Konu Başlığı: İçtihadın Hükmü Gönderen: Ekvan üzerinde 14 Ocak 2012, 19:45:58 İçtihadın Hükmü
Müçtehid bazen hata, bazen isabet eder.» Çünkü Allahü Teâlâ'nın içtihad meselelerinde hükmü birdir ve tayin edilmiştir. Ve bu hususta zannî bir delil vardır. Eğer müçtehid, bu zannî delili bulursa isabet etmiş; bulamazsa hata etmiş olur. İçtihadın hükmü, zann-ı galiple isabettir. Müçtehid, bir meselede isabet edebileceği gibi hata da edebilir. O meselede kat'î olarak isabet ettiğini iddia edemez. Bilâkis, büyük bir ihtimalle İsabet ettiğine kani bulunur. Mutezile Mezhsbi'ne göre; her müçtehid hakka isabet eder. Çünkü hukuk müteaddittir ve do-lasıyla her müçtehid hakkı bulur. Hüküm, Allah indinde, müçtehidin içtihadına, tâbidir. Müçtehid, hakkı bulmakla mükelleftir. Eğer hakka isabet edemeyecek olsa idi; içtihad, güç yetmeyecek şeyi teklif etmek olurdu ki, bu da muhaldir. Ehl-i Sünnet'e göre ise; hak birdir. Verilecek hüküm, müçtehidin içtihadına tâbi değildir. Müçtehid, hakka isabetle mükellef doğil, içtihad etmekle mükelleftir. Bunun için müçtehide, muhali teklif gibi bir durum yoktur. Mûtezile'nin görüşü sakattır. Allah indinde her hadisenin hükmü birdir. Yani hak birdir. Her müçtehid hakka fcabtt etmiş olca, bir hadisede verilen çeşitli hükümlerin hepsinin hak olması lâzım gelir. Bu ise, birleşmesi imkânsız olan zıtlıkların bir arada bulunması demektir. Meselâ; eşek vs tilki gibi hayvanların, bir kısım müçtehidlere göre etkilerinin yenmesinin helâl olması, bize göre ise haram olması böyledir. Bir şeyin aynı anda hem hslâl, hem de haram olması ise tenakuzdur. Dolayısıyla Mûtezile'nin görüşü yanlıştır. Sahih olan kavle göre; her Müçtehid, bir meseleyi araştınrken, bütün gücünü sarfettiği için başlangıçta İsabet eder. Eğer o meselede doğruyu bulursa, sonunda da İsabet etmiş olur. Hakka İsabet edebilmiş olduğu için de on sevap îazanır. Eğer müçtehid, o meselenin sonunda isabet kay-dedemszse, hata etmiş olur. Fakat, başlangıçta gayret göstermiş ve isabet etmiş olduğu için günahkâr olmaz. Bilâkis, bir sevap kazam:. Yani her müçtehid, başlangıçta haklıdır. Neticede ise haklı la olabilir, hatalı da. Bu hususta Resul üllah (S.A.V.), Amr İbnü'1-As (R.A.)'a şöyle buyurmuşlardır: «Sen hükmet. Eğer isabet edersen senin için on sevap vardır. Hata edersen bir sevap vardır.» Ancak, doğru yol ve bu yola ulaştıran deliller açık vs belli iken, müçtehid fazla gayret sarfetmez de kusur kendinden olursa, sorumludur. İçtihad; itikadı, kat'î ve açık olan şeylerle sarih olan nass'larda cereyan etmez. Sahih olaon kavle göre içtihad, tecezzi kabul etmez. Yani, bir müçtehidin, bir kısım meseleler hakkında, içtihadın şartları ile jçtihad edip de diğer bazı meseleler hakkında içtihad edememesi doğru değildir. Bu halde, onun önceki içtihadları-na da güvenilemez. Bir müçtehidin, bazı yerde müçtehid, bazı yerde mukallit olması yanlıştır. Bir müçtehid, kendisi içtihad edebilecekken, başka bir müçtehidi taklid edemez. [357] Taklid Taklid, lügatte; «bir kimsenin boynuna gerdanlık takmak» manasınadır. İslâm ıstılahında ise; «başkasının sözünü ve hükmünü, hüccet ve delile bakmaksızın, kabul etmek» demektir.[358] îçtihad derecesinde olmayan; dinî hükümleri delillerinden çıkarmaya, bu hükümleri birbirinden ayırmaya ve rivayetlerin bîr kısmını diğerine tercih etmeye muktedir olmayan fakihlere de «Mukallidn denir. Taklid, iki çeşittir. Birincisi amelî meseleler-deki taklittir ki, mü'minin yapacağı işleri ilgilidir. İkincisi de, itikad meselelerine ait takliddir. Bu da, mü'minin inanması gerekli hususlarla alâkalıdır. [359] Konu Başlığı: Ynt: İçtihadın Hükmü Gönderen: Mehmed. üzerinde 16 Aralık 2020, 15:22:33 Esselamü aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: İçtihadın Hükmü Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Aralık 2020, 04:27:22 Aleyküm Selâm. Vesileniz ile birçok bilgiler ediniyoruz elhamdülillâh
Allah sizlerden razı olsun kardeşim Rabb'im bizleri her zaman rızasına uygun şekilde yaşıyan kullarından eylesin inşaAllah.. |