> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Kültürü > İslam Kavramları A-L > Bid'at
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bid'at  (Okunma Sayısı 614 defa)
05 Şubat 2010, 11:27:24
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 05 Şubat 2010, 11:27:24 »



BİD´AT




Daha önce mevcut olmayan, sonradan ortaya çıkan amel ve inançlar.

Hz. Peygamber ve Ashâb-ı Kirâm dönemlerinde görülmeyip onunla amel edilmeyen, hattâ bir benzeri olmayan ve İslâm´dan olmadığı halde sonradan ortaya çıkan ve ibâdet kabûl edilen görüş ve ameller, sünnete aykırı davranışlar.

Bid´at´ın kapsamı konusunda farklı bakış açılarının olmasından dolayı İslâm bilginleri tarafından farklı tarifler yapılmıştır.

Kimi âlimlere göre bid´at, Hz. Peygamber (s.a.s.)´den sonra meydana gelen her şeydir. Bu tarifi yapan âlimler bid´ate sözlük anlamından daha geniş bir anlam yüklemişlerdir. Bu sebeple de sonradan çıkan amel ve inançları iyi ve kötü olmak üzere ayırmak mecburiyetinde kalmışlardır. Sonradan ortaya çıkıp Kur´ân ve Sünnet´e muhâlif olmayan ya da emirlerinin bir gereği olan şey(ere bid´at-i hasene (güzel bid´at); muhâlif olanlara ise, bid´at-i seyyie (kötü bid´at) ismini vermişlerdir. Ayrıca bid´at-i haseneyi kendi arasında, bid´at-i seyyieyi de kendi arasında ayrı kısımlara tabi tutmuşlardır. Böylece bid´at, vacib, mendub, mübah, mekruh ve haram olmak üzere beş kısma ayrılmaktadır. Meselâ Kur´ân ve Sünnet´in anlaşılması için zorunlu olan Arap gramerini bilmek, fıkıh, fıkıh usûlü gibi ilimlerle uğraşmak vâcib; Ehl-i Sünnet itikadına muhalif sapık fırkaların ileri sürdükleri görüşler ise, bu âlimlere göre, haram bid´at kapsamında mütalaa edilmektedir. (Tahânevî, Keşşâfu İstilahâti´l-Funûn, İstanbul 1984 I, 133).

Bid´ati bu şekilde tarif edip taksimata tabi tutanlar, Kur´an ve Sünnete muhalif olmayan ya da emirlerinin bir gereği olan"şeylere bid´at isminin verilmesine dayanak olarak, Hz. Ömer´in şu sözünü ileri sürerler:


Hz. Ömer, Übey b. Ka´b´in, (r.a.) sekiz rekât olan terâvih namazını yirmi rekât olarak kıldığını ve Rasûlüllah (s.a.s.) döneminde münferiden kılınan bu namazın cemaat halinde kılındığını gördüğünde: "Bu ne güzel bid ât"demiştir. (Muhammed Revvâs Kal´acî, Mevsüatu Fıkhı Umar b. e!Hattâb, Kuveyt 1984, s. 125).

Diğer âlimlerin bid´at tarifleri ise şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.s.)´den sonra ortaya çıkan, din ile alâkalı olup bir ilâve veya eksiltme mahiyetinde olan her şeydir. (Hayreddin Karaman, İslâmın Işığında Günün Meseleleri, İstanbul 1982, II, 248).

Bu âlimlere göre önceki gruptakilerin "bid´at-i hasene" kapsamına soktukları şeyler haddi zatında bid´at değildir. Onlara bid´at ismini vermek yanlıştır. Çünkü bu gibi şeylerin Kur´ân ve Sünnet´te dayanakları vardır. Bunlara sonradan çıkmış şeyler nazariyle bakılamaz. Rasûlullah (s.a.s.), şu hadislerinde bid´atin tarifini yapmışlardır: "Sonradan ortaya çıkan herşey bid´attir; her bid´at sapıklıktır ve her sapıklık insanı ateşe sürükler. "(Müslim, Cumua, 43; Ebû Davud, Sünnet 5; Nesâî, lydeyn, 22; İbn Mâce, Mukaddime, 7).

Huzeyfe b. el-Yamân´ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte:
"Allah bid´at sahibinin orucunu, namazını, sadakasını, haccını, umresini, cihadını, sarfını (maddi yardımını), şehadetini kabul etmez. O, kılın yağdan çıktığı gibi İslâm´dan çıkar. " (İbn Mace, Mukaddime, 7/49). Bu ikaz karşısında müslümanların dikkatli davranacakları ve bid´atın ne olduğunu araştıracakları muhakkaktır. Abdullah b. Abbâs (r.a.)´dan rivâyet edilen bir hadiste şöyle buyrulur: "Allah, bid´at sahibinin amelini, bid´atından vazgeçinceye kadar kabul etmez." (İbn Mâce, Mukaddime, 7/50). Amellerinin kabul edilmeyeceğini bilen bir müslüman korkar ve neyin bid´at olup, neyin olmadığını araştırır.

Meselâ, Rasûlullah´a selam ve salât Allah´ın emridir. Ama Rasûlullah´ı anmak için dini törenler yapmak ve mevlit okutmak kimin emridir?

Ölüleri hayırla anmak ve onlara dua etmek sünnette vardır. Ama ölüler için mevlit okutup, kırkıncı, elli ikinci geceleri tertip etmek İslâm´ın hangi hükmüne dayanır. Allah için sadaka vermek, zekât ve fitre dağıtmak Allah´ın emri gereğidir. Ama ölen birisi için devir, yani ölünün ibadet borcunu düşürmek için mal ve para taksimi yapmak, sabun, iğne, iplik dağıtmak kimin emridir?

Aslında her iki gruba göre de dinin aslına olan ilâve ya da aslından yapılan eksiltmeler yasaklanmış olup, kötü bir bid´attir. Ancak ikinci grup âlimlerin bid´atin tarifi konusunda daha tutarlı oldukları görülmektedir. Çünkü ilk grubun bid´at-i hasene kapsamına soktukları şeyler, aslında sonradan çıkmış şeyler değildir; onların Kur´an ve Sünnet´te dayanakları vardır.

Şu da bir vakıadır ki, birinci gruba tâbi olan fakat bu âlimlerin ne demek istediklerini hakkıyla anlamayan mukallidleri, dinde eksiltme ya da fazlalık durumunda olan şeyleri de bazen bid´at-i hasene kapsamına sokmuşlar; ikinci gruptakilerin mukallidleri ise, bid´at sayılmaması gereken bazı hususları bid´at kapsamına sokarak onlara karşı çıkmış ve hemen hemen her ictihada bid´at demeye başlamışlardır.

Kur´ân-ı Kerîm´i bir mushaf içerisinde toplamak, hadisleri derleyip toplayarak kitap haline getirmek, camilerin yanında minare yapmak, her ne kadar Hz. Peygamber (s.a.s.)´den sonra olmuş birer bid´at iseler de, bunlar bid´at kapsamına girmeyen güzel şeylerdir, İslâm´a aykırı değildir.

Bunun aksine yukarıda sözkonusu ettiğimiz hususlar kötü bid´at olup câiz değildir. Çünkü bu âdetler sonradan meydana çıkmış ve İslâmî itikatlarla çelişmektedir.

Bid´atlar alanları itibariyle de kısımlara ayrılmaktadır. İtikadî konularla ilgili olanlara "itikadî bid´atler", iş ve hareketle ilgili olanlara da "amelî bid´atler" denir. Ayrıca mahiyetleri itibariyle küfrü gerektiren ve gerektirmeyen bid´atler vardır.

Günümüzde pek çok bid´at, müslümanların hayatına girmiştir. Bu sebeple dininin emirlerini yerine getirmek isteyen her kişi, bu hususa dikkat etmeli; dinde eksiltme ya da ilâve mahiyetinde olan söz, tavır ve davranışların yasaklanmış şeyler olduğunu bilerek bunları hayatından ayıklayıp atmalıdır. Burada müracaat edilecek yegane kaynak ise, Kur´ân ve Sünnet´tir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bid'at
« Posted on: 25 Nisan 2024, 14:06:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bid'at rüya tabiri,Bid'at mekke canlı, Bid'at kabe canlı yayın, Bid'at Üç boyutlu kuran oku Bid'at kuran ı kerim, Bid'at peygamber kıssaları,Bid'at ilitam ders soruları, Bid'atönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes