๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam İnancının Temelleri Akaid => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 22 Ocak 2012, 00:44:46



Konu Başlığı: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gönderen: Ekvan üzerinde 22 Ocak 2012, 00:44:46
ÜÇÜNCÜ  BÖLÜM



İMAN VE İMANIN ŞARTLARI
 

Birinci  Kısım

İman

İman Nedir?
 

«îman; Allah indinden gelen şeyleri kalp ile tasdik ve dil ile ik­rardır.»

İman, lügatta; «mutlak tasdik» mânâsmdadır. Habercinin haberine, veya hüküm verenin hükmü­ne, yani herhangi bir şeye hiç tereddüt etmeden, içten ve kssin olarak inanmak, onun doğru oldu­ğunu kabul etmektir.

İslâm ıstılahında ise iman; Allah'a, Hz. Mu-lıammed (S.A.V.)in Allah'ın kulu ve resulü oldu­ğuna, ve Onun, Allahü Teâlâ'dan alıp insanlara bildirdiği, kat'î delillerle bilinen şeylerin gerçek olduğuna yürekten vs kesin olarak inanmak, bun­ların hak ve gerçek olduklarını kalp ile kabul ve tasdik etmektir.

Her iki tariften de anlaşılacağı üzere, «ma'ri-fet», yani bir şeyi sadece bilmek, iman için kâfi değildir. Bilgi ils yetinmeyerek, onu kalben tas­dik etmek şarttır. Çünkü, «bilmek», herhangi bir şeyin, fert tarafından fiil haline getirilmeksizin, kişinin kalbinde bir anda belirivermesidir. Mese­lâ; aya bakar bakmaz, onun ay olduğunu billver-nıek; peygamberin mu'cizesini görünce o anda kalpte onun peygamberliğinin bilgisinin beliriver-mesi böyledir. «Tasdik» İse bir şeyi tercih edip yapmak neticesinde meydana gelir. İnanılması ge-rsken şeylere kesin olarak inanmak, onları İtiraf etmek, kabul etmek ve tam bir teslimiyetle bağ­lanmaktan ibarettir.

Bu -izahlardan anlaşılacağı üzere, «bilmek» ile «tasdik» arasında umumilik ve hususilik mü­nasebeti, vardır. Ma'rifet, tasdik'e nazaran daha şümullü ve daha gensldir. Tasdik ise daha özel-dir. Zira nice kâfirler vardır ki, Peygamberimizin doğruluğunu bildikleri halde mü'min sayılmazlar çünkü kalplerinde tasdik yoktur. Tasdik olmayın­ca itmi'nan olmaz; o da olmayınca insan mü'min sayılmaz. Bu ifadeleri, Kur'an-ı Kerim'in âyetleri de te'yit etmektedir:

«Kendilerine kitap verdiklerimiz, o peygamberi, öz oğullan gibi tanırlar. Öyle İken içlerinden bir gü­ruh, kendileri bilip durdukları halde, yine mutlaka hakkı gizlerler.»[39]

«Vaktâ ki, âyetlerimiz böyle parlak olarak onla-geldi: 'Bu, apaçık bir büyüdür' dediler. Vicdanları da bunlara tam bir kanaat hasıl ettiği halde, zulüm ve kibir ile yine bunları inkâr ettiler. Fesatçıların enca­mı, bak nice oldu.»[40]

îmanın lügat vs ıstılah mânâlarım dikkatle incelersek, aralarında, «tasdik» bakımından bir farkın olmadığını görürüz. Fakat, kapsadığı mev­zular ve imanın hakikati bakımından, aralarında genellik ve özellik farkı vardır. Meselâ; «Küfür ve zulüm iyidir» diye bir hüküm verilse ve bunu din­leyen bir kimse tasdik etss; dilcilere göre bu şa­hıs, küfür ve zulmün iyiliğine iman etmiş olur. Istılahta ise bu sözler, küfürdür. Çünkü, İslâm ıs­tılahına göre iman; Resulü Ekrem'in, Allahü Teâlâ'dan getirdiği kat'î olarak bilinen şeyleri tasdik etmektir. [41]



Konu Başlığı: Ynt: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gönderen: Sevgi. üzerinde 19 Aralık 2020, 04:40:35
Esselâmü Aleyküm. Şunu anlıyoruz ki insan sadece bilmekle,anlamakla kalmamalı hayatınada yansıtabilmelidir. Eğer öyle yaparsa kalp ile tasdik dil ile ikrar edenlerden olunur biiznillâh
Rabb'im bizleri hayırlı kul eylesin.. Aminn
Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gönderen: Mehmed. üzerinde 19 Aralık 2020, 16:27:54
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri imalı yaşayıp imanlı ölenlerden eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun