> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > İslam Akaidi > Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi  (Okunma Sayısı 6296 defa)
14 Mart 2010, 12:32:44
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 14 Mart 2010, 12:32:44 »



TAFTAZANİ KELÂM İLMİ VE İSLÂM AKAİDİ

Sunuş.

GİRİŞ.

AKAİD-KELAM TARİHÇESİ, TAFTAZANİ VE “ŞERHÜ’L-AKAİD”.

1- KELÂMIN DOĞUŞU..

Mutezile Kelâmı

Felsefî Kelâm-Kelâmı Felsefe.

2- MATURİDİLIK..

Ebu Hanife´nin Eserleri

Bir Hanefî Ve Maturidî Kelâmı Var Mıdır?.

El-Fıkhu´l-Ekber Ve Şerhleri

Maturidîliğe Dair Yazılan Eserler

Bir Maturidî Kelâmı Var Mıdır?.

3- MATURİDÎLİKLE EŞ´ARÎLİK ARASINDAKİ FARKLAR..

İhtilaflı Meselelerin Sayısı

a) Te´lif Ve Tevfikten Yana Olanlar

b) Telif Ve Tevfikten Yana Olmayanlar

Kelâmın Akîde Meydana Getirme Özelliği

4- NECMÜDDİN ÖMER NESEFÎ VE “METNU´L-AKÂİD”.

5- SA´DÜDDİN TAFTAZÂNÎ VE “ŞERHUL-AKÂİD”.

Kelâma Dair Eserleri

Şerhu´l-Akâid´in Baskıları

Şerhu´l-Akâid´in Haşiyeleri

Şerhu´l-Akâid´in Tesirleri

Şerhu´l-Akâid´in Türkçe Tercümeleri

Şerhu´l-Akâid´in Muhtevası

Şerhu´l-Akâid Tam Bir Sünnî Akîde Kitabı Sayılabilir mi?.

Taftazânî´nin, Sünnî Olmayan İslâm Mezheplerine Karşı Aldığı Tavır

Taftazânî´nin Ortada Ve Askıda Bıraktığı Meseleler

6- ŞERHU´L-AKÂİDİN TENKİDİ.

Şerhu´l-Akâid´deki Hadisler

Bazı Teknik Bilgiler

KELÂM İLMİ VE İSLÂM AKAİDİ


Sunuş




Dinlerde -hatta ideolojilerde- akideler (iman esasları) mü­him yer tutarlar. İslâmın iman esasları altı esas dahilinde ele alın­mıştır. Bu esasların ilki Allah Taâlâ´ya imandır. Peygamberlere ve âhiret gününe iman meselesiyle akideler bir bütünlük kazanmak­tadır. Meleklere, kitaplara ve kadere iman; bu üç iman esasının devamı ve tezahürü olarak ele alınmıştır.

Hz. Peygamber hayatta iken, diğer İslâmî ilimler gibi akâid ilmi de tedvin edilmiş durumda değildi. Hz. Peygamber´in vefatından sonra gelişen fikri ve siyasî olaylar, yeni anlayış ve yorumlan da be­raberinde getirdi. Selef dediğimiz ilk dönem İslâm âlimleri, bu yeni anlayış ve yorumlara karşı İslâm akaidini açık ve net bir şekilde ortaya koyma ihtiyacını duymuşlardır.

Yeni fetihler Müslümanları yeni kültürlerle karşı karşıya getir­di. Aynca Yunan felsefesi tercümeler yoluyla İslâm dünyasına ya­yılmaktaydı. Bu yeni durum karşısında, İslâm akidelerini ortaya koymaktan öte, felsefe ve İslama zıt fikirlere karşı savunma ihtiyacı da doğdu. Bu bakımdan, Ehl-i bid´at diye nitelendirilen Mutezilenin elinde gelişen kelâm ilmine, Ehl-i sünnet âlimleri de sahip çıkmak ihtiyacını duydular. Savunma duygusu arttığı oranda akâid-kelâm kitaplanna felsefe ve mantık konuları da bol miktarda girdi.

Tercümesini sunduğumuz Şerhu´l-akâid, İslâm dünyasında en yaygın olan akâid-kelâm kitaplannın başında gelmektedir. Osmanlı­lar dahil olmak üzere bütün İslâm ülkelerinde altı asırdan beri bu eser okunmakta ve üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.

Elinizdeki tercümede, kelâmcılann görüşleri yanında, Selefiye, mutasavvıf ve filozoflann görüşlerine de dipnotlarda yer verilmiştir. Bununla İslâm akaidi konusunda bir bütünlük sağlama gayesi güdülmüştür. Bunun yanında yeteri kadar vuzuha kavuşmayan konu­lar hakkında da geniş bilgiler verilmiştir. Esere ilave edilen kısmında ise akâid-kelâm tarihi ve şerhu´l-akâid hakkında tatmin edici bilgiler ve açıklamalar verilmeye çalışılmıştır.

Dergâh Yayınlan, İslâm kılasikleri serisinde; Tasavvufun Mahi­yeti (Şifau´s-Sâil), Kuşeyrî Risalesi, Doğuş Devrinde Tasavvuf (Ta´arruf) dan sonra Kelâm ilmi ve İslâm Akaidi ile yayın çalışmalarını sürdürmektedir. Keşfu´l-Mahcûb´un tercümesi ve Necmüddin Kübra´nın risaleleri ile bu seri devam edecektir.

Dergâh Yayınları[1]


GİRİŞ


AKAİD-KELAM TARİHÇESİ, TAFTAZANİ VE “ŞERHÜ’L-AKAİD”



1- KELÂMIN DOĞUŞU

Mutezile Kelâmı

Kelâm ilmini Mutezile mezhebine mensub olan âlimler kurmuş­tur.Mutezile mezhebi, mürtekib-i,kabîre (büyük günah işleyen) me­selesi etrafında ortaya çıkan ihtilaf üzerine Vâsıl b. Ata´nın (öl. 131/ 748) Hasan Basrî´nin (öl. 110/728) ders halkasından ayrılmasıyle or­taya çıkmıştır. Siyasetle ilgisi bulunmayan Mutezile gibi bir mezhe­bin ortaya çıkışının, büyük günah işleyen kimsenin dini hükmü ve iman-amel münasebeti gibi bir sebebe bağlanması oldukça anlamlıdır.

Vâsıl b. Ata ve Mutezile mezhebi büyük günah işleyen bir kimse­nin mümin ve müslim olmaktan çıktığını, fakat kâfir de olmadığı­nı, imanla küfür arasında mevcut olan fısk mertebesinde bulun­duğunu, tevbe etmesi ve bu şekilde ölmesi halinde Müslüman, tevbesiz halinde ise kâfir olarak öleceğini savunuyor, ölüm suretiyle dünyadan ayrılanların âhirete ya Müslüman olarak veya kâfir olarak gi­deceklerine, üçüncü bir ihtimalin bulunmadığına inanıyorlardı. îslâm fikir ve itikad tarihinde ilk defa ortaya çıkan ilme ve akla dayalı ihtilaf budur. Daha evvel Şiilerin ve Haricîlerin çıkardığı ihtilaf si­yasete dayanmakta idi.

Mutezilenin kurucularından diğer bir zat, Vasıl´ın çağdaşı olan ve onun gibi zühdü, takvası, hitabeti, belagatı ve dinî konulardaki hassasiyeti ile temayüz"etmiş olan Amr b. Ubeyd Bâb (öl. 143/760) dır. Büyük günah işleyenlere karşı Mutezilenin takındığı tavır, dinde müsamahadan yana olanların değil, şiddetten ve aşırı ihtiyattan ya­na olanların takındıkları tavırdır. Bu konuda şiddetten ve tehdid- den yana oldukları için Mutezileye Va´îdiye de denilmiştir. Mutezile kendi mezhebine Mezheb-i ehl-i tevhid ve Mezheb-i ehl-i adi; kendile­rine muhalif olan müslümanlara ise Mezheb-i amme, yani avamın ve halkın mezhebi adını vermişti.

Öbür mezheplere nazaran çok daha fazla akılcı olan Mutezile mezhebinin ilk mensupları ibadete, taata, zühde ve takvaya büyük önem verirlerdi. Dinde aşırı akılcı olmanın zarurî bir neticesi olarak sonraki Mutezile âlimlerinden önemli bir bölümü bu gibi hususlara iaha az önem verir hale gelmişlerdi.

Mutezile mezhebi, kaderi inkâr ettikleri için kendilerine Kaderi-adı verilen Ma´bed Cüheni, Ca´d b. Dirhem ve Geylani Dımışkî gibi şahıslara ait fikirlerin tesirinde kalmış, Ca´d b. Dirhem´in talebesi ilan Cehm b. Safvan (öl. 128/745) dan te´vil konusunu almıştı. Ebu Huzeyl Allaf (öl. 230/844), Nazzam (öl. 221/83S veya 231/845),

âhız (öl. 255/869), Bişr b. Mu´temer (öl. 210/825), Ka´bi, Hayyât, Kadi Abdulcebbar ve Zemahşerî gibi güçlü âlimler tarafından temil edilen Mutezile mezhebi, Me´mun, Vâsık ve Mu´tasım gibi halifeer zamanında bir ara Abbasî Devleti´nin resmî mezhebi de olmuş,akat Mütevekkil´in halife olmasıyle gerilemeye başlamış, bir kaçasır sonra da fiilen islâm fikir tarihinden tamamen silinmiş, eserleine ilgi gösterilmemiş, hatta onlara ait kitapların tamamına yakın ismi imha edilmiş, günümüze pek az eser gelebilmiştir.

Mutezileye göre Allah´ın zatından ayrı kadim ve ezeli olan ilim, tudret, basar. gibi sıfatları yoktur. Allah her şeyi bilir, her şeye ücü yeter, her şeyi görür. Bunda zerre kadar şek ve şüphe yoktur. rakat Allah; zatından ayn ve başka olan ilim, kudret ve basar gibi tadîm ve ezelî sıfatlarla değil, zatı ile bilir, kadir olur ve görür. (Tevhid prensibi).

Mutezileye göre insanların tamamiyle hür ve müstakil olan bir râdeleri vardır. Yaptıkları veya yapmadıkları işleri kendilerinde ar olan bu hür irâde ve kudrete dayanarak yaparlar veya yapmazlar. Sorumluluğun´ esası, insanlarda´mevcud olan bahis konusu hür irâde ve kudrettir. Eğer insanlar yaptıkları işleri Allah´ın irâdesi, cudreti ve takdiri ile yapmış olsalardı; yaptıkları iş kendileri tarafından değil de Allah tarafından vücuda getirilmiş olsaydı, sorumlu utulmamaları, sorumlu tutulmaları halinde ise Allah´ın âdil değil, zâlim olması gerekirdi. Halbuki Allah zâlim olmaktan münezzehtir,adildir, kendi dilediği, yaptığı ve yarattığa bir amelden dolayı kulunu mesul tutmaz, cezalandırmaz. (Adalet prensibi, halk-ı.efal-i ibad konusu).

Mutezileye göre Kur´an mahlûktur, sonradan yaratılmıştır (Halk-ı Kur´an meselesi). Âhirette cennetteki müminlerin Allah´ı baştaki gözle görmeleri mümkün değildir (Rü´ yetullah´ı inkâr). Vahiy ve şeriat olmasa bile akü bir çok şeylerin iyi ve güzel,diğer bir çok şeylerin ise kötü ve çirkin olduğunu bilebilir (Hüsün ve Kubuh meseles).

Şerhu´l-Akâid´de Taftazânî´nin, Mutezileyi tenkit ettiği başlıca meseleler bunlardır.[2]

2. Ehl-i Sünnet Kelâmı

Mutezile tarafından kurulan ve geliştirilen kelâm ilmine, baş­langıçta Sünniler ve Selef sürekli olarak karşı çıkmış, kelâm ilmini de, bu ilimle meşgul olanları da en sert ve ağır bir dille suçlamışdı.İbn Küllab Selefiye ile Mutezile arasında ortalama bir yol tut­muş, Selefiyeye uyarak Allah´ın sıfatlarını kabul etmiş, böylece Mu­tezileye karşı Selefiye ile birlikte vaziyet almış, diğer taraftan Allah´­ın fiillerini te´vil etmiş, bu suretle de Mutezileye yaklaşmıştı. îbn Küllab´ın ortaya attığı uzlaştırmacı ve ortalama yol yavaş yavaş müslümanlar tarafından benimsenirken; Eş´ari -Şerhu´l-Akâid´de anla­tılan-üç kardeş konusu hususunda tatmin ve ikna edilme­diği için hocası EbuAli Cübbaî (öl. 303/915) den ayrılmış, Sünnîlerin ve Selefilerin safına geçmiş, İbn Küllâb´ın başlattığı hareketin hara­retli bir savunucusu ve yayıcısı olmuştu. Eş´arî´nin başlattığı hareket süratle bütün İslâm dünyasına yayılarak bir Eş´ari mezhebi ortaya çıkmıştı. Bu mezhebin başlıca şahsiyetleri şunlardır:

I. Eş´ari (Ebu´l-Hasan Ali b. İsmail, öl. 330/941) Başlıca eserleri:

1. el-îbâne an u...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi
« Posted on: 23 Nisan 2024, 17:23:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi rüya tabiri,Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi mekke canlı, Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi kabe canlı yayın, Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi Üç boyutlu kuran oku Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi kuran ı kerim, Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi peygamber kıssaları,Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi ilitam ders soruları, Taftazani Kelâm İlmi ve İslâm Akaidi önlisans arapça,
Logged
07 Aralık 2014, 20:29:55
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 07 Aralık 2014, 20:29:55 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Ağustos 2015, 03:53:05
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.957


« Yanıtla #2 : 25 Ağustos 2015, 03:53:05 »

Emeklerinize sağlık kardeşim.
Dinlerde -hatta ideolojilerde- akideler (iman esasları) mü­him yer tutarlar. İslâmın iman esasları altı esas dahilinde ele alın­mıştır. Bu esasların ilki Allah Taâlâ'ya imandır. Peygamberlere ve âhiret gününe iman meselesiyle akideler bir bütünlük kazanmak­tadır. Meleklere, kitaplara ve kadere iman; bu üç iman esasının devamı ve tezahürü olarak ele alınmıştır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes