> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları A-L > Doğum kontrolü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Doğum kontrolü  (Okunma Sayısı 543 defa)
10 Şubat 2010, 17:52:46
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 10 Şubat 2010, 17:52:46 »



DOĞUM KONTROLÜ




Doğumun kontrol altına alınması, nüfusun çoğalmasının sınırlandırılması, istenmeyen gebeliğin önlenmesi amacıyla uygulanan ve siyasî, iktisadî, demografik, tıbbî, ahlâkî, sosyal ve dinî yönleri bulunan bir kavram. Aile plânlaması, nüfus plânlaması gibi yaygın adlandırmalarla yapılan doğum kontrolü, eski çağlardan beri uygulanmasına rağmen, esas olarak ondokuzuncu yüzyılda Batı Avrupa´da doktrin olarak ortaya atılmış ve hızla bütün dünyaya yayılmıştır. En eski eserlerde bile bu konuya dair bilgiler bulunmaktadır. Tarih boyunca hangi millet veya dinden olursa olsun insanlar, "gebeliği önleme metodları" üzerinde durmuşlardır. Ancak yirminci yüzyılda dînî ve ahlâkî bakış açılarının değişmesi, ve teknolojinin ilerlemesi sayesinde, doğum kontrol yöntemleri ve araçları bütün kitlelere yaygın bir hareket haline gelmiş; serî ve çok sayıdaki doğum kontrol aracı üretimi ve bunların serbestçe satılması ve alınması, koruyucu hekimliğin gelişmesi, doğum kontrol ilâçlarının çoğalmasıyla, bu hareket geniş çapta uygulanır olmuştur.

İngiliz iktisat profesörü ve Anglikan rahibi Thomas Robert Malthus (1766-1834) 1803´te yayımladığı, "Nüfusun Toplumun Gelecekteki Gelişmesi Üstündeki Etkileri Konusunda Deneme" adlı eserinde; kıt kaynaklarla, sınırsız ve artan nüfusun ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını düşünerek, insan nüfusunun artmasıyla kaynakların tükenebileceğini, bunu önlemek için çoğalmayı geçim kaynaklarına göre ayarlamak gerektiğini ve doğumu teşvik edici bütün tedbirlerden kaçınmak ve "fakirler yasası´´nı ortadan kaldırmak gerektiğini ileri sürdü ve cinsel perhizle doğum kontrolünü başlattı. O´na göre bu yasa, "bir başak veren toprağı iki başak verir duruma getirmeden" halkı çoğalmamaya teşvik ediyordu. Nüfus artışının işsizlik, düşük ücret, yani yoksulluk demek olduğunu fakirler öğrenmeliydi. Malthus´un bu fikirleri, kitabı yayınlandığı yıllarda rağbet görmesine rağmen, teoride kalmıştır. Ancak daha sonraları Yeni Malthusçuluk veya Malthusçuluk adı verilen doktrin ile bu teori, sadece cinsel istekleri önlemeyi öğütleyen bir teori olmaktan çıkarak, gebeliği önleyici tedbirler üzerinde durdu ve giderek uygulanır oldu. "Doğumun isteyerek kontrol altına alınması" diye tanımlanan Malthusçu doktrin, uzun süre ahlâka aykırı ve hatta şeytanca bir öğreti gözüyle bakılmasına ve tabiata aykırı olduğu öne sürülerek tanrı tanımazlarca da kötülenmesine, hayli gürültü koparan Annie Besant davasına (1877) rağmen, sonunda İngiltere´de kesin olarak kabul edilmiştir. Bu akım, özellikle dinlerin büyük tepkisine yol açtı. En sert şekilde Katolikler ve Komünistlerce eleştirildi. Papalar ve rahipler, doğum kontrolünü Allah´ın işine karışmak şeklinde değerlendirdiler. Komünistler de, zenginlerin, servetlerini paylaşmamak için nüfusun çoğalmasını istemediklerinden bu hareketi başlattıklarını söylediler. 1798´de Amsterdam´da ilk klinik açıldı. Sonra bu hareket Birleşik Amerika´da genişleyerek yayıldı. İlk doğum klinikleri burada açıldı. (1916) Gebeliği önleyici her türlü tedbir ahlâki sayıldı. Bu hareket de giderek dînle ilgisiz bir alan oluşturdu.

Çeşitli doğum kontrol yöntemleri gelişip yaygınlaşmadan önce dinlerde "azl" metoduyla gebeliği önleme bilinmekteydi. Yahudiler ve hristiyanlar ve sonra da müslümanlar, istenmeyen gebeliklerin önlenmesinde azl metodunu uyguluyorlardı. Doğu dinlerinde de azl metodu uygulanıyordu. (Encyclopedia Britannica, "Birth control", III, 705; Moye W. Freymann, Encyclopedia Americana, "Birth control", mad., IV/4-7; Eski Ahit, Tekvin, 22/15-17; Ebu´l-Ala Mevdudi, İslâm Nazarında Doğum Kontrolü, İstanbul 1967; M. Esad Kılıçer, "İslâm´da Aile Planlaması", A.Ü.İ.F. Dergisi XXIV, Ankara 1981, 494 vd.; Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, İstanbul 1983, 176-178).

Türkiye´de 1967´de çıkarılan Nüfus Planlaması Hakkında Kanun´a göre "nüfus planlaması, fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları" şeklinde tarif edilmiştir. Bu hususun gebeliği önleyici tedbirlerle sağlanacağını belirten kanun maddesi, tıbbî zaruretler dışında gebeliğin sona erdirilemeyeceğini hükme bağlamıştır. Nüfus planlaması, fertlerin arzularına, karı-koca arasındaki anlayışa bırakılmıştır. Yine de devlet, sağlık ve nüfus siyasetiyle, koruyucu hekimliğin yaygınlaştırılması ve kürtajın serbest bırakılmasıyla, doğum kontrolü konusunda çok ileri kararlar almış, hatta kürtaj meselesi ABD ve Batı ülkelerinde dahi hâlâ yoğun olarak tartışma konusu olmasına rağmen bizde hemen uygulamaya konularak bu konularda zaten yeterince cahil ve bilgisiz olan halkın yanlış yönlere sürüklenmesine sebep olunmuştur. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF), Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) ve diğer çeşitli bakanlık ve üniversite araştırma ve raporlarında özellikle geri kalmış ülkelerde fakir anne adayı kadınların ve bebek ölümleri oranının çok yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yine, kürtaj dolayısıyla: ölen, sakat kalan kadınlar da önemli bir yekün teşkil etmektedir. Tıbbi kontrol, beslenme yetersizliği, işsizlik gibi sebepler aile plânlaması ihtiyacını karşılamadığı halde, annelerin, cahilce yollarla, zararlı ve ilkel usullerle doğum kontrolü uyguladıkları, her yıl yarım milyon kadının öldüğü ve bir milyon civarında çocuğun annesiz kaldığı belirtilmiştir. Geri ülkelerin fakir sınıflarında cinsellik, gebelik, gebelik süresince nasıl hareket edileceğine dair çok eksik ve yanlış bilgilenme vardır. Gebe kadınlar yeterince beslenmemekte ve ağır işlerde çalıştırılmaktadır. Ardı ardına doğum yapılarak toparlanmasına fırsat verilmemekte veya çok küçük yaşlarda gebe kalınmakta; yine, çocuk aldırmanın mubahlaştırılması sonucu fuhuşta artışlar olmaktadır. Öte yandan, her yıl yüzlerce sahipsiz çocuğun sokağa terkedildiği görülmektedir.

İslâm dini, kürtajı kesinlikle cinayet olarak kabul etmiştir. Aynı şekilde, insana zarar verici her çeşit tıbbî müdahaleyi, kısırlaştırmayı doğum kontrolünün dışarıdan zorla yaptırılmasını da yasaklamıştır. Doğum kontrolü uygulanmasının çeşitli sebepleri vardır:

1.
Güvenlik endişesi, gelecek korkusu, açlık ve yoksulluk sorunu.

2. Devletin, nüfusun artması veya azalması üzerine, doğumları teşviki veya sınırlandırılmasını sağlaması.

3. İstenmeyen gebelikler.

4. Doğumu mümkün en iyi şartlara ertelemek arzusu.

5. Çok çocuğun rahat yaşamayı engelleyeceği, ancak ekonomik yönden rahatladıktan sonra çok çocuk yapmayı istemek.

6. Hastalıklar Hastalıkların çocuğa da geçeceği düşüncesi. AIDS, Verem vs.

7. Cariyenin çocuğu olursa, azad edileceği yani satılamaması düşüncesi. (Bu sebep, İslâm hukukunun uygulandığı zamanlarda geçerlidir.)

8. Fazla çocuğun, ibadete ve ilme engel olacağı fikri.

9. Yeni bir gebeliğin kadın için tehlikeli olması veya memedeki çocuğuna zarar verme durumu. İslâmî anlayışa göre, zaruretler ve hastalıklar dışındaki diğer sebepler anlamsız bulunmaktadır.

Çeşitli doğum kontrol yolları ve araçları bulunmaktadır, ancak bunların birçoğu kesin olarak gebeliği önlememektedir:

1
. Azl, yani erkeğin, cinsî ilişkiyi yarıda kesmesi.

2. Ritm (takvim) usûlü. Bu usulde, kadının doğurgan olmadığı tehlikesiz dönemlerinde cima yapılması gerekmektedir.

3. Ağızdan alınan ilaçlar. Bunların çeşitli yan etkileri vardır.

4. Prezervatif (kondom, kaput). Spermatozoidlerin dölyatağı boşluğuna inmesini önlemek içindir. Aynı zamanda son yıllarda resmen propagandası yapılmış ve çağın en korkunç hastalığı olan AIDS´e karşı en iyi korunma aracı olarak sunulmuştur. Ayrıca kadın kondomları da vardır.

5. Rahim içine konulan aygıtlar. Diyafram, kremler, süpozituarlar, tamponlar, spiraller.

6. Kürtaj.

7. Kısırlaştırma.
8. Lavaj.
9. Laparoskopi.

Başta azl olmak üzere, bütün bu doğum kontrol araçlarının çeşitli yan tesirleri ve tehlikeleri mevcut bulunmaktadır. Hepsi de fıtrata ters olup, doğal birleşmeyi engellemektedir. Bunlar, orgazmı (doyumu) önlemekte, psikolojik sinirsel rahatsızlıklara yol açmakta, imtizaçsızlığa sebep olmakta ve bunalım çıkarmaktadır.

Bunlar, kadının isteği dışında yapıldığında onun çocuk. sahibi olmasını engellemekte ve tatminsizliğe neden olmakta; nasıl olsa çocuk olmayacak fikri yaygınlaşarak kadını fuhşa teşvik etmektedir.

İslâm dininde "azl" vasıtası ile doğum kontrolü meselesinde dört büyük imam, cevaz yanlısıdırlar. Yine de fukaha arasında azl meselesi ihtilâflıdır. Çeşitli mezheplerde azl için mekruh, caiz, mübah, helâla yakın mekruh, haram gibi hükümler verilmiştir. Kürtaj ve çocuk düşürmek cinayet olarak görülmüş; ancak gebeliğin ilk yüzyirmi günü içerisinde, cenin henüz canlı bir varlık haline gelmeden çocuğun düşürülebileceğini de caiz görmüşlerdir. (İbn Âbidin, Terc. A. Davudoğlu, İstanbul 1983, VI 32 vd.; Yusuf Kerimoğlu, Emanet ve Ehliyet, İstanbul 1985, 116; Melâhat Aktaş, İslâm Toplumunda ve Çağımızda Kadın, İstanbul 1982, 67)

Azl (kesik cima, meninin kadından uzaklaştırılması), hakkında Kur´ân-ı Kerim´de bir beyan yoktur. Hz. Peygamber (s.a.s.)´den bize gelen rivayetlerde de azl konusunda O´nun açık bir yasaklaması bulunmamaktadır. (bk. Azl m...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Doğum kontrolü
« Posted on: 29 Mart 2024, 15:03:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Doğum kontrolü rüya tabiri,Doğum kontrolü mekke canlı, Doğum kontrolü kabe canlı yayın, Doğum kontrolü Üç boyutlu kuran oku Doğum kontrolü kuran ı kerim, Doğum kontrolü peygamber kıssaları,Doğum kontrolü ilitam ders soruları, Doğum kontrolüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes