> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > İslam İnancının Temelleri Akaid > Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü  (Okunma Sayısı 7261 defa)
17 Ocak 2012, 15:07:05
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 17 Ocak 2012, 15:07:05 »



Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü


Kaza ve Kader kelimelerinin lügat ve ıstılah mânâları beyan edildikten sonra Ehl-i Sünnet Mezhebinin Kaza ve Kader hakkındaki tezi şöyle hülâsa olunabilir:

Cenâb-i Hak, eşyayı yaratmazdan Önce, eşya­nın -miktarlarını, ahvalini, halkın amellerini, ken­di iradeleriyle yapacakları hayır ve serleri Ilm-i ezelîsiyle bilip, ezelî iradesiyle levh'i mahfuz'da, ilk yarattığı kalemle yazmıştır. Ezelde İlim ve İradeye muvafık olarak takdir edilen şeyler de, zamanı gelince, harfiyen kaza olarak meydana gelmektedir.

«Herşcy ezelde takdir edilip, Lcvh-i Mahfuz'-da yazılmış    olduğuna, zamanı    gelince de   kaza olarak icat edileceğine, takdir ve kazada hata olmıyacağına göre; insan, yapmış olduğu işlerden nasıl sorumlu tutulur?» şeklindeki soruya cevap vermeden önce, insanların fiillerini kısaca tetkik edelim.

İnsanların fiil ve hareketleri ikiye ayrılır:

a) İhtiyarî fiiller.

b) Gayri ihtiyari fiiller.

İnsanların gayri ihityarî olan fiil ve hareket­leri, kendi ihtiyar ve iradeleri olmaksızın, sadece Allah'ın yaratması ile olduğu için, insan bunlar­dan sorumlu tutulmaz. İnsanın açlık hissetmesi, vücudundaki kanın dolaşımı, organların çalışması vs. gibi işler, bu kabildendir. Bunlardan ne sevap, ne de günah hasıl olmaz.

İhtiyarî fiiller ise; insanların ihtiyar ve İra­desi vasıtası ile yaratılır. İnsanlar, bu hususta bir kisb2, bir irade-i cüz-iyyeye ve bir kudrete sa­hiptirler. İnsanlar, kendi iradelerini ve kudretle­rini sarf eder, akabinde Allah (C.C.) da o fiilleri yaratır. Yoksa, insan kendi fiillerini yaratmaz. Binaenaleyh, insanların bu kabil hareket ve fiil­leri, kendi irads ve ihityarlarma müstenit oldu­ğundan, cebir lâzım gelmez. Bu fiillerin yaratıcı­sı Allah olup, kul olmadığından tefviz (yani ku­lun, fiillerini yaratmış olması)  de lâzım gelmez.

Yalnız, Allah (C.C), her hususta, olan ve olacak olan her şeyi sebeplere bağlamıştır. Kul, bu sebeplere tevessül edince, Allah (C.C.) da o şe­yi yaratır ve vücuda getirir. İlâhî sünnet ve tarz­da cereyan eder.

Şimdi, asıl sorunun cevabına gelelim: «Fiil ve hareketlerimiz ezelde takdir edilmiş ve Levh'a yazılmış olduğuna göre;  bu İşleri yapmak zorun­da kalmıyor muyuz? Öyleyse niçin sorumluyuz?»

Evet, herşey ezsîde Allah'ın irade  ve ilmiyle takdir edilmiş ve yazılmıştır. Fakat ehemmiyetle bilmemiz gereken husus şudur:    «İlim Maluma Tâbidir.» Bilgi, ancak   hadiselere ve eşyaya uy­gun olursa, ona ilim denir.   Uygun olmazsa cshil denir. «İlim Malûma Tâbidir.» Yani, ilim (bilmek)  malûma (bilinen şeylere ve hadiselere) tâbidir. İlmin, hadiselerde tesiri yoktur. Meselâ biz güneşin neredsn ve ne zaman doğacağını bi­liriz. Güneşin ise söylediğimiz zamanda doğması, bizim bilgimizden dolayı değildir. Veyahut, meteo­roloji istasyonlarının,     âletleri ve tecrübeleri ile, bugün rüzgârın hangi yönden eseceğini bilmeleri­nin ve bunu daha önceden tesbit etmelerinin, rüz­gârın aynı yönden esmesinde tesiri yoktur. Yani, onlar bildi ve yazdı diye rüzgâr o yönden esmiş, veya yağmur yağmış değildir. Zatsn yağmur ya­ğacağı ve rüzgâr o yönden eseceği için onlar bil­miş ve yazmıştır.

«İlim malûma tâbidir» genel kaidesinin izahı, budur. Hak Teâlâ da, he şeyi kaplayan    ilmi ile, dünyaya gelen ve gelecek olan bütün İnsanların; irads ve kudretlerini nasıl kullanacaklarını, iyiyi mi, fenayı mı seçeceklerini, irade ve kudretlerini kullanmalarının sonunda neticelerin ne olacağım eksiksiz bir ilimle bilir ve bu bilgisi üzerine, ezel­de, insanın her fiilini takdir eder ve Levhi Mahfuz'a yazdırır. Netice; ezeldeki takdiri ilâhî ve ya­zı, ilm-İ İlâhî'ye tâbidir. Yani, Allah nasıl olacağı­nı ve geleceğini bildiği için öylsce takdir edilmiş­tir. İlm-İ ilâhî ise, malûma tâbidir.

Cenâb-ı Hak, nasıl olacak ise öylece bilmiş, bildiği gibi hüküm ve takdir etmiştir. Hülâsa; Al-lahü Teâlâ, insanların ne şekil hareket edecekle­rini bildiği ve takdir ettiği için insanlar hareket etmiş değillerdir. Ancak, Allah (C.C.), insanları kendi irade-i cüz'iyyelerini nasıl kullanacaklarını ve dolayısıyla nasıl hareket edeceklerini tamamen bildiği için, öylece takdir edip yazmıştır.

Başka bir deyimle; İnsan, hayır ve şerri, ezel­de yazıldığı ve takdir edildiği için işlemiyor. İnsa­nın, kendi iradesi ile hayır veya şer işleyaceği, Al­lah tarafından bilindiği için, ezelde öylece yazılıp takdir ediliyor. Bunun için de insan, işlediği ha­yırlarından sevap, ve mahiyetlerinden günah ka­zanıyor ve sorumlu tutuluyor.

Bu hususu iyics aydınlatmak için, Hz. Ali (R.A.)'nin «Kaza ve Kader» hakkındaki görüşle­rini inceleyelim [196]:

Hz. Âli  (R.A.)  Sıffin    savaşından    dönünce, bir ihtiyar kalkıp,  «Ya Ali! Bize haber ver- Şam seferine gitmemiz Allah'ın kaza ve kaderi ile mi­dir?» diye sordu. İmam Ali: «Evet, tohumu yarıp canlandıran,   insanı yaratan Allah'a yemin olsun ki, altığımız. İndiğimiz lıcr vadi, çıktığı­mız her yokuş, Allnh'ın kaza ve kaderi iledir.» bu-yutunca; ihtiyar adam,    «Bu halde, ben Allah'ın hiç sevap vereceğini ümit etmiyorum.» dedi.

Bunun üzerine Hz. Ali, şöyle buyurdu: «Dur, ey ihtiyar! Allah sizin yürümenize de, geri dönüşünüz halinde, dönmenize de büyük ecir verir. Siz, hiç bir harekete zorlanmazsınız. Hiç bir şeyi yap­maya da mecbur değilsiniz.» Bu sözleri işiten ih­tiyarın, «O halde, kaza ve kader bizi nasıl sevke-diyor?» demesi üzerine Hz. Ali (R.A.) kızdı ve şun­ları söyledi: «Yazıklar olsun sana! Sen, kaza ve kaderi, kendi ümitlerini ve hareketlerini ilzam eden bir kaza onları gerekli kılan bir kader mi zannettin? Hayır, öyle değildir. Eğer böyle olsay­dı (yani, insan, kaza ve kaderin icabı olarak bir şeyi yapmak zorunda olsaydı); sevap, azap, va'd, vaîd, emir, nehiy, günahkârı kınamak ve iyilik yapanı övmek gibi hususlar batıl olurdu. Bu gö­rüş ise; puta tapanların, şeytan ordularının söz­leridir. Bunlar, bu ümmetin kadercileri ve mecu-sileridir. Şüphesiz ki Allah (C.C.), hayır olan şeyleri emreder, fenalıkları yasak eder, kolay ola­nı teklif eder, zorla itaat ve zorla isyan ettirmez. Peygamberleri, halka, abes olarak göndermedi. Yerleri, gökleri ve ikisi arasındakilerini bâtıl ola­rak yaratmadı.» İhtiyar adam «Buna göre, bizi yürüten kaza ve kader nedir?» diye sorunca, Hz. Ali, «Allah'ın emir ve hükmüdür. Bu ise, kulun kisb ve ihtiyarına bağlıdır.» buyurdu.[197]

 


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:16:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü rüya tabiri,Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü mekke canlı, Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü kabe canlı yayın, Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü Üç boyutlu kuran oku Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü kuran ı kerim, Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü peygamber kıssaları,Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşü ilitam ders soruları, Kaza Ve Kader Hakkında Ehli Sünnetin Görüşüönlisans arapça,
Logged
02 Ekim 2014, 14:53:09
sultan 8/C

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 11


« Yanıtla #1 : 02 Ekim 2014, 14:53:09 »

MERABA hocam ödevimde yardımı oldu teşekkür ederim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
02 Ekim 2014, 15:17:59
Gülbahar Aktay
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 581



« Yanıtla #2 : 02 Ekim 2014, 15:17:59 »

konuyu bize açıkladınız için teşekkürler .aslında bu konuyu ilk defa duydum bu yüzden konu hakkında pek fazla bilgim yoktu ama şimdi var ellerinize sağlık

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır.
21 Ocak 2015, 18:48:02
Bahrişan 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 308


« Yanıtla #3 : 21 Ocak 2015, 18:48:02 »

kaza ve kader gercekten hassas bir konuymus
allah razi olsun paylasimdan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
21 Ocak 2015, 18:57:18
Yunus Emre

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 499



« Yanıtla #4 : 21 Ocak 2015, 18:57:18 »

allah cc hayirolan seyleri emreder fenaligi yasaklar cumlesi bence herseyi ozetliyor o yuzden biraz kendimize ceki duzen  vermeliyiz.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Her Anımızda Allah için Niyet Edelim ( Allah için )  Yerken , İçerken , Giyerken , Çıkarırken , Gezerken , Dinlenirken Bakarken , Duyarken , Yatarken , Kalkarken , Otururken , Okurken , Yazarken ve daha nicesinde... ( Allah için ) Niyet Edelim.
Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes