๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Kavramları A-L => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 11 Şubat 2010, 17:15:18



Konu Başlığı: Cendel olayı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 11 Şubat 2010, 17:15:18
ÛMETÜ´L-CENDEL OLAYI




Dûmetü´l-Cendel, Tebük´e yakın, Şam´a beş gecelik mesafede bir yerdir. Hz. Peygamber Şam´da hristiyan Araplar´ın ve Bizans imparatoru Herakleios´un desteklediği Rum askerlerinin Medîne´ye saldırı için hazırlık yaptıklarını öğrenince, onlardan önce davrandı ve otuz bin kişilik bir İslâm ordusu ile hicretin dokuzuncu yılında Tebük´e kadar geldi. Gerek Rum´dan ve gerekse Araplar´dan bir hareket görülmeyince orada durdu. Ayrıca Şam´da bulaşıcı tâûn (veba) hastalığının bulunduğu haberi de gelmişti. Allah Rasûlü, ashabı ile istişare ederek bir süre Tebük´te kaldı.

İşte Hz. Peygamber Tebük´te bulunduğu sırada Hâlid b. Velid (ö. 21/641)´i çağırdı ve yanına dörtyüz atlı asker verip, kendisini Dûmetü´l-Cendel´de bulunan Ükeydir b. Abdilmelik´e gönderdi. Ükeydir Kindeliler´den olup, onların kralı idi. Ve hristiyandı. Halid, emrindeki güçlerle birlikte gece vakti Ükeydir´in kalesine yaklaştı. Ükeydir o sırada bazı adamlariyle birlikte yaban sığırı avlamak amaciyle kale dışına çıkmıştı. Hz. Hâlid ve adamları Ükeydir´e saldırıp, onu yakaladılar. Kardeşi Hassan çarpışmaya devam etmek isteyince öldürüldü. Diğerleri kaçıp kaleye girdiler. (İbn Hişam, Sîre, Beyrut 1391/1971, IV,161,170; İbn Sa´d, Tabakât, Beyrut 1376/1957, II, 165, 167; Vâkidî, Kitabü´l-Meğâzî, Kahire 1965, III, 1025, 1026, 1027, 1031; et-Tevbe, 9/117; Buhârî, Câmiu´s-Sahîh, İstanbul, Âmire 1329, V, 128; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 75, VI, 387; Dâre Kutnî, IV, 195-196)

Hâlid b. Velid ile Ükeydir arasında kale halkının durumu ile ilgili olarak yapılan anlaşmaya göre, Hâlid´e, 1) İki bin deve, 2) Sekiz yüz at, 3) Dört yüz zırh gömlek, 4) Dört yüz mızrak, verilecek; 5) Ükeydir´le kardeşi Mudad, Hz. Peygamber´e kadar götürülüp, haklarında orada hüküm verilecekti (Vâkidî, Meğâzî, III, 1027; İbn Sa´d, Tabakât, II,166). Ükeydir, kardeşi ve ganîmetler Tebük´e getirildi. Hz. Peygamber ganîmetlerin beşte birini beytü´l-mâl için ayırdıktan sonra, beşte dördünü mücahidler arasında bölüştürdü.

Rasûlullah (s.a.s.) Ükeydir´le kardeşini İslâm´a davet etti. Fakat yanaşmadılar, cizye ödemeye razı oldular. Kendileri serbest bırakıldı. Onlara emân ve sulh maddeleri ihtiva eden bir yazı verildi. Ükeydir Tebük´ten tekrar Dûmetü´l-Cendel´e döndü (Vâkîdî, Meğâzî,III,1030; İbn Hişam, Sîre, IV, 170). Dûmetü´l-Cendel akar suyu, hurmalık ve ekinleri bulunan, büyük bir panayır ve ticaret merkezi idi. Arap kabilelerinin birer birer müslüman olduklarını görünce, Dûmeliler, Hz. Peygamber´den korkmaya başlamışlardı. Ancak bu olaydan sonra da İslâm´a girmek yerine cizye ödemeyi tercih ettiler.