> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları A-L > Hakimiyet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hakimiyet  (Okunma Sayısı 582 defa)
18 Şubat 2010, 19:35:21
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Şubat 2010, 19:35:21 »



HÂKİMİYET




Arapça´da "el-Hukm" kelimesi sözlükte yargı ve yargıda bulunmak anlamındadır. Kelime bütün kökleriyle, taraflar arasında ister anlaşmazlık bulunsun isterse bulunmasın belirli bir konunun gerçek değerinin anlaşılması için, bu konuda yetkili kabul edilen bir makama başvurma mânâsını ihtiva etmektedir: Kur´ân-ı Kerîm´de de -kelimenin bu anlamı göz önünde bulundurularak- kullanıldığı görülmektedir.

Bu kelimenin Türkçe´de "egemenlik" anlamında kullanılan "hâkimiyet" şeklindeki söylenişi ise, hüküm koyma, hüküm verme yetkisi, yüksek egemenlik (sovereignty) anlamıyla Arapça´da da yenidir.

Hâkimiyeti hukukçular ve siyaset bilimcileri genel olarak şu şekillerde tanımlarlar:

J. Bodin´e göre hâkimiyet; "yurttaşlar ve uyruklar üstünde yasayla kısıtlanmamış en yüksek iktidar" (G. Sabine, Siyasal Düşünceler Tarihi, II, 82); J.J. Rousseau´ya göre genel iradenin uygulanması" (İçtimaî Mukavele, İstanbul, 1967, 137); İbn Haldun´a göre sahibinin gücü üstünde bir gücün bulunmaması (Mukaddime, Mısır, (t.y), 188) anlamındadır.

Çağdaş hukukçular ise -ufak tefek farklılıklar bir yana bırakılacak olursa- hâkimiyeti şöyle tarif ederler:

"Belli bir ülke ve o ülkede oturan hakikî ve tüzel kişiler üzerinde kullanılan ve devlet kişiliğine bağlı olan, ondan ayrılmayan asli en yüksek hukukî iktidar veya kudrettir." Ya da kısaca; "aslî ve en yüksek kumanda ehliyet ve selahiyeti" şeklinde tanımlanabilir.

Mevdudi ise, hâkimiyeti tanımlarken şunları söylemektedir:


"Siyaset biliminde bu terim; en yüksek iktidar ve mutlak iktidar anlamında kullanılır. Herhangi bir kimse ya da topluluğun hâkimiyeti elinde tutmasından maksat şudur: Onun her hükmü kanun mahiyetini taşır ve kanun olur. Böyle bir kimse ülkesinde yaşayan fertlerin üzerinde hükümlerini yürütür ve sınırsız tercih ve yetkilerin sahibi olur. İdare edilenler de böyle bir kimseye kayıtsız şartsız itâat etmeye mecburdurlar. Onun yetki ve tercihlerini kendi irâdesi altında hiç bir şey sınırlandıramaz ve kısamaz. Fertlere verilmiş bulunan herhangi bir hak var ise, bu hak da ancak onun tarafından verilmiş olur... Diğer taraftan hâkimiyeti elinde bulundurması sebebiyle herhangi bir kanun bağlamadığı için böyle birisi tam mânâsıyla kadir-i mutlaktır..." (İslâm´da Hükümet, çev: A. Genceli, Ankara t.y., s. 421-422).

Mevdûdî´ye göre "bundan daha az kudret ve imkâna ´hâkimiyet´ denemez. Ancak böyle bir ´hâkimiyet´ bu gün artık farazi bir kavram hâline gelmiştir. Alanı o kadar küçülmüştür ki, gerçek bir hâkimiyet yahut da siyaset ilminde kullanılan terim anlamıyla ´siyasî hâkimiyet (political sovereignty)´ dahi kalmamıştır."

Hâkimiyetin nasıl yorumlandığına ve genel çerçevesine bu şekilde kısaca değindikten sonra, İslam´ın ya da Kur´ân-ı Kerîm´in bu konuyu genel çizgileriyle nasıl çerçevelediğine, nasıl yorumladığına bir göz atalım:

1- Kur´ân´a Göre Hâkimiyet

Türleri:


Her kavrama kendine has bir yorum getiren İslâm dini, hâkimiyet konusunda da İslâmî olan ve olmayan ayrımını gözetir. Kur´ân-ı Kerîm, İslâmî ve câhilî olmak üzere iki tür hâkimiyet olduğunu kaydeder:

"Onlar hâlâ câhiliyenin hükmünü mü arıyorlar? Şüphesiz bir kanâate sahip olacak bir topluluk için hükmü Allah´tan daha güzel olacak kimdir?" (el-Mâide, 5/50).

Başka âyet-i kerimelerden, Allah´ın hükümleri dışında kalan hükümlerin "hevâ, tâğut, dalâlet vb. hükümleri" diye adlandırılmaları İslamî olmayan hükümler arasındaki mahiyet farkından kaynaklanmamakta; aksine İslâmî olmayan hükümlerin câhilî olmanın yanında diğer olumsuz nitelikleri de kaçınılmaz olarak taşıdıklarını ortaya koymaktadır.

Ayette geçen "hüküm" kelimesi yalnızca siyasal anlam taşımakla kalmamakta her türlü "yargı"yı da kapsamaktadır. Böylece, İslâm´a göre yapılanmış ve her türlü değer yargısı İslâm´a göre şekillenmiş olan toplumun hükmü İslâm´i; ve böyle olmayan toplumun hükmü ise câhilî hükümdür.

İslâmî anlamıyla hâkimiyetin dışında kalan her türlü hâkimiyet ve İslâm´ın değer yargıları dışında kalan her türlü değerlendirmeye ad olan "câhilî hakimiyet"in mahiyeti hakkında İbn Kesîr sözkonusu âyet ile ilgili olarak şöyle der:

"Cenâb-ı Allah, her türlü hayrı kapsayan ve her türlû şerden uzak tutan Allah´ın sapasağlam hükmünü bırakıp onun dışında kalan ve şahıslar tarafından Allah´ın şerîatine dayanmaksızın konulmuş görüş, hevâ ve ıstılâhlara yönelen kimselerin bu davranışını reddetmektedir. Nitekim câhiliye dönemi insanları da böyle yapıyor, kendi görüş ve hevâlarından hareketle ortaya attıkları dalâlet ve cehâletlerle hüküm veriyorlardı. Moğolların da yaptıkları bu idi. Onlar kendilerine yasak (yasa) koyan kralları Cengiz Han´ın hükümlerine göre yönetiyorlardı. Bu Yasak´ı ise Cengiz, yahudi ve hristiyan şerîatlerinden, İslâm dininden ve başka dinlerden yararlanarak meydana getirmişti. Orada sırf kendi görüşü olan ve hevâsından kaynaklanan hükümler de vardı. İşte onun bu Yasak´ı (Yasası) soyundan gelenler arasında uyulan bir şerîat olmuştu. Onlar Allah´ın kitabı ve Rasûlünün sünneti ile hükmetmeyi bir kenara bırakıp "Yasak" ile hükmediyorlardı. Her kim böyle yaparsa o kâfirdir; Allah´ın ve Rasûlünün hükmüne geri dönüp, az ya da çok hiçbir konuda onların dışında hiçbir şeyle hükmetmemek çizgisine gelinceye kadar onunla savaşmak farzdır´ (İbn Kesîr, Tefsîrü´l Kur´âni´l-Azim, Beyrut 1388/1969, II, 67).

Görüldüğü gibi burada İbn Kesîr, İslâmî ve câhilî hükmün mahiyetini açıklamış; kendi döneminde câhiliye hâkimiyetine örnek olmak üzere de Cengiz Han Yasaları´nı göstermiş; Allah´ın hükümlerini bırakıp câhilî hükümlere, hevâlara yönelenlere karşı takınılacak tavrı da gayet açık bir şekilde belirlemiştir. Bundan şunu anlıyoruz: Hâkimiyet konusu teorik olup pratik ve hukukî bir takım sonuçları olmayan bir yorumdan ibaret değildir. Bu konu doğrudan doğruya Allah´ın hükümlerine iman ve bu hükümlere aykırı hiçbir hükmü kabul etmemek şeklinde bir uygulama ile, böylesini kabul etmeyenlere karşı hukukî bir takım uygulamaları beraberinde getiren bir anlayıştır.

2-
İslam´ın Hakimiyet Yorumu: İslâm´a göre mutlak ve sınırlandırılamaz hâkimiyet yalnızca Allah´ındır. Bu konuda bütün müslümanlar arasında tam bir fikir birliği vardır. Hûküm koymak Allah´a has bir yetkidir. Başkalarının bu konuda herhangi bir ortaklığı yoktur. (Şah Veliyullah ed-Dehlevî Hüccetu´llahi´l-Bâliğa, Beyrut (t.y), I, 62); Hiçbir kimsenin Allah ile birlikte hüküm koyması sözkonusu değildir. O hükmüne hiçbir kimseyi aslâ ortak etmez. (el-Kehf, 18/26)

İslâm´da hakkın ölçüsü ve yegane hak, Allah´ın kitabı ve Rasûlün sünneti olduğundan, herkesin bu hükümleri kabul etmesi gerekir. Kim kendiliğinden birtakım sözler ortaya koyar ve kendi anlayışına göre bazı kurallar ortaya atarsa ve bunu kendi anlayışı hattâ (Kur´ân ve Sünnet´i) yorumlanışı sonucunda ileri sürerse, bu söylenenler Rasûlün getirdiklerine arzolununcaya kadar ümmetin ona uyması ve anlaşmazlıklarında onun hükmüne başvurması gerekmez. Eğer Rasûl´ün getirdikleri ile çatışmaz ve uygun düşerse, doğrulukları belgelenirse ancak o zaman kabul edilir; fakat Rasûl´ün getirdiklerine aykırı olursa o zaman bunların reddedilmesi gerekir. (İbn kayyim el-Cevziyye, Zâdu´l-Meâd, Beyrut 1405/1985, I, 38) Çünkü yüce Rabbimiz mü´minlerin geçerli bir imana sahip olmaları için aralarındaki anlaşmazlıklarda Rasûl´ün hükmüne başvurmayı şart koşmakla kalmamış; içlerinde herhangi bir sıkıntı duymaksızın ve tam bir teslimiyetle, verdiği hükme teslim olmayı da öngörmüş bulunuyor (Bkz. en-Nisâ, 4/65).

Kısacası Allah ve Rasûlü herhangi bir konuda hüküm vermiş ise, hiçbir mü´minin o konuda istediklerini tercih etme yetkisi yoktur (el-Ahzâb, 33/36).

"Allah´ın, Rasûlü Muhammed´e indirdiğinden başkası ile hüküm vermek helâl değildir: Çünkü hak yalnız odur. Onun dışında kalan bütün hükümler ise zulüm ve haksızlıktır. Bu zulüm ve haksızlıkla hükmetmek helâl değildir. Herhangi bir hâkim (yönetici veya kadı), bu helâl olmayan hükümle hükmedecek olursa verdiği bu hüküm ebediyyen geçersiz kılınır, onunla amel edilmez" diyen İbn Hazm, (el-Muhallâ, Kahire t.y., IX, 362) buna delil olarak da Kur´ân-ı Kerîm´deki: "Ve onlar arasında Allah´ın indirdiğiyle hükmet..." (el-Mâide, 5/49) âyetini göstermektedir.

Yüce Rabbimizin hâkimiyetin boyutlarını ya da İslâm´ın hâkimiyet yorumunu daha iyi anlayabilmek; diğer taraftan Allah´ın beşer üzerindeki hâkimiyetinin -bir anlamda da- gerekçelerini kavrayabilmek için "Allah´ın hâkimiyeti"nin çeşitli yönlerine dikkat etmemiz yerinde olacaktır.

a)Allah´ın Kevnî Hâkimiyeti:


Allah, bu kâinatın biricik yaratıcısıdır. Gördüğümüz göremediğimiz, bildiğimiz bilemediğimiz her şeyi yaratan, mutlak yaratıcı O´dur. O´ndan başka yaratan yoktur. O aynı zamanda yaratıklarının Müdebbir´i, Rabbi ve Mâliki´dir.

"Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah´ındır" (el-Fâtiha, 1/1).

Sihirbazlar, Hz. Musa´nın mucizelerinin kendi sihirlerini etkisiz hale getirdiğini gördüklerinde bunun ancak "âlemlerin Rabbi"nin işi olabileceğini anlamışlardı:

"Biz âlemlerin Rabbine, Musa ile Harun´un Rabbine iman ettik, dediler" (el-A´râf, 7/121.122; Tâhâ, 20/70).

Allah´ın âlemlerin Rabbi olması tabiîdir. Çünkü O´ndan başka yaratıcı yoktur:

"Size gökten ve yerden rızık veren Allah´tan başka bir yaratıcı var mıdır?" (el-Fatır, 35/3).

Bu gerçek o kadar açıktır ki, Allah´a başka şeyleri ortak koşanlara bile, "yaratıcı kim?" diye sorulacak olursa, cevapları "Allah" olur:

"Onlara, "Göklerle yeri kim yarattı?´ diye soracak olur...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hakimiyet
« Posted on: 26 Nisan 2024, 04:24:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hakimiyet rüya tabiri,Hakimiyet mekke canlı, Hakimiyet kabe canlı yayın, Hakimiyet Üç boyutlu kuran oku Hakimiyet kuran ı kerim, Hakimiyet peygamber kıssaları,Hakimiyet ilitam ders soruları, Hakimiyetönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes