> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslam Devletler Hukuku > Yük hayvanlarının payı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yük hayvanlarının payı  (Okunma Sayısı 674 defa)
17 Şubat 2011, 14:29:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Şubat 2011, 14:29:12 »



Yük Hayvanlarının Payı


1599- Alimlerimiz şöyle derler: Pay ayırmada yük hayvanı at gibidir. Melez at ve katır da böyledir. Bu, Irak ve Hicaz ehlinin görüşüdür. Ganimetten pay hak etmede Arap ile Arap olmadan aynı olduğu gibi at için alınan paylarda da durum aynıdır. Çünkü at için ganimetten pay almak, düşmanı korku­tup ürkütmek içindir. Yüce Allah buyuruyor: "Bağlanıp besle­nen atlar hazırlayın. Onlarla sizin ve Allah'ın düşmanlarım korkutursunuz.[13]

Çünkü pay almayı hak etmek, at üzerinde savaşmaktan dolayıdır. Sava§ tekniğini bilenler savaşta beygirin attan daha üstün olduğunu söylüyorlar Çünkü daha uysal ve sahibinin sürdüğü şekilde gitmeye daha elverişlidir. Atları arapların üstün tutması, sadece daha çok koşması ve fazla kaçmasından dolayı­dır. Her iki türde de savaş bakımından bir üstünlük ve ayrı bir meziyet bulun­maktadır. Bu bakımdan ikisi eşit olmaktadır. Zira pay almayı hak etmek atın azığı ve masrafı sebebiyledir. Beygirin masrafı ve azığı atınkinden az değildir.

1600- Şam ehli ise, ata yakın olması durumunda ancak beygire pay verileceğini söylüyorlar. Delil olarak da Ebu Musa el-Eşari'nin Hz. Ömer'e yazdığı ve "Düşmandan sırtı geniş boyu kısa atlar ganimet aldık, bunların payı ne olacak?" dediği mektubu gösteriyorlar. Ona Hz. Ömer şu cevabı verdi: "Ona beygir denir. Bak, ata yakın olanlara bir pay ver, böyle olmayanlara birşey yoktur."

Ömer İbn Abdulazizden de bu şekilde rivayet edilmiştir. Valisine şöyle buyurmuştur:

Halid İbn el-Velid melez bir at getirerek "Toprak yemek, buna pay ayırmaktan benim için daha sevimlidir" demiştir.

Külsum İbn el-Akmar'ın şöyle dediği rivayet edilir: Samda atlar saldırdı. O gün Arap atları, ertesi sabah da melez atlar ganimete ulaştı. Başlarında Munzir İbn Ebi Hamsa el-Vadiî vardı. Önce ulaşanı sonra ulaşan gibi kılmam, dedi. Bu durumu Ömer İbn el-Hattab'a yazdı. Ömer de ona şöyle yazdı: Vadii'yi anası doğurmayaydı! Seni ne kadar zeki doğurmuş?!

Bir rivayette, erkek olarak doğurdu, dediği kaydediliyor. Uygulamayı söylediği şekilde yaptılar.

Ama biz diyoruz ki bu haberler savaş için elverişli olmayıp yük vurmak için beslenen hayvanlar için geçerli olsa gerek. Nitekim bu durum Ömer İbn Abdulaziz tarafından açıklanmış olarak nakledilmiştir. Şöyle diyor: Taylı kısrak veya katır sahiplerini piyade gibi sayınız.

Sonra, Munzir hadisinde acem (yabani) ata pay vermenin bilinmekte olduğu müşahade edilmektedir. Ömer İbn el-Hattab, Munzir'in uygulamasına hayret etmiştir. Sebebi de böyle bir uygulamayı ilk defa onun yapmış olmasıdır. Zaten Munzir vali idi. İçtihadı ile hükmetmiştir. Ömer de bu hükmünü kabul etmiştir. Yoksa görüşü Munzir'in görüşüne uyduğu için değildir.

Biz ise, devlet başkanı bir İçtihadı onaylarsa, ondan sonraki yöneticilerin o hükmü iptal etme yetkisi yoktur, diyoruz.

1601- Sonra şöyle dedi: Şam ehlinden bazıları ata iki, beygire de bir pay verirler.

Munzir hadisinde yukarıda açıkça belirtilmişti.

Bazıları da beygire hiç bir şey vermez. Halid İbn el-Velid hadisinde belirtildiği gibi.

Yabani atın sahibi, katır ve eşek sahibi gibidir, dedi.

1602- Hz. Ömer'in şöyle dediği zikredilir: At yolu(savaşa çıkılırken yolda belirlenen nokta) yi geçtikten sonra ölürse, ona bir pay verilir.

Alimlerimiz bu görüşü almış ve düşmanı korkutmanın yolu, süvari olarak geçmekle gerçek leşd iğin i söylemişlerdir. Zira yol geçildikten sonra defterler tutulur ve isimler kaydedilir. Ondan Sonra darulharpte şu kadar süvari ve bu kadar piyade geçip geliyor, diye haber yazılır. Kendisiyle düşmanı korkutma gerçekleştiği için pay almayı hak eder.

Bu rivayet, Hz. Ömer'den  "Ganimet savaşa katılanla­rındır" rivayetine aykırı değildir.

Çünkü yolu geçtikten sonra savaşa katılmış olan kişinin atı ölecek olursa, pay alır.

Çünkü darulharbe süvari olarak girmek savaşa süvari

olarak girmek gibidir. Onun için savaşa katılmamış olsa bile

orduya destek olarak gelenlere de alınan ganimetlerden pay

düşer.

Çünkü dinin üstün kılınması, cihad amacıyla darulharbe girmekle gerçek­leşiyor. Hz. Ali şöyle buyurmuştur: "Yurdunda saldırıya uğrayan millet mutlaka zelil olur."

1603- Bize göre çocuk, kadın, köle ve zimmiye pay verilmez. Sadece savaşsın veya savaşmasın, savaşan hür müslümanlara verilir. Bunun dışındakiler savaşacak olursa, bahşiş alırlar. Kadınlara da yaralıları tedavi etmek, yemek hazırlamak gibi işler yaptıklarında bahşiş verilir.

Şam alimleri ise köle, kadın ve çocuğa pay verileceğini söylüyorlar. Delil olarak da Huneyn günü Resulullahm kadın ve çocuklara pay verdiğini söyleyen Mekhul hadisine dayanıyorlar. Halbuki bu haberin (hadisin) sıhhati tartış­malıdır.

Bilindiği kadarıyla o gün paylaşma binsekizyüz pay şeklinde olmuştur. Erkekler bindörtyüz, atlar ikiyüzdü. Bunun dışında kadın ve çocuklar zikredil-memiştir. Bunlar da olsaydı o zaman erkekler şu kadar, kadınlar şu kadar, ço­cuklar şu kadar denilmesi gerekirdi.

Zira atlar zikredilirken kadınlar ve çocukların zikredilmemesi makul olamaz. Hadisin zayıf olduğunu gösteren delillerden biri de ashaptan ileri gelen­lerin meşhur olan görüşleridir. Mesela Hz. Ömer köleye ganimetten pay düşme­diğini söylüyordu.

1604- İbn Abbas kadınlara pay verilmeyeceğini, onun yerine ganimetten bahşiş verileceğini söylemektedir. Said İbn el-Museyyeb Resulullahtan bu şekilde rivayet etmiştir. Ebu Hureyre de Resuiullahın köle ve çocuklara pay vermediğini rivayet etmiştir. Fudale İbn Ubeyd'den de Resulullahın köle­lere pay vermediğini rivayet etmiştir.

Resuîullahm hizmetçisi Şukran'ın Bedir savaşında bulunduğu halde ona pay ayırmadığı, esirlerin başında görevlendirdiği ve esirlerden her birinin ona birşeyler verdiği ve eline geçen miktarın Haşimoğullannm sekiz meşhurundan herbir adamın payı kadar olduğu rivayet edilmiştir. Bu sekiz kişinin adı kitapta sayılmıştır.

Ebu'I-Lahm'ın mevlasmdan da şöyle rivayet edilmiştir: Köle olarak Hayber' savaşında bulundum, Resulullah bana pay vermedi, sadece artıklardan verdi.

Bütün bunlar, hadisin Hayber günü sözkonusu kişilere bahşiş olarak verildiğini ifade ettiğini göstermektedir. Biz de bu görüşteyiz ve bahşiş verile­ceğini söylüyoruz. Çünkü bunlar tabi kişilerdir ve tabi ile metbu (uyan ve uyulan) haketmede eşit olmaz. Ama at böyle değildir. O bir şeyi hak etmez, hak eden sadece sahibidir. Onda tabi ve metbu'nun eşitliği sözkonusu değildir.

Zimmet ehli de aynı şekilde tabidir. Çünkü onların yaptıkları cihad değildir. Onun için onlara pay olarak değil, bahşiş verilir. Ancak Ata, devlet başkanı onları zorla savaşa götürürse, onlara pay verileceğini söylemektedir.

İbn Şirin ise, onlardan cizyeyi kaldıracağını söylemektedir. Bundan maksatları da bahşişin meşakkat ve savaşma oranında olacağını belirtmektir.

ez-Zuhri ise, onlara da müslümanlara verildiği gibi pay verilir, demektedir.

Resulullahın yahudilerden birtakım kişilerle beraber savaştığı ve onlara müslümanlara pay verdiği gibi pay verdiği rivayet edilir. Bu ihtilaftan dolayı İmam Muhammed şöyle demiştir:

1605- Bir vali bu kişilere müslümanlara pay ayırdığı gibi pay ayirsa, hükmü geçerli olur. Hatta bu karan aksini düşünen başka bir valiye havale edilse, onu iptal edemez ve yerine getirmesi gerekir.

Çünkü içtihad konusu olan bir konuda karar vermiştir ve böyle konularda verilen hüküm icma ile geçerlidir. İptalinde icmaa muhalefet vardır ve bu da

caiz olmaz.

1606- Hizmet etmek için ücretle tutulan ücretliye pay verilmez. Çünkü mücahid ile beraber çıktığının ücretini almış­tır ve bundan dolayı ganimetten pay alamaz.

Bunun esası şudur: Abdurrahman İbn Avf üç dinara bir hizmetçi tutmuştur. Bu kişi ganimetten pay isteyince, Resulul­lah ona "Bu dinarlar dünya ve ahiret nasibindir" buyur­muştur. İkrime'den de şöyle rivayet edilmiştir: Bir savaşta Resulullah'ın bir hizmetçisi vardı ve Resulullah ona pay ver­medi. İbn Abbas'tan ise ücretli kişiye pay verildiği rivayet edilmiştir.

Bunun izahı şudur: Ücretle çalıştığı işi bırakıp savaşacak olursa o zaman ücreti almaya hakkı olmaz. O zaman pay almaya hak kazanır. Ama ücretle yaptığı işi yaparsa, ücretini alır ve ganimetten pay alamaz. Durumu ordu ile beraber bulunan tacirin durumu gibidir. Bu kişi savaşacak olursa pay almayı hak eder, ama savaşmazsa, pay alamaz. Allah en iyi bilir.[14]


 
[14] İmam Serahsî, İslam Devletler Hukuku, Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir, Eğitaş Yayınları: 2/341-345




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yük hayvanlarının payı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 20:11:01 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yük hayvanlarının payı rüya tabiri,Yük hayvanlarının payı mekke canlı, Yük hayvanlarının payı kabe canlı yayın, Yük hayvanlarının payı Üç boyutlu kuran oku Yük hayvanlarının payı kuran ı kerim, Yük hayvanlarının payı peygamber kıssaları,Yük hayvanlarının payı ilitam ders soruları, Yük hayvanlarının payıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes