> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları A-L > Darwinizm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Darwinizm  (Okunma Sayısı 800 defa)
09 Şubat 2010, 17:58:04
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 09 Şubat 2010, 17:58:04 »



DARWİNİZM




Bütün canlı varlıkların bir çeşit akrabalıkla birbirine bağlı bulunduğunu ve engin çağlar boyunca basit organizmalardan daha karmaşıklara doğru geliştiğini, doğal ayıklanmayı ileri süren ve ilk önce İngiliz tabiat bilgini Charles Darwin (1809-1882) tarafından formüle edilen evrimci, bâtıl, dîne karşı bir doktrin.

Eski çağ filozoflarıyla Rönesans hümanistleri, evrim konusunda çok seçik bir sezişe sahiptiler. Fakat ellerinde belgeler bulunmadığı için bu husustaki bütün görüş ve yorumları, düşünce alanında kalmış; ilk evrimci bilim adamı Buffon, devrinin peşin hükümlerine karşı gelmekten çekindiği için bütün düşüncesini ortaya koymamış; evrim nazariyesini daha büyük bir cesâretle ortaya atan Lamark olmuştur.

Darwin, Beagle gemisiyle yaptığı gezi esnasında topladığı birçok belge ve gözlemlerine dayanarak bir nazariye ortaya koymuştu. Dünya çevresindeki bu gezide özellikle Galapagos adalarının faunasını ve pampa toprağı katmanlarında rastlanan soyu tükenmiş dişsiz hayvan türlerini inceledikten sonra, onda türlerin sabitliği hakkında ilk şüpheler uyanmaya başladı. 1859´da "Doğal Ayıklanma veya Hayat Mücadelesinde Elverişli Irkların Korunması Aracılığıyla Türlerin Kökeni Üzerine" adlı eserini yayınladı. Darwin, bu eseriyle evrimin mekanist bir açıklamasını yapmağa çalıştı. Onun görüşünün temel noktaları şunlardır:

1-
Aynı kökten gelen türler, çeşitli tesirlere (meselâ çevre, beslenme vb. etkilere) bağlanabilecek değişimler gösterir, vücûdu ve üreme hücrelerini değişikliğe uğratır. Darwin, bütün kişilerde aynı özellikleri gösteren belirli çeşitlenmelerle kişiden kişiye değişen belirsiz çeşitlenmeleri birbirinden ayırt eder.

2- İktisatçı Malthus´un çalışmaları, Darwin´i fazlasıyla etkilemiştir. Bu bilgin, toplum nüfusunun, mevcut beslenme imkânlarına oranla çok daha hızlı arttığını ve bu nüfus artışının geometrik bir diziye, beslenme imkânlarının ise aritmetik bir diziye göre meydana geldiğini görmüştür. Organizmalar bundan dolayı besinlerini elde etmek ve en iyi şartları sağlamak için mücadele etmek zorundadır.

Darwin, bu iktisadî kavrayıştan "yaşamak için mücadele" prensibine ulaştı. Bu duruma göre başarıyı, rakiplerine oranla biraz üstünlüğü olanlar elde edecektir. Bu üstünlükler, yalnız bazı kişilerde bulunan özelliklere uygun düşer. Bunlar çok az ve belirsiz olsalar bile yine de zararlıdırlar. Çünkü hayat için mücadelede daha imtiyazlı olanların ölüp gitmelerine karşılık, bu özelliklere sahip bulunanlar ayakta kalır.

Böylelikle ona göre hayat boyunca, tabiî ayıklanma denilen bir olay meydana gelir ve ortama en elverişli olanlar yaşar. Bu tabiî ayıklanma, uzun zamanlardan beri hayvan ırklarını geliştirmek veya yenilerini elde etmek amacıyla hayvan yetiştiricileri ve bahçıvanlar tarafından uygulanan yapma ayıklanma ile kıyaslanabilir. Doğal ayıklanma, yeni türlerin oluşmasını ve çevreye uyum yoluyla sürekli evrimi sağlamıştır.

Tabiî ayıklanma görüşü, sosyolojide de bazı sosyologlar tarafından uygulanmıştır. Buna göre, toplumların gelişmesi, ancak ırklar ve gruplar arasındaki çatışmalar ve ayıklanmalarla açıklanmaya çalışılmış, aynı görüş sınıflar çatışması halinde Marks´çı teoriye de tesir etmiştir. Bununla beraber, tabiî ayıklanma teorisinin kesin karşı koyucuları da, belli amaca yönelen, yaratıcı tekâmüle âit kuvvetlerin varlığını kabul eden görüşler ileri sürmektedirler.

Darwin´in iddialarının hiçbiri ilmî kesinlik taşımaz, bir varsayım (faraziye) ve nazariyeden ileri gitmez. Çok tartışılmış, birçok iddiaları çürütülmüştür. Esasen, Darwincilik sonradan birçok değişikliklere uğramış, yerini Yeni-Darwincilik almıştır. Eski ve yeni Darwincilik birçok bakımlardan tenkit edilmiş; canlı türlerin birbirinden (meselâ insanın maymundan) yavaş yavaş çıktıkları yolundaki temel iddia artık ilim çevrelerinde terk edilmiştir. Bu bakımdan biyolojinin verilerine göre, artık türler arasında geçiş olmadığı ifade edilmektedir.

Yaratılış ile ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur: " Andolsun biz sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: Adem´e secde edin" dedik. "Hepsi secde ettiler, yalnız İblis etmedi, o secde edenlerden olmadı" (el-Âraf, 7/11). Âyet, Hz. Âdem´in birdenbire değil bir tekâmül neticesinde yaratılmış olduğunu bildirmektedir. (Ayrıca bk. el-Bakara, 2/30 vd.; es-Sâd, 38/71 vd.). Âyetlerde Hz. Âdem´in önce çamurdan yaratıldığı, sonra biçim verildiği ve nihayet ruh üflenerek canlandırıldığı açıklanmaktadır. (el-Hicr, 15/28 vd.). Kur´ân´da bize açıklandığı kadarıyla insanın nasıl yaratıldığı konusunda teferruat yoktur. Yalnız, Darwincilikten farklı olarak İslâmî yaratılış, insanın hayata insan olarak başladığını ve tarih boyunca insan dışı bir değişme geçirmediğini ortaya koymaktadır. İnsanın yaratılışına ait bu iki temellendirme, insanın yapıp etmelerinde iki zıt fikre yol aşmıştır. Darwincilik, insanı hayvanî bir ilkelliğe indirger ve onun davranışlarını hayvânî davranışlar grubuna sokar. İlâhî açıklamaya göre ise, insan, "eşref-i mahlûkât" yani yaratıkların en üstünü ve Allah´ın yeryüzündeki halifesi diye tanımlanır. İşte bu iki temel görüş ve bunlara yaslanan bilim, medeniyet, sosyal ve ahlâkî hayat telâkkileri bütün dünyada karşıtlık oluşturmaktadır. Şu da bir gerçektir ki, Darwincilik, sadece bir nazariyedir, kesin bilgi değildir. Hatta Kur´ânî ifâdeyle "zan" denebilir. Ancak, ilâhî tekâmül bilgisi, kesin bir bilgidir. Zaten bu iki bilgi anlayışı birbiriyle kıyaslanamaz. Bu teori, uygulamada Darwincilik karşıtı başka bilim çalışmalarıyla, birçok açıdan tenkid edilmiştir. Ama vahyî bilgi ile bilimsel bilginin esas karşılaşması, yeryüzündeki toplum düzenlerinin eğitim ve bilim çalışmalarının ate-lâik veya vahyî temele dayanıp dayanmayacağı meselesinde yoğunlaşmaktadır. Bu yüzden, vahiy karşıtları, tutunacak epistemolojik bir temel aradıklarında ilâhî bilginin karşısına Darwinci tezlerini çıkarmaktadırlar. Özellikle Materyalizm, Darwincilik´e kendi görüşünün üzerinde yükseleceği bir temel olarak sahip çıkmaktadır. Sovyetler Birliği´nde olduğu kadar, Amerika Birleşik Devletleri´nde de Materyalist eğitim Darwincilik´i benimser. Ancak ABD´de Darwincilik Hristiyanlıkla da Geliştiği için, orada da hâlâ taraflar arasında tartışmalar olmaktadır. Ayrıca, insanın maymun soyundan geldiği iddialarının bugün artık inandırıcılığı kalmamıştır. "Şüphesiz müslüman ilim adamları, tâbiri caizse, Allah´ın kudretinin kendi yarattığı şeylerden koparıldığı deistik bir âlem tasavvuru içinde fikir yürütmemişlerdir. Dolayısıyla müslüman alimlerin tek biçimcilik (uniformitarianism) ve yatay biyolojik evrim gibi bugün bilimsel gerçeklikler olarak teşhir edilen fakat aslında dinden uzaklaştırılmış insanın, tabî düzen için ilâhî sebebi yasaklaması sonucu ortaya çıkan uçurumu kapatmanın vasıtalarından ibaret olan hipotezler kurmaya hiç ihtiyacı olmamıştır.

Müslüman araştırmacılar hiçbir zaman evrim teorisine iltifat etmemiş; bu teoriyi "Allah´ın kudretinin yaratıkları üzerinden koparılmak istenmesi ile meydana getirilen boşluğu doldurmak üzere başvurulmuş bir vasıtadan ibaret görmüşlerdir" (Seyyid Hüseyin Nasr, İslâm ve İlim, Çev. İ. Kutluer, İstanbul 1989, 51).

Darwincilik Çağdaş Türkiye´de de, ilericilik adı altında tutunulan önemli bir teori olarak görülmekte ve hatta tıpkı Darwin´in etkilendiği çağdaşı ve yakın arkadaşı Jeolog Charles Lyell (1797-1875)´in yeryüzünün bugünkü şeklini, tabiatın eseri olarak almasıyla; laik-pozitivist bir eğitim-bilim devrimini gerçekleştiren bazı basit anlayışların "evrenin tabiat gücü tarafından yaratıldığı, başka hiçbir ilâhî gücün evrene tesir etmediği" şeklindeki görüşleri arasında büyük bir benzerlik vardır. Mamafih bu görüşe karşı müslümanlar, kendilerine açık tebliğ edilmiş şu âyete inanırlar: De ki, "Siz mi, arzı iki günde yaratanı tanımıyor ve O´na eşler koşuyorsunuz? İşte âlemlerin Rabbi O´dur. " (el-Fussilet, 41/9).

Yeni Darwincilik, Darwin´in teorisinin geliştirilerek savunulduğu öğretinin adıdır. Yeni Darwinciler, Darwin´in teorisinden Lamarkçı tesiri dışarda bırakarak diğer bütün ilkeleri kabul etmektedirler. Onlara göre evrimin yönünü, gelişme mekanizmasını düzenleyen genetik yapı ile kılavuz ve nazım rolü oynayan tabii ayıklanma arasındaki karşılıklı etkileşmenin sonucu belirler.

Batı biliminin dayandığı önemli bir kaynak olan bu bilimin esaslarını alan ateizm, panteizm, materyalizm cereyanlarına bir bütün olarak Spencer´le, Comte´la, Freud´la, Marks´la yayılarak ideolojik bir yapı oluşturur (bk. Materyalizm, Ateizm). Maddeci öğretinin karşısında ruhçuluk öğretisi yer alır. Maddecilik, ilk ilkelerini, ruhu, âhireti ve Allah´ı inkâr ile kurar; çeşitli yollara ayrılarak mekanist, diyalektik, tarihi materyalizm biçimlerinde ortaya çıkar. Maddeciliğin karşısında Batıda İdealizm, Ruhçuluk, Dogmatizm yer alırken; Doğu İslâm dünyasında da Dehriye*, Zenadıka, ´rabüyyun, Manicilik, Batınîlik* gibi aşırı felsefî cereyanlar ortaya çıkmıştır. Bu tür maddeci akımlar, ilahi vahyi zaman zaman çarpıtarak yorumlamışlardır. Batı´da tabii ve sosyal bilimlerde "evrim"i bütün bilim adamları kabul etmekte, eğitim ve bilim metodlarında bu görüş işlenmektedir.

Prof. Mourice Bucaille, Darwin´in teorisi, evrimcilerin materyalist felsefe ile dini inanç arasındaki savaşta sallayıp durduğu bir sancak olmuştur. der (bk. Maurice Bucaille İnsanın Kökeni Nedir, Çev. A. Ünal, İstanbul 1984, 46 vd.) Bucaille´e göre, Darwin, ateistlerin putlarından biri olarak kalmıştır. Eseri, XIX. yüzyılın ikinci yarısında şiddetlenen din-bilim çatışmasında ateizmi destekleyici kanıtları ortaya koymuştur. "Temel kuralları ve nihai yargılarıyla Darwinizm ortadaki doktrinlerin en din karşıtı ve en materyalist olanıdır." diyen P. Grasse, Marx´ın Darwin´in es...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Darwinizm
« Posted on: 16 Nisan 2024, 10:43:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Darwinizm rüya tabiri,Darwinizm mekke canlı, Darwinizm kabe canlı yayın, Darwinizm Üç boyutlu kuran oku Darwinizm kuran ı kerim, Darwinizm peygamber kıssaları,Darwinizm ilitam ders soruları, Darwinizmönlisans arapça,
Logged
10 Şubat 2010, 02:48:42
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« Yanıtla #1 : 10 Şubat 2010, 02:48:42 »

insanın hayvandan farklı yaratıldığının farkını idrak edemeyenler,insanı hayvanattan ayıran insanın yaratılış özelliğini kullanamayanlardır.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes