> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslam Devletler Hukuku > Rıbatın fazileti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Rıbatın fazileti  (Okunma Sayısı 2112 defa)
22 Şubat 2011, 15:51:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 22 Şubat 2011, 15:51:02 »



Rıbatın Fazileti


1- Selman-ı Fârisî'nin şöyle dediği rivayet edilir: Kim bir gün Allah yolunda düşmana karşı sınırda nöbet tutarsa bir ay oruç tutmuş ve gece ibadetine kalkmış gibi sevap kazanır. Kim Allah yolunda düşman sınırında nöbet tutarken ölürse kabir fitnesinden kurtulur ve kıyamet gününe kadar amelinin sevabı devam eder.

Bu hadis her ne kadar Selman'mn sözü gibi rivayet ediliyorsa da, Rasulullah (s.a.v.)'e merfu gibidir. Çünkü amellerin mükafatlarının miktarı, re'y ile bilinmez, onları bilmenin yolu, rivayettir.

2- İmam Muhammed şu hadisi de zikretti: Mekhul'den rivayet edildiğine göre Selman-ı Fârisî, İran topraklarında bir kalede nöbet tutan Şurahbil b. Sınıfa uğradı ve "Bu makamda ikametine yardımcı olması için Resulullah (s.a.v.)' den işitti­ğim bir hadisi sana haber vereyim mi?" dedi. Şurahbil: "Buyur, haber ver" dedi. O zaman Selman dedi ki: Resulullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu duydum:

"Bir gün düşmana karşı nöbet tutmak, bir ay oruç tutmak ve gecesini ibadetle geçirmekten daha hayırlıdır. Kim nöbet tutarken ölürse kabir azabından kurtulur ve o ameli, en iyi şekilde yapıl­mış amel gibi çağaltılıp kıyamet gününe kadar iyilikler defterine yazılır." Buradan anlaşılıyor ki sahabeden birinin hafızasında bir hadis olduğu

zaman bazen hadisi rivayet ediyor, bazen de rivayet etmeden fetva veriyordu ki,

her iki durum da caizdir.

Hadis-i şerifte belirtilen murabıtlık sözünün manası, dini yüceltmek ve

müslümanlan müşriklerin zararından korumak için düşman karşısında bir geçidi

muhafaza etmektir. Kelimenin aslı, atlan bağlamaktan gelir. Yüce Allah :

"Onlara karşı kuvvet ve savaş atları (ribâtu'1-hayl)..." hazırlayın[85] buyurur. Mücahid Müslümanlar, atlarını, düşmanı korkutmak için beklediği sınırda bağlayıp orada yemlendirirler. Düşman da aynı şeyi yapar. Onun için çoğu zaman iki kişi arasında ortaklık manası taşıyan kip bu işe isim olarak verilmiştir. Ayrıca bu sebeple, sahralarda yaşayan halkın hırsızların şerrinden emin olmaları için yaptıkları binalara da, "RIBAT" ismi verilmiştir. Yukarıda geçen hadiste bir günlük murabıtlık, bir ay oruç tutmak ve gecesini ibadetle geçirmek gibi sayılmıştır.

3- İmanı Muhammed bundan sonra da sevabın daha çok olduğunu bildiren hadisi zikrederek şöyle dedi: Mekhul'den rivayete göre bir adam Resulullah (s.a.v.)'e gelerek şöyle dedi: Dağda bir mağara buldum. Ecelim gelinceye kadar orada iba­detle meşgul olmak, namaz kılmak istiyorum. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:

"Sizden bir kimse düşmana karşı Allah yolunda bir miktar nöbet tutması, kendi evinde altmış sene namaz kılmasından daha iyidir."

İlk hadiste bir ay ve bu hadiste de altmış sene zikredilmesi, ya düşman­dan emniyet ve korku içinde olmanın farklılığıyla ilgilidir, Çünkü; korku ne kadar çok olursa, sevabı da o kadar çok olur.

Yahut bu nöbet sayesinde müslümanlara sağlanan menfaatin farklılığın­dan dolayıdır. Bu sevabın aslı, işlediğinin değerli olması ve yaptığının müslü­manlara faydalı olmasıdır. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurur: "İnsanların hayır­lısı, insanlara faydalı olandır"

Yahut da bu farklılık, fazilette vakitlerin farklı farklı oluşları sebebiyledir. Bunun izahım Ubey b. Ka'b'ın rivayet ettiği şu hadiste bulmak mümkündür:

Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Sabrederek ve hayrını umarak Ramazan ayı dışındaki bir günde düşman sınırında nöbet tutmak Allah'ın yanında gün­düzü oruçlu, gecesi ibadetli yüz yıl ibadet etmekten daha faziletlidir. Ramazan ayında sabrederek ve sevabını umarak bir gün muhafızlık yapmak, Allah yolunda gündüzü oruçlu, gecesi ibadetli bin yıl ibadetten daha faziletlidir. Kim mücahid olarak öldürülür yahut murabıt olarak ölürse yeryüzü onun et ve kanını yemez ve anasının kendisini doğurduğu gün gibi günahlarından arınmadikça, cennetteki yerini görmedikçe, hurilerden eşini görmedikçe ve akrabasından yet­miş kişiye şefaat etmedikçe dünyadan ayrılmaz. Ayrıca kıyamete kadar murabıtlık sevabı devam eder."

Rasulullah (s.a.v.)'in: "Kabir fitnesinden korunur." sözünde, kabir aza­bının gerçek olduğu konusunda ehl-İ Sünnet ve'1-Cemaatin lehine delil vardır. "Fitne" burada azap manasınadır. Yüce Allah:

"Tadın azabınızı ."[86] "Şüphesiz erkek ve kadın müminlere imanlarından dolayı işkence yapanlar, sonra da tevbe etmeyenler için cehennem azabı vardır. Onlar için bir de yanma azabı vardır"[87] sözlerinde de bu anlamda kullanılmıştır.

Fitnenin kelime manası imtihan etmek ve denemektir. Kişi altının ayarını anlamak İçin altını ateşe atınca: "Fetentü'z-Zehebe" "Altını kontrol ettim." der

Yüce Allah'ın: "Kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?"[88] ayeti ile "... Seni türlü türlü ibtilalarla imtihan etmiştik..."[89] Ve :

"Zaten o da senin imtihanından başka birşey değildir..."[90] ayetlerinde de "fitne" bu manada kullanılmıştır. Münker ve nekir için: "Kabrin iki sorgulayı­cısı" denilir. Çünkü onlar kabir sahibini imanından sorgulayarak imtihan ederler.

Ayrıca, kabrin sıkıştırmasından korunmak manasına olduğunu söyle­yenler de vardır. Allah Teala'nın korudukları hariç herkes kabir fitnesine müb-tela olacaktır. Nitekim rivayet edilir ki: Sa'd b. Muaz (r.a.)'ın kabri üzerine toprak atılıp tesviye edildiği zaman Rasulullah (s.a.v.)'in yüzünün rengi değişti.

Allahu ekber, Allahu ekber! dedi ve tekbir sesinden Baki' mezarlığı yan­kılandı. Kendisine bunun sebebi sorulduğunda: "Kabir onu sıkıştırdı. Öyle sıkış­tırdı ki, kaburga kemikleri birbirine girdi. Sonra Allah bu durumu giderip onu rahatlattı. Şayet kabir sıkıştırmasından kurtulan olsaydı, bu salih kul ondan kur­tulurdu." buyurdu. Ancak Hz. Âişe'den rivayet edilen hadiste, kendisinin Rasu­lullah (s.a.v.)'den kabir sıkıştırmasını sorduğu zaman Rasulullah şöyle cevap vermiştir:

"Mümin ölüyü kabrin sıkıştırması, baş ağrısından annesine şikayet eden sevgili oğlunun başının üstüne annenin elini koyup bastırması gibidir. Münafığı sıkıştırması ise, bir kayanın altında kalan yumurtanın ezilmesi gibidir"

Murabıt olarak ölen hakkındaki bu müjde -AUahu a'lem- hayatta yapti-ğiyla müslümanların emniyetini sağlaması sebebiyledir. Böylece o da kabrinde, korkulan kabir sıkıştırmasından emniyet içerisinde olmakla mükafatlan diril a-caktır.

Yahut hayatta iken dini yüceltmek için korku ve yalnızlık yerini seçtiği için, kabirde, korku ve yalnızlık kendisinden giderilecektir. Tıpkı oruçlular için olduğu gibi. Oruçlular kıyamet günü kabirlerinden çıkarıldıklarında insanlar aç ve susuz iken kendilerine sofralar ikram edilecek ve yiyip içeceklerdir. Çünkü onlar dünya hayatında açlık ve susuzluğu seçmişlerdi. Allah da, ahirette onlara türlü türlü sofralar ikram etmekle mükafatlandıracaktır.

Rasulullah (s.a.v.)'in: "Kıyamet gününe kadar amellerin sevabı devam eder." sözüne gelince, bu, Yüce Allanın kitabında da vardır. Yüce Allah kitabında şöyle buyurur :

"... Kim evinden, Allah'a ve O'nun Peygamberine muhacir olarak çıkıp da sonra kendisine ölüm yetişirse muhakkak ki mükafatı Allah'a aittir..."[91] Rasulullah (s.a.v.)' da şöyle buyuruyor:

"Kim hac yolunda ölürse, Allah ona her sene için makbul bir hac sevabı yazar."

Murabıt olarak ölen her kişi hakkında murad edilen budur. Çünkü dünya hayatının sonu gelinceye kadar, murabıtlık yapıyormuş gibi sevabı devamlı olacaktır.

Yani dünyanın sonuna kadar murabıt olarak kalmaya niyetlenmişse sevabı da niyetine göre olacaktır. Rasulullah (s.a.v.) -."Ameller niyetlere göre karşılık görecektir." buyurur.

4- İmam Muhammed, sahih senedle İbn Ömer'in şöyle de­diğini rivayet eder: "Kadir gecesinden daha faziletli bir geceyi size haber vereyim mi? O gece, korku topraklarında Allah yolunda nöbet tutan bir kimsenin geçirdiği gecedir. Belki de o nöbet tutan kişi, eşyasına yahut ailesine dönemiyecektir." Hadis, savaş yerinde askerlerin nöbet tutmasını teşvik etmektedir. Aske­rin nöbet tuttuğu gecenin bin aydan hayırlı olan kadir gecesinden üstün olduğunu bildirmektedir. Çünkü kadir gecesinde kişi kendini kurtarmaya çalışırken, nöbet tutan kişi müslümanların güvenliğini sağlamağa çalışmaktadır. Bu durum, Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği şu hadiste belirtilmektedir. "Rasulullah buyurdu: Allah yolunda bir saat nöbet tutmak, Haceri Esved'in yanında kadir gecesini ihya etmekten daha üstündür". Yine şöyle buyurdu: Üç göze cehennem ateşi dokunmaz: Allah yolunda çıkarılan, Allah korkusundan ağlayan ve Allah yolunda nöbet tutan göz".

"Ailesine dönmeyecektir" sözü, Allah yolunda şehit düşüp ailesine dön­meyecektir, anlamındadır. Burada, savaş bölgesinde nöbetçinin kendini şehit olmaya adadığını ve Allaha satmış olduğu şahsını O'na teslim ettiğine işaret vardır. Nitekim Allah Telâlâ şöyle buyurur:

"Allah, müminlerden mallarını ve canlarını cennet karşılığında satın al­mıştır. Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler"[92]

5- İmam Muhammed -Allah rahmet etsin- dedi ki: Sevr b. Yezid, Halid b. Ma'dan'ın şöyle dediğini haber verdi: "Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa Cehennem, ondan, yorul­mak ve dinlenmek bilmeyen süvarinin alacağı mesafe ile elli yıllık mesafe uzaklaşır."

Hadis, oruçla cihadı biraraya getirmektedir. İbadetlerin hepsi Allah yo­lundadır. Çünkü onlarla Allah'ın rızası amaçlanmaktadır. Ancak kayıt kon­madan "Allah yolunda" denildiğinde, ondan cihad anlaşılır. Her ikisi yani cihat­la orucu bir arada yürütmek, nefis için daha ağırdır ve dolayısıyla daha fazi­letlidir. Nitekim Rasulullah (s.a.v.) den amellerin en faziletlisi sorulduğunda: "En meşakkatli olanıdır" buyurdu.

Yani bedene en zor olanıdır, buyurdu. Bu,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Rıbatın fazileti
« Posted on: 25 Nisan 2024, 17:19:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Rıbatın fazileti rüya tabiri,Rıbatın fazileti mekke canlı, Rıbatın fazileti kabe canlı yayın, Rıbatın fazileti Üç boyutlu kuran oku Rıbatın fazileti kuran ı kerim, Rıbatın fazileti peygamber kıssaları,Rıbatın fazileti ilitam ders soruları, Rıbatın faziletiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes