> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İslam Alemi Meşhur Tabiinler > El Kasım İbn Muhammed r.a.
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: El Kasım İbn Muhammed r.a.  (Okunma Sayısı 810 defa)
18 Eylül 2010, 15:58:09
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Eylül 2010, 15:58:09 »



El-Kasım İbn Muhammed (R.A.)


«Eğer elimde olsaydı, El-Kasım İbn Muhammed´i halife yapardım»,[1]

Bu yüce tabiîn´in haberi size geldi mi?

O, şerefi bütün yönleriyle toplamış bir gençti. Böylece ondan hiç­bir şey eksik kalmamıştı.

Babası Ebu Bekr es-Sıddîk´in oğiu Muhammed´di.

Annesi, İran hükümdarlarının sonuncusu Kisra Yezdücerd´in kı­zıydı.

Halası, müminlerin annesi Hz. Aişe´ydi.

Bütün bunların üstünde o, başına takva ve ilim tacını giymişti.

Bu şerefin üstünde, yarışılacak başka bir şeref olduğunu zanne­diyor musunuz?

İşte bu Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk´in oğlu M u ham m ed´in oğlu el-Ka-sım´dir...

O, Medine´nin yedi fakihinden [2] birisidir...

Zamanmdakilerin ilim yönünden en üstünü...

En keskin zekâlısı...

En müttakisi...

Geliniz, başından itibaren onun hayat hikâyesine başlayalım.

El-Kasım İbn Muhammed, Osman İbn Affan´in (R.A.) halifeliğinin sonlarında doğdu.

Fakat küçük çocuk yuvasında yürür yürümez, müslüman diyarında şiddetli fitne rüzgârı esmeye başladı.

Abid ve zahid halîfe Zü´n-nureyn [3] Kur´an okurken şehid edildi.

Müminlerin emîri Ali İbn Ebî Talib´le Şam diyarının emîri Muaviye İbn Ebî Süfyan arasında büyük ihtilâf çıktı...

Peşpeşe gelen korkunç ve şaşırtıcı olaylar dizisi devam etti...

Küçük çocuk kendini kızkardeşiyle birlikte Medine´den Mısır´a götürülürken buldu...

Onların babalarına kavuşmaları, babalarının, müminlerin emîri İbn Ebî Talib tarafından oraya vali tayin edilmesinden sonra mümkün ol­muştu.

Daha sonra kanlı fitnenin tırnaklarının babasına uzandığını ve onu feci bir şekilde öldürdüğünü gördü.

Muaviye´nin arkadaşlarının Mısır´ı istila etmelerinden sonra bu defa da kendisini Mısır´dan Medine´ye götürülürken buldu...

Artık yetim, anasız babasız kalmıştı.

Bu işkence yolculuğunu ve devamını el-Kasım bizzat kendisi an­latmaktadır :

«Babam Mısır´da öldürülünce, amcam Abdurrahman İbn Ebî Bekr geldi, beni ve küçük kız kardeşimi alıp bizi Medine´ye götürdü.

Biz oraya varır varmaz halam Aişe (R.A.) bize, evine gitmemiz için haber gönderdi.

Bizi amcamın evinden kendi evine aldı ve bizi kendi kucağında yetiştirdi...

Ondan daha iyi ve daha şefkatli ne bir anne ne de bir baba gör­müştüm.

Bizimle birlikte yemediği halde bize kendi elleriyle yedîrirdi.

Eğer bizim yemeğimizden biraz kalırsa onu da kendi yerdi. Bize, annelerin bebeklerine gösterdikleri şefkati gösterir.. Bize banyo yaptırır, vücutlarımızı yıkar... Saçlarımızı tarar...

Bizi daima hayra teşvik eder, hayır yaparak bize bunun uygula­masını gösterirdi.

Bize kötülüğü yasaklar ve ondan uzak durmaya teşvik ederdi...

Gücümüzün yettiği kadar Allah´ın kitab´mi bize öğretmeye...

Anlayabildiğimiz kadar Resûlüllah´ın hadislerini bize rivayet et­meye çalıştı...

Bayramlarda bize daha çok iyilik eder ve hediyeler verirdi.

Arefe gecesi benim saçımı traş etmiş, beni ve kızkardeşimi yıka­mıştı...

Sabah olunca yeni elbiselerimizi giydirmiş... Bayram namazını kılmak için bizi camiye göndermişti.

Camiden gelince kızkardeşimle beni biraraya getirip, bizim önü­müzde kurbanını kesmişti...

Birgün bize beyaz elbiseler giydirip dizlerinden birinin üzerine beni, diğerine de kızkardeşimi oturttu...

Amcam Abdurrahman´ı çağırmıştı. İçeri girince, ona hoşgeldin dedi ve sonra konuştu.

Allah´a hamdedip lâyık olduğu şekilde onu övdü. Bize bembeyaz elbiseler giydirir...

O ana kadar, bir kadın veya erkek olarak ondan önce veya sonra, onun kadar güzel ve daha tatlı konuşan birisini görmemiştim.

Daha sonra şöyle dedi: «Kardeşim!

Bu iki çocuğu senden alıp onları bağrıma bastığımdan beri seni bana karşı soğuk davrandığının farkındayım.

Vallahi, bunu ne sana karşı güvensizliğimden dolayı ne de seni onlara karşı ihmalkâr davranmakla itham ettiğimden dolayı yaptım...

Ancak sen birden fazla hanımı olan birisisin... Bunlat-sa kendi işlerini yapamayan iki küçük çocuktur.

Hanımlarının, bunların üstlerini kirlettiklerine tahammül edeme­yip onlardan hoşlanmayacaklarından korktum.

Onlara bakma konusunda, kendimi, senin hanımlarından daha uy­gun gördüm...

İşte şimdi onlar büyüdüler ve kendi işlerini kendileri görebilecek duruma geldiler...

Artık onları al ve kendi yanında tut...»

BöyleGe bizi amcam Abdurrahman alıp evine götürdü.

Ancak Ebu Bekr sülâlesinden gelen çocuğun gönlü daima halası müminlerin annesinin evine takılı kaldı...

Böylece o, peygamberin kokusunun bulunduğu evin topraklan üzerinde büyüdü...

O evin sahibesinin kucağında yetişip serpildi... Onun coşkun şefkatinden kana kana içti.

Bu bakımdan o vaktini halasıyla amcasının evleri arasında ge­çiriyordu.

Halasının misk kokulu, pırıl pırıl evine ait hatıralar hayatı boyunca devamlı zihninde canlı kaldı.

Bu hatıralardan birini kendisinden dinleyelim: «Bir gün halam Aişe´ye (R.A.) şöyle dedim: «Anneciğim!

Bana Peygamber´in (s.a.v.) ve iki arkadaşının kabrinin örtülerini kaldırabilir misin?

Ben o kabirleri görmek istiyordum».

Üç kabir hâlâ onun odasının içindeydi. Onları gözün görmeyece­ği bir şekilde örtmüştü.

Ne yüksek ne de alçak olan üç kabrin örtüsünü benim İçin kal­dırdıtu.

Kabirlerin üzerine mescidin avlusundaki küçük çakıllar konulmuş-

«Resûlüllah´ın (s.a.v.) kabri hangisi?» dedim.

Eliyle göstererek: «Şu» dedi.

Sonra yanaklarına koca koca iki damla yaş düştü...

Ben görmeyeyim diye hemen onları siidi.

Peygamber´in (s.a.v.) kabri arkadaşlarının kabirlerinin önündey

«Peki, dedem Ebu Bekr´in kabri nerede?» dedim.´

«İşte bu» dedi.

O, peygamber´in (s.a.v.) yanıbaşinda gömülüydü.

«Şu da Ömer´in kabri mi?» dedim.

«Evet» diye cevap verdi.

Ömer´in başı, dedemin belinin yanında, Peygamber´in (s.a.v.) aya­ğına yakındı.

Ebu Bekr sülâlesine mensup genç büyüyünce Azîz ve Celîl olan Allah´ın kitabını ezberlemiş, halası Aişe´den Resûlüllah´ın (s.a.v.) ha­dislerinden alabildiği kadar almış, daha sonra Harem-i Şerîf e koşmuş, parlak yıldızların gökyüzüne saçıldiği gibi mescidin her tarafına yayıl­mış olan ilim halkalarına katılmıştı.

Böylece, Ebu Hurayra, Abdullah İbn Ömer, Abdullah İbn Abbas, Abdullah İbnu´z-Zübeyr [4] Abdullah İbn Ca´fer, Abdullah İbn Habbab, Rafi İbn Hadîc ve Ömer İbnu´l-Hattab´ın mevlasi (azatlı kölesi) Es-lem´den ve başkalarından hadîs rivayet etmişti...

Nihayet müctehit bir imam, çağındakilerin sünnetî [5] en iyi bilen­lerinden oldu.

Bir adam sünneti sağlam bir şekilde öğreninceye kadar onlara göre adam sayılmazdı...

Ebu Bekr sülâlesinden gelen genç, ilim ve marifetin malzemele­rini tamamlayınca, insanlar ondaki ilmi taleb etmek için şevk ve ar­zuyla ona koştular...

O da ilmi cömertçe vermek için onlara koştu...

Her gün sabah, geciktirmediği bir vakitte Resûlüllah´in (s.a.v.) mescidine gelir...

İki rekat tahiyyetü´I-mescidi [6] namazı kılardı...

Daha sonra, Hz. Peygamber´in kabriyle minberi arasındaki Rav-za´da [7] Hz. Ömer´in kapısının önündeki yerini alır, her taraftan gelen ilim talipleri onun huzurunda toplanırlar onun susuz gönülleri kana ka­na doyuran tatlı ve süzülmüş kaynaklarından alırlardı.

Çok geçmedi el-Kasım İbn Muhammed ve teyzesinin oğlu Salim İbn Abdiliah İbn Ömer Medine´nin güvenilen iki imamı, itaat edilen efendileri ve sözleri dinlenilen adamları oldular...

İdareci ve otorite sahibi olmamalarına rağmen, takva ve faziletle­rinden, ilim ve fıkıhlarından, insanların ellerindekilerden uzak durup Allah´ın katındakilere rağbet etmelerinden dolayı halk onları kendile­rine emir (idareci) yapmıştı,...

Hatta gönüllerdeki yerleri o dereceye ulaşmıştı ki Emevî halife­leri ve valileri Medine´nin meseleleriyle ilgili önemli bir işi ancak on­ların fikir ve görüşleriyle hallediyorlardı.

Bunlardan birisi şöyledir: El-Velîd İbn Abdilmelik Medine´deki Harem-i şerîf´i genişletmeye karar vermişti...

Bu güzel idealini gerçekleştirmesi ancak eski mescidi dört yö­nünden yıkarsa mümkün olacaktı,

Hz. Peygamber´in (s.a.v.) hanımlarının odalarını yıkıp onları mes­cide kattı.

Bunlar halkın zoruna giden ve gönüllerinin razı olmadığı şeylerdi., Medine´deki valisi Ömer İbn Abdiiazîz´e şöyle yazdı:

«Resûiüllah´ın (s.a.v.) mescidini, ikiyüz arşına ikiyüz arşın olunca­ya kadar genişletmeyi düşündüm.

Dört duvarını yık, Peygamber´in (s.a.v.) zevcelerinin odalarını mescidin içine kat.

Odaların kenarlarındaki evleri satın al. Becerebilirsen kıbleyi öne doğru ilerlet.

Sen, dayıların Hattab ailesinin itibarı ve halkın kalbindeki derece­leri sebebiyle bunu becerebilirsin.

Eğer Medine halkı bunu yapmanı kabul etmezse el-Kasım İbn Mu-hammed´in ve Salim İbn Abdiliah İbn Ömer´in yardımlarını iste ve on­ları bu işte kendine ortak yap...

Halka evlerinin değerlerini cömertçe ver...

Senin bu konuda iki doğru selefin var.

Bunlar, Ömer İbnu´l-Hattab ve Osman İbn Affan´dır».

Ömer İbn Abdilazîz, el-Kasım İbn Muhammed, Salim İbn Abdiliah ve Medine halkının bazı ileri gelenlerini çağırıp onlara, müminlerin emîrinin mektubunu okudu ve onlar halifenin kararma memnun oldu­lar.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: El Kasım İbn Muhammed r.a.
« Posted on: 20 Nisan 2024, 06:07:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: El Kasım İbn Muhammed r.a. rüya tabiri,El Kasım İbn Muhammed r.a. mekke canlı, El Kasım İbn Muhammed r.a. kabe canlı yayın, El Kasım İbn Muhammed r.a. Üç boyutlu kuran oku El Kasım İbn Muhammed r.a. kuran ı kerim, El Kasım İbn Muhammed r.a. peygamber kıssaları,El Kasım İbn Muhammed r.a. ilitam ders soruları, El Kasım İbn Muhammed r.a.önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes