> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Usulü Fıkıh Eserleri > İslam Devletler Hukuku > Devlet başkanının izni dışında verilen eman
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Devlet başkanının izni dışında verilen eman  (Okunma Sayısı 793 defa)
18 Şubat 2011, 12:52:55
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Şubat 2011, 12:52:55 »



Devlet Başkanının İzni Dışında Ve Yasaklamasından Sonra Verilen Eman


 

944- Müslümanlar bir kaleyi kuşattıklarında devlet başka­nının izni olmadan içindekilere ve onların ehline hiçbir müslü­man eman veremez.

Çünkü kaleyi fethetmek için kuşattılar. Eman ise müslümanların bu a-maçlarım açıkça engellemektedir. Müslümanlardan hiçbir kimse müslümanların amacını, Özellikle düşmanı yenmek gibi bir olayda engelleme hakkına sahip değildir. Sonra, her müslüman başındaki emire itaatla mükelleftir. Amirin rızası olmadan uymağa mecbur olacağı bir akdi kimse yapamaz. Sonra, fayda ve za­rarı müslüman cemaate raci olan şeylerde yetki ve söz sahibi devlet başkanı olup onunla mükelleftir. Bu gibi işlerde onun görevlerini çiğnemek onu hafife almak ve önemsememektir. Devlet başkanını küçümseyen ve itaatini gölgele­yen şeylere vatandaşların kalkışması doğru değildir.

945- Ama bir müslüman bunu yaparsa, eman geçerli olur.

Çünkü emanın sıhhat sebebi, bir müslüman için sabit ve tamdır. Zira Ra-sulullah "Her müslüman onların zimmetini (çıkarını) gözetir" buyurmaktadır. Eman verildikten sonra devlet başkanı emanlarını geri alıp onları güven içinde olacakları yere ulaştırıncaya kadar onlarla savaşı kesmek zorundadır. Kalenin dışına çıkmış olsalar bile bunu yapmadıkça onlarla savaşa devam edemez.

946- Onlara eman veren müslümanı te'dip etmek isterse, te'dip edebilir.

Çünkü devlet başkanını küçülten bir işe girişmekle edepsizlik etmiş olur. Onu te'dip etmiyecek olursa başkaları da aynı şeye cesaret eder. Bu da devlet politikasını ve işlerin idaresini bozar.

Ama müslümanların yararını gözeterek onlara eman vermiş ve dev­let başkanı da bunu tasvib etmişse, artık bu iş için onu tedip etmez.

Çünkü bunu yapmakla müslümanlara daha çok yarar sağlamayı kastet­miştir. İmamın görüşünü alıncaya kadar erteleyecek olsaydı belki de bu yarar kaçmış olacaktı. Böyle durumlarda müslüman eman verebilir.

Düşmandan biri gizlice müslümana "Bana eman ver, sana düşmanın açık yerlerini göstereyim" veya "Sana kale kapısını açayım" demiş ve müslüman bu fırsatın kaçmasından endişe etmiş ise, devlet başkanından eman için izin istemeden önce ona eman verebilir.

Çünkü bu durumda emanm verilmesi müslümanların yararının sağlanma­sına yöneliktir. Böyle davranan kişi te'dibe değil, teşekküre layıktır. Onun için böyle yerlerde adam te'dip edilmez.

947- Bir müslüman, düşmandan birine kaleden inip müslü­manların karargahına gelmek üzere yüz dinar karşılığında eman verse ve parayı aldıktan sonra onu karargaha getirdi­ğinde devlet başkam bunu öğrense, müslüman kötü davranmış olmakla beraber emanı sanki ücret almadan verilmiş gibi caiz olur. Devlet başkanı sonra bu durumu değerlendirir.

948- Müslüman ona "Darulharpten müslümanlar çıkın­caya kadar emin olacaksın" diye şart koşmuşsa, devlet başkanı istediğini tercih etmekte serbesttir. Dilerse parasını geri verir ve önceki yerine gönderir. Dilerse ona şart koşulanı yerine getirip parayı alır ve müslümanlara ganimet yapar.

Çünkü parayı alan müslüman onu ancak müslümanların kuvveti sayesin­de alabilmiştir. Onun için para ona mahsus sayılmaz. Sadece yaptığı iş devlet başkanının veya amirin yapması mesabesinde kabul edilir.

949- Adam, askerin yanına gelmeyi ve görüşmesi gereken biriyle görüştükten sonra geri dönmeyi şart koşmuşsa, devlet başkam bu emanı kabul eder ve alınan dinarları askere gani­met yapar.

Çünkü müslümanların yararını gözetmek bu emanm kabul edilmesini ge­rektirir. Adam kalesine dönünceye kadar müslümanlar arasında eman altında­dır. Dinarlarını geri verecek olursa, birinci durumun aksine bundan müslü­manlara bir yarar sağlanmış olmaz.

950- Kale fethedilinceye kadar adam müslümanlar arasında kalıp kaleye dönmezse, darulharpten emin olacağı yere ulaştı-rılıncaya kadar eman altındadır.

Dinarlarını geri vermede bir yarar yoktur. Darulharpte güven içinde ola­cağı yere ulaştınlmcaya kadar kimse ilişmez. Dinarlar da askerlere fey1 sayılır.

951- Kaledekilere bir müslüman aldığı yüz dinar karşılığın­da bir ay eman verse, devlet başkanı iki durumdan birini ter­cih etmekte serbesttir. Dilerse dinarları geri verir ve emanın geçersiz olduğunu bildirir. Dilerse emanı kabul eder ve bir ay onlara ilişmez. Yüz dinarı da alır ve müslümanlara fey' sayar. Çünkü her iki durumda da müslümanların yararı umulur. Bir ay geçme­den kalenin fethedilmesini umuyorsa, dinarları geri vermesi yararlıdır. Um­muyorsa emanı geçerli sayması ve dinarları alması yararlıdır. Onun için devlet başkanı dilediği şıkkı seçmekte serbesttir.

952- Emir, asker arasında "Kaledekilere veya onlardan bi­rine kim eman verirse emanı geçersizdir." diye ilan ettikten sonra bir müslüman karşılıklı veya karşılıksız onlara eman verecek olursa, emanı geçerlidir.

Çünkü müslümanın verdiği emanm sıhhati bu ilan ile yok olmaz. Eman verme hakkı, şahitlik hakkı gibi şer'an her müslüman için sabittir. Devlet baş­kanının bu ilanıyla bu hak yok olmaz.

Zaten düşman bu yasaklamayı bilmiyor. Bu yasaklamadan sonra müslümanın verdiği eman geçerli sayılmıyacak olursa, onlara hile yapılmış olur ki, bu da haramdır. Ancak devlet başkanı bu adamın müslümanların yararını gözeterek eman vermediğini tesbit ederse, onu hapis ve ceza ile cezalandırabilir.

Çünkü buradaki yetkiyi aşma birinci durumdakinden daha büyüktür. Çünkü adam devlet başkanına açıkça muhalefet etmiş, böylece cezayı ve hapsi hak etmiştir.

953- Kaledeki düşmana "Müslümanlardan biri size eman verecek olursa emanına aldanmayımz, onun emanı geçersizdir" diye yazılı veya sözlü olarak yahu elçi ile bildirdikten son­ra biri onlara eman verir ve kendileri de buna dayanarak çıkar gelirlerse, fey1 olurlar.

Eman altında sayılmamaları, yasaklamadan sonra müslümanm vereceği emanm sahih olmamasından değil, bu yasaklamanın devlet başkanı tarafından düşmana verilen emanın geçersiz olduğunu bilmeleri açısındandır. Eman veril­dikten sonra geçersiz saymak doğru olduğu gibi, verilmeden Önce de geçersiz olacağını söylemek doğrudur.

Çünkü geçersiz olduğunu bildirmekten maksat, hile ve hiyanetten kaçın­mak ve bunu önlemektir. Bu da her iki durumda önlenmektedir. Çünkü eman verildikten sonra geçersiz olduğunu gösteren bir şey ortaya çıkarsa, eman hük­münün sabit olmasını önler.

Birinci durumun aksinedir. Orada düşman, devlet başkanının yasaklama­sından habersizdir. Bunu kendileri bilmedikçe emanın geçersiz sayılması da gerçekleşmez. Emandan sonra emanm geçersiz sayılması müslümanların zara­rını önlemek içindir. Çünkü bu olmasaydı, müslümanlar arasından kalenin fet-hedilmesini istemeyen bazı fasıklar devlet başkanı emanlan geçersiz saydıktan sonra her defasında düşmana eman vererek engelleme imkanı bulabilirler. Bu zararı önlemek için uyarmak ve özürlerini kabul etmemek üzere eman veril­meden Önce geçersiz olacağının belirtilmesi sahih olur.

954- "Size ben eman vermedikçe başka müslümanm vere­ceği eman geçersizdir" diye düşmana söyler ve müslümanlar-dan biri gelip onlara "Ben emirin elçisiyim, size eman verdi" der ve buna dayanarak yerlerini terkederlerse, müslüman kişi yalan söylemiş olsa bile, onlar eman altında olurlar. Çünkü elçinin sözü, elçiyi gönderenin sözü gibidir. Elçiliğin sabit olması halinde durum böyledir. Ama elçi yalan söylemiş­le, sözünün emirin sözü ile eş sayılması mümkün değildir. Çünkü böyle bir elçi göndermiş değildir. Elçi görünen bu adamın onlara vereceği emanı sahih say­mak da mümkün değildir. Çünkü o "size eman verdim" deseydi, emanı sahih olmazdı. Onun için emanı geçersiz olmalıdır" diye itiraz edilirse, deriz ki;

Evet, ama sözü, sanki elçilik mektubu gibi söyleyince bir aldatma ve hi-yanet meydana gelmiş olmaktadır. Çünkü bu işte doğru veya yalancı olduğuna ve sözünün hakikatine vakıf olmak mümkün değildir. Adamın aklı ve dini doğ­ru söylemesini ve yalandan sakınmasını gerektirdiğine göre düşmanın bu zahire güvenmesi mümkündür ve güvenebilirler. Bu durumda eman geçersiz sayılırsa, aldatma ve hiyanet meydana gelir. Ama emanı sadece kendisinin verdiğini söy­lerse, durum bunun zıddı olur.

955- Emir düşmana "Kendim gelip size eman verinceye kadar müslümanlardan bîri size eman verirse yahut benden size bir eman mektubu getirirse, o geçersizdir, "der ve olay yukarıdaki gibi cereyan ederse, düşman çıkıp gelecek olursa, fey" olur.

Çünkü bu emirin vereceği eman dışında bütün emanların geçersiz sayı­lacağını duyurmuştur. Sonra, müslümanlan zarardan korumak vaciptir. Bu za­rarı önlemenin tek yolu da emirin emandan önce bu şekilde uygulamada bu­lunmasıdır. Böyle yapmazsa fasık kişiler müslümanların cihadını bozma ve boşa çıkarma fırsatını bulurlar. Bu da caiz değildir.

Ancak bu meselede amir kendisi eman verdiğini bildirmek üzere yasak­lamadan sonra birini gönderirse, düşman eman altında olur. Çünkü elçinin iba­resi, onu gönderenin ibaresi gibidir. Sanki amir kendisi onlara eman vermiştir. Düşmana daha önce söyledikleriyle sanki yalandan elçi olduğunu iddia edecek kişilerin haberine güvenmekten onları alıkoymak istemiştir. Onlara gerçekten göndereceği elçilerin haberlerine güvenmekten ise alıkoymamaktadır.

Sonra, elçinin haberini ancak elçi yalancı ve sahte olduğu için geçersiz saydık ki, müslümanlara ulaşacak zarar önlenmiş olsun. Ama elçi gerçek ve doğru ise bu durum sözkonusu olmaz. Şöyleki;

Bu ilanından sonra onlara elçi gönderirse, sözünden dönmüş demektir. Sözünden dönmesi de sahihtir. Nitekim düşmana "Size eman verirsem emanım geçersizdir" der ve daha sonra eman verirse bu eman geçerli ve sahihtir. Çünkü bu söylediğinden vazgeçme ve dönme sayılmaktadır. Önceki sözü on...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Devlet başkanının izni dışında verilen eman
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:02:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Devlet başkanının izni dışında verilen eman rüya tabiri,Devlet başkanının izni dışında verilen eman mekke canlı, Devlet başkanının izni dışında verilen eman kabe canlı yayın, Devlet başkanının izni dışında verilen eman Üç boyutlu kuran oku Devlet başkanının izni dışında verilen eman kuran ı kerim, Devlet başkanının izni dışında verilen eman peygamber kıssaları,Devlet başkanının izni dışında verilen eman ilitam ders soruları, Devlet başkanının izni dışında verilen emanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes