> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İslam Alemi Meşhur Tabiinler > El Ahnef İbn Kays r.a. 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: El Ahnef İbn Kays r.a. 2  (Okunma Sayısı 756 defa)
18 Eylül 2010, 15:39:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Eylül 2010, 15:39:22 »



El-Ahnef İbn Kays (R.A.) - 2


«Ömeru´l-Faruk´a öğrenci oluyor»

«Vallahi, bu çocuk tam efendidir ve Basra halkının efendisidir».[1]

Şimdi biz Ömer´ul-Faruk´un halifeliğinin ilk günlerindeyiz.

İşte şu yiğitler de Beni Temîmli el-Ahnef İbn Kays´in, dört nala giden atlara binmiş, keskin kılıçlan kuşanmış el-Ahsa ve Necid´dekî evlerinden Basra´ya doğru giden kavmi.

Onlar Allah yolunda cihad ve Allah´ın vereceği güzel sevabı ka­zanmak gayesiyle İranlılarla savaş için Utbe İbn Gazevan komutasın­da Basra´da toplanan müslüman birliklerine katılmak istiyorlardı.

Onların arasında el-Ahnef İbn Kays da vardı.

Bir gün Utbe İbn Gazevan, müminlerin emîri Ömer İbnu´l-Hattab´-tan; kendilerinden ordunun durumunu öğrenmek, görüş ve tavsiyele­rinden istifade etmek için iyi askerlerinden ve savaşta en iyi sava­şanlardan on kişiyi kendisine göndermesini emreden ´bir mektup aldı.

Utbe emre uyup en seçkin adamlarından on kişiyi hazırladı, onla­rın arasına el-Ahnef İbn Kays´ı da koydu ve onları Medine´ye gön­derdi.

Heyettekiler, müminlerin emîrinin karşısında durdular. Hz. Ömer hoş geldin deyip onları etrafına oturttu. Daha sonra onlara kendileri­nin ve halkın ihtiyaçlarını sordu.

Bunun üzerine kalkıp şöyle dediler: «Halkın velisi ve işlerinin sahibi sensin. R´z ancak kendimiz hakkında konuşabiliriz».

Daha sonra her biri kendisiyle İlgili ihtiyacını söyledi. El-Ahnef İbn Kays heyette en son konuşan kimseydi. Çünkü o he-yettekilerin yaşça en küçüğüydü,

El-Ahnef Allah´a hamdedip ona övgüde bulunduktan sonra şöyle

«Ey müminlerin emîri! Mısır´a yerleşen müsİüman askerleri Fira­vunların yeşilliklerle dolu ve verimli topraklarında oturmaktadırlar.

Suriye´ye yerleşenler; Kayserler´in topraklarındaki güzel ve mey­veli bahçelerinde oturmaktadırlar.

İran´a yerleşenlerse; Kisralar´ın topraklarında bulunan tatlı sulu ırmakların kenarlarında ve güzel bahçelerde oturmaktadırlar.

Ancak Basra´ya yerleşen kavmimiz, toprağı kurumayan ve ot bi­tirmeyen tuzlu ve bataklık bir yerde oturuyor.

Oranın bir tarafı acı deniz diğer tarafı da ıssız çöldür.

Müminlerin emîri! Onları bu kötü durumdan kurtar ve rahat bir hayata kavuştur.

Basra´dakİ valinin; onlara, tatlı su elde edecekleri, canlıları ve ekinleri sulayacak bir nehir kazdırmasını emret.

O zaman onların durumu iyileşir, geçimleri ve yaşama şartları düzelir.

Böylece Allah yolunda cihada sarılırlar».

Ömer hayranlıkla baktı ve heyetteki adamlara:

«Siz de bu gibi yapsamza!

Vallahi, o efendidir...» dedi.

Ömer daha sonra onlara ve el-Ahnef´e hediyeler verdi. Bunun üze­rine el-Ahnef:

«Ey müminlerin emîri! Biz çölleri bu hediyeleri almak için aşma­dık, sana" bunlar için gelmedik.

Benim sana olan ihtiyacım, söylediğim gibi, sadece kavmimin ihtiyacıdır.

Eğer onların ihtiyaçlarım yerine getirirsen hakkıyla ve tam manâ­sıyla yerine getirmiş olursun».

Ömer´in hayreti bir kat daha arttı ve: «Bu çocuk Basra halkının efendisidir» dedi.

Toplantı sona erip heyettekiler, yanlarında gecelemek İçin hay­vanlarının yanlarına gitmeye niyet ettiklerinde Ömer, gözlerini çanta­larının üzerinde gezdirdi ve birinin dışında bir elbise ucu gördü. Kalk­tı eliyle ona dokundu.

«Bu kimin?» dedi.

El-Ahnef: «Benim, ey müminlerin emîri!» dedi.

Ömer onun çok pahalı olduğunu zannetti.

El-Ahnef´e: «Bunu kaça satın aldın?» dedi.

El-Ahnef: «Sekiz dirheme» diye cevap verdi.

O kendisinin, bütün hayatında bundan başka yalan söylediğini bil­miyordu.

Çünkü onu oniki dirheme satın almıştı.

Ömer yumuşak bir şekilde baktı ve:

"Bir dirhemle yetinip paranın kalanını bir müslümana yardımda bulunabileceğin bir yere koysaydm olmaz mıydı?»

Daha sonra şunu ilâve etti:

«Paralarınızın ihtiyacı görecek kadarını alıp fazlasını yerlerine ko­yunuz. O zaman nefislerinizi rahatlatır ve kazançlı çıkarsınız». El-Ahnef utancından başını ömne eğdi ve hiçbir şey demedi.

Müminlerin emîri heyettekilerin Basra´ya dönmelerine izin verdi. Ancak el-Ahnef´in onlarla birilkte gitmesine müsaade etmedi. Onun tam bir yıl yanında kalmasını istedi.

Ömer, Temîmli gencin keskin bir zekâya, güzel konuşma kabiliye­tine, ruh yüceliğine, üstün bir gayrete ve birçok Allah vergisine sa­hip olduğunu anladı.

Gözünün önünde yetiştirmek, büyük sahabilerle görüşüp onlarır hidayetiyie hidayet bulması ve onlar vasıtasıyla Allah´ın dinini öğren­mesi için onu kendine yakın bir yerde bırakmak istedi.

Onu yakından takip etmek ve müsiümanların bazı işlerini ona ver meden önce ruhuna nüfuz etmek istiyordu.

Çünkü Ömer, güzel ve edebî konuşan zekî kimselerden çok kor­kardı.

Zira onlar doğru olurlarsa dünyayı hayırla doldururlar,

Eğer bozuk olurlarsa onların zekâsı insanların üzerine bir yük olurdu.

Bir yıl dolunca Ömer, el-Ahnef´e şöyle dedi:

«Ahnef! Seni tecrübe ettim ve hayırdan başka birşey görmedim.

Senin açıkça yaptığını güzel buldum. Umarım ki gizlin de açıkça yaptığın gibidir».

Daha sonra onu İranlılar´la savaşa gönderdi. Ordu komutanı Ebu Musa el-Eş´arî´ye şöyle yazdı:

«El-Ahnef İbn Kays´ı kendine yaklaştır. Ona danış ve onun söyle­diklerini dinle.

El-Ahnef İran´ın doğu ve batısındaki müslüman sancaklarının al-

Orada okunu yükselten, yıldızını parlatan çeşitli kahramanlıklar gösterdi.

Kendisi ve kabilesi Beni Temîm, düşmanla savaşta bütün güçle­rini cömertçe sarfettiler...

Nihayet Allah, Kisra tacının incisi olan Tüster şehrinin fethini, onlar vasıtasıyla nasip etti ve Hürmüzan´ı onların eline esir düşürdü».

Hürmüzan İran komutanlarının en güçlüsü, en cesuru, en kararlısı ve savaşlarda en iyi hile yapanıydı.

Müslümanların kazandıkları zaferler birçok defa onları müslüman-larla anfaşma yapmaya mecbur etmişti. Ama o fırsatını bulunca zafer kazanabileceğini zannederek onlara ihanet ediyordu.

Tüster´de onu kuşattıklarında muhkem burçlardan birine sığınıp şöyle dedi:

«Yanımda yüz ok var.

Vallahi, o oklardan birisi elimde olduğu sürece bana ulaşamaz-

Biliyorsunuz ki ben hiçbir atışı boşa gitmeyen bir atıcıyım.

Sizden yüz kişi öldükten veya yaralandıktan sonra beni esir et­meniz size fayda vermez».

Onlar: «Peki ne istiyorsun?» dediler.

O: «Halifeniz Ömer´in hükmüne razıyım, o bana istediğini yapsın» dedi.

«Tamam, senin bu isteğini kabul ediyoruz» dediler. Yayını yere attı ve teslim olmak için onların yanına gitti.

Müslümanlar onu bağlayıp fetheden kahramanlardan bir heyetle birlikte Medine´ye gönderdiler.

Bu kahramanların başında Resûİüilah´ın Es.a.v.) hizmetkârı Enes İbn Malik ve Medrese-i Ömeriyye´nin [2] rencisi el-Ahnef İbn Kays

vardı.

Heyet, müminlerin emîrine fethi müjdelemek, Beytulmaie gani­metlerin beşte birini götürmek ve hakkında hükmünü vermesi için, sözünden dönüp ihanette bulunan Hürmüzan´ı halifeye tesiim etmek için Medine´ye doğru yürüdü.

Medine´nin girişine vardıklarında rnüslümanların karşısına gerçek şekliyle çıkarmak için Hürmüzan´ı giydirip kuşattılar.

Ona, saf ipekten dokunmuş ve altın ipliklerle nakışlanmış elbi­selerini giydirdiler.

İnci ve mücevherlerle işlenmiş tacını başına koydular.

Altından yapılmış, yakut ve incilerle süslenmiş hükümdarlık asa­sını eline verdiler.

Onların ayakları Yesrip topraklarına basar basmaz, genç, ihtiyar herkes başlarına birikip getirdikleri esiri seyretmeye, hayretle onun görünüş ve kıyafetine bakmaya başladılar.

Heyet Hürmüzan´ı Ömer´in evine götürdü. Evinde bulamadılar. Sor­duklarında, gelen bir heyeti kabul etmek için Mescid´e gittiği söyle­nildi.

Mescide gittiler. Onu orada da bulamadılar.

Onların halifeyi aramaları uzadıkça, etrafındaki insanlar çoğalı­yor ve kalabalık artıyordu.

Böyle şaşkın bir haldeyken onları oyun oynayan bazı küçük ço­cuklar gördüler ve:

«Ne arıyorsunuz? Sizin gidip gelip durduğunuzu görüyoruz. Belki de müminlerin emîrini arıyorsunuz?»

«Evet, onu arıyoruz» dediler.

Çocuklar: «O, bornozunu başının altına koymuş, mescidin soi kö­şesinde uyuyor» dediler.

Gerçekten Hz. Ömer Küfe halkından bir heyetle görüşmek için bornozuyla çıkmıştı.

Heyet ayrılınca, bornozunu çıkarıp başının altına koymuş ve uyku­ya dalmıştı.

Heyet Hürmüzan´ı mescidin sol köşesine götürdü. Halifenin uyu­makta olduğunu görünce ona yakın bir yere oturdular, esirlerini de yanlarına oturttular

Hürmüzan arapçadan hiç anlamıyordu.

Mescidin köşesinde uyuyan bu kişinin müminlerin emîri Ömer olduğu da aklına gelmiyordu.

Gerçekten, Ömer´in sade bir hayat sürdüğünü ve dünyaya önem vermediğini duymuştu.

Ama Bizanslılar1! yenen Kisralar´ı deviren bir kimsenin mescidin köşesinde örtüsüz, yastıksız, muhafızsız ve hizmetçisiz olarak uyuma­sını tahayyül bile edemiyordu.

Topluluğun sessiz bir şekilde oturduğunu görünce, onların namaza hazırlandıklarını ve halifenin gelmesini beklediklerini zannetti.

Ancak el-Ahnef İbn Kays, heyettekilere konuşmayı kesmelerini halifeyi uyandırmamak için gürültü yapmamalarını işaret etmişti.

El-Ahnef, onunla birlikte kaldığı için biliyordu ki, Ömer gözünü geceleyin çok az yumardı.

Çünkü, ya Allah´a ibadet etmek üzere namazgahınd...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: El Ahnef İbn Kays r.a. 2
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:45:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: El Ahnef İbn Kays r.a. 2 rüya tabiri,El Ahnef İbn Kays r.a. 2 mekke canlı, El Ahnef İbn Kays r.a. 2 kabe canlı yayın, El Ahnef İbn Kays r.a. 2 Üç boyutlu kuran oku El Ahnef İbn Kays r.a. 2 kuran ı kerim, El Ahnef İbn Kays r.a. 2 peygamber kıssaları,El Ahnef İbn Kays r.a. 2 ilitam ders soruları, El Ahnef İbn Kays r.a. 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes