımaşk´a Yezid b. Muaviye´yi ziyarete gittiler. Bunlar Yezid´in huzuruna vardıklarında Yezid´den büyük iltifatlar gördüler. Yezid onlara bol ikram ve ihsanlarda bulunup cömertçe hediyeler verdi. Son derece adil, kibâr, haysiyetine düşkün olan Abdullah b. Hânzala, Yezîd´in verdiği yüz bin dirhem ile yanında bulunan oğullarına verdiği on bin dirhemi reddetmeden kabul etmişti. Bu hey´ete katılanların hemen hemen çoğuna aynı hediyeler takdim edildi. Ancak onlar Dımaşk´a giderken orada nasıl bir yönetimin hüküm sürdüğünü ve Yezid´in neler yaptığını öğrenmek için gitmişlerdi. Bu hey´et Dımaşk´tan Medine´ye geri dönmek üzere yola koyulduğunda bunlardan Münzir b. ez-Zübeyr Irak´a Ubeydullah b. Ziyad´a gitmiş ve bir müddet orada kalmıştı. Medine´nin ileri gelenlerinden teşekkül eden bu hey´et Dımaşk´ta görüp işittiklerini anlatmak üzere Rasûlullah´ın şehrine varınca bütün orada gördüklerini ve Yezîd´in nasıl bir hayat sürdüğünü müslümanlara aynen aktarmaya başladılar. Şöyle diyorlardı: "Bizler İslâmî hiç bir hayatı olmayan bir adamın yanından geldik. Bu adam mü´minlerin halîfesi sıfatını kullanıyor, fakat şaraf içiyor; tanbur çalıyor; huzurunda câriyeler şarkı söylüyor; maymun ve köpeklerle uğraşıyor ve geceleyin de ülkenin haydutlarıyla bir araya gelip sohbet ediyor. Şahit olunuz ki biz daha evvel kendisine yapmış olduğumuz bey´ati geri aldık ve onu hilafet makamından azlettik." Sonra Hanzala´nın oğlu Abdullah bu konuşmalara şunları ilave etmişti:

"Biz öyle bir adamın yanından geldik ki şu çocuklarımın dışında hiç kimseyi bulamayacak olsam bile onları yanıma alır ve ona karşı cihada çıkarım. Evet o bana hediyeler verdi, ikramda bulundu, hediyelerini ancak bana gerekli ve yetecek kadarıyla kabul ettim." Bu haberler üzerine bütün Medine halkı Yezid´e daha evvel yapmış oldukları bey´atlerini bozarak herkesin itimadını kazanmış olan Abdullah b. Hanzala´ya bey´at ettiler ve onu mü´minlerin emiri olarak başa geçirdiler.

Diğer taraftan Ubeydullah b. Ziyad´ın yanına varmış olan Münzir b. ez-Zübeyr´e gelince; onun bu olaydan sonra rahatlıkla tutuklanabileceği bilindiğinden dolayı, Yezid b. Muaviye tarafından Ubeydullah´a yazılan mektupta derhal tutuklanıp Dımaşk´a gönderilmesi isteniyordu. Ancak İbn Ziyad, babasının eski bir dostu ve aynı zamanda o an için kendi misafiri olan Münzir´i yakalamayı istememişti. Nihayet bir hile ile onu Kufe´den çıkartıp Medine´ye gitmesini Münzir b. Zübeyr sağlayarak tutuklamıştı. Medine´ye varınca gerçekten o da Yezid´e karşı insanları kışkırtmaya başladı. Şöyle diyordu:

"O bana yüz bin dirhem para hediye etti. Ancak onun bana yaptığı bu iyilik benim sizlere onun içinde bulunduğu durumu anlatmama engel olamaz. Allah´a yemin ederim ki, Yezid b. Muaviye şarap içiyor, namaz kılamayacak hale gelinceye kadar sarhoş oluyor." Daha sonra da onun ve yönetimde bulunan diğer arkadaşlarının içine düştükleri o kötü durumlarını, kusurlarını ve İslâm ile bağdaşmâyan tavırlarını bir bir anlatmaya başladılar.

Medine´de Yezid´e yapılan bey´atin geri alındığı ve müslümanların Abdullah b. Hamala´ya bey´at ettikleri haberi Dımaşk´a ulaşınca Yezid b. Muaviye derhal Ensar´ın ileri gelenlerinden Nu´man b. Beşir´i Medine´ye göndererek buna engel olmasını ve halkı bundan vazgeçirmeye çalışmasını istedi. Nu´man b. Beşir Medine´ye giderek onlara böyle bir kıyamdan vazgeçmelerini, Şamlılara karşı koymanın mümkün olmadığını, onların büyük ordu ve süvarilerinin olduğunu söyleyip durdu. Ancak Nu´man b. Beşir´e karşı çıkan Medineliler bu kararlarından dönmeye pek niyetli görünmediler. Nu´man b. Beşir Yezid´in böyle bir davranışı asla affetmeyeceğini, çok kötü bir şekilde şehre saldırılarak halkın perişan edileceğini, hanımlara dahi kılıç çekileceğini ve Medine´nin hareminin çiğneneceğini söylediği halde hiç kimse onu dinlememişti. Medineliler bu Abdullah b. Hanzala´ya bey´at ettikten sonra Yezid´in yeni tayin etmiş olduğu genç ve tecrübesiz vali Osman b. Muhammed b. Süfyan, şehrin dışına çıkarılarak Ümeyyeoğullarını muhasara altına aldılar. Ümeyyeoğulları o gün Medine´de yaşayanlar olarak kendilerine bağlı olanlarla birlikte yaklaşık bin kişi idiler. Bunlar Mervân b. el-Hakem´in evine yerleşerek durumu çok acele bir şekilde Yezid´e bir mektupla bildirdiler ve durumun ciddi olduğunu da eklediler. Gönderdikleri elçi Yezid´in yanına vardığında Yezid Ümeyyeoğullarının bu yardım talebini hayretle karşıladı ´ve elçiye şöyle sordu: "ümeyyeoğulları taraftarlarıyla birlikte yaklaşık bin kişi civarında değil miydi?" Elçi olumlu cevap verince Yezid: "Peki onlar hiç olmazsa biraz da olsa kılıçlarına sarılıp savaşmadılar mı?" dedi. Yezid bu isyanı bastırmak ve zor durumda olan Ümeyyeoğullarını kurtarmak üzere yine kendilerinden bir fert olup Hicaz valiliğinden yeni azledilmiş olan Amr b. Saîd´i çağırarak ona Medine´den akrabalarının gönderdiği mektubu okumuş ve derhal yanına asker alıp Medine üzerine gitmesini emretmişti. Ancak Amr b. Said böyle bir görevi yüklenmek istememiş, bundan âffedilmesini talep etmişti. Yezid b. Muaviye Medine üzerine Ubeydullah b. Ziyad´ı gönderme kararı verdi. Fakat daha önce bu isyanları bastırmak üzere kendisini görevlendirdiğinde Rasûlullah´ın torununu Kerbelâ´da şehid edip Yezid´i millete rezil ettiği için onu bundan uzak tutmuştu.

Amr b. Said Medine üzerine gitmeyi kabul etmeyince Yezid bu işi becerebilecek biraz da insaftan yoksun birisini düşünüp dururken, hatırına bir hayli yaşlanmış bulunan ve halk arasında "müsrif" diye bilinen Müslim b. Utbe geldi. Ona haber göndererek Medine üzerine gitmesini istedi. Ancak Müslim b. Utbe, Ümeyyeoğullarının Medine´de bu isyancılara karşı koyabilecek yeterli sayıda oldukları ve neden çarpışmadıklarını sormuş, Yezid´in bunları düşmana karşı çarpıştırarak onları yoruncaya kadar savaşmaya devam etmelerini emretmesini tavsiye etmişse de Yezid, Ümeyyeoğullarının öldürülmelerinden sonra yaşamanın bir anlamı kalır mı? anlamında Müslim´e serzenişte bulunarak derhal askerlerinin başına geçip Medine üzerine yürümesini istemişti. Özellikle Yezid´in Müslim b. Utbe üzerinde durmasının asıl sebebi kaynakların ifadesine göre babası Muaviye Medine´de herhangi bir karışıklı çıkacak olursa bunun üzerine Müslim b. Ukbe´yi gönder; emin bir kimse olup sana samimiyetle yardım edecektir, şeklinde bir tavsiyesinden kaynaklanmaktadır (İbnü´l-Esir, el-Kâmil fi´t-Tarih, IV,112). İşte Medine halkının Yezid´e karşı kıyam etmeleri üzerine Müslim b. Ukbe´nin emrine verilen çapulcu bir asker kitlesi Medine üzerine yola çıkarıldı. Bunlar Kuzey Afrika ve Suriye´nin kenar bölgelerinden toplanmış on iki bin kişilik bir ayak takımı grubu idi. Müslim b. Ukbe bu orduyu alıp Medine üzerine yürüdü. Yezid´in ondan istediği şu idi: Medine halkına üç defa ikazda bulunacak, itaat ettikleri takdirde onları kendi haline bırakıp bey´atlerini yenilemelerini isteyecekti. Aksi takdirde derhal onlara karşı savaşarak üç gün üç gece müddetle şehri yağmalamalarını Müslim´e emretti. Bu yağma ve talan sırasında Rasulullah´ın beldesinde bulunan her türlü mal, binek, silah ve yiyecek malzemesi tamamen askerlerin olacaktı.

Bu arada Medine´de meydana gelen bu kıyam sırasında Kerbala´da karşılaşmış olduğu büyük zulum ve ızdırapları bir daha asla yaşamak istemeyen Hz. Hüseyin´in olu Ali Zeynelabidîn gönderdiği bir mektupta kendisinin bu kıyama katılmadığını ifade ederek eman istediğinden dolayı Yezid Medine üzerine gönderdiği kumandanı Müslim´den, Ali b. Hüseyin´e dokunmamasını, ona eman vermesini istemişti. Medine halkının kıyamı sırasında Ümeyyeoğullarının o gün Medine´de yaşayanlarının en yaşlısı ve reisi durumunda olan Mervan b. Hakem kendi aile efradını garanti altına almak için onları Yezid´den eman almış bulunan Hz. Hüseyin´in oğlu Ali´nin aile efradına katarak Yenbu´ civarına göndermişti.

Kur´ân ve sünnet çerçevesinde İslâmî devletin yönetilmesini arzulayan Rasûlullah´ın yardımcıları o gün hayatta kalan Ensâr ve Muhacir çocukları Rasûlullah´ın sünnetini ihya etmek için giriştikleri bu iyi niyetli ve tertemiz teşebbüs Yezid´in askerlerinin saldırısıyla önlenecekti. Müsfim b. Ukbe, ordusunu alıp Medine yakınlarına gelerek Kureyş´ten bazı kimselerle ve özellikle Ümeyyeoğullarıyla görüşmek istemişti. Ancak bu arada Ümeyyeoğullarına eman verilmiş ve Onlar Medine´nen dışına çıkarak adeta kendilerini koruma altına almışlar; fakat Suriye´den gelecek orduya katılmayacaklarına ve ona asla bilgi vermeyeceklerine söz vererek Medine´den çıkıp gitmişlerdi. Müslim b. Ukbe, Hz. Osman b. Affan´ın oğlu Amr´ı yanına çağırarak Medine´de neler olup bittiğini ve ne yapması gerektiğini kendisine danışmış, Amr b. Osman b. Affan ise şöyle demişti: "Kesinlikle sana bu konuda yardımcı olamam. Çünkü Medinelilere bir söz ve ahid vermiş bulunuyoruz. Onların düşmanlarına asla yardımcı olmayacak ve herhangi bir konuda onlara yol göstermeyeceğiz." Yezid´in kumandanı Müslim, Hz. Osman´ın oğluna son derece sert bir çıkış yaparak, eğer Osman´ın oğlu olmamış olsaydı derhal kendisini öldüreceğini söylemişti. Arkasından Mervan b. Hakem´in oğlu Abdülmelik ile karşılaşınca Abdülmelik verdiği bu sözü tutmuş gibi görünerek ona bazı hususlarda öğütler vermiş ve Medinelilerle çarpışmak üzere Medine´nin doğusuna geçmesini ve sabah erkenden çarpışmalara gir...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Harra olayı
« Posted on: 01 Mayıs 2024, 21:37:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Harra olayı rüya tabiri,Harra olayı mekke canlı, Harra olayı kabe canlı yayın, Harra olayı Üç boyutlu kuran oku Harra olayı kuran ı kerim, Harra olayı peygamber kıssaları,Harra olayı ilitam ders soruları, Harra olayıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes