> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Zeyd > Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri  (Okunma Sayısı 1641 defa)
15 Eylül 2010, 17:48:19
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Eylül 2010, 17:48:19 »





ZEYDİYYE MEZHEBİ´NİN BENİMSEDİĞİ TEMEL İLKELER

277- Şüphesiz İmam Zeyd (r.a)´ın değerli atalarından naklen aldığı ve eî-Mecmu´un görüntülediği bir fıkha sahip olduğu kesinlik kazanmıştır. Bu fıkıh iki üniteden meyda­na gelir:

Birincisi: Rivayet tariki Ali (k.v) olan, Nebi (s.a.v)´den alınan rivayetler ile İmam Zeyd´in Hz. Ali´den rivayet ettiği ve rivayet zinciri Hz. Ali´de kalan haberler. Nitekim İmam Zeyd her iki şekilde de rivayet etmiş, ona dayanarak tahricde bulunmuş ve o ha­bere muhalefette bulunmamıştır.

İkincisi: İmam Zeyd´in, karara bağladığı, istinbat ettiği ve gerek Ehl-i Beyt ve ge­rekse diğerlerinden rivayet edilenlere ait fıkhî çalışmalarının sonuçlarım teşkil eden gö­rüşleridir. Zeyd, o görüşleri bizzat kendisine nisbet ediyor. Görüşlerinin bağlandığı kaynağı kendisinden başkasına yüklemiyor. Araştırarak ortaya koyduğu hükümlerin doğruluk ve yanlışlıklarım tamamiyle kendisi yükleniyor. Zira bu bölümdeki görüşleri­ni hiç kimseye nisbet etmiyor. Bu görüşlerin birçoğu; el-Mecmu´ ravisinin kendisine yönelttiği sorulara cevap olarak gelmektedir.

Şüphesiz İmam Zeyd buna göre müçtehid bir imamdır. Bütün çağdaşları ve daha sonra gelenler, onun müçtehid bir imam olduğu konusunda icma etmişlerdir. Yine o, Ebu Hanife´nin birlikte yaşadığı asırda kendisi gibisini göremediği bir fakîhtir. Madem ki o böyle bir müçtehiddir, öyleyse içtihadlannı gerçekleştirirken ve hükümler istinbat ederken üzerinde yürüdüğü bir metodunun bulunması zorunluluğu vardır. Her ne kadar böyle bir metodu açıkça belirtmemiş ise de, böyle bir metodun varlığı onun fıkıh usulü­nü teşkil etmektedir.

Zeydiyye fıkhı, İmam Zeyd´in görüşlerini etüd ederken Ebu Halid el-Vasıti´nin ri­vayet ettiği, birisi hadis, diğeri fıkıh mecmualarından oluşan iki mecmuaya itimad ettiğinden, biz bu sistem içerisinde temel ilkelere rastlamıyoruz. Böylece biz, İmam Zeyd´in istinbatlanm yaparken prensip edindiği metotların kaleme alındığı bir kitabı da bulamamaktayız. Yani daha doğrusu biz el-Mecmu´Ğaki durumda olduğu gibi kendi imlası veya kendisinden yapılan rivayetlerle İmam Zeyd´in fıkıh anlayışının temel ilke­lerine açıklık getiren bir kitaba rastlamıyoruz. Fakat bunun anlamı, İmam Zeyd´in, istin-batlanni yaparken kendisini sınırlandıran bir usulünün bulunmadığı demek değildir, bilakis bu usulleri herhangi bir öğrencisine imla ettirmemiş ve hiçbir öğrencisi önlan kendisinden rivayet etmemiş olsa bile, takdirlerini ortaya koyduğu ve fikri yapısı oluş­tuğu sırada bir kısım sınırlandırmaları gözönünde bulunduruyordu.

278- İmam Zeyd (r.a) bu durumdaki ilk kişi değildi. Şüphesiz onun asrında fıkhın derleme işi yaygın değildi. En başta, metotların tedvini yaygın bir hal almamıştı. Ondan sonra gelen ve akranı olan imamlar, aynen onun gibi istinbatlannın metotlarını derle «lemislerdir. İşte İmam Zeyd´Ie aynı yaşta olan ve kendisinden sonra yirmi sekiz yıl kadar daha fazla yaşayan Ebu Hanife, her ne kadar da şöyle söylediği rivayet edilen ifa­deler gibi kendisinin prensip edindiği hususların bir kısmına işaret eden ibareler zikrolu-lunmuş ise de, istinbatının metoduna ayrıntılı bir sekide açıklık getirmemiştir.

"Allah´ın Kitabı ile hüküm veririm. Eğer onda yoksa Rasulullah´m sünneti ile hü­küm veririm, eğer onda da yoksa Sahabenin sözleriye hükmederim; eğer tersine hüküm veren birisi bilinmiyorsa, sahabeden herhangi birisinin sözüyle hükmümü veririm. Eğer görüş ayrılığına düşerlerse, sözleri arasından seçmeler yaparım. Onların görüşü­nün dışına çıkmam. Eğer iş Hasan ve İbrahim´e kalmışsa, onlar da fikir adamı, biz de fi­kir adamıyız." Ebu Hanife´den bu gibi sözler kaynak olarak geldiğinden bunlar metod alanında çok geniş boyutlara işaret etmektedirler. Yoksa Allah´ın Kitabından istinbatta bulunurken umumi lafızlarla hüküm vermek, umumi ve hususi lafızlar arasındaki çeliş­ki, nasih-mensuhu, bir de sünnet konusunda cereyan eden nesh, neshin kuralları ve bu­nun dışında kalan metodları, onların dar boyutlarını, ayrıca tanımlarına açıklık getiril­mesi sayesinde oluşan hususlar gibi temel ilkelerde kendisini bağımlı gördüğü bağlayı­cı yöntemleri açıklamak için değildir.

Aynı şekilde yaşça iki imam, Ebu Hanife ve Zeyd´den küçük olan ve kendilerinden sonra uzun süre yaşayan İmam Malik her ne kadar kendisinden mesalih-i mürsele, is-tihsan ve medinelilerin davranış biçimleri ile hüküm verdiğini belirtmesi gibi, umum-husus, mutlak-mukayyed lâfızlarla hüküm vermek ve bunun dışında kendisinden sonra gelen mezhebinin usul alimleri tarafından ayrılığa vesile olan hususlardan ibaret Kur´an ve sünneti anlayış sitilindeki metodlarına ait ayrıntılı bilgi kendisinden rivayet olunmamıştır. el-Evzai ve diğerleri bunların bir örneğidir. Hatta Ebu Hanife´nin arkadaş­ları Ebu Yusuf, Muhammed ve Züfer (Allah hepsinden razı olsun) bu kimselerin birer örneğidirler. Bunların hiçbirisinden kendi metodlarına ilişkin net bir açıklama rivayet edilmemiştir.

Şüphe yok ki İmam Şafii (r.a) metodlan açıklığa kavuşturulan ilk imamdır.

Çünkü ilimlerin derlenip bir kurala bağlanması, o dönemde ortaya çıkmıştır. Böyle­ce nahiv ilminin kaidelerinin sistemleştirilmesi ve aynca aruz ilminin temel ilkelerinin konulmasını başlatan Halil b. Ahmed olmuştur. Bu zat da İmam Şafii´nin çağdaşı idi. Cahiz da o dönemde edebi eleştirinin ölçüleri konusunda konuşmaya ve yazmaya baş­ladığı dönem olarak buluyoruz. Buna göre , İmam Şafii´nin gelmesi ve usul iîmi anla­mını ifade eden metodlan ortaya koyması, şaşılacak bir olay değildir, özellikle de çe­şitli fıkıh türlerini okuduğu için, İmam Şafii açısından ortam bütün yönleriyle hazırlan­mıştı. Bu durumda, görüşler arasında denge sağlaması gerekiyordu. Oysa doğru ile yanlışın dengesini sağlayacak olan ölçütler, istinbat edebilmek için sağlıklı zemin hazırlayan metodlardır. Böylece İmam Şafii fıkhın temel ilkelerini otaya koydu. Daha uy­gun bir ifadeyle, temel ilkeleri tedvin etti.

279-Bizim, İmam Zeyd, kardeşi Bakır, kardeşinin oğlu Cafer Sadık (Allah hepsin­den razı olsun) bir de Ebu Hanife gibi fıkıh usulü ilminin derlenmesinden Önce gayet gelişmiş ve olgun bir fıkhı istinbat eden imamların, bu istinbatlarmı nasslarla ve fikhi kıyaslamalarla gerçekleştirirlerken bir metodlarının bulunmadığını varsaymamız doğru olmaz. Bilakis onlar, açığa vurmasalar bile o metotlarını gözönünde bulunduruyorlar­dı-Her ne kadar derlemesi yapılmasa bile metodları gözönünde bulundurmaları olayım bizzat sahabe (Allah onlardaan razı olsun) döneminde de varsaymamız gerekmektedir. Mesela İmam Ali (k.v)´nin, içki içme cezasının seksen değnek olduğunu, zerâi yoluy­la istinbat ettiğini görüyoruz. Hz. Ali şöyle diyordu:

"Kişi içince bilinçsizce konuşur. Bilinçsiz konuşunca da iffete saldırır. Dolayı-siyle içki içene iffete saldırma cezası (kazf cezası) vermek gerekir." böylece Hz. Ali hükmü, işin varacağı sonuçtan yahut zerâi yoluyla yorumlamış olduğu sebepten çıkar­mış oluyor. Demek oluyor ki böyle bir yöntem fıkhın temel ilkesidir. Abdullah b. Mes´ud da, kocası vefat eden hamile kadının iddeti konusunda sorulduğunda: "İddetin doğumdan ibaret olduğu" nu söylemiştir. Bu hususta Allah Teala´nın şu buyruğunu de­lil göstermiştir; "Hamile olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları, doğum yapmalarıdır," (Talak 4) Buna ilişkin olarak şu yorumu getiriyor: "İnanıyorum ki, kü­çük Nisa Suresi, Büyük Nisa Suresinden sonra nazil olmuştur." Bu ifadeyle, yukarıdaki ayeti kapsayan Talak Suresi´nin, Allah Teala´nın aşağıdaki kavlini içeren Bakaraa Sure-si´nden sonra nazil olduğunu kastetmektedir:

"Sizden ölenlerin geride bıraktdıkları eşleri, kendiliklerinden dört ay on gün bek­lerler." (Bakara 234)

İbn Mes´ud bu yorumuyla, birbirleriyle çelişmeleri durumunda veya yanyana gel­diklerinde biri diğerini tahsis ettiği takdirde sonradan gelenin önce geleni neshettiğine işaret etmektedir. Şüphe yok ki bu durum O´nun, nasslardan istinbat yaparken ortaya koyduğu İçtihadında her ne kadar açıkça belirtmese bile kendisini bağlayıcı gördüğü bir metodu ve kuralı gözönünde bulundurduğunu ifade etmektedir.

Daha sonra tabiin dönemi gelmiştir. Yine bu dönemde de açıkça belirtmeseler bile aynı metodlar gözönünde bulunduruluyordu. Onların bir bölümü, bu metodîar arasında sahabenin görüşlerine göre tahricde bulunmayı açıkça belirtiyorlardı. İşte İbrahim en-Nehai, İbn Mes´ud´un fıkıh anlayışından çıkarmış olduğu kaynak habere göre tahricde bulunuyordu. Aynı şekilde bütün imamlar, yukarıda açıkladığımız tarza göre hareket diyorlardı.

280- Nitekim biz, müçtehid imamların, derlemiş olmasalar veya öğrencilerine dikte ettirmeseler dahi gözöniinde bulundurdukları bir metodlannın bulunduğuna işaret et­miştik. Şüphesiz İmam Malik´in sözlerinde sünnet ve sünnetin rivayeti konusunda edin­diği metoduna çok açık biçimde işaret eden hususlar geçmekledir. Şüphesiz onun, riva­yetlerini yaparken kendisinden sonra gelen muhaddislerin ortaya koyduğu şartların dışı­na çıkmayan açık ve net şartlar getirdiğini görmekteyiz. Yine onun, rivayet edilen bir kısım haberleri tıpkı uzman bir kuyumcunun altın paraların ayarını kontrol edişi gibi kontrolden geçirip reddettiğine şahid oluyoruz, Nihayet Nebi (s.a.v)´e nisbet edilen bir kısım merviyyaü Kur´an´ı Kerim´de esas kabul edilen nasslara yahut kendi düşüncesine göre değişmez dini kurallardan herkesçe tanınıp kararlaştırılan hususlara ters düştüğü için reddetmiştir. Nitekim: "Köpek herhangi birinizin kabını yaladığında onu yedi ke­re yıkasın" haberini reddetmiştir. Yine muhayyerliğin (seçim hakkı), alış verişteki mu­hayyerlikten ibaret olduğu haberini reddetmiştir. Bu reddediş, İbn Ömer´den rivayet edi­len aşağıdaki haberle ilgilidir:

"Satıcı ile mü...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri
« Posted on: 27 Nisan 2024, 02:43:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri rüya tabiri,Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri mekke canlı, Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri kabe canlı yayın, Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri Üç boyutlu kuran oku Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri kuran ı kerim, Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri peygamber kıssaları,Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleri ilitam ders soruları, Zeydiyye mezhebinin temel ilkeleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes