๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İslam Dini Büyükleri => Konuyu başlatan: behicegul üzerinde 07 Eylül 2010, 16:32:24



Konu Başlığı: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: behicegul üzerinde 07 Eylül 2010, 16:32:24
Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri

Mevlana Hâlid-i Bağdâdi hazretleri, Irak ve Şam´da yetişmiş büyük velilerdendir. Silsile-i aliyyenin yirmi dokuzuncusudur. Asrının müceddidi idi. Babası Hz. Osman´ın, annesi ise Hz. Ali´nin soyundandır. Kabri Şam´ın kuzeyinde, Kâsiyun Dağı eteğindeki kabristanda bulunan türbesindedir.

Zekası keskin, hafızası kuvvetli, iradesi sağlam ve çok çalışkan idi. Devrin meşhur pek çok âlimlerinden ilim öğrenip, icazet aldı. Öğrendiği bütün ilimlerde din ve fen adamlarına hocalık yapacak derecede üstün bir bilgiye sahip oldu. Din ve fen ilimlerindeki üstünlüğü ve geniş bilgisi sebebiyle zamanının bütün âlimleri ve velilerinin takdirlerini kazandı. Hangi ilimden ve hangi fenden ne sorulursa sorulsun derhal cevabını verirdi. Zekası ve bilgisi karşısında akıllar hayrete düşerdi. 21 yaşındayken, ulemaya üstad olup, 7 yıl ders okuttu. Âlimler arasında sözü senet idi.

Hicaz´a gidip Medine?ye kavuşunca Peygamber efendimize olan aşkını Farsça olarak dile getiren Kaside-i Muhammediyye´yi yazdı. Medine?de Yemenli fazilet sahibi bir zata rastladı. Ondan nasihat istedi. O zat dedi ki: "Ey Hâlid, Mekke?ye gidince edebe uymayan bir şey görürsen hemen reddetme." O da Mekke?de bir Cuma günü Kâbe-i şerife karşı Delâil-i Hayrât´ı okurken birinin, Kâbe´ye sırt çevirip kendine baktığını gördü. "Şuna bak Kâbe´ye arkasını çevirmiş, edebi gözetmiyor" diye düşünürken, o kimse; "Mümine hürmet, Kâbe´ye hürmetten öncedir. Bunun için yüzümü sana çevirdim. Sana verilen nasihati ne tez unuttun? dedi. Ondan özür dileyip; "Beni talebeliğe kabul et" diye yalvardı. O da; "Sen burada olgunlaşamazsın, senin işin Hindistan?da tamam olur" dedi. Bu zatın, hocası Abdullah-ı Dehlevi olduğu rivayet edilmektedir.

Bir gün Hindistan´dan Abdullah-ı Dehlevi hazretlerinin talebelerinden Mirzâ Abdürrahim çıkageldi. Hocasının "Mevlana Hâlid´e selamımızı söyle bu tarafa gelsin!" buyurduğunu bildirdi. İkisi beraberce Hindistan?a gittiler. Abdullah-ı Dehlevi hazretlerinin bulunduğu şehre gelmenin sevinci ile, yanında bulunan eşyaların hepsini, fakirlere dağıttı. Hindistan´ın en büyük velisi ve büyük İslam âlimi, Şâh Abdullah-ı Dehlevi´nin huzuruna kavuştu.

Abdullah-ı Dehlevi, ona nefsinin terbiyesi için dergahı temizleme vazifesini verdi. O, âlim bir zat olmasına rağmen, hiç itiraz etmedi. Bir müddet bu vazifeye devam ederken, hocası ile karşılaştı. Onun omuzları üzerinden Arş´a doğru muazzam bir nurun yükseldiğini ve meleklerin ona hayranlıkla baktıklarına şahit oldu. Hocası, onun tasavvufta pek yüksek derecelere eriştiğini görünce, devamlı yanında bulunmasını emretti. Abdullah-ı Dehlevi´nin kalbindeki bütün esrar ve manevi üstünlüklere kavuştu.

Abdullah-ı Dehlevi hazretleri; "Ey Hâlid, şimdi memleketine ve Bağdat´a git! Oradaki insanları ALLAHü teâlâya kavuştur" buyurdu. O da gidip irşada başladı. Bağdat Valisi Said Paşa, ziyaretine geldi. Birçok âlimin sessiz, başları önüne eğik, hizmetçi gibi edeple huzurunda oturmuş olduklarını gördü. Onun heybetini görünce, diz çöküp titremeye başladı. Celâl hâli gidince, Said Paşanın titremesi de geçti. Daha sonra vali, talebeliğe kabul edildi.

Ulemadan Şeyh Ali Süveydi, hadis âlimi idi. Hadis-i şerif senetlerinde kuvvetli bilgisi vardı. İmtihan maksadıyla, Mevlana Hâlid hazretlerine geldi. Kütüb-i Sitte´de yazılı hadislerden üç hadisi senetlerini yanlış olarak, imtihan yollu okudu. O da, bu hadislerin asıl senetlerini sahih olarak okuyunca, hemen ellerine kapanıp, kalbine gelen imtihan düşüncesinden tevbe ederek af diledi. Her yerde; "Mevlana Hâlid zâhir ve bâtın ilimlerinde sonsuz bir deniz, biz ise bir damlayız" derdi.

Mevlana Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin pek çok kerametleri görülmüştür.
Bağdat´tayken Hâcı Mahmud Efendi isminde bir talebesi vardı. Bu zat, çok borçlanmıştı. Bir gün "Efendim, borcumun çokluğundan dışarı çıkmaya yüzüm kalmadı" deyince, buyurdu ki:
"Bir ay sabret." O, bunun üzerine; "Aman efendim, bir ay sabredecek tâkatim kalmadı" diyerek iki defa tekrarladı. "Öyle ise, kaldır şu hasırı istediğin kadar al" buyurdu. Mahmud Efendi de hasırı kaldırdı ve altında bir altın gördü. Altını aldı, başka bir altın gördü ve böylece her aldığı altının yerinde yeni bir altın gördü. Borcunu tamamlanıncaya kadar bu işe devam etti.

Süleymâniye´nin meşhur âlimlerinden bazısı, Mevlana Hâlid-i Bağdâdi hazretlerini, akli ve nakli ilimlerin en zor ve ince meseleleri ile imtihan ettiler. Çaresiz kalıp, Irak´ın her bakımdan en büyük âlimi olan ve hüccet-ül-İslam denilen Şeyh Yahyâ Mazuri İmâdi´ye mektup yazıp; "Süleymâniye âlimleri tarafından, din ve dünyâ ilimlerinin allâmesi, müslümanların hücceti, efendimiz, üstadımız Yahya Mazuri İmâdi hazretlerine arz olunur ki, şehrimizde, Hâlid isminde bir zat zuhur eyledi. Hindistan´a gidip geldikten sonra, vilayet-i kübra ve insanları irşad davasında bulunuyor. Bu zat, din ilimlerini tahsil ettikten sonra, terk eyledi. Yanlış yollara saptı. Bizler onu ilimde yenemedik. Büyüğümüz sizsiniz! Bu tarafa gelip, yanlışlığını ve zararlarını def edip, onu yenmeniz, üzerinize vaciptir. Gelmeyecek olursanız, bu fikirleri bütün insanlara ve diğer şehirlere yayılacaktır" dediler.

Bu mektup, Şeyh Yahya´nın eline geçince, bazı talebeleri ile birlikte, Süleymâniye yolunu tuttu. Şehre yaklaşınca, bütün âlimler, karşılamaya çıkıp, herbiri kendi evine davet ettiyse de, kabul etmedi ve; "Bu saatte o zatla görüşmem lazımdır" diyerek, Hâlid-i Bağdâdi hazretlerinin evine gitti.

Şeyh eve girince, onu kapıda karşıladı ve yanı başına oturttu. Şeyh Yahya´nın kalbinde, bir takım ince ve zor meseleler vardı. Bunları sorup imtihan edecekti. Hâlid-i Bağdâdi hazretleri, Şeyh´e hitaben; "Din ilimlerinde çok müşkül meseleler vardır. İşte biri şudur ve cevabı budur; diğeri şudur, cevabı budur" buyurup, Şeyh´in kalbindeki bütün sualleri ve cevaplarını söyledi. Şeyh Yahya meseleyi anladı. Tevbe edip talebelerinden oldu.

Talebelerinden İbni Âbidin hazretleri; "Dün gece rüyamda Hz.Osman´ın vefat etmiş olduğunu gördüm. Çok büyük bir kalabalık oldu. Cenaze namazını ben kıldırdım" diyerek rüyasını anlatınca, Mevlana Hâlid hazretleri; "Yakında vefat ederim. Sen de kalabalık bir cemaat ile cenaze namazımı kıldırırsın, çünkü ben, Hz.Osman´ın soyundanım" buyurdu. İbni Âbidin bunu duyunca çok üzüldü. Çok geçmedi vefat etti. Cenaze namazını, Hanefi mezhebinde büyük fıkıh âlimi Seyyid İbni Âbidin hazretleri kıldırdı.

Talebelerinden ve halifelerinden olan Seyyid Taha-yı Hakkâri hazretlerini çok sever ve ona çok dua ederdi.

Buyurdu ki:

Nefs-i emmareden kurtulmanın alameti, insanların övmesi ile ayıplamasını, eşit görmektir. İnsanların rağbetine sevinmek, önem vermemelerine üzülmek, basitlik ve akılsızlıktır.



Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 12 Ocak 2014, 00:45:24
Mevlana Hâlid-i Bağdâdi hazretleri, Irak ve Şam´da yetişmiş büyük velilerdendir. Silsile-i aliyyenin yirmi dokuzuncusudur. Asrının müceddidi idi. Babası Hz. Osman´ın, annesi ise Hz. Ali´nin soyundandır. Kabri Şam´ın kuzeyinde, Kâsiyun Dağı eteğindeki kabristanda bulunan türbesindedir.

Allah ondan razı olsun Allah ın yolunda bizi ilerletmeyi başardı Allah ona rahmet iyilik bağışlanma ve cennet kapılarını ona ve öğrencilerine açmayı nasip etsin ...  :D ;) ;D ;D


Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: Zehibe üzerinde 02 Mart 2014, 13:19:50
Rabbim kendilerinden razı olsun. Bizlere de onların şefaatlerini ve ilmi donanımlarını nasip eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: Kaan Han üzerinde 21 Nisan 2015, 19:33:36
Mevlana Hâlid-i Bağdâdi hazretleri, Irak ve Şam´da yetişmiş büyük velilerdendir. Silsile-i aliyyenin yirmi dokuzuncusudur. Asrının müceddidi idi. Babası Hz. Osman´ın, annesi ise Hz. Ali´nin soyundandır. Kabri Şam´ın kuzeyinde, Kâsiyun Dağı eteğindeki kabristanda bulunan türbesindedir.

Allah ondan razı olsun Allah ın yolunda bizi ilerletmeyi başardı Allah ona rahmet iyilik bağışlanma ve cennet kapılarını ona ve öğrencilerine açmayı nasip etsin ...  :D ;) ;D ;D


Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: Ceren üzerinde 21 Nisan 2015, 22:18:58
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.


Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: Mehmed. üzerinde 16 Kasım 2018, 14:13:15
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: Ceren üzerinde 16 Kasım 2018, 17:01:51
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri islam yolunda hizmet eden islam alimlerinin yolunda giden onlar gibi kurtuluşa erisen kullardan olalim inşallah. ..


Konu Başlığı: Ynt: Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Kasım 2018, 00:58:18
Aleyküm Selâm. Rabbim bizleri herdaim Rızasına uygun şekilde hayırlı ameller işliyenlerden eylesin inşaAllah. Amin Ecmăin