> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslam Devletler Hukuku > Esirler ve darulharbe girenler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Esirler ve darulharbe girenler  (Okunma Sayısı 739 defa)
18 Şubat 2011, 13:01:47
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Şubat 2011, 13:01:47 »



Esirler Ve Darulharbe Girenlerin Sözlerinden Eman Sayılan Ve Sayılmayanlar

 

775- Müslümanlardan bir grup düşmanın ilk barış temsil­cisiyle karşılaşıp "Biz halifenin elçileriyiz" deseler ve halifenin mektubuna benzer bir mektup gösterseler ve böylece müşrik­leri aldatsalar, bunun üzerine müşrikler onlara "girin" deseler ve onlar da darulharbe girseler, orada kaldıkları sürece düş­mandan kimseyi öldürmeleri ve mallarından birşey almaları caiz olmaz.

Çünkü bu tavırları ve gösterdikleri şey gerçek ise, darulharpte düşman ta­rafından eman altında sayılırlar. Dolayısıyle darulharpteki düşman da onlardan eman içinde olur. Darulharbin halkına ve malına dokunamazlar. Darulharbe giden elçiler için de durum aynıdır.

776- Kendilerini bu tavır içinde gösterdiklerinde de durum aynıdır.

Çünkü dışarıdan gelenlerin içlerinde gizlediklerine vakıf olmaları müm­kün değildir. Hileden sakınmak için hüküm ancak zahire göre verilir. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi eman işi ciddi olup onun için bir sebep bile eman için yeterlidir.

Takındıkları tavır onların eman istemeleri mesabesinde kabul edilir. Eman isteyip onlar da eman verdiklerinde bu emana riayet etmeleri gere­kir. Eman istediklerini gösteren delil ortaya çıktığında da durum aynıdır.

777- Onları gizlice vurmak niyyetinde oldukları halde "Ti­caret için geldik" dediklerinde de durum aynıdır.

Çünkü gerçekten göründükleri gibi tüccar iseler, darulharp ehline hiyanet etmeleri helal olmaz. Tüccar tavrını takındıklarında da durum aynıdır.

778- Darulharp içinde onlarla karşılaşmaları halinde de durum aynıdır. Ancak karşılaşmadan önce aldıkları şeyler on­ların olur. Ama ondan sonra bir şey almaya kalkışmaları helal olmaz.

Çünkü takındıkları tavır sebebiyle onları serbest bırakmaları kendilerine eman vermeleri mesabesindedir. Bu da ondan sonra düşmanın malına ve canına zarar vermelerini haram kılmaktadır. Ancak ondan önce aldıklarından birşey geri vermeleri gerekmez.

779- Bunlar Rumlar kılığına girip kendilerini onlara ben-zetseler ve düşman "Kimsiniz?" dediğinde, "Biz darulîslamda eman ile oturan Rumlarız" deseler ve darul-harpte bilinen Rumlardan birine kendilerini nisbet etseler veya kimseye ken­dilerini nisbet etmeseler, bunun üzerine düşman onları serbest bıraksa, düşmandan güçlerinin yettiğini öldürmekte ve malları almakta serbesttirler.

Çünkü takındıkları tavır ve söyledikleri doğru ise onlarla darulharp ehli arasında zaten eman yoktur. Çünkü iki taraf birbirinin canına veya malına el ko­yup ele geçirse, arada eman olmadığı için onun olur. Aldığı şeyler veya kişiler elinde iken alan kişi müslüman olursa o şeyler veya kişiler onun olur. Onları serbest bırakmalarının sebebi, şeklen veya manen eman istemeleri değil sadece kendilerinden olmalarıdır. Çünkü rumlardanız veya sizlerdeniz sözünün anlamı aynıdır. (Müslümanlarla değil, Rumlarla anlaşmış olmaktadırlar).

780- Yine kendilerinin zimmîlerden olduğunu ve müslü-manlarla olan anlaşmayı bozarak geldiklerini söyleseler ve düş­man da girişlerine izin verse, durum aynıdır. Bununla önceki arasında fark yoktur.

Çünkü kendilerinden kabul ederek ve aynı yurdun vatandaşı sayarak ser­best bıraktılar. Zaten insanın kendi yurdunda eman istemesi sözkonusu değildir.

el-Mütehassır fı'1-Cenneti lakabıyla bilmen Abdullah b. Üneys'[21] ha­disi buna delalet etmektedir. Süfyan bin Abdullah'a "Sana yardımcı olmak, beraberinde bulunmak ve sayıca çoğalmak için geldim" demiş ve sonra öldürmüştür. Bu da gösteriyorki böyle bir şey eman olmaz.

el-Mütehassır olayını önce açıklamıştık.

Rasulullahm şu buyruğu da bunu açıklamaktadır: "Rasul ve Nebi­lerden sonra dünyada çalışanların en hayırlısı mütehassırlardır.

Yani dünyada daha sonra cennette üzerine dayanacakları ve üstün derece­lere ulaşacakları iyi ameller işleyenlerdir. Tıpkı dünyada bir insanın bir asaya dayanması ve koltuk değneğinin olması gibi.

781- Düşman, elinde olan bir grup esir müslümanı serbest bıraksalar, bunların düşmandan dilediklerini öldürmesinde, mallarını almalarında ve güçleri yetiyorsa darulislama kaçırıp götürmelerinde bir sakınca görmüyorum.

Çünkü serbest bırakılmadan önce onların elinde makhur ve mağlub idiler. Bu durumda iken neye güç yetirmişlerse, onu ele geçirmeye serbest idiler. Sah verildikten sonra da durum aynıdır. Zaten, eman isteğinde bulunduklarını ifade eden birşey de yapmadılar. Serbest bırakmaları da eman vermek suretiyle değil, iltifat etmemek ve ilgi göstermemek suretiyle olmuştur.

782- Yine onlara "Size eman verdik, dilediğiniz yere gidin" derlerse, esirler de birşey söylemezse, durum aynıdır.

Çünkü herhangi birşeye zarar vermelerini haram kılan şey şeklen veya manen verilen emandır. Ancak bu eman ile düşmanın can ve malına zarar vere­mezler. Bu eman da verilmiş değildir. Kendilerinin bağlanmadıkları bir şeyde düşmanın sözü onları bağlamaz.

783- Ama bunlar darulîslamdan gelmiş ve darulharp sa­hipleri onlara "girin, eman altındasınız" demişlerse, durum farklı olur.

Çünkü bu durumda kendi istekleriyle eman isteyerek geldiler. Düşman kuvvetle vurabileceği bir durumda iken karşısına çıktıklarında onlara birşey yapmadığına göre, kendilerine eman verdik demeseler bile, eman vermiş gibi­dirler. Esirler ise darulharpte istekleriyle değil, esir olarak bulundular. Emanın olabilmesi için ona söz veya fiille bir şeyin delalet etmesi lazımdır.

784- Onlardan bir grup esirlerle karşılaşıp "siz kimsiniz" der ve esirler "Biz tüccar kişileriz, arkadaşlarınızın verdikleri eman ile girdik" veya "Biz devlet başkanının elçileriyiz" dese­ler ,ondan sonra düşmandan kimseyi öldürmeleri doğru olmaz."

Çünkü eman istediklerini gösteren bir tavır ortaya koydular. Burada onla­rın eman İstemesi kabul edilir. Ondan sonra darulharp ehline hıyanet etmeleri doğru olmaz.

Ama darulharpli onlara saldırırsa durum değişir.

785- Düşman onların esir olduklarını anlayıp yakaladıktan sonra esirler kaçıp kurtulursa, düşmanın malını almaları ve öldürmeleri helal olur.

Çünkü düşmanın yaptığı ile eman hükmü ortadan kalkmış olur. Nitekim eman altında olan kişilere düşmanın devlet başkanı hainlik edip ve hapsedip mallarını aldıktan sonra onlar kaçıp kurtulurlarsa düşmanları öldürmeleri ve mallarını almaları helal olur. Çünkü düşman devlet başkanının yaptığı antlaş­mayı bozmuş sayılır. ■

786- Aynı şekilde düşman devlet başkanının bilgisi veya emri ile biri onlara böyle davranır ve devlet başkanı da onu alı­koymazsa, netice aynıdır. Çünkü beyinsiz (sefih) yasaklanma-dıkça, kendisine emredilmiş sayılır. Ama devlet başkanlarının veya düşman toplumun bilgisi dışında bunu yaparsa, bu beyin­sizin yaptığı sebebiyle eman altındaki kişilerin halkın can ve malla-rıni helal saymaları doğru değildir. Çünkü sıradan birinin böyle yapması düşman ile kendileri arasındaki anlaşmayı bozmaz. Çünkü bu kişi antlaşmayı bozma yetkisine sahip değildir. Yaptığı sadece onlara bir haksızlıktır. Güç ve imkanları varsa kendilerine yaptı­ğının aynısını onlara yapmaları veya aldığının kendisini yahut benzerini ondan almaları caizdir. Onun dışında kendisine birşey yapmaları helal olmaz. Çünkü zalime zulüm edilmez. Sadece ona yaptığının cezası verilir.

787- Esirler yakalandıklarında "Biz sizdeniz" deseler ve on­lar da serbest bıraksalardı, esirlerin düşmanı öldürmesi ve mallarını alması helâl olurdu.

Çünkü takındıkları tavır, eman isteme tavrı değildir.

788- Yine darulharpte İslama girmişlerse bütün söyledikle­rimizde durumları esirlerin durumları gibidir.

Çünkü darulharpte bulunmaları eman ile olmamıştır.

789- Düşmanın karşılaştığı müslümanlar, düşmana "Biz Burcan halkındanız, İslam ülkesinden eman ile geldik. Barış temsilcilerinizden biri, ülkemize gidebilmemiz için bize eman verdi" deseler ve onlar da serbest bıraksalar, ondan sonra düş­mandan kimseye zarar vermeleri helal olmaz.

Burcan Hazar bölgelerinden biridir. Halkıyla Rumlar arasında açık bir düşmanlık vardır. Eman olmaksızın birbirlerinin ülkesine girmeleri imkansızdır. Onun için takındıkları tavır eman isteme mesabesindedir. Nitekim söyledikleri gerçek olsaydı onların herhangi birşeylerine zarar vermeleri helal olmazdı.

790- Müslümanların yurduna dönmedikçe kendilerini Bur­can kimliğiyle gösterseler ,durum aynıdır. Ama müslümanlar m ülkesine döndükten sonra tekrar darulharbe girecek olurlarsa, dilediklerini onlara yapabilirler.

Çünkü bu durumda bunlar darulharpte hırsız durumundadırlar. Geri gel­işlerini düşmanın fark edip etmemesi aynıdır. Çünkü darulharbe tekrar girişleri düşmanın yurdunu korumasındaki ihmalkarlığını gösterir.

Halbuki önceki durumda iş tamamen farklı idi.

791- Müslümanlar düşmandan esirler alıp öldürmek iste­diklerinde, biri ben müslümanım derse, İslamını sorgulamadan Öldürmeleri helal değildir. Bu lafızla müslümaıı olacağı için değil, belki yüce Allanın "Dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek size müslümaıı olduğunu bildirene "Sen mü'min değilsin" demeyin"[22] ayetinin zahirîne göre hüküm budur.

Zaten adam kapalı bir söz söylemiştir. Bununla ne demek istediği araştı­rılır. Araştırmadan önce hemen öldürmek ihtiyatla davranmaya aykırıdır.

792- Kendisinden sorduklarında İslamı tarif edip tavsif ederse, o müslüman demektir ve öldürülmesi caiz olmaz. Esir düşmeden önce müslüman olduğu bilinmedikçe müslümanlara fey' olur.

Bundan önce müslüman olduğu bilinmeyince yeni müslüman oluyor de­mektir. Bu da Öldürülmekten korur ama köleleştirilmekten kurtarmaz.

793- Müslüman siması taşıyor ve daha çok...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Esirler ve darulharbe girenler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:13:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Esirler ve darulharbe girenler rüya tabiri,Esirler ve darulharbe girenler mekke canlı, Esirler ve darulharbe girenler kabe canlı yayın, Esirler ve darulharbe girenler Üç boyutlu kuran oku Esirler ve darulharbe girenler kuran ı kerim, Esirler ve darulharbe girenler peygamber kıssaları,Esirler ve darulharbe girenler ilitam ders soruları, Esirler ve darulharbe girenlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes