> Forum > ๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑ > İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri > İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl > İslam Düşünce Tarihi > Ünite 7: Osmanlı düşüncesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ünite 7: Osmanlı düşüncesi  (Okunma Sayısı 3865 defa)
27 Ocak 2011, 18:32:18
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 27 Ocak 2011, 18:32:18 »



ÜNİTE 7

OSMANLI DÜŞÜNCESİ


OSMANLI DÜŞÜNCESİNİN TARİHSEL DÖNÜŞÜMÜ

ESTETİK İMAR KAYGISI:


Osmanlı toplumunun yükseliş ve duraklama döneminde Felsefe sorun olarak algılanmaz.
Genel dünya görüşünü belirleyen çerçeve yada sınırlarını belirleyen bir anlam dünyası değildir.varolan pratik dini anlam dünyası içinde kendisine olumlu yada olumsuz şekillerde ‘’ yer verilen’’ bir şeydir.
Osmanlı düşünürlerin genel tutumu sentezleme yoluyla fikir üretmektir.
Osmanlı düşünürlerin çoğunluğu için düşüncenin kendisine dayanacağı zemin yada mekan sorunu yoktur.
En önemli disiplin mantıktır (Aristocu mantık geleneği)

Mantık sentez faaliyetinin kurallarını veren bir disiplindir.mantık estetik imar çabasının zorunlu bir unsurudur.Mimar anlayışında kaygılar estetiktir.
Beşeri faaliyet alanlarının ALLAH’ın kainatta kurduğu nizama göre estetik bir ahenk içinde İmar edilmesidir.

** Estetik imar bilincini yönlendiren temel unsur dini bir dünya görüşü olduğundan ALLAH’ın kainatta kurmakta olduğu düzenin bir tür yansıması yada benzerini üretmek temel hedeftir.

**Yukarıda saydığımız alanlarda üretim yapan osm. Düşünürlerin kabaca Platoncu ‘’ asıl-kopya’’ ikiliğine dayalı felsefe yapma tarzını sürdürürler.
Osmanlı düşünürleri sentez işlemini belli bir amaç idealhedef kavram doğrultusunda yapar.bu doğrultuda fizik ve metafizik araştırmalarına hikmet adını verir.
Hikmetin ortaya çıkarılma tarzı mantığa dayandığı için soyutlayıcıdır.bu yüzden osm.lının yükseliş ve durklama dönemlerinde verilen eserlerin genele karakteri soyutlamaya dayanması ve düşünülür olmasıdır.
Osmanlı Düşüncesinin genel olarak estetik imar kaygısıyla hareket etmesi tüm estetik yapıların genel sorununa maruz kalmasına neden olmuştur.

KENDİ İÇİNE KAPLILIK: Estetik yapılar iç ahenge önem veren kendi içinde tutarlı olankendi içinde kapalı anlam dünyalarına sahip yapılardır.kendi dışını bir karışıklık olarak görür.

Osmanlı düşünürleri ZİHİN (FELSEFE) RUH (TASAVVUF) SÖZ(ŞİİR)İNANÇ(KELAM)KULAK (MUSIKİ)GÖZ(GÖRSEL SANATLAR)EYLEM (AHLAK)TOPLUM (SİYASETHUKUKEKONOMİ)  MADDİ UNSURLAR(MİMARİ)

Gibi alanları kapsayan genel bir imar (medeniyet) faaliyetini gerçekleştirirken farklı birikimleri sentezleme yoluna gitmişlerdir.bunu yaparken dünyayı estetik olarak iç ve dış olarak ikiye ayırmışlardır.
İç estetik imar faaliyetlerinin gerçekleştği mekanlar,Dış ise bu imar alanın dışında kalan dünyayı göstermektedir.

BÖLÜNMÜŞ (YATAY) BİLİNÇ:

Yükseliş döneminin genel özelliği olan estetik imar kaygısı duraklama döneminde
Yerini iç ve dış arasındaki genel kabullerin sarsıntısına yani kendikendine yetmezliğin kaygısına bırakmaktadır.
Osmanlı eğitimbilimaskerlikhukuk gibi alanlarda yenilik arayışları içerisine girdikleri ve kendi dünyalarını eski ve yeni şeklinde farklı açıdan algıladıkları görülür.bu duruma bilincin kendi içinde bölünmesi sorunu adı verilir.
Duraklama dönemi osm.düşünürlerin özelliği bölünmüş bilinç sorunuyla yüzleşmeleridir.
Yükselme döneminde estetik imar bilinci (DİKEY)
Duraklama döneminde bölünmüş bilinç farklı unsurları eski yeni şekliyle tarihsel(YATAY)
Organize etmeye başlanmıştır.

ZEMİN (MEKAN ) KAYBI:

Osmanlının çok farklı alanlarda sürekli kayıplara ve güçsüzlüğe maruz kalması yükseliş
Dönemine hakim olan ‘’ sabit mekan’’ algısını ortadan kaldırmıştır.bununla beraber osm.düşünürleriilkkez mekan-sızlık zemin-sizlik yani kaos sorunuyla yüzleştiler.
Osmanlında çöküş döneminde düşünürlerinin sorunu kaos sorunudur.
Yükseliş döneminde sorunlar estetik imar faaliyetine bağlı sorulardır.
Çöküş döneminde ise’’ hangi zeminde ‘’siyasetekonomisanatfelsefebilim gibi faaliyetlerin gerçekleştirileceğidir.
Son dönem Osmanlı düşünürlerinin temel özelliği kaos-kozmos ikilemi içinde düşünce üretmektir.
Batıda üretilen felsefi eserlerin son dönem Osmanlı düşünürleri için önem arzetmesi hızlı bir çeviri faaliyetinin gerçekleşmesi felsefi tartışmaların yapılması birbirine zıt felsefi akımların aynı anda osm.sınırları içinde taraftar bulması kaos-kozmoz sorunuyla yakından ilgilidir.felsefe kaybolmakta olan zemin yerine sağlam zemin arayışı için önem kazanmıştır.
Osmanlı düşünce tarihinde felsefe ilk kez konumlandırılan bir husus olmaktan çıkmış ve farklı unsurların konumlandırma faaliyetine dönüşmüş yani dünya görüşü halina gelmiştir.

ESTETİK İMAR SÜRECİNE KATKI YAPANLAR

KAYSERİLİ DAVUD(DAVUD EL-KAYSERİ):

Orhan gazi tarafından iznikte kurulan Osmanlı devletinin ilk medresesinde uzun yıllar müderrislik yapmıştır.
İbn.Arabi’nin vahdeti vucut(varlığın birliği)öğretisini felsefi kavramlarla yorumlayarak sentezlemesi yani kelam tasavvuf ve felsefeyi ortak bir dil içinde buluşturmasıdır.
Selçuklu medreselerinde ortaya çıkmış birikimi Osmanlı medreselerine aktardığı için iki farklı dönem arasında köprü şeklinde görülür.
Farabi İbn.Sina Müslüman meşşai filozofların varlık ve zaman görüşlerini eleştiren ebul berekat bağdadi nin yaklaşımlarını kendi açısından eleştirerek farklı zaman anlayışı geliştirmiştir. Zaman anlayışını nihayetül beyan fi dirayetiz-zaman adlı eserinde dile getirmiştir.
İbn.Arabi’nin füsusul-hikem adlı eserine yazdığı matlau hususilkilem fi mania fususil-hikem adlı eseriyle ünlenmiştir.ibn Arabinin varlığın birliği öğretisini felsefi kavramlarla savunmuştur.

BEDREDDİN SİMAVİ (ŞEYH):

Hem fıkıh hemde tasavvuf felsefesi alnında eserleriyle önem kazanmış düşünürdür. Düşünür olmanın temel şartını bilgi aktarımından ziyade şahsi görüş ve ihtihatlar geliştirmeye bağladığı için eserlerinde şahsi yaklaşım ön plandadır.
Hemen her husus ALLAH’n varlığının zuhuru açısından açıklamaya çalışmıştır.
Felsefe tasavvufve kelam alanlarını kapsayan eseri VARİDAT ‘tır.
Klasik ehli sünnet çizgisi dışına çıkmıştır.
Onun’’ maddeci panteizm ‘’e yaklaşan çözümler getirdiği kanaatiyle değerlendirilmiştir.

MOLLA FENARİ:

Osmanlı devletinin ilk şeyhül islamıdır.
Kurumsal ve pratik akıl nakilkeşf gibi kalsik bilgi yollarını aynı anda benimseyen ve temsil eden bir düşünürdür.
Şerhi isagoci yakın zamana kadar medreselerde okutulan mantık kitabının yazarıdır.
Kayserili davudbedreddin simavi gibi vahdeti vucut savunucusudur.


Hocazade (Muslihiddin Mustafa ) ,Kemal Paşazade(İbn Kemal), Muhammed Karabaği,Müeyyedzade(Abdullah Çelebi) ,Yahya Nevi Efendi ve Mestçizade Abdullah Efendi Osmanlı döneminde devam eden tehafüt geleneğinin temsilcileri olarak dikkat çekerler.
Tehafüt geleneği ilk önce GAZALİNİN farabi ve ibn sinanın fikirlerini eleştirmek için yazdığı tehafütül-felasife adlı eseri ile başlamış ve İBN RÜŞDün hem gazaliyi yer yer farabi ve ibn sinayı eleştirdiği tehafütüt –tehafüt adlı eseriyle gelime göstermiştir.

Fatih sultan Mehmet Osmanlı döneminde tehafüt geleneğini devam ettirmiştir.

- hocazade tehafütül felasife
- ali tusi kitabüz-zahira adlı eserler yazmışlardır.
- Osmanlı entelektüellerinin gözünde en en büyük türk filozoflarından HOCAZADE sayılır.
- Tehafüt geleneğini sürdüren düşünürlerin ortak yönlerinden biri tasavvuf geleneğidir.
- Akıl-nakil yöntemiyle sorunlara yaklaşmışlardır.

MOLLA LÜTFİ:

Risale fi tahkiki vucudil-vacip eseri ile ibn sinanın görüşlerini özetlemesi ve eski ve yeni kelamcıların filozofları yanlış anladığını ileri sürmesi tehafüt geleneğine katkı olarak görülür.


TAŞKÖPRÜLÜZADE:
Kendisinden sonra kurumsal(felsefi) tartışmaların alanını net şekilde belirlemiştir.yani pratik dini inanç içerisinde estetik imar kaygısını ilimlerin arasında konumlandırmasıdır.
İlimlerin tasnifi MEVZUATÜL ULUM eseri vardır.

BÖLÜNMÜŞ (YATAY) BİLİNÇ TECRÜBESİ:

Katip çelebi için nakli ilimlerin kavranmasının temelinde akli ilimler vardır.öncelikle akli ilimlerin öğrenilmesi bu bilgiler ışığında nakli ilimler kavranmalıdır.
Osmanlıyönetimi askeriilmiteknik alanda avrupadaki gelişmeleri ve kendi sıkıntısını fark etmeye başlamış Avrupaya elçiler göndermiştir.bu teşebbüsler sonrasında.Osmanlı topraklarında ilk İbrahim müteferrika matbayı kurdu.
Bölünmüş (yatay) bilinçöncelikle mekan algınsının değişmesiyle ortaya çıkmıştır.üst mekan-alt mekan şeklinde batıyı aşağı görmek yerine batı ilerleyebilmekdönüşebilmek için temas kurulması gereken bir mekandır.
Gerekli alanlarda atılımların gerçekleştirilmemesi mekan kaybı ortaya çıkarır.
İmar faaliyeti için gereken zemin yada mekan nerdedir? Sorusu çıkar.bu durum Osmanlının yıkı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ünite 7: Osmanlı düşüncesi
« Posted on: 27 Nisan 2024, 09:12:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ünite 7: Osmanlı düşüncesi rüya tabiri,Ünite 7: Osmanlı düşüncesi mekke canlı, Ünite 7: Osmanlı düşüncesi kabe canlı yayın, Ünite 7: Osmanlı düşüncesi Üç boyutlu kuran oku Ünite 7: Osmanlı düşüncesi kuran ı kerim, Ünite 7: Osmanlı düşüncesi peygamber kıssaları,Ünite 7: Osmanlı düşüncesi ilitam ders soruları, Ünite 7: Osmanlı düşüncesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes