> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslam Devletler Hukuku > Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar  (Okunma Sayısı 1015 defa)
18 Şubat 2011, 13:02:49
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Şubat 2011, 13:02:49 »



Kişinin Sözlerinden Eman Sayılan Ve Sayılmayanlar


 

766- Bir müslüman müşriklerden birini esir alsa ve esirin isteği üzerine eman verse, esir artık eman altında olur. Emirin veya bir başkasının onu öldürmesi helâl olmaz.

Çünkü müslümanlardan birinin verdiği eman hepsi için bağlayıcıdır. San­ki emirin kendisi eman vermiş gibidir. Ancak eman verilen kişi fey' olur. Çünkü mağlub ve makhurdur. Onda müslümanların hakkı sabit olmuştur. Bütün müs-lümanların sabit olan bu hakkı bir tek kişinin emanı ile yok olmaz. Eman ile Öldürülmekten kurtulduğu gibi îslama girmekle de sadece öldürülmekten kur­tulmuş olur. Yani öldürülmekten kurtulmuş olur ama fey' olmaktan kurtulmaz.

767- Esir edildikten sonra müslüman olursa öldürülmez. Ancak yine fey' olur. Esir ettikten sonra müslümanın ona eman vermesi durumunda da netice aynıdır.

Çünkü köle mesabesinde olmuştur. Ancak ganimet taksimi henüz yapıl­madığından sahibi belli olmamıştır. Kölenin müslüman olması onu kölelikten çıkarmaz.

Müslüman olduktan sonra fey' olarak devam ettiğinin delili Hz. Ab-bas'ın şu hadisidir: Bedir günü esir edildikten sonra İslama girdi ve iyi bir müslüman oldu. Rivayet edildiğine göre bunun üzerine müslümanlar ara­larında "Adamları öldürdük ve esir ettik. Şimdi sıra kadınlara geldi" dedi­ler. Bu işe kalkışınca, henüz esir olan Hz. Abbas Rasululİaha şöyle dedi: "Bu doğru birşey değildir". Rasulullah, "Niçin?" dedi. Hz. Abbas: "Allah sana iki taraftan birini vadetti ve vadini gerçekleştirdi. Şimdi salim olarak dön" dedi.

O aşamada çok iyi müslüman olduğuna bu bir delildir. Bununla beraber Rasulullah ona fidye verip kendisini kurtarmasını emretti. Şu ayeti kerime de onun hakkında indi: "Ey Peygamber, elinizdeki esirlere söyle; Allah kalble-rinizde hayır olduğunu bilirse, sizden alınanlardan daha iyisini size verir."[13]

768- Esir adam "Ben müslüman değil, zimmî olmak isti­yorum" derse, devlet başkanı ona zimmîlik hakkını vermeyip öldürebilir.

Çünkü esir ve makhur olmuştur. Belirttiğimiz gibi boyleleri için zimmî-lîk hakkının verilmesi isteğine olumlu cevap verilmez.

769- Müslümanlar esir alırken müslüman olmasından kor­karak onun ağzını tıkamış veya doğmuş ve müslümanlığmı ilan etmekten alıkoymuşlarda, çok kötü davranmış olurlar.

Çünkü müslüman olmak istiyen bir kimseyi müslüman olmaktan alıkoy­muş olurlar. Böyle birşey asla kabul edilemez. Ama İslama girmekten alıkoy­mak için değil de, kaçıp kurtulmasını önlemek için ağzım bağlamışlarsa, bunda bîr sakınca yoktur. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Onları yakaladı­ğınız zaman sıkı bağlayın"[14]

"Müslüman olmaması İçin ağzını bağlayacak olurlarsa, onların da kâfir olmaları gerekir. Çünkü onun kafir kalmasına rıza göstermişlerdir. Başkasının küfrüne razı olan da kafir olur" denilecek olursa, deriz ki;

Bunun iki izah yolu vardır :

Birincisi: Bunlar onun gerçekte müslüman olmıyacağmı; sadece öldürül­mekten kurtulmak için göstermelik müslüman olacağını bilmişlerdir. Eğer böyle ise, bu onların küfre rıza göstermeleri anlamına gelmez.

İkincisi; onun küfrüne rıza göstermek suretiyle değil de, kendilerine yap­mış olduğu eziyetin bir intikamı olarak sertçe davranmak kabîlindendir. Yüce Allah'ın şu ayetini düşünen bir kişi bunu daha açık ve rahatlıkla anlar: "Rab-bimiz mallarını yok et, kalblerini sık. Taki onlar can yakıcı azabı görmedikçe inanmasınlar."[15]

Rivayet edilen şu olay bunu desteklemektedir: Rivayete göre Hz. Osman Mekke fethi günü Abdullah b. Saîd b. Ebi Serh'i Rasulullah'a getirdi ve "Ab­dullah b. Said b. Ebî Şerh sana biat etsin" dedi. Fakat Rasulullah ondan yüz çevirdi. Her tarafta Rasulullahtan bunu isteyince Rasulullah ona: "Biatini kabul ettik, gitsin" dedi. O ayrılınca, Rasulullah ashabına: "Biatini kabul etmeden önce aranızda kalkıp boynunu vuracak kimse yok muydu?" dedi. Ashab, Ey Allahin Rasulü, bize bir göz işaretinde bulunsaydınız bari, dediler. "Bir pey­gamber gizli göz işareti yapmaz" buyurdu.

Rasulullahm onun küfrüne razı olduğunu hiçbir kimse düşünemez. Sade­ce ölümden kurtulmak (takiyye) için göstermelik müslüman olduğunu Rasu­lullah anlamıştı. Onun için kendisinden yüz çevirdi ve söyleyeceğini söyledi.[16]

770- Müslüman bir esiri öldüreceği sırada esir iki defa: "Eman, Eman" derse ve müslüman da ona sadece diş bilemek ve amansız davranmak için sözünü tekrar edip "Eman, Eman ha!" derse, onu öldürmesinde bir sakınca yoktur ve kanı ona helaldir. Ancak bu sözünü duyan kimse onu öldürmesine mani olur ve amaçladığı şeyde onu tasdik etmez.

Çünkü görünüş itibariyle sözünün bağlamı emandir. Ancak onun iddia ettiği şeye de muhtemeldir. Ne varki bu onun gönlünde olup Allahtan başkası onu bilmez. Kumandan ve halkı ise zahire göre davranacağı için ona eman verdikten sonra öldürmesine müsaade etmezler. Kendisi ile Allah arasında ise onu öldürmek için serbestlik vardır. Çünkü kalbindekini Allah bilir.

771- Ama müslüman ona "Eman   istiyorsun ha?!" veya

"Acele etme, başına geleni görürsün!" derse, bu onun için eman sayılmaz. Hem kendisi, hem başkası onu öldürebilir.

Çünkü sözünün bağlamından anlaşiliyorki onu tehdit etmektedir. Sözün bağlamı, hakikatin terkedildiğine delildir. Nitekim yüce Allah şöyle buyuru­yor: "Dileyen iman eder, dileyen küfreder. Muhakkak zalimlere bir ateş hazır­ladık."[17] Şüphesiz ayette kınama ve azarlama vardır. Yoksa bağlam itibariyle küfrü tercih etme serbestliği yoktur."[18] Yine "Dilediğinizi işleyin. Şüphesiz O, işlediklerinizi görür"[19] ayetinde de durum aynıdır. Ayette işleme emri değil, tehdit vardır. Bir adam diğerine "Erkeksen malında dilediğini yap" veya "Doğru söylüyorsan, bana elinden geleni yap" demesi, ona yapma izni değil, tehdit, azarlama, meydan okuma ve yaptığı taktirde cezalandıracağını ifade etmeyi dile getirmektedir. Burada da durum aynıdır. Müslüman ona "Eman ha! Sana eman verip vermiyeceğimi göreceksin" derse, adamın sözünü açıkça red ettiği anla­şılmaktadır.

772- "Eman" deyip susarsa, kalbindeki bilinemiyeceği için zahir itibariyle bu eman sayılır.

Tıpkı başkasına "malımda şöyle, şöyle yap" diyen kimsenin sözü ile izin vermiş sayılması gibi. "Bununla tehdit kastettim" derse, mahkemede suçlu sayılmaz.

773- Ele geçirilmeden önce müşrik, kaleden "Eman, eman" diye bağırsa ve müslüman ona "Eman, eman" derse, sonra müşrik, müslümanlar arasına çıkıpgelse, ona eman veren kişi­nin "Ben sadece tehdit etmek istedim" demesine itibar edilmez. Müşrik serbest bırakılır. Eman sözünü kumandanın veya başkasının söylemesi ayındır.

Çünkü eman sözünü söyliyenin kalbindekini müşrik bilemez. Böyle ka­bul edilirse aldatmaya sebep olur ki, aldatma haramdır. Bu şekilde müşrik, esir­den farklı olur. Çünkü esir mağlub ve makhur olmuştur. Onunla müslümanlar arasında aldatma manası meydana gelmez. Onun kalbindeki sadece onun İçin muteber olur.

774- Müslüman,   kuşatma altındaki müşrike "Eman mı, hava alırsın!" veya "Erkeksen in" deyip bizzat kendi ifadesiyle ona duyursa, bunun üzerine müşrik inip gelse, müslümanlara fey1 olur ve öldürülmesi caizdir.

Çünkü onu hiçbir şekilde aldatmamış ve tehdit ettiğini ona duyurmuştur. Eman vermeyip sadece tehdit ettiğini açıklamıştır. Şuna benzer; Adam diğerine "Bana bin dinar borçlusun" der, diğeri ise "Bin dinar mı, hava alırsın!" diye cevap verir. Bunun sözü asla diğerini tasdik sayılmaz.

Ama eman sözünü duyurup diğer sözleri duyurmazsa, müşrik eman altın­da olur. Onun İçin geçerli olan, duyurduğu şeylerdir. Duyurmadığı şeyleri iti­bara alacak olursa bu hile sayılır. Çünkü duyurmadığı şeyler kalbindeki şeyler mesabesindedir. Bunları da nazarı itibara alırsa aldatmaya yol açmış olur. Aldatma ve hile ise haramdır.

Gerçeği en iyi bilen Allahtır.[20]



[14] Muhammed, 47/4

[15] Yunus 10/88

[16] Rasululiah'ın sözkonusu kişiye niçin iltifat etmediğini ve ashaptan birilerin onu öldürmesini tercih ettiğini kesin olarak bilmiyoruz. Ancak kesin olarak bilinen birşey varki, o da hangi a-maç ve düşünce ile olursa olsun, müslüman olduğunu açıklayan hiçbir kimsenin öldürüle-meyeceği, böyle bir şeyin hem Kur'an hem peygamber tarafından onaylanmadığı ve Rasu­lullahm böyle davrananlara şiddetle tepki gösterdiğidir. (Çeviren)

[17] Kehf 18/29

[18] Ayet. yazarın dediği gibi değil, insanlara imanı veya küfrü tercih etme serbestisi vermektedir.

Ancak küfrü tercih etmekten Yüce Allah'ın hoşnud olmadığı "Kullarının kafir olmalarına razı olmaz."' (Zümer, 7) ve bu tercihlerinden dolayı onları cezalandıracağını bildirmektedir. Değilse, imanı veya küfrü tercih etme serbestisi olmayan insanları tercihlerinden dolayı cezalandırma veya ödüllendirmenin anlamı olmaz. (Çeviren)

[19] Fussılet 41/40

[20] İmam Serahsî, İslam Devletler Hukuku, Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir, Eğitaş Yayınları: 2/43-46




[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar
« Posted on: 16 Nisan 2024, 09:26:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar rüya tabiri,Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar mekke canlı, Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar kabe canlı yayın, Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar Üç boyutlu kuran oku Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar kuran ı kerim, Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar peygamber kıssaları,Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlar ilitam ders soruları, Sözlerinden eman sayılan ve sayılmayanlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes