> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İslam Alemi Meşhur Tabiinler > Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a.
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a.  (Okunma Sayısı 981 defa)
18 Eylül 2010, 16:06:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Eylül 2010, 16:06:44 »



Muhammed İbn Vasî El-Ezdi (R.A.)




Muhammed İbn Vasî El-Ezdi´nin par­mağını bin delikanlının taşıdığı meş­hur bin ktlıçtan daha çok severim...[1]

Şimdi hicretin 87. senesindeyiz.

İşte müslümanlann övünç vesilesi fetihler yapan komutan Ku-teybe İbn Müslim, kalabalık ordusuyla Merv [2] şehrinden Buhara [3] bölgesine doğru gitmektedir.

O, Maveraunnehr [4] şehirlerinden geriye kalanları fethetmeye, Çin´in etrafında savaşmaya ve oraların halkını cizyeye bağlamaya ka­rar vermişti.

Fakat Kuteybe İbn Müslim Seyhun nehrini geçer geçmez Buhara halkı bunu haber aldı ve her yerde savaş borularını çalmaya başladılar.

Etraflarındaki Türk, Çin ve başka milletleri savaşa çağırmaya baş­ladılar.

Müslümanların üzerine her renk, ırk, dil ve dinde asker topluluk­ları akın etti. Onlar malzeme ve sayı bakımından müslüman ordusu­nun kat kat üstündeydiler.

Hemen müslümanlara yolların ağızlarını ve geçitleri kapattılar.

Hatta Kuteybe İbn Müsiim onların durumlarını araştırmak ve ha­ber elde etmek için küçük birliklerinden birini gizlice onların arasına göndermeye muvaffak olamadı...

Aynı şekilde görevlendirdiği casuslarından birisi de onların ara­sına sızamamıştı.

Kuteybe İbn Müslim ordusunu Beylend [5] şehrinin yakınlarında konaklattı.

Yerinde çivili gibi kaldı. Ne ileri gidebiliyor ne de geri.

Düşman, her gün güneşin doğusuyla birlikte önce kuvvetlerinden birisini Kuteybe´yle savaşa gönderiyordu. Bütün gününü onunla uğraş­makla geçirtiyordu.

Karanlık olunca da sağlam ve emin barınaklarına dönüyorlardı.

Durum peşpeşe İki ay böyle devam etti...

Kuteybe ise bu durumdan dolayı şaşkınlık içindeydi.

Geri mi çekilecek ileri mi atılacak ne yapacağını bilemiyordu.

Kuteybe ve askerleriyle ilgili haberleri hemen her taraftaki müs-lümanların kulaklarına ulaştı.

Halk yenilmeyen büyük ordu ve büyük komutan için korku duy­mağa başladı.

Büyük şehirlerdeki valilere Maveraunnehr´in şehirlerinde bekli-yen müslüman askerleri için her namazdan sonra dua edilmesi is­tekleri geldi,

Müslümanların mescfdlerinden dua sesleri yükselmeye başladı..

Minareler Allah´a yalvarma sesleriyle inliyordu.

İmamlar her namazda Allah´tan yardım diliyorlardı.

Birçok kimse güçlü orduya yardıma koşmuştu.

Bunların başında yüce tabiî Muhammed İbn Vasi el-Ezdî geliyordu.

Kuteybe İbn Müslim el-BahiIî´nin Acemlilerden tecrübeli, bilgili ve kurnaz bir casusu vardı.

Onun adı Teyzer´di.

Düşmanlar onu kendilerine çekmek istemişler ve ona pek çok pa­ra vermişlerdi...

Ondan, kurnazlığını ve zekâsını müslüman güçlerini zayıflatmada ve onları savaş yapmadan ülkeyi terketmelerini sağlamasını istediler.

Teyzer, Kuteybe İbn Müslim el-Bahilî´nin yanına geldi. Orada bü­yük komutanlar ve askerlerin ileri gelenleri vardı. Kuteybe´nin yanın­daki yerini aldı. Sonra onun kulağına eğilip şöyle fısıldadı:

«Ey emir! İstersen toplantıyı dağıt... Kuteybe orada oturanlara işaret etti.

Zırar İbnu´l-Husayn hariç herkes oradan ayrıldı. Kuteybe Zırar´ın kalmasını istemişti.

Teyzer hemen Kuteybe´ye dönüp şöyle dedi: «Ey emir! Sana verilecek haberlerim var...» Kuteybe, merakla: «Çabuk söyle» dedi.

Teyzer: «Şam´daki müminlerin emîri, Haccac İbn Yusuf es-Seka-fî´yi vazifesinden uzaklaştırdı.

Ona tabi olan komutanları da uzaklaştırdı. Onlardan birisi de sensin...

Ordulara yeni komutanlar tayin etti ve onları vazifelerine gön­derdi...

Halefin (senin yerine geçen) sabah akşam gelmek üzeredir.

Benim fikrim senin ordunla bu diyardan çekip gitmen, durumu­nu savaş alanından uzakta düşünmen için Merv´e dönmendir».

Teyzer sözünü bitirir bitirmez Kuteybe İbn Müslim kölesi «Siyah»ı çağırdı.

Siyah yanına gelince ona:

«Siyah! Bu hainin boynunu vur...» dedi.

Siyah, Teyzer´in boynunu vurup geldiği yerden geri döndü.

Bu arada Kuteybe. Zırar İbnu´i-Husayn´a dönüp:

«Bu dünyada, bu haberi benimle senden başka duyan hiç kimse yok.

Yüce Allah´a yemin ederim ki, bu savaş sona ermeden önce bu mesele birisinden duyulursa seni de bu hainin yanına gönderirim.

Eğer yaşamak istiyorsan diline sahip ol. Bil ki bu söz askerin gücünü zayıflatır... Biz de kötü bir yenilgiye uğrarız».

Daha sonra halka müsaade edildi ve onun huzuruna girdiler.

İçeri girenler Teyzer´i kanlar içinde yere serilmiş bir halde gö­rünce hayret içinde ses ve soluklan kesildi, ayakta donup kaldılar...

Kuteybe onlara: «Hain ve sahtekâr bir adamın öldürülmesi sizi niye korkutuyor?!» dedi.

Onlar: «Biz onun müslümanların İyiliğine çalıştığını zannediyor­duk» dediler.

O: «Aksine onları aldatıyordu. Böylece Allah onu yaptığı suçtan dolayı cezalandırdı» dedi ve yüksek sesle şunu ilâve etti.

«Şimdi düşmanınızla savaşa gidiniz.

Daha önce düşmanlarınıza karşı göstermediğiniz bir cesaret gös­teriniz».

Askerler komutanları Kuteybe İbn Müslim´in emrini yerine geti­rip düşmanla karşılaşmak için engelleri aştılar...

İki ordu saf düzenine geçti. Müslümanlar düşmanlarının ve savaş malzemelerinin çokluğunu, korkunç durumlarını görüp Kuteybe İbn Müslim askerlerine etki eden şeyi hissedince, birlikler arasında do­laşmaya, onların azim ve kararlarını coşturmaya başladı.

Daha sonra etrafındakilere dönüp:

«Muhammed İbn Vasi el-Ezdî nerede» dedi.

Onlar şu cevabı verdiler: «Ey emîr! O sağ cenahtadır».

«Ne yapıyor ya?» dedi.

Onlar: «Mızrağına dayanmış ve gözünü semaya dikmiş bir halde parmağıyla gökyüzüne doğru bazı işaretler yapıyor.

Ey emîr! Onu, senin yanına gelmesi için çağıralım mı?» dediler.

«Hayır, bırakın onu» dedi.

Arkasından da şunu ilâve etti;

«Vallahi, bu parmağı bin delikanlının taşıdığı bin meşhur kılıçtan daha çok severim.

Bırakın onu dua etsin.

Biz onu ancak duası kabul edilen birisi olarak biliyoruz».

Müslüman ve düşman orduları tazılar gibi hızla birbirlerinin üze­rine yürüdüler...

İki topluluk denizin coşkun dalgaları gibi birbirleriyle karşılaş­tılar.

Allah müsİümanlarm kalplerine sekîneti (iç huzurunu) indirdi ve katından bir ruhla onlara yardım etti.

Gün boyu durmadan düşmanlarıyla vuruştular, gece olunca, Al­lah müşriklerin ayaklarını sarstı ve kalplerine korku verdi.

Onlar müsiümanlara sırtlarını döndüler. Mücahidler kimini öl­dürmek, kimini esir etmek ve kimisini de kovalamak için onların sırt­larına bindiler.

Bu durumda Kuteybe´ye barış ve fidye teklif ettiler.

Ve aralarında anlaşma yaptılar.

Düşman esirlerinin arasında, çok zararlı, milletini müsiümanlara karşı kışkırtmada çok etkili pis bir adam vardı.

Kuteybe İbn Müslim´e şöyle dedi:

«Ey komutan! Ben fidye karşılığında canımı kurtarmak istiyorum». Ona sordular: «Peki ne kadar veriyorsun?!» «Değeri bir milyon olan beşbin çin ipeği...» diye cevap verdi. Kuteybe askerlerinin ileri gelenlerine dönüp: «Ne diyorsunuz?» dedi.

Onlar: «Bizim fikrimiz şu: Bu mal müslümanların alacağı ganîmet-" leri arttırır...

Biz bu zaferi kazandıktan sonra artık bu adamın ve benzerlerinin zararından korkmayız» dediler.

Kuteybe, Muhammed İbn Vasi el-Ezdî´ye dönüp şöyle dedi; «Sen ne diyorsun ya Ebu Abdillah?»

O: «Ey komutan! Müslümanlar, diyarlarından ganimet toplamak ve malları yığmak için çıkmadılar. Onlar ancak Allah nzası için, onun dînini yeryüzüne yaymak ve düşmanlarına üstün gelmek için çıktı­lar...» dedi.

Kuteybe: «Allah senden razı olsun.

Vallahi, canını kurtarmak için dünya malını harcasa bile bugün­den sonra müslüman bir kadını korkutmasına müsaade etmem» dedi.

Daha sonra onun öldürülmesini emretti.

Muhammed .´İbn Vasi´ el-Ezdî´nin Emevîlerîn komutanlarıyla mü­nasebeti sadece Yezîd İbnu´l-Mühelleb ve Kuteybe İbn Müslim´le kal­madı, diğer vali ve komutanlarına da uzandı.

Kendileriyle ilgi kurduğu kimselerin en ünlülerinden biri Bilâl İbn Ebî Bürde´ydi.

Bu valiye karşı onun nesilden nesile aktarılan meşhur davranış­ları ve haberleri vardır...

Bunlardan birisi şöyledir: Bir gün o, yünden kaba bir cübbe gi­yinmiş bir halde Bilâl´ın huzuruna girmişti. Bilâl ona: «Ey Ebu Abdil­lah! Seni bu kaba elbiseyi giymeye sevkeden nedir?» dedi.

Şeyh ona aldırmayıp cevap vermedi.

Bilâl ona: «Senin neyin var da bana cevap vermiyorsun? Ebu Ab­dillah!» dedi.

Şöyle cevap verdi:

«Zahidlikten dolayı- demek istemiyorum çünkü nefsimi tezkiye etmem gerekir-..

Fakirlikten dolayı demek istemiyorum çünkü Rabbime şikâyet et­miş olurum...

Ben ne onu kastediyorum ne de bunu...»

Ona: «Bir ihtiyacın var mı? Onu yerine getireyim Ebu Abdillah!» dedi.

«Benim insanjardan isteyecek bir ihtiyacım yok... Ancak sana müslüman bir kardeşin ihtiyacı için geldim.

Eğer Allah o ihtiyacı yerine getirmeye izin verirse onu sen ye^ rine getirirsin ve övgüye lâyık olursun.

Eğer onu yerine getirmeye izin vermezse, sen yerine getiremez­sin ve bu konuda mazur olursun?» diye cevap verdi.

O da: «Allah izniyle biz onu yerine getireceğiz» dedi. Daha sonra ona dönüp: «Kaza ve kader hakkında ne diyorsun Ebu Abdillah!» dedi, Şu cevabı verdi:

«Ey emîr! Aziz ve Ceiîl olan Allah kıyamet gününde, kullarına ka­za ve kader hakk...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a.
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:02:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. rüya tabiri,Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. mekke canlı, Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. kabe canlı yayın, Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. Üç boyutlu kuran oku Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. kuran ı kerim, Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. peygamber kıssaları,Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a. ilitam ders soruları, Muhammed İbn Vasî El-Ezdi r.a.önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes